Haber Detayı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dert yandığı konu: Tüm şahsi çabama rağmen hedeflerimizin çok uzağındayız
Son 23 yılda sağlık alanında sağlık alanında gurur verici gelişmelere imza attıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tıbbi cihaz üretiminde de yeni bir aşamaya geçmek zorundayız. Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum. Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum" dedi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde '11.
Tıp Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık alanında yapılan çalışmaların gurur verici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Son bir yılda 4 bin 60 yatak kapasiteli 60 projeyi bitirdik. 2023 yılında yaşadığımız depremin yaralarını sarıyoruz.
Kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdık. 109 sağlık tesisini tamamladı. 11 ilimizde deprem öncesinde 23 bin 733 yatakla hizmet sağlanırken 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. 25 şehir hastanemiz hizmete girdi 13 şehir hastanemizin inşaatı devam ediyor.
Mevcutla yetinmiyoruz.
Milletimizden gelen teklifler tenkitler şikayetler doğrultusunda sağlık sistemimizi iyileştirmeye devam ediyoruz.
Son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişareyle yaptık" dedi.
Sözlerinin devamında tıbbi cihaz üretiminde millileşme çabalarına ihtiyaç olduğunu ifade eden Erdoğan, "Tıbbi cihaz üretiminde de yeni bir aşamaya geçmek zorundayız.
Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum.
Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum.
Savunma sanayiinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz.
Ama zor nasıl oyunu savunma sanayiinde bozmuşsa yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de bozacaktır" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları; "2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti iletmek istiyorum.
Katılımcılarımıza Başkent Ankara'ya hoş geldiniz diyorum.
Çıkan sonuçların milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Sadece Türkiye'nin değil dünyanın iftihar ettiği Aziz Sancar Hocamıza da kıymetli ömürler diliyorum.İnsanın asli varlığına musallat olan marazlardan kurtarmak hastalıklarını dindirmek meselesi insanlık tarihi kadar eskidir.
Esasında bütün kadim geleneklerin dinlerin ve felsefe akımlarının nihai amacı insanın konumunu muhafaza etmektir.
Doktor hekim ve tabip kelimelerinin kökenlerinde iyileştirme anlamları olduğu kadar bilgelik ve hikmetle birlikte halden anlam vasıflarının bulunması boşa değildir.
Para kazanmayı rantı çıkarı kar hırsını teşvik eden kapitalist sistem hayatın pek çok alanı gibi tıpla ilgili paradigmayı dönüştürüyor.
Ataların ifadesiyle sağlığı olanın umudu umudu olanın her şeyi var demektir.
Yani sağlık her şeyin başıdır.
Şayet sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar suyunu çıkartır hayatınızı idame ettirirsiniz.Bunu bil hassa şunun için söylüyorum.
Hastalanan her insanın tedavi imkanı bulmadığı bir dünya adil eşit ve yaşanabilir bir dünya değildir.
Nasıl insan hayatı sömürülemezse insanın sağlığı ve hastalığı sömürülemez bir pazar matahı olarak görülemez.
Değerli kardeşlerim kıymetli hekimlerimiz şu gerçeği de göz ardı etmiyoruz Gazze'de tam iki yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına çocukların sağlık çalışanlarının katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek kolay olmayacaktır.Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamda değer biçilemez.
Yunus Emre ne diyor "Bir hastaya vardın ise bir yudum su verdin ise, yarın anda karşı gele, hak şarabın içmiş gibi" işte tüm mesele budur.
Hastaya şifa olma bilincinin adeta genlerimizi işlediği bir coğrafyanın varisleri olarak nerede durduğumuzu idrak etmeye mecburiyetimiz var.
Bizler İbn-i Sian'nın varisiyiz."