Haber Detayı

Rekabet reçetesi: big data ve lojistik
Sektör haberleri dunya.com
26/11/2025 00:00 (4 hafta önce)

Rekabet reçetesi: big data ve lojistik

ZÜCDER Başkanı Burak Önder, Çin’in artan ihracat baskısı ve kargo-komisyon maliyetlerinin sektörü zorladığını belirterek, Türkiye’nin rekabet gücü için big data’nın ülkede kalması, pazaryerlerinin yerli olması ve lojistik kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Başak Nur GÖKÇAMTürk ev ve mutfak eşyaları sek­törü, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) ev sahipliğinde, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İh­racatçıları Derneği (EVSİD) ve İDD­MİB katkılarıyla 23-26 Kasım 2025 ta­rihleri arasında Antalya’da düzenlenen 23’üncü Uluslararası Ev Eşyaları Zir­vesi’nde buluştu.

Zirveye, Türkiye’den 56 firma, toplamda ise 53 ülkeden gelen 112 firma sahibi ve satın almacı katıldı.Etkinlik kapsamında düzenlenen basın toplantısında sektöre ilişkin de­ğerlendirmelerde bulunan ZÜCDER Başkanı Burak Önder, son dönemde ihracatta Çin’in giderek artan etkisine de dikkat çekti.

Önder, “Dünyada yaşa­nan tarife savaşlarının bir sonucu da maalesef Çin’in bizim çevremizde bü­yümeye çalışması.

Çin’in ABD’ye ihra­catı düşerken, bizim etkili olduğumuz pazarlardaki ihracatı artıyor.

Özellik­le Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’yı çok zorluyor.

İç tüketimleri bir türlü art­madığı için ülkede oluşan kapasite fazlasını agresif bir şekilde ihracat pa­zarlarında kullanıyorlar” dedi.“Rekabetçi piyasa gerekiyor”Türkiye ihracatının en önemli çıkış kapılarından biri olarak görülen e-ih­racat’taki tehlikeye de değinen Önder, “Önümüzdeki dönemde e-ihracat ko­nusu bizi çok zorlayacak.

Çünkü Asyalı e-ticaret sitelerinin etkisi giderek ar­tıyor.

Hem lojistik imkan ve kabiliyet­lerini geliştirdiler hem de maliyetleri­ni düşürdüler.

Asıl olarak e-ticaret ta­rafında oluşan ve sadece birkaç tane büyük firmanın hegemonyasında olan bir oligopol yapıya dikkat çekmek isti­yoruz.

Burada komisyon ve kargo mas­rafları çok yüksek.

Kesinlikle rekabetçi bir piyasa gerekiyor” diye konuştu.Pazaryerlerinin daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ön­der, “Hatta pazaryeri hizmeti veren firmaların yerli ve milli olması ve ya­bancılara satılmaması gerektiğini dü­şünüyoruz.

Bu şekilde ‘big data’nın ül­kemizde kalmasını da sağlayabiliriz.

Özetle Asyalı firmaların pazaryerlerini kontrol ederek büyüme stratejilerine karşı bizim de stratweji geliştirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı."Lojistik kasımız geliştirilmeli"Türkiye’nin ihracatta geliştirmesi gereken en önemli kaslarından birinin lojistik olduğunun altını çizen Önder, “Avrupa, tüm sıkıntılarına rağmen ha­len bizim için çok önemli bir pazar.

Or­ta Asya’da eğer Zengezur Koridoru ta­mamlanırsa hem lojistik kalitesi hem de maliyet açısından bizi olumlu etki­ler.

Bunun yanında Ortadoğu’daki iliş­kilerimizin gelişmesi de önümüzdeki döneme yönelik olarak umutlarımızı artırıyor” açıklamasında bulundu.Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicile­ri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger de Antalya’da yapılan ortak organizasyonun diğer sektörlere de örnek teşkil ettiğini be­lirtti.

Dünyada züccaciye ihracat pa­zarının 110 milyar dolar olduğunu belirten Talha Özger, Türkiye’nin 3,6 milyar dolar ihracatla yedinci sırada yer aldığını, ancak net ihracat olarak bakıldığında ikinci sırada olduğunu belirtti.

Özger, “Çeşitliliği, üretim hızı ve kalitesiyle öne çıkan sektörün 2035 hedefi ise toplam ihracatta ilk üç ara­sına girmek” diye konuştu.“Komisyon kadar kargo ödüyoruz”EVSİD Başkanı Talha Özger lojistik ve nakliye masraflarına dikkat çekti.

Özger, “Sektör olarak bazı ürünlerde komisyon kadar kargo ödediklerini ve bu durumun e-ihracatta maliyetleri ciddi anlamda artırdığını kaydeden Özger, “Ay sonunda gelen faturalara baktığınızda çoğu zaman kargo parasının komisyonları geçtiğini görüyorsunuz.

Bu durum e-ihracat tarafında bizim elimizi zorlaştırıyor” diye konuştu.“2026 yılı da kolay geçmeyecek”2025’in sektörler açısından zor bir yıl olduğunu ve 2026’nın da kolay olmasını beklemediklerini ifade eden ZÜCDER Başkanı Burak Önder, “Türkiye’de iş dünyası ortalama 9 ay süren krizlere alışkın ama bu sefer yaşanılan zorluklar 2 yılı geçti ve herkes yoruldu.

İhracatta en önemli problemlerimizin başında Türk ürünlerinin pahalı kalması geliyor.

Ancak temel olarak dünyada bir değişim dönüşüm var ve herkes bunun sancılarını çekiyor.

Hangi coğrafyaya bakarsanız bakın benzer problemler yaşanıyor, dünya hep benzer şeyleri konuşuyor” ifadelerini kullandı.

İlgili Sitenin Haberleri