Haber Detayı

İşletmeler mağdur... Konkordato istismarı sürüyor
Ekonomi odatv.com
26/11/2025 15:27 (4 hafta önce)

İşletmeler mağdur... Konkordato istismarı sürüyor

"Konkordato istismarcıları"nın işletmeleri mağdur ettiğini söyleyen Dünya gazetesi yazarı Talha Apak, uygulamaya ilişkin kanun değişikliği çalışmalarının "çok ağır ilerlediğini" belirtti

"Konkordato istismarcıları işletmeleri mağdur ediyor" diyen Dünya gazetesi yazarı Talha Apak, bugünkü yazısında, 21-22 Kasım’da Yalova’da düzenlenen Konkordato Çalıştayı’ndan aktarım yaptı.

Apak, modertörü oluğu çalıştayın konuşmacıları arasında Prof.

Dr.

Ali Cem Budak, Prof.

Dr.

Hakan Taştan, YMM Olcay Er ve Av.

Dr.

Alperen Asım Koruk bran­şlarında konuyla ilgili değerlen­dirmelerde bulunduklarını belirtti.Apak, 2018 yılında uygulamasına başla­nan konkordatolarla ilgili, "Son iki yılda yaşanan reel piyasa sıkıntıları nedeniyle hızla artan konkordato talepleri sonucu olarak, bugüne kadar 20 bine yakın işletme konkordatoya başvurmuş, bunların üçte ikisi daha yarı yolda ya ret kararı almış ya da iflas kara­rı almış, ancak üçte birinin proje­leri tasdik görmüş ve amacına ula­şabilmiştir.

Bugüne kadar konkor­dato sürecine giren 20 bine yakın işletmenin toplam işletmeler içe­risindeki payı çok düşük olabilir, ancak beraberinde yüzlerce/bin­lerce başka işletmeleri de olum­suz etkilemektedir.

Konkordatoya giren bir işletmeden alacaklı olan yüzlerce işletme bu süreçte veya sürecin sonunda fazlasıyla mağ­dur olabilmektedir." dedi.KONKORDATO HEM BORÇLUYU HEM DE ALACAKLIYI KORUMA AMACI TAŞIYOR, AMA…Mevcut mevzuata göre; konkordatonun hem borçluyu hem de alacaklıyı koruma amacı taşıdığını hatırlatan Apak, "Konkordato hukukunu düzenleyen mevcut İcra İflas Ka­nunu (İİK) günümüzde yaşanan sorunlar karşısında maalesef ye­terli olamamış veya yaşanan so­runlara çare olamamıştır.

Buna rağmen, Adalet Bakanlığı tarafın­dan oluşturulan bir komisyon ile uzun zamandır üzerinde çalışılan kanun değişikliği çalışmaları ise çok ağır ilerlemektedir." diye yazdı.İlgili kanun değişikliğine ilişkin komisyon çalışmalarının çok önemli ve gerekli öneriler içerdiğini ifade eden Apak, "Bu çalışmalar bir türlü kanun taslağı haline getirilip TBMM’ye sunulamamıştır.

Aldığımız bilgile­re göre, ilgili çalışmalara komisyon tarafından devam edildiği, mevcut önerilerin Adalet Bakanlığı’na su­nulduğu ve olası değişikliğin 2026 yılına sarkacağına kesin gözüyle ba­kılmaktadır.

Piyasanın beklentisi ise, ilgili kanun değişikliğinin bir an önce hayata geçirilmesidir." ifadelerini kullandı.KONKONDATO BAŞVURULARININ İSTİSMAR BOYUTUKonkordatoya başvurmanın iki önemli boyutu olduğunu kaydeden Apak, "Bi­rinci boyut, meşru bir hakkın kul­lanılması, ikinci boyut ise istismar boyutu olarak öne çıkmaktadır.

Özellikle alacaklı ve borçlu hakla­rı arasındaki dengenin bozulması yeni bir düzenlemeyi zorunlu kıl­mıştır.

