Haber Detayı

‘Şarkıyı duyunca inanamayanlar, gözleri dolanlar olmuş’
Kelebek hurriyet.com.tr
23/11/2025 07:00 (4 hafta önce)

‘Şarkıyı duyunca inanamayanlar, gözleri dolanlar olmuş’

Murat Evgin’in ‘Bugünleri de mi Görecektik?’ şarkısı son günlerde herkesin dilinde. Müzisyenin John Lennon’ın ‘Nobody Told Me’sinden Türkçeye uyarladığı parça, ünlü yönetmen Vince Gilligan’ın yeni dizisi ‘Pluribus’ta kullanıldı. Evgin’le buluştuk; çocukluğunu, müziğini ve bu bağlantıyı nasıl kurduğunu konuştuk: “Yönetmeni ‘Arka Sokaklar’ dizisinin müzikleriyle tavladım.”

Murat Evgin’le 2003’te tanışmıştık.

O dönemde ‘Sana Kız mı Yok Hocam’ teklisini yayımlamıştı.

Aradan yıllar geçti ve bu kez ‘Bugünleri de mi Görecektik?’ teklisi vesilesiyle bir araya geldik.

Enerjisi hiç değişmemiş; yine esprili ve samimi...

Neşesi de yerindeydi çünkü John Lennon’ın ‘Nobody Told Me’ şarkısından Türkçeye uyarladığı çalışması, ‘Breaking Bad’ dizisinin senaristi ve yönetmeni Vince Gilligan’ın yeni dizisi ‘Pluribus’un ikinci bölümünün sonunda kullanıldı. (Dizinin izlendiği, abonelik gerektiren platform Türkiye’de yok.) Şarkının hikâyesini Murat Evgin’den dinledik. ◊ Şarkın her yerde.

Nedir arkasındaki hikâye?

Yurtdışında ne yapabilirim diye hep araştırıyordum. ‘Myths and Monsters’ (Efsaneler ve Canavarlar) isimli belgesele müzik yapma şansım oldu.

BBC Studios yapımı ‘The Stuarts’ dizisine de müzikler yaptım.

İstanbul’da yaşadığım için yurtdışındaki bu işlerin devamını getirmek zordu.

Sosyal medyada ‘Pluribus’la ilgili “Tabii ki bu bir bağlantı işi, Amerika’da yaşıyor zaten” diyenler oldu.

Böyle bir şey yok.

Kimseyi tanımıyordum.

Müziğimi dinlettim, beğendiler, “Çalışabiliriz” dediler.

Thomas Golubić ve Murat Evgin Los Angeles’ta.◊ Süreç nasıl ilerledi?Amerika’da dizilere şarkı seçen insanlar var, onları araştırdım.

Bazılarıyla tanıştım.

Ünlü müzik süpervizörü Thomas Golubić’le çevrimiçi toplantı ayarladım.

Ona Kanal D’nin ‘Arka Sokaklar’ dizisine yaptığım müzikleri dinlettim.

Dizinin 15’inci sezonundaki yangın sahnesinde kullanılan ağıt gibi vokallerim vardı.

Golubić “Burada hoş bir bestecilik ve güzel vokal var.

Bir diziye başlıyoruz. 60’lar, 70’lerden, Amerikan karşıkültür şarkılarının yabancı dillerdeki cover’larına ihtiyacımız var” dedi.

Yani Golubić’i ve dizinin yönetmenini ‘Arka Sokaklar’ dizisinin müzikleriyle tavladım.

Şarkı sadece dizinin soundtrack albümünde olacaktı ama o kadar beğendiler ki Sony Music etiketiyle tekli olarak çıktı.◊ Şarkı nasıl seçildi?

Onlar için popüler ama bizim çok bilmediğimiz parçalardan bir şarkı listesi verdiler.

Dizisine en popüler şarkıları koymuyor.

