Haber Detayı
Spor yazarları İspanya yorumu: Karizmalarını çizdik! Play-off'taki rakibimiz düşünsün
2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri E Grubu’nun son karşılaşmasında Türkiye A Milli Futbol Takımı, deplasmanda İspanya ile karşı karşıya geldi. Zorlu mücadele 2-2’lik eşitlikle sona ererken millilerimizin golleri Deniz Gül ve Salih Özcan’dan geldi. Öte yandan spor yazarları karşılaşmayı yorumlarken millilerimize övgüler yağdırdı.
Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri E Grubu'ndaki son maçında deplasmanda İspanya'nın konuğu oldu.
A Milli Futbol Takımı deplasmanda karşılaştığı İspanya ile 2-2 berabere kaldı.
Gollerimiz Deniz Gül ve Salih Özcan'dan geldi.
Spor yazarları kritik karşılaşmayı değerlendirdi...
GÜRCAN BİLGİÇ - BİZ ATTIK, BİZ YEDİK Başından sonuna inişli-çıkışlı duygularla seyredilen bir maç oldu.
İspanyollara bu kadar teslim olan, oyunu da topu da bırakan 'çaresiz' bir milli takıma bakarken, beraberlik golü ile birlikte 'Bizim Çocuklar' sahnesi çıktı ortaya.
Montella'nın son maça göre sekiz rotasyonu vardı.
Sarı kartı olanları korumaya alıp, play-off'lara 'temiz' çıkmak istedi.
Mantıklı bir bakış açısı aslında.
Dünya Kupası'nın raconu iki maçta kesilecek ve 'birinci çocuklarımızı' riske atmamalıydık.
Montella, Konya'daki hezimetten ders almış, dirençli takıma dönmüştü.
Ama yine maçın kahramanlarından biri kalecimiz.
İlginç bir durum.
Yediğimiz golleri onlar mı attı, biz mi yedik; sonuna kadar tartışırız.
İki golün soldan gelmesi, İrfan Can- Zeki ikilisinin 'şeffaf' moda geçmesi de cabası.
İki golde de Samet'in ıskaları var.
İkinci golde Çağlar'ın rakibe iki asisti.
Barış Alper'in hücum gücünü tek başına taşıdığını, sahaya koyduğu karakteri belirtelim.
Ferdi üstünden sol kanadı defansif- ofansif iyi kullandık.
Geriden gelmek, öne geçmek, takımın parçası olduğunu göstermek, arkadaşının yardımına koşmak ve sonucu kabul etmemek...
Çocukların yeteneklerini, yeterliliklerini tartışabiliriz.
Ama ellerinden geleni yaptılar, böyle bir deplasmanda direndiler, uzatma dakikalarını eksik oynadılar.
Beklediğimizden daha keyifli bir gece oldu.
Yolumuz açık...
MURAT ÖZBOSTAN - KARİZMAYI ÇİZDİLER, ALKIŞI ÇOK HAK ETTİLER 6-0 yenildiğimiz İspanya karşısında ortaya koyduğumuz mücadele harikaydı..
Eksikler ile sarı kart limitinde olan oyuncuları Montella oynatmadı.. 5-4-1 düzeniyle sahaya çıktık.
Amacımız gol yememekti..
Maçtan da berabere ayrılırsak bu bizim için büyük bir başarı olacaktı..
Bu plan daha dördüncü dakikada sekteye uğradı..
Fakat savunma disiplini kopmadı, farkın daha açılacağı endişesini yaşasak da Altay'ın kritik kurtarışları takımı da oyunda ve ateşte tuttu.
Çok nadir geliştirdiğimiz pozisyonlardan birinde de golü bulduk..
İkinci yarıda ayaklarımız yere daha sağlam basmaya başladı, üzerimizdeki endişeyi ve korkuyu da attık.
Barış'ın röveşatası ve arkasından gelen muhteşem organizasyonda nefis bir gol...
İspanya taraftarı bile şoka uğramıştı, hatta yanımızdaki ülkenin basın mensupları da...
Bu kadar ağır rotasyona rağmen takımın göstermiş olduğu güç gösterisi play-off adına çok umut vericiydi.
İspanya'nın karizmasını çizmek mühim meseledir..
Galip de gelebilirdik..
Özellikle bu maçta şunu gördüm; kim oynarsa oynasın, ülkesinin milli formasını giyen oyuncular görevlerini layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorlar..
Ama özellikle Orkun, Salih ve Merih'e bayıldım..
Altay çok başarılıydı..
Bu kalede olmaya da devam etmeli..
Evinde yenilgi yüzü görmeyen bir takıma karşı ortaya koyduğumuz mücadele ruhu, bizi play-off adına çok fazlasıyla umutlandırdı.
İspanya'nın karizmasını hem de kendi taraftarının önünde çizen Bizim Çocuklar'ı kutlarım..
Playoff'taki rakibimiz düşünsün!
AHMET ÇAKAR - TEŞEKKÜRLER BİZİM ÇOCUKLAR Tartışmasız dünyanın en tuhaf milli takımıyız.
