Haber Detayı

Altında yerli ve milli izabe tesisi şart oldu: 200 milyon Dolarlık yatırım için ‘babayiğit’ lazım
Ekonomi dunya.com
25/11/2025 00:00 (4 hafta önce)

Altında yerli ve milli izabe tesisi şart oldu: 200 milyon Dolarlık yatırım için ‘babayiğit’ lazım

Türkiye’de ve yakın coğrafyada altın madeni işletmelerinin sayısının arttığına dikkat çeken Tüprag CEO’su Mehmet Yılmaz, bir izabe tesisi kurulması için gerekli kapasitenin oluştuğunu söyledi. Yılmaz, 200 milyon dolarlık bir yatırım için babayiğit modelinin uygulanabileceğini ifade etti.

Altın fiyatlarının rekor kırması ve son yıllar­da artan altın ithala­tının cari dengeye olumsuz et­ki yapması yerli kaynakların önemini daha da artırdı.

Tür­kiye’de halihazırda 18 altın madeni işletmesi bulunuyor.

Yeni maden işletmelerinin açılması söz konusu.

Bunun­la birlikte Yunanistan, Bulga­ristan ve Romanya gibi Doğu ve Güney Avrupa ülkelerin­de de yeni işletmelerin devre­ye alınması bekleniyor.

Tüp­rag CEO’su Mehmet Yılmaz, bu potansiyeli dikkate alarak Türkiye’nin Trakya Bölgesi’n­de bir izabe tesisi kurulması­nı önerdi.

İster dore (yapısın­da altın ve gümüş gibi kıymetli madenleri barındıran yarı saf­lıktaki yekpare kayaç) olsun, ister konsantre (yüksek bir al­tın ve diğer mineraller içeriği­ne sahip bir toz veya çamur), hem Türkiye’nin hem de ya­kın coğrafyadaki altın işlet­melerinin potansiyeli dikka­te alındığında mutlaka ülke içinde bir izabe (indirgeme ile cevher ayrılma işlemi) tesisi kurulmasının elzem olduğu­nu dile getiren Yılmaz, “Üre­ticiler açısından bu altını alıp yurt dışına göndermek ma­liyetli.

Çin zaten dünyada ne varsa alıyor.

Türkiye’deki al­tınların izabesi Çin’de ve Av­rupa’daki tesislerde yapılıyor.

O kadar kıymetli ki açık ar­tırma ile gidiyor.

Kime gider­se gitsin devlete belli bir hak ödenmek zorunda” şeklinde konuştu.Komşu da altında büyüyecek “İzabe tesisi kur­manın zamanı gel­di” ifadesini kullanan Yılmaz, “Değer­li metallerde sırada bekleyen 30-40 proje var.

Altında Yuna­nistan var.

Finlandiya, İsveç, Romanya, Bulgaristan var.

İzabe tesisi kurulması maliyet açısından avantaj sağlar.

Çev­re ülkelerdeki konsantreleri çekebiliriz.

Fransa’da bir altın madeni vardı o bitiyor.

Bugün Almanlar’da olsa kökünü ge­tirirlerdi.

Onlarda gümüş var ama altın yok.

İzabe tesisleri­nin işlediği konsantrelerin ya­pıları çok önemli.

Samsun’da olur mu diye baktık tesis uy­gun değildi.

Baştan altın iza­besi kurulması lazım.

Kapa­site açısından ve kalite açı­sından şart.

Bir maden kadar maliyeti var; 150-200 milyon doları bulur.

Gümülcine sını­rına yakın bir yere koyup Do­ğu Avrupa’dan ürün çekebili­riz.

Bakanlıkta dile getirdik.

Birkaç babayiğit buluşup ya­pılabilir bu iş.

Yunanistan’da da altın işletmeleri artacak.

Romanya yolda geliyor” bilgi­lerini paylaştı.“Devlet hakkı bu yıl yüzde 18’i bulacak” Altın yatakları potansiye­li bakımından Türkiye’nin bölgede bir numara olduğu­nu kaydeden Mehmet Yılmaz, “Merkez bankaları altın top­luyor.

Goldman Sachs ons için 4 bin 900 dolar tah­mini yapıyor.

Çok büyük avantajımız; yer altı po­tansiyelimiz.

Altın 300 dolarken yer altındaki po­tansiyel 6 bin 500 ton­du.

Bugün 10 bin to­nun çok üzerinde cevher olduğunu tahmin ediyoruz. 5 bin ton diye baksak 500-600 milyar dolar” diye konuş­tu.

Sorumuz üze­rine altının ons başına maliyeti­nin 2 bin 200-2 bin 400 dolar civarında olduğunu kayde­den Yılmaz, fiyatların artma­sı sayesinde bu yıl madencilik sektörünün devlete ödeyece­ği payın yüzde 18’e çıkmasını beklediklerini dile getirdi.

Bu­na göre maden işletmeleri, di­ğer vergiler ve ödemeler hariç sadece devletin yer altındaki cevherlerin mülkiyetine sa­hip olmasından kaynaklı ola­rak yüzde 18’lik bir oranı ka­muya ödeyecek.“Kaldırımı kazsan nadir element çıkar” Türkiye’nin her yıl 60 mil­yar dolar maden açığı verdi­ğini anlatan Tüprag CEO’su Mehmet Yılmaz, nadir toprak elementlerinin önemine işa­ret etti.

Türkiye’nin yer altı po­tansiyelinin yalnızca altınla sınırlı olmadığını belirten Yıl­maz, kritik minerallerin gele­ceği şekillendireceğine dik­kat çekti.

Yılmaz, “Türkiye, 3,5 trilyon dolarlık yer altı servet potansiyeliyle büyük bir gü­ce sahip” dedi.

Yılmaz, “Nadir toprak elementinde Çin dışın­da hakim olan ülke yok.

Şura­daki kaldırımı da kazsanız na­dir toprak elementi çıkar ama bu cevher olduğu anlamına gelmez.

Yoğun olarak bulun­ması lazım” diye konuştu.

İz­mir Efemçukuru’ndaki Tüp­rag’ın altın işletmesi yer altı madenciliği anlamında örnek işletmelerden.

Buradaki cev­her, damarlar şeklinde oldu­ğundan siyanür kullanılmıyor.Türkiye’de iki altın madeni işletiyorTürkiye’de metalik maden arama ve işletmeciliği faaliyetleri yürütmek amacıyla 1986 yılında kurulan Tüprag, Kanadalı Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye’deki yüzde 100 iştiraki olarak faaliyet gösteriyor.

Tüprag’ın Türkiye’de iki adet maden işletmesi var. 2006 yılında üretime başlayan Uşak’taki Kışladağ Altın Madeni, Avrupa’nın en büyük altın yataklarından biri ve yılda 12,5 tonluk altın üretim kapasitesine sahip.

Türkiye’de yer altında madencilik yer üstünde ise tarımsal faaliyetin yapıldığı işletmelerden olan Tüprag’ın İzmir Efemçukuru Altın Madeni İşletmesi’nin davetlisi olarak madencilik faaliyetlerini yerinde gözlemledik.

İşletme, her yıl 600 bin ton cevher işleyerek ortalama 3 ton altın üretiyor.

Şirket bugüne kadar Türkiye’ye 2,1 milyar dolar yatırım yaptı.Bu tarz modelleri yaygınlaştırmamız gerek“Üzüm buranın her şeyi.

Başladığımızda şaraplık üzüm üreten çok azdı” diyen Tüprag CEO’su Yılmaz, Efemçukuru’nda yaptıkları tarımsal faaliyetlere ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Teraslama yağmur suyunu bitkiye faydalı hale getirmenin en iyi yolu. 1997’de buranın planlamasını yaparken köy meydanında 200 kişi ile yazılı olmayan bir şekilde el sıkışık, forum yaptık.

Tarımsal faaliyet hiçbir şekilde azalmayacak, artacak sözü verdik. ‘Siyanür kullanmayacaksınız’ dendi.

Kullanılmıyor.

Üretim süreci de buna imkan tanıdı.

Tarımsal faaliyeti korumak ve geliştirmek için Tüprag Tarımı kurduk.

Bu tarz madencilik modellerini yaygınlaştırmamız gerekiyor.

Köylüye tek bir ürüne bağlı kalmadan çiftçilik yapılmasını öğretmek istedik.

Üzüm, badem ve ceviz dışında muşmulalar var, lavantalar var, bal arılarımız var.”

İlgili Sitenin Haberleri