Haber Detayı

Plastiği azaltmak gerçekten tüm bu çabaya değer mi
Gastroda odatv.com
23/11/2025 06:04 (4 hafta önce)

Plastiği azaltmak gerçekten tüm bu çabaya değer mi

Uzmanlara göre plastikten tamamen kaçınmak imkansız olsa da, birkaç basit alışkanlık hem sağlığımız üzerinde koruyucu etki yaratabiliyor hem de plastik kirliliğinin büyümesini yavaşlatıyor. Peki nereden başlamalı?

Çoğu insan için plastikten kaçınmaya çalışmak hem yorucu hem de çoğu zaman anlamsız görünebilir.

Peki bu gerçekten böyle mi?

Konuyu daha net anlamak için, plastikle çevrili bir dünyada yaşayan bizlerin neler yapabileceğini iki uzmana sorduk.Araştırmalar halen devam etse de uzmanların büyük bölümü plastik kaplarda yiyecek ısıtmaktan kaçınıyor; çünkü ısı, plastik moleküllerinin bağlarını gevşeterek kimyasal geçişi kolaylaştırabiliyor.Her gün soluduğumuz havada, yediğimiz yemeklerde, içtiğimiz suda plastik var.

Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik okyanuslara karışıyor ve bu miktarın 2040’a kadar üç katına çıkacağı öngörülüyor.

Bilim insanları, bu süreçte mikroplastiklerin beyinde, akciğerlerde, sindirim sisteminde ve hatta plasentalarda biriktiğini ortaya koydu.

Fakat bu parçacıkların insan sağlığı üzerindeki etkileri halen tam olarak bilinmiyor.İlk bulgular, mikroplastiklerin kalp krizi ve inme riskini artırabileceğini, bağırsak hastalıklarıyla ve solunum sorunlarıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor—ancak kesin kanıt için daha fazla araştırma gerekiyor.Bu belirsizlik içinde, tüketiciler için soru aynı: Plastikten gerçek anlamda kaçınmalı mıyız, yoksa bilimin netleşmesini mi beklemeliyiz?Bu sorunun yanıtını, plastiklerin çevresel ve biyolojik etkilerini araştıran iki uzmana yönelttik: Ocean Conservancy’den plastik araştırmaları direktörü Britta Baechler ve Emory Üniversitesi’nden mikroplastik ve halk sağlığı uzmanı Douglas Walker.

İşte plastikle dolu hayatlarında izledikleri yol.Douglas Walke'a göre plastik ürünlerde kullanılan 16 binden fazla katkı maddesi var ve çoğu hakkında toksikolojik veri yok.

Ne kadar zararlı olduklarını dahi bilmiyoruz.

Asıl şaşırtıcı olan, plastiklere ve plastik kaynaklı kimyasallara maruz kalma düzeyimizin ne kadar yüksek olabileceği.

Mikroplastikler soluduğumuz havada bile var; ancak en yaygın maruziyet kaynağımız gıdalar ve su.Britta Baechler ise bugüne kadar 1.300’den fazla deniz canlısının plastik yuttuğu belirtti.

Everest’in zirvesinden Mariana Çukuru’na kadar her yerde plastik var.

Bu nedenle mikroplastiklerin kaynağında kesilmesi, yani evlerimizde atığı azaltmak çok önemli.

Mükemmel olmaya çalışmak değil; farkında olmak esas.Bu iki bilim insanın yapılacakları şöyle sarıladı: Plastiği asla mikrodalgaya koymayın.

Plastik şişe yerine metal veya cam şişe kullanmak, yiyeceği plastik kapta ısıtmamak gibi basit adımlar büyük fark yaratabilir.Isı ve plastik iyi bir ikili değil.

Evde yemek ısıtırken plastiği tamamen bırakın.

Günlük hayatta kahve almak için kullanılan karton bardakların bile iç yüzeyi plastiktir.

Bir de çamaşır meselesi var; her yıkamada mikroplastik lifler oluşuyor ve bu lifler atık suyla toprağa kadar karışabiliyor.

Düşük ısıda yıkamak, dış filtre takmak, çamaşır torbası kullanmak mikroplastik oluşumunu ciddi oranda azaltabiliyor.Tek kullanımlık plastiklerin üretimini keskin şekilde azaltmak önemli.

Gıdanın aşırı paketlenmesini azaltmak gerek.

Tek tek sarılan ürünler gerçekten gerekli mi?

Bu soruların cevaplarını endüstri vermeli; tüm yük tüketicide olmamalı.

Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri