Haber Detayı

Kocaeli’de girişimcilik “Fikirden Servete” panelinde konuşuldu
şehirler ekonomim.com
23/11/2025 15:15 (4 hafta önce)

Kocaeli’de girişimcilik “Fikirden Servete” panelinde konuşuldu

Kocaeli Bilişim Fuarı kapsamında düzenlenen “Fikirden Servete: Teknoloji Girişimlerinde Yeni Sermaye Dalgası” panelinde, girişimcilikte ekip faktörü, topluluk ekonomisi, yatırım trendleri ve yapay zekânın etkisi masaya yatırıldı. Panelde konuşan uzmanlar, geleceğin girişimlerinin artık sadece ürün değil, kullanıcı ve topluluk odaklı olacağını vurguladı.

Adem Adıgüzel/Kocaeli Kocaeli Bilişim Fuarı kapsamında gerçekleştirilen Fikirden Servete: Teknoloji Girişimlerinde Yeni Sermaye Dalgası paneli, sermayenin evrimi, girişimcilikte başarıyı belirleyen unsurlar, global yatırım trendleri ve dikkat ekonomisi ele alındı.

Panelde yatırım süreçlerinden topluluk ekonomisine, yapay zekâ etkisinden AR-GE yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede değerlendirmeler yapıldı. “Zihinsel kırılım olmadan ekonomik kırılım yaşanmaz” Bugünün girişimcilik dönemini “insanlık tarihinde görülmemiş fırsatlar çağı” olarak tanımlayan Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, “Yüz yıllık gelişme artık birkaç yıl içinde gerçekleşiyor.

Böyle bir fırsatı bir daha yakalamayabiliriz. 2030’da yapay zekâ insandan 10 bin kat daha zeki olacak.

Ne yapacaksanız bugün yapın.

Erteleyen helak olur” dedi. “Başarıyı belirleyen yüzde 80 ekip, yüzde 20 fikir” Girişimciler ile yatırımcılar arasındaki beklenti farkına değinen Boğaziçi Üniversitesi Teknopark Genel Müdürü Cem Duran, “Benim için fikrin değeri yüzde 20 ise, ekibin değeri yüzde 80’dir.

Sadece fikre yatırım dönemi bitti.

Artık yatırımcılar sahada test edilmiş ürün, müşteri geri dönüşü ve sürdürülebilir gelir görmek istiyor” şeklinde konuştu. “Artık şirket değil, topluluk kurabilen girişimler ayakta kalacak” KOÜ Teknopark Genel Müdürü Erçin Dinçer, girişimcilikte paradigma değişimini ayrıntılı biçimde anlattı.

Dünyada artık ürün ya da teknoloji odaklı rekabet yerine topluluk (community) odaklı rekabetin yükseldiğini belirten Dinçer, “Bugün bir girişim değerlendiriliyor diye hemen nakit akışına bakılmıyor.

Önce topluluğuna bakılıyor.

İnsanların etrafında toplandığı, konuştuğu, takip ettiği bir kitle yaratabiliyor mu?

Dünyada FOMO skoru diye bir kavram var.

Bir girişim trend mi yaratıyor?

İnsanlar bu girişimi kaçırma korkusuyla takip ediyor mu?

Yatırımcı buna bakıyor” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya etkisinin büyüklüğünü vurgulayan Dinçer, “Dikkat artık en büyük para birimi.

Netflix'in en büyük rakibi Amazon Prime değil, TikTok.

Çünkü insanların vaktini en çok TikTok alıyor.

Bugün bir uygulamada geçirilen süre, yatırımcı için şirket değerinin en önemli göstergesi” dedi. “Artık mesele hangi problemi çözdüğün değil, kimin hikâyesini taşıdığın” Topluluk oluşturmanın sadece pazarlama değil, şirketin kimliği hâline geldiğini söyleyen Dinçer, “Dün ‘hangi problemi çözdüğün’ sorulurdu.

Bugün ise yatırımcının en çok dikkat ettiği şey ‘kimin hikâyesini taşıdığın’.

Eğer Figma gibi tasarımcıların hikâyesini taşıyorsan, eğer kullanıcıların kendini ifade edebildiği bir alan yaratıyorsan, o girişim çok hızlı değerleniyor.

Artık bir girişim daha ürün geliştirmeden sosyal medya hesaplarını, dijital kimliğini kuruyor.

Çünkü kullanıcı güveni ve yatırımcı ilgisi burada başlıyor” dedi. “Türk gençleri çok daha iyisini yapabilir” Dünyadaki örnekleri Türkiye ile kıyaslayan Dinçer, Türk gençlerinin potansiyeline vurgu yaparak “OpenAI’ın CTO’su, dünyayı değiştiren modelleri yazan mühendis Macaristan’dan çıktı.

Google’ın yapay zekâ ekibini yöneten kişi Kıbrıslı.

Bizim üniversitelerimizde gençlerin aldığı eğitim onların çok üzerinde.

Türkiye’deki gençlerin yapamayacağı hiçbir şey yok” diye konuştu. “Değerleme yarına dair beklentinin fiyatlanmasıdır” GOSB Teknopark Genel Müdürü Prof.

Dr.

Murat Çemberci, dünya yatırım trendlerinin değiştiğini ve Türkiye'nin yapısal dönüşüme ihtiyaç duyduğunu dile getirerek “Startup değerlemesi bugünün bilançosu değil, yarının potansiyelidir.

Türkiye son 23 yılda AR-GE’ye en fazla yatırım yapan 3. ülke ama bu yatırımı kurumsallaşma eksikliği nedeniyle katma değere dönüştüremiyoruz.

Türkiye son 23 yılda AR-GE’ye en fazla yatırım yapan üçüncü ülke.

Ancak bu yatırımların karşılığını alamıyoruz.

Bunun nedeni gençlerimizin yetersizliği değil; kurumlarımızın kurumsallaşma sürecini tamamlamamış olmasıdır” şeklinde konuştu.

Küresel ölçekte faiz artışlarının yatırımcının seçiciliğini artırdığını ifade eden Çemberci, “Dünya genelinde 2024 VC hacmi 368 milyar dolar.

Yatırımcı artık sadece büyüyen değil, sağlıklı büyüyen girişim arıyor.

Türkiye, bu pastadan daha büyük pay almak için yapısal adımlar atmalı” dedi.    

İlgili Sitenin Haberleri