Maç başlıyor, hemen mağlup duruma düşüyoruz, ilk 20 dakikaya baktığımızda sahada yokuz, İspanya yürür gibi pozisyonlara giriyor ve tüm Türkiye, Allah'a dua ediyor... 1-0, 2-0'a razıyız, Allah aşkına yine tarihi bir fark yemeyelim diye düşünüyoruz.
İlk devre böyle devam ediyor ta ki son dakikaya kadar...
Devre biterken Deniz Gül adlı bir genç, sokağa çıksa kimse tanımaz beraberliği getiriyor...
İşte tam kırılma noktası.
İkinci yarı mükemmel bir Türkiye izledik.
Salih'le de öne geçtik.
Ama ikinci yarıda iki tarafın da yakaladığı pozisyonlara bakarsak İspanya'yı rahat rahat yenebilirdik.
Tüm oyuncular çok iyi ama bazı oyuncular mükemmel oynadı.
Altay belki de geçmişini sıfırladı.
Belki de tarih onu Sevilla panteri olarak yazacak.
En az 2-3 net, 3-4 tane de çok önemli pozisyonu engelledi.
Barış Alper, 2. yarıda bir santrforun nasıl oynaması gerektiğini gösterdi.
Ferdi eski Ferdi'ye dönmüş.
Rotasyonla çıktık, elemelerde gol yememiş İspanya'ya 2 gol attık.
Pekala da kazanabilirdik.
Dün gece şunu gördük ki hem genciz hem de çok iyi milli takımız.
İşi buraya getirmişken play-off'lardan Dünya Kupası'na gitmemek çok acı olur.
Teşekkürler Milli Takım.
FATİH DOĞAN - ONUR GECESİ Skora göre yazı yazmayı tercih etmem...
İspanya-Türkiye maçının sonucuna bakıp yazacak değiliz.
Dünya Kupası yolunda, gruplarda bırakın maç kaybetmeyi tek gol yememiş, üstelik bizi kendi evimizde 6-0'la geçmiş İspanya'ya iki gol atıp yenmeye kalkışmak çok önemli bir başarı...
Santrfor Deniz Gül'ün A Milli Takım tarihinde Recep Adanır'ın (Ocak 1954) ardından İspanya'ya deplasmanda gol atan ikinci oyuncu olmasının değeri kadar ekseriyette hakim olan 'Bırakın gol atmayı 6-8 tane yemeyelim' kaygısını yıktı.
Bu havayı Montella kendi destekledi. 11'in gediklisi 4-5 oyuncuyu sakat ve cezalı olduğu için oynatamayan Montella'nın, sarı kart görmesinler diye Arda ve Kenan'ı, belki de Uğurcan'ı oynatmaması 'Bu maçı daha az önemsediği' algısını güçlendirdi.
En kolay maçlarında, en stressiz zamanlarında bile 4-6-0'la oynayıp santrforsuz oyundan vazgeçmeyen İtalyan hocayı, 5-4-1'le sahaya çıkıp Barış'ın da orta sahaya çekildiği bir dizilişte Deniz'i ve golünü konuşmak önemli ve uzun bir konu.
Bu sonucu daha çok Montella'ya mı yazmalıyız, kurtarışlarıyla kendi takımında bile oynamayan Altay, Deniz Gül ve Salih hatta Orkun başta olmak üzere İspanya'yı evinde sallayan, yüreklerini ortaya koyan futbolcularımıza mı?
Pek karar veremedim.
Bu maç gösterdi ki A Milli Takım'ın kadrosunda sadece A planı değil, B ve C planları da çıkaracak geniş, kaliteli kadro var.
Milli Takım'ı hem mücadelelerinden hem de 2-2'lik sağlam başarıdan dolayı kutluyorum.
Biz artık iki play-off maçını düşünelim...
MUSTAFA ÇULCU - TARİH YAZDIK Her iki takım ilk maça ideal 11 ile çıkmıştı.
Akşam ise İspanya 5, biz 8 eksikle sahadaydık.
Lakin bizim daha yaşanacak senaryomuz var.
Stratejik davranarak rotasyon yapmak zorundaydık ki öyle oldu.
İspanya ceza sahamıza ilk gelişte golü buldu.
Biz grupta İspanya'ya ilk golü atan takım olduk.
Topu onlara bıraktık, 5-4-1 ile karşıladık.
Santrforsuz oynamaya alışmış milli takımımızda Deniz'in beraberlik golü çok kıymetliydi.
Salih'in golü ise İspanya'ya soğuk duş etkisi yaşattı.
Kalede Altay harikaydı.
Orkun çok etkiliydi.
Montella doğru zamanda akıllı ve doğru değişikliklerle resital yaptı.
Milli takım bu beraberlikle Avrupa ve dünyada geceye damga vurdu, tarih yazdı.
Alman hakem Felix Zwayer 44 yaşında UEFA Elit Kategori hakemi.
Uluslararası anlamda iyi bir kariyeri var.
Ancak 2005'te Bundesliga 2'de Robert Hoyzer olayında yardımcı hakemken 300 euro rüşvet aldığı iddiası ile 6 ay ceza almış bir handikapı da var.
Aynı zamanda Bundesliga da tartışmalı kararları olan bir figür.
İlk yarıyı 6 faul, 1 sarı kartla geçti.
Samet'e kontrolsüz giren Merino'ya, Zeki'ye kontrolsüz hareketinde Garcia'ya çıkmayan sarılar var.
Uzatmalarda İspanya golü çıplak gözle açık ofsayt, iptal kararı doğru.
Hakemi zorlayan pozisyon yoktu. 13 faul, 6 sarı kartla maçı tamamladı.
ZEKİ UZUNDURUKAN - İSPANYA'YA GÜNÜNÜ GÖSTERDİK!
İspanya'ya karşı evimizde ideal kadromuzla çıkıp fark yemiştik.
Aynı İspanya'ya karşı bol rotasyon yaparak sahaya çıktık ve futbol dersi verdik!
Montella'nın Bursa'daki Bulgaristan maçının 11'ine göre İspanya karşısına 8 değişiklikle birlikte çıkmasını çılgınlık olarak yorumlayanlar oldu.
Hak vermemek elde değil.
Ama şu da unutulmasın!
İdeal kadrodan oluşan A Milli Takım, görevini yaptı.
Play-Off'a kaldı.
Bu ideal 11'in İspanya karşısında yıpranmaması lazımdı.
Sakatlık ve cezalı duruma düşme riskleri vardı.
Montella bu riskleri göze almayarak doğru olanı yaptı.
Bizim için Dünya Kupası yolunda iki maç var artık.
Yarı final ve final maçı.
Kadroyu bu iki maça sakladık.
Ayrıca arka planda yedek bekleyen muhteşem takımı da görmüş oldu Montella ve bizler...
Yedek ağırlıklı kadromuz olağanüstü bir futbol oynadı.
İspanya'ya karşı nasıl mücadele edilir bizlere gösterdi.
Geriye düşmemize rağmen turnuva boyunca hiç gol yemeyen İspanya'ya deplasmanda goller attık.
Kaleci Altay maç boyunca 7 net kurtarış yaparak, Uğurcan Çakır'ın arkasında güçlü bir yedek olduğunu gösterdi.
Bravo Altay!
Porto'da top koşturan 21 yaşındaki Deniz Gül, gol perdemizi açtı.
Çok iyi mücadele etti.
İkinci yarıda Barış Alper Yılmaz'ın muazzam röveşatasını Unai Simon müthiş çıkardı.
İkinci yarının başında dalga dalga İspanya kalesine yüklendik. 54'te İspanya karşısında 2-1 öne geçtik.
Gol yemeyen İspanya'da takır takır goller attık.
Salih Özcan, Orkun'un asistinde topa net bir vuruş yaparak Unia Simon'u çaresiz bıraktı.
La Cartuja de Sevilla tribünleri bir anda sus-pus oldu.
Öne geçtikten sonra İspanya baskısını artırdı.
Çağlar ve Samet'in hatası İspanya'ya beraberlik golünü getirdi.
Ah be Samet, orada böyle ıska mı olur!
Barış Alper'in füzesi ile 3. gole çok yaklaştık.
Unai Simon, bu bazukayı kurtarırken adeta elleri kopuyordu!
İspanya karşısında hem de deplasmanda ikinci yarıda topla gol kaçırdık!
Unai Simon kalesinde devleşti.
Dünya Kupası elemelerinde evinde hiç kaybetmeyen İspanya'ya az daha yenilgiyi tattırıyorduk.
Biraz şans yanımızda olsaydı, tarihi bir destan yazacaktık!
Helal olsun size Bizim Çocuklar!
TURGAY DEMİR - ÖDLERİ PATLADI Dünya devi İspanya karşısında Montella doğru isimlerle, doğru sistemi tercih edince yarım düzine gol yediğimiz ilk maçın şımarıklığıyla sahaya çıkan İspanyollar'a derslerini verdik.
Kötü başladık ve bu çok normaldi.
İki ay önce yarım düzine gol yediğiniz bir takıma karşı oynuyorsunuz ve o takım kendi sahasında (Dünya Kupası elemelerinde) hiç yenilmemiş, dahası bizim grupta gol bile yememiş...
Başlarken ayaklarımız titredi ve karambolde golü yedik.
Buna rağmen biz bozulmadık ve İspanya'nın düzenini bozmak için mücadele ettik.
Altay'ın nefis kurtarışlarıyla özgüven kazanan Bizim Çocuklar topa daha çok sahip olup, daha soğukkanlı oynamaya başladılar.
İlk maçında, hem de İspanya'ya golünü atan genç santraforumuz Deniz, tarihe Recep Adanır'ın yanına adını yazdırırken şoke olma sırası İspanyollar'a gelmişti.
İkinci yarıya çok daha iyi