Bu yüzden John Lennon’ın ‘Imagine’ını değil de daha kıyıda köşede kalmış bir şarkısını seçmişler. ‘Nobody Told Me’ John Lennon’ın ölümünden sonra yayımlanmış.

Bir The Beatles delisi olarak ben bile hatırlamadım.

John Lennon olduğu için onu tercih ettim.

Sonra çok beğendiklerini söyleyen bir e-posta geldi.Darbuka, def, kanun...◊ Nasıl yorumlar geldi sosyal medyadan?Çok güzel yorumlar geldi.

Ama arada “Ya Murat, ne kadar uyduruk sözler yazmışsın, şarkı çok kötü” yazanlar da oldu.

Ama John Lennon yani (gülüyor).

Bizim damak tadımıza uymuyor belki ama Amerika için büyük bir şarkı.

Bazı Amerikalılar “İkinci bölümün sonunda Fransızca bir şarkı çalıyor” demişler.

Türkçe olduğunu anlamamışlar.

Bir de dizinin sonunda şarkıyı duyunca inanamayanlar, internet sitesinden izlerken Türkçe reklam girdi zannedenler ve mutluluktan gözleri dolanlar olmuş.◊ Şarkıya biraz Türk sosu eklemişsin.

Cümbüş bile var sanki...

Aslında banjo ama biraz çarptırmalı çaldığımda cümbüş gibi tınlıyor.

Kimse görmese banjo çaldığımı sesine cümbüş derler.

Ben şarkıya darbuka, def ve kanun koydum.◊ ‘Arka Sokaklar’ın müziklerini kaç yıldır yapıyorsun?Birinci bölümden beri, yani 20 yıldır.

Sitcom’larla başladım. ‘Sahra’, ‘Acemi Cadı’, ‘Arka Sokaklar’ devam etti.

Şunu diyenler de var: “Vay be, ‘Arka Sokaklar’dan ‘Pluribus’a” (gülüyor)...

Her ülkenin bir polisiyesi var.

Türkiye’ninki de ‘Arka Sokaklar’ ve bence hiç küçümsenecek bir iş değil.

Oraya yaptığım bir müziği Hollywood’dan birine dinlettiğimde  etkileniyorlar.

Dizinin 20 sene devam etmesine saygı duyuyorlar.◊ Kendi şarkılarını da yapıyorsun bir taraftan...‘Merhaba Yabancı’ isimli eski bir şarkıma yeni bir klip çektik.

Dizilere yaptığım müziklere Latin Amerika’dan çok ilgi gösteriyorlar.

İspanyolca şarkılar yaptım.

Şimdi ‘İngilizce mi devam etmeliyim yoksa Türkçe mi’ diye bir yol ayrımındayım.◊ Ailenden nasıl tepkiler geldi?Babam mutlu oldu, gururlandı.

Annem olaylara hep “Bizim oğlan gitti oralara, bir şeyler yaptı ama...” diye bakar.

Cem Yılmaz “Keşke oğlanı sigortalı işe sokabilseydik” diyor ya, annem biraz öyledir. “Dizi Amerika’da bir numara olmuş” diyorum. “Gerçekten mi” diyor.

İnanmıyormuş gibi bir hali var. ◊ Evginlerin bir aile buluşması nasıl geçer?

Genelde Polonezköy’deki evde buluşuyoruz.

Çok iş konuşuluyor.

Tarzlarımız da farklı.

İlk albüm çıkardığım dönemde bazı şirketler “Sana babanın şarkılarını söyletelim” dediler.

Ama ‘Erol Evgin Junior’ olmak gibi bir niyetim yoktu.◊ Babanın seni asi bulduğu oldu mu? “Öğütlerimi dinlemiyor” dediği olmuştur.

Ama kimse anne veya babasını mutlu etmek için gelmiyor dünyaya.

Yolunu çizip kendi kulvarında gitmek için çalışıyor.◊ Ablan da (Elvan Evgin Sheehan) meditasyonla ilgileniyor...Zenergy diye bir kurs veriyor.

İçmimarlık okudu.

Annem de babam da mimar, bizimkilerle çalışabilirdi ama kendi yolunu çizdi.Sanatta bunu kesinlikle yapmalısınız.

Bazen konserlerimde Çiğdem Talu, Melih Kibar, Erol Evgin şarkıları söylüyorum ama babamın yolundan gideyim diye bir hayalim olmadı.

Şunu da söylemem lazım; hiçbir zaman babam kadar destek görmedim.

Majör bir şirketle çalışmadım.

Rahmetli Kayahan’ın bir sözü var: “TRT’ye çıktım, ertesi gün bütün Türkiye beni tanıyordu.” Bu öyle bir dönem değil ama şimdi de Hollywood dizisinde şarkınızın çalınması gibi karşınıza çok uçuk fırsatlar çıkabiliyor.‘Herkesin adı E harfiyle başlıyor’◊ Biraz da aşktan bahsedelim mi?

Beş seneye yaklaşıyor, Moskovalı bir kız arkadaşım var, o da mimar.

İsmi Evgeniya Essaulova.◊ Adı gerçekten Evgeniya mı?

Neredeyse Evgin gibi!

Nasıl denk gelebilir?

Çocukken en sinir olduğum şey ailede herkesin adının E harfiyle başlamasıydı.

Erol Evgin, Emel Evgin, Elvan Evgin...

Babamın bir arabası vardı, plakası da EE’ydi.

Benim adım ME olduğu için kendimi hep dışlanmış hissediyordum.

Annem “Sen özel olduğun için” diyordu.

Oğlumun adı Erem Erol Evgin.

Şimdi de kız arkadaşım Evgeniya Essaulova.◊ Nasıl tanıştınız?Instagram’da. “Instagram yeni flört uygulaması” diyorlar, öyle galiba.

Asla ulaşamayacağımız insana bir mesajla ulaşabiliyoruz.◊ Oğlunun da müziğe ilgisi var mı?Şu an 17 yaşında, lise sonda.

Üniversiteye hazırlanıyor.

Bir ara çok güzel gitar çalıyordu.

Sesi de güzel.

Eğer mutlu olacaksa müzikle uğraşmasını tabii ki isterim.‘Sezen Aksu’ya platonik âşıktım’◊ Sen küçükken sizin eve hangi ünlüler gelirdi?

Nasıl anıların var?Sezen Aksu ve Nükhet Duru’yla çok anım var.

Sezen Aksu o köfte dudaklarıyla 3 yaşımdayken beni şap diye öpmüştü.

Ben de bu öpücüğü çok ciddiye almışım.

Platonik âşıktım.

Annemler “Sezen de gelecek” derlerdi, kalbim hızlanırdı, saçlarımı tarardım falan.

O da bilirdi. 18 yaşımdayken “3 yaşında bir öptük, hâlâ kendine gelemedin” derdi.

Bir gece bir etkinlikte aynı masaya denk geldik.

O akşam eve döndüm; ‘Seni Uzaktan Sevmeme İzin Ver’ diye Sezen Aksu’ya bir şarkı yazdım.

Sonra dinlettim ona da.

Çok beğendi.

Yine bir pazar günü Sezen Aksu ve Nükhet Duru bizde.

Babam “Murat size bir şarkı söyleyecek, son zamanlarda Nükhet Abla’sının şarkılarına merak sardı” dedi.

Sezen’den bir ses geldi: “Ne zamandan beri!”◊ Hiç Sezen Aksu’dan bir şarkı almayı düşünmedin mi?Kimler kimler dedi, annem bile kaç kere “Oğlum, kendi şarkılarınla bu böyle olmaz.

Sezen’den bir şarkı al” diye ısrar etti.

O dönemde zaten 100 kişi albüm yapıyorsa 99’u Sezen’den şarkı alıyor.

Ben almadım.

Kendi şarkılarımı söylemek istedim.

İlgili Sitenin Haberleri