Haber Detayı

Ne belgeleri var ne de işyerleri... Zehir bir ‘tık’ uzağınızda
Yazarlar hurriyet.com.tr
21/11/2025 06:28 (1 ay önce)

Ne belgeleri var ne de işyerleri... Zehir bir ‘tık’ uzağınızda

Ne eğitimleri var ne sertifikaları ne de bir işyerleri... İnternetten iş buluyor, “home ofis” yani evden çalışıyorlardı. Dahası bu, 6 yıldır da böyleydi. Ta ki isimleri dört kişilik Böcek Ailesi’nin zehirlenerek vefat ettiği o elim olaya karışana kadar. Fatih’teki oteli ilaçlayan firmanın, kalıp ustası olan sahibi Zeki Kış ve o otelde ilaçlama yapan çalışanı Doğan Caferoğlu’nun ifadeleri, Böcek Ailesi’nin aslında bilinçsizlik ve de denetimsizlik yüzünden hayatını kaybettiğini açıkça ortaya koydu. Ki bunu MHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç da grup toplantısında dile getirdi: “Denetimler arttırılmalı, caydırıcı yaptırımlar getirilmeli”. Peki o denetimler kimin görevi? ‘Kaçak’ firmalar hangi boşluktan sızıyor? Vatandaş olarak biz neye dikkat edelim? Bir sorum da şu; eğer aileye hastanede erken müdahale edilseydi bugün tablo daha farklı olur muydu?

RUHSATSIZ, BELGESİZ FİRMALARA SAKIN GÜVENMEYİN İnternet arama motoruna “ilaçlama” yazınca binlerce ilan çıkıyor. “Sağlık Bakanlığı onaylı” ibaresi olan da var olmayan da. 2 gün üst üste toplam 9 firmayı aradım.

Bakanlık onaylı, ‘Biyosidal Ürün Uygulama İzin Belgesi’ne sahip olup olmadıklarını sordum.

Sadece üçü “var” dedi.

Geri kalan altısıysa müşteri memnuniyeti ve fiyattan bahsettiler.

Sormama rağmen hangi ilaçları kullandıklarını ise söylemediler.

Ölüm, bir “tık” kadar yakındı.SAĞLIK BAKANLIĞI SERTİFİKASI ŞARTPeki kim denetliyor bu firmaları?

Yeditepe Üniversitesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Dr.

Ahmet Aydın’a sordum yine.

Diyor ki: “Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliği aslında çok net.

Bu işi yapan firmaların mesul müdürlük sertifikasına ihtiyacı var.

Uygulamayı yapacak olan da ilgili bölümlerden ya mezun olmalı ya da eğitim almalı.

Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden ‘İlaç Uygulama Yetkisi’ ve ilaçların saklanacağı depo için de ruhsat gerekli.

Bu firmalar okul, hastane, konut, otel vs. ilaçlıyorlar.

Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçları kullanmak zorundalar, zirai ilaçlama yapmaları da yasak.

Yani sertifikalı, ruhsatlı, her şeyi denetlenen firma profesyoneldir, halk sağlığına uygun ilaç kullanır, diğer ilaçları ise zaten kullanamazlar.”TARIM İLAÇLARI ‘ÇABUK’ ÇÖZÜM“Zurnanın zırt dediği yer” de burası işte.

Bu prosedürde olan...

Zira piyasadaki, bazı firmalar “kaçak”.

Sadece internetten hizmet veriyor ve Fatih’teki oteli ilaçlayan DDS İlaçlama Hizmetleri gibi herhangi bir sicil kayıtları da bulunmuyor.

Dahası, etkili sonuç için “ölümcül” olabilen, kapalı alanda kullanılması katiyen yasak olan zirai ilaçları da hoyratça kullanıyorlar.

İnternetten iletişime geçtiğim firmalardan birinin Fatih isimli sorumlusu, “Çünkü” diyor “Otel ve fabrika sahibi müşterilerimiz ‘hızlı’ çözüm istiyor.” Zira haşere sorununu halk sağlığı açısından uygun ilaçlarla çözmek için 4-5 uygulama yapılması gerekir. “Hızlı” ve “ucuz” çözümse ya zirai ya da ithal ‘yasaklı’ ilaçlarla mümkün.

Oteldeki ilaçlamada alüminyum fosfit ya da benzeri yasaklı bir ilacın kullanıldığı şüphesi işte buna dayanıyor.

İNTERNETİ DENETLEMEK ÇOK ZORPeki bu zirai ilaçları almak kolay mı?

Prof.

Dr.

Aydın yanıt versin: “Öncelikle denetimler çok önemli ancak internet derya deniz.

Hangi birini denetleyeceksin ki!

Sızdıkları nokta burası.

Fatih’te ilaçlamayı yapan şirketin ofisi bile yok!

Nereyi denetleyeceksin?

Burada iş, biraz da bize düşüyor.

İnternetten ilaç, kozmetik ya da ilaçlama hizmetleri katiyen alınmamalı.

Alınacaksa da yetkinlik belgesi aranmalı.

Gelelim ilaçlara ulaşma konusuna...ZİRAİ İLAÇ SATIŞI TARIM BAKANLIĞI DENETİMİNDE“Alüminyum fosfit ve benzeri kimyasallara ulaşmak çok kolay.

Çünkü Tarım Bakanlığı’nın listesindeki ilaçlar bunlar.

Tahıl ambarları, boş konteynır ve boş fabrikalarda kullanılıyor.

Alanında başarılı ilaçlar.

Ama alanında...

İlaçlar, Tarım Bakanlığı’na bağlı Zirai Karantina Müdürlükleri ya da direkt satan firmalardan ruhsatla alınıyor.

Ama ruhsata gerek olmadan da ulaşmak mümkün tabii.

Dolayısıyla bu ilaçları kim, ne için alıyor, nerede kullanacak noktasında sıkı denetim şart.

İsteyen, istediği yerde, kafasına göre ilaçlar kullanamamalı.”Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı da dün, yeni yıldan itibaren tarım ilaçlarının da artık beşerî ilaçlar gibi belirli miktar ve sadece yetkili ziraat mühendislerinin reçetesiyle alınabileceğini açıkladı.1 SORU 2 CEVAP ERKEN MÜDAHALE EDİLSEYDİ AİLE HAYATTA KALIR MIYDI Taksici Sercan Tanrıverdi’nin ifadesine göre aile, yarı baygın halde, çocuklar da kan kusarak iki ayrı hastaneye gitti ama taburcu edildiler.

Sağlık Bakanlığı soruşturması sürüyor.

Akıllardaki soru ise şu; eğer taburcu edilmeselerdi bugün hayatta olurlar mıydı?MÜDAHALE İLK ŞÜPHEYE UYGUN YAPILIYOR Prof.

Dr.

Ahmet Aydın: “Bu, soludukları zehir ve miktarına, durumu bilip bilmediklerine göre değişir aslında.

Eğer otel, ilaçlama yapıldığı bilgisini verseydi ve aile hastaneye ilk vardığında bu bilgiyi doktora verebilseydi o zaman buna göre, ‘yoğun’ bakım tedavisi uygulanır, kullanılan kimyasalın cinsi ve maruz kaldıkları süreye bağlı olarak, bir ihtimal kurtulma şansları olabilirdi.

Ama mide bulantısı ve kusma şikâyetleri ile gidiyorlar.

Gıda zehirlenmesine benziyor, ki anne de baba da doktora aynı şeyi söylüyor.

Müdahale de buna uygun yapılıyor.

Sonra otele dönüp, uyumaya devam ediyorlar.

Yani o zehre tüm gece, yeniden maruz kalıyorlar.

Bu zehirlere ne kadar uzun maruz kalırsan hücreler de o derece hızla ölür maalesef.”TIBBİ UYGULAMA HATASI AÇISINDAN DA DEĞERLENDİRİLMELİ Prof.

Dr.

Halis Dokgöz: “Aile, sadece serum ya da probiyotikle taburcu edilmek yerine, en azından bir süre hastanede gözlem altında tutulsaydı- ki o otele de dönmemiş olurlardı- tedavileri de buna göre şekillendirilseydi durum bir ihtimal farklı olabilirdi.

Dolayısıyla olayı, tıbbi uygulama hatası açısından da değerlendirmekte ve soruşturmakta yarar görüyorum.”

İlgili Sitenin Haberleri