Haber Detayı
İşletmeler mağdur... Konkordato istismarı sürüyor
"Konkordato istismarcıları"nın işletmeleri mağdur ettiğini söyleyen Dünya gazetesi yazarı Talha Apak, uygulamaya ilişkin kanun değişikliği çalışmalarının "çok ağır ilerlediğini" belirtti
"Konkordato istismarcıları işletmeleri mağdur ediyor" diyen Dünya gazetesi yazarı Talha Apak, bugünkü yazısında, 21-22 Kasım’da Yalova’da düzenlenen Konkordato Çalıştayı’ndan aktarım yaptı.
Apak, modertörü oluğu çalıştayın konuşmacıları arasında Prof.
Dr.
Ali Cem Budak, Prof.
Dr.
Hakan Taştan, YMM Olcay Er ve Av.
Dr.
Alperen Asım Koruk branşlarında konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti.Apak, 2018 yılında uygulamasına başlanan konkordatolarla ilgili, "Son iki yılda yaşanan reel piyasa sıkıntıları nedeniyle hızla artan konkordato talepleri sonucu olarak, bugüne kadar 20 bine yakın işletme konkordatoya başvurmuş, bunların üçte ikisi daha yarı yolda ya ret kararı almış ya da iflas kararı almış, ancak üçte birinin projeleri tasdik görmüş ve amacına ulaşabilmiştir.
Bugüne kadar konkordato sürecine giren 20 bine yakın işletmenin toplam işletmeler içerisindeki payı çok düşük olabilir, ancak beraberinde yüzlerce/binlerce başka işletmeleri de olumsuz etkilemektedir.
Konkordatoya giren bir işletmeden alacaklı olan yüzlerce işletme bu süreçte veya sürecin sonunda fazlasıyla mağdur olabilmektedir." dedi.KONKORDATO HEM BORÇLUYU HEM DE ALACAKLIYI KORUMA AMACI TAŞIYOR, AMA…Mevcut mevzuata göre; konkordatonun hem borçluyu hem de alacaklıyı koruma amacı taşıdığını hatırlatan Apak, "Konkordato hukukunu düzenleyen mevcut İcra İflas Kanunu (İİK) günümüzde yaşanan sorunlar karşısında maalesef yeterli olamamış veya yaşanan sorunlara çare olamamıştır.
Buna rağmen, Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulan bir komisyon ile uzun zamandır üzerinde çalışılan kanun değişikliği çalışmaları ise çok ağır ilerlemektedir." diye yazdı.İlgili kanun değişikliğine ilişkin komisyon çalışmalarının çok önemli ve gerekli öneriler içerdiğini ifade eden Apak, "Bu çalışmalar bir türlü kanun taslağı haline getirilip TBMM’ye sunulamamıştır.
Aldığımız bilgilere göre, ilgili çalışmalara komisyon tarafından devam edildiği, mevcut önerilerin Adalet Bakanlığı’na sunulduğu ve olası değişikliğin 2026 yılına sarkacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
Piyasanın beklentisi ise, ilgili kanun değişikliğinin bir an önce hayata geçirilmesidir." ifadelerini kullandı.KONKONDATO BAŞVURULARININ İSTİSMAR BOYUTUKonkordatoya başvurmanın iki önemli boyutu olduğunu kaydeden Apak, "Birinci boyut, meşru bir hakkın kullanılması, ikinci boyut ise istismar boyutu olarak öne çıkmaktadır.
Özellikle alacaklı ve borçlu hakları arasındaki dengenin bozulması yeni bir düzenlemeyi zorunlu kılmıştır.
Daha da ötesi, son zamanlarda artan konkordato taleplerinin ilgili mahkemelerde yarattığı yoğunluk ve kamuoyunun olumsuz bakışı gündemdeki yerini korumaktadır." dedi.YENİ DÜZENLEMEDE ÖNE ÇIKAN ÖNEMLİ HUSUSLARApak, yeni düzenlemede öne çıkan önemli hususları şöyle sıraladı:"Önemli değişiklikler öngören yeni “Cebri İcra Kanun” taslak çalışmaları 14/08/2025 itibarıyla kamuoyunun görüşüne sunulmuştur.
Buna göre;1-Mühlet sürelerinin daha kısa verilebileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 3+2 ay olan geçici mühlet ve 12+6 ay olan kesin mühlet ile 6 ay tasdik yargılamasındaki uzatım olmak üzere toplam 29 ay sürebilen mühletlere karşılık yeni taslakta 4 ay geçici mühlet ve 12+3 ay kesin mühlet ile 6 ay tasdik yargılamasındaki uzatım olmak üzere toplam 25 ay olarak kısaltılmıştır.2-KGK’nın yetkilendirmiş olduğu bağımsız denetim kuruluşunca hazırlanacak ve başvuru dosyasına eklenmesi gerekecek “makul güvence raporu” geçici konkordato komiserlerince denetlenecektir.
Konkordato komiserlerinin denetimi ve haklarında uygulanabilecek yaptırımlar kapsamlı şekilde düzenlenmiştir.3-Borçlunun lehtar olduğu teminat mektupları mühlet içerisinde mahkeme kararıyla tazmin edilebilecektir.
Mühlet içerisinde borçlunun faaliyetine göre “küçük” miktardaki borçlar mahkeme kararıyla ödenebilecektir.4-Yargıtay kararının aksine, yabancı para alacaklar geçici mühlet tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden TL’ye dönüştürülecektir.5-Teklifte önerilen vade veya ödemesiz dönemin makul olması ve açıkça gerekçelendirilmesi şeklinde yeni bir tasdik şartı getirilmiştir.
Mahkeme yetersiz projenin düzeltilmesini istemeyecek, kendisi düzeltebilecektir.6-Yeni bir uygulama olarak, “ortak katkı payı” adı altında mahkeme tasdik şartı olarak, şirketin konkordato projesinin gerçekleşmesini teminen ortakların şahsi malvarlıklarından katkı sunmasını isteyebilecektir.7-İflasa tabi olan borçlunun tasdik edilen konkordatosu tamamen iptal edilirse, mahkeme başkaca şart aranmaksızın resen borçlunun iflasına da hükmedecektir.
Konkordatodaki ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemece kabulü veya reddi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir.8-Konkordato talebi mahkemece reddedildikten sonra, borcun ödenmesini sağlayacak olan kaynaklarda önemli bir değişiklik gerçekleşmedikçe veya ileriye yönelik olarak böyle bir değişikliğin gerçekleşeceği somut olarak ortaya konmadıkça, tekrar adi konkordato teklifinde bulunulamayacaktır.9-Başvuru tarihinden geriye doğru altı ay içinde yapılan yer (adres) değişiklikleri yetki ve görev bakımından dikkate alınmayacaktır.10-Tasdikten sonra görev yapan, işlevselliği öğretide ve uygulamada tartışılan “kayyım” yerine “proje denetçisi” getirilecektir."Apak çalıştayda öne çıkan sorunlar ve çözüm önerileri ise şöyle aktardı:Yukarıda bahsettiğim üzere, planlanan ve uzun zamandır üzerinde çalışılan çalıştayımız 21-22 Kasım 2025 tarihinde, uygulamanın içinden gelen uzmanların ve akademisyenlerin katılımıyla Yalova ilimizde gerçekleştirildi.
İlgili çalıştayda öne çıkan önemli görüşler, sorunlar ve öneriler yazımızın kutularında yer aldığı şekilde özetlenebilir.KANUN DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERDeğişikliğe istinaden dikkat çeken ve olumlu karşılanan önemli konular;a-Son zamanlarda konkordato uygulamasında yaşanan sorunlar dikkate alınarak hazırlanan Cebri İcra Kanunu Taslağı ile, yürürlükteki İcra İflas Kanununda önemli değişikliklere gidilerek modern, hak temelli ve teknolojik olarak entegre bir icra sistemine geçişi temsil eden bir değişim olacağı.b-Konkordato açısından temel değişiklikler arasında; alacaklı ve borçlu menfaatlerini dengeleme ilkesinin açıkça ifade edilmesi, UYAP ve yeni portallar aracılığıyla süreçlerin kapsamlı bir şekilde dijitalleştirilmesi, uzmanlaşmış mahkemelerin kurumsallaşması ve hem verimliliği hem de adaleti artırmak için usul kurallarının iyileştirilmesinin yer alacağı.
Taslağın yürürlüğe girmesi halinde, Türkiye’deki borç tahsilatı ve iflas hukukunu temelden yeniden şekillendirileceği.c-Dijitalleşme ve uzmanlaşmış mahkemelere verilen önem ile birlikte, Türkiye’nin icra hukukunun gelecekteki zorluklara karşı konumlanacağı, iş yapma kolaylığının artacağı, yatırımcı güvenini yükseltme ve adalet yönetiminde daha fazla kamu güveni oluşturma potansiyeli taşıyacağı, bu reformların başarısının nihayetinde de etkin uygulamalara ve hukuki çerçevenin değişen toplumsal ve ekonomik ihtiyaçlarına sürekli olarak uyum sağlama taahhüdüne bağlı olacağı.ÖNEMLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİa-Bir mahkeme tarafından reddedildikten sonra adres değiştirilerek tekrar başka bir mahkemeden yinelenen konkordato taleplerinde, mahkemelerin önceki konkordato talebinin hangi gerekçeyle reddedildiğini dikkate almasının sağlanmasının gerektiği.b-Konkordato talep eden gerçek veya tüzel kişilerin meşru haklarının kullanılması kadar istismar boyutunun da dikkate alınması gerektiği.
Borçluyu korumak kadar alacaklıyı da korumak için önemli önlemlerin alınması gerektiği.c-Süreci takip eden, denetleyen ve raporlayan “konkordato komiser heyeti”nin yetki ve sorumluluklarının çok net bir şekilde belirlenmesi gerektiği.
İlgili mahkemelerce görevlendirilecek “konkordato komiser heyeti”nin konusunda uzman kişilerce belirlenmesi gerektiği.d-Konkordato talep dosyasına eklenmesi zorunlu olan ve KGK’ya bağlı bağımsız denetim şirketi tarafından hazırlanan “makul güvence raporu” ile konkordato kurumu arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği.e-Çok önemli ve hazırlanması zor olan makul güvence raporunun 2-3 gün içerisinde değil en az 2-3 ay içerisinde hazırlanması gerektiği.
Bu raporun sunulması zorunlu olacaksa, başvuru sırasında değil sona doğru nihai projenin kabulü olan alacaklılar toplantısından en az 1 ay önce sunulması gerektiği.f-Geçici mühlet kararı sonrası, ilgili komiser heyetinden en geç 1 hafta içerisinde başvuru sırasında dosyaya eklenmesi gereken belgelerin yeterli olup olmadığı konusunda talep edilen ön raporun ve makul güvence raporunun kontrolünün cari mali veriler ile rapordaki mali veriler arasında dönemsel olarak ciddi değişikliler olması sebebiyle kontrol ve doğruluğunun araştırılmasının çok zor olduğu.g-Bilindiği gibi ilk başvuru sırasında sunulan projeye göre hazırlanan makul güvence raporunun konkordato sürecindeki bir borçlunun projesinin tasdik aşamasına gelinceye kadar çok kez revize edilerek değişikliğe uğraması, dolayısıyla başında verilen makul güvence raporunun sonrasında hiçbir anlamı ve faydasının kalmayacağı.Odatv.com