Daha da ötesi, son zaman­larda artan konkordato talepleri­nin ilgili mahkemelerde yarattığı yoğunluk ve kamuoyunun olum­suz bakışı gündemdeki yerini korumaktadır." dedi.YENİ DÜZENLEMEDE ÖNE ÇIKAN ÖNEMLİ HUSUSLARApak, yeni düzenlemede öne çıkan önemli hususları şöyle sıraladı:"Önemli değişiklikler öngören ye­ni “Cebri İcra Kanun” taslak çalış­maları 14/08/2025 itibarıyla ka­muoyunun görüşüne sunulmuştur.

Buna göre;1-Mühlet sürelerinin daha kı­sa verilebileceğine ilişkin hü­kümlere yer verilmiştir. 3+2 ay olan geçici mühlet ve 12+6 ay olan kesin mühlet ile 6 ay tasdik yargı­lamasındaki uzatım olmak üzere toplam 29 ay sürebilen mühletle­re karşılık yeni taslakta 4 ay geçici mühlet ve 12+3 ay kesin mühlet ile 6 ay tasdik yargılamasındaki uza­tım olmak üzere toplam 25 ay ola­rak kısaltılmıştır.2-KGK’nın yetkilendirmiş ol­duğu bağımsız denetim kuru­luşunca hazırlanacak ve başvuru dosyasına eklenmesi gerekecek “makul güvence raporu” geçi­ci konkordato komiserlerince de­netlenecektir.

Konkordato komi­serlerinin denetimi ve haklarında uygulanabilecek yaptırımlar kap­samlı şekilde düzenlenmiştir.3-Borçlunun lehtar olduğu temi­nat mektupları mühlet içeri­sinde mahkeme kararıyla tazmin edilebilecektir.

Mühlet içerisin­de borçlunun faaliyetine göre “kü­çük” miktardaki borçlar mahkeme kararıyla ödenebilecektir.4-Yargıtay kararının aksine, ya­bancı para alacaklar geçi­ci mühlet tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden TL’ye dönüştürülecektir.5-Teklifte önerilen vade veya ödemesiz dönemin makul ol­ması ve açıkça gerekçelendirilme­si şeklinde yeni bir tasdik şartı ge­tirilmiştir.

Mahkeme yetersiz pro­jenin düzeltilmesini istemeyecek, kendisi düzeltebilecektir.6-Yeni bir uygulama ola­rak, “ortak katkı payı” adı altında mahkeme tasdik şartı olarak, şirketin konkorda­to projesinin gerçekleşmesini te­minen ortakların şahsi malvarlık­larından katkı sunmasını isteye­bilecektir.7-İflasa tabi olan borçlunun tas­dik edilen konkordatosu tama­men iptal edilirse, mahkeme baş­kaca şart aranmaksızın resen borç­lunun iflasına da hükmedecektir.

Konkordatodaki ihtiyati tedbir ta­leplerinin mahkemece kabulü veya reddi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir.8-Konkordato talebi mahkemece redde­dildikten sonra, borcun ödenmesini sağlayacak olan kaynaklarda önemli bir değişiklik gerçekleşmedik­çe veya ileriye yönelik olarak böy­le bir değişikliğin gerçekleşeceği somut olarak ortaya konmadıkça, tekrar adi konkordato teklifinde bulunulamayacaktır.9-Başvuru tarihinden geriye doğ­ru altı ay içinde yapılan yer (ad­res) değişiklikleri yetki ve görev ba­kımından dikkate alınmayacaktır.10-Tasdikten sonra görev ya­pan, işlevselliği öğretide ve uygulamada tartışılan “kayyım” ye­rine “proje denetçisi” getirilecektir."Apak çalıştayda öne çıkan sorunlar ve çözüm önerileri ise şöyle aktardı:Yukarıda bahsettiğim üzere, planlanan ve uzun zamandır üzerinde çalışılan çalıştayımız 21-22 Kasım 2025 tarihinde, uygulamanın içinden gelen uzmanların ve akademisyenlerin katılımıyla Yalova ilimizde gerçekleştirildi.

İlgili çalıştayda öne çıkan önemli görüşler, sorunlar ve öneriler yazımızın kutularında yer aldığı şekilde özetlenebilir.KANUN DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERDeğişikliğe istinaden dikkat çeken ve olumlu karşılanan önemli konular;a-Son zamanlarda konkordato uygulamasında yaşanan sorunlar dikkate alınarak hazırlanan Cebri İcra Kanunu Taslağı ile, yürürlükteki İcra İflas Kanununda önemli değişikliklere gidilerek modern, hak temelli ve teknolojik olarak entegre bir icra sistemine geçişi temsil eden bir değişim olacağı.b-Konkordato açısından temel değişiklikler arasında; alacaklı ve borçlu menfaatlerini dengeleme ilkesinin açıkça ifade edilmesi, UYAP ve yeni portallar aracılığıyla süreçlerin kapsamlı bir şekilde dijitalleştirilmesi, uzmanlaşmış mahkemelerin kurumsallaşması ve hem verimliliği hem de adaleti artırmak için usul kurallarının iyileştirilmesinin yer alacağı.

Taslağın yürürlüğe girmesi halinde, Türkiye’deki borç tahsilatı ve iflas hukukunu temelden yeniden şekillendirileceği.c-Dijitalleşme ve uzmanlaşmış mahkemelere verilen önem ile birlikte, Türkiye’nin icra hukukunun gelecekteki zorluklara karşı konumlanacağı, iş yapma kolaylığının artacağı, yatırımcı güvenini yükseltme ve adalet yönetiminde daha fazla kamu güveni oluşturma potansiyeli taşıyacağı, bu reformların başarısının nihayetinde de etkin uygulamalara ve hukuki çerçevenin değişen toplumsal ve ekonomik ihtiyaçlarına sürekli olarak uyum sağlama taahhüdüne bağlı olacağı.ÖNEMLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİa-Bir mahkeme tarafından reddedildikten sonra adres değiştirilerek tekrar başka bir mahkemeden yinelenen kon­kordato taleplerinde, mahke­melerin önceki konkordato talebinin hangi gerekçeyle red­dedildiğini dikkate almasının sağlanmasının gerektiği.b-Konkordato talep eden gerçek veya tüzel kişilerin meşru haklarının kullanılması kadar istismar boyutunun da dikkate alınması gerektiği.

Borçluyu korumak kadar alacaklıyı da korumak için önemli önlemlerin alınması gerektiği.c-Süreci takip eden, denetle­yen ve raporlayan “konkordato komiser heyeti”nin yetki ve so­rumluluklarının çok net bir şekil­de belirlenmesi gerektiği.

İlgili mahkemelerce görevlendirile­cek “konkordato komiser heye­ti”nin konusunda uzman kişiler­ce belirlenmesi gerektiği.d-Konkordato talep dosyasına eklenmesi zorunlu olan ve KGK’ya bağlı bağımsız denetim şirketi tarafından hazırlanan “makul güvence raporu” ile konkordato kurumu arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği.e-Çok önemli ve hazırlanması zor olan makul güvence raporunun 2-3 gün içerisinde değil en az 2-3 ay içerisinde hazırlanması gerektiği.

Bu raporun sunulması zorunlu olacaksa, başvuru sırasında değil sona doğru nihai projenin kabulü olan alacaklılar toplantısından en az 1 ay önce sunulması gerektiği.f-Geçici mühlet kararı sonrası, ilgili komiser heyetinden en geç 1 hafta içerisinde başvuru sırasında dosyaya eklenmesi gereken belgelerin yeterli olup olmadığı konusunda talep edilen ön raporun ve makul güvence raporunun kontrolünün cari mali veriler ile rapordaki mali veriler arasında dönemsel olarak ciddi değişikliler olması sebebiyle kontrol ve doğruluğunun araştırılmasının çok zor olduğu.g-Bilindiği gibi ilk başvuru sırasında sunulan projeye göre hazırlanan makul güvence raporunun konkordato sürecindeki bir borçlunun projesinin tasdik aşamasına gelinceye kadar çok kez revize edilerek değişikliğe uğraması, dolayısıyla başında verilen makul güvence raporunun sonrasında hiçbir anlamı ve faydasının kalmayacağı.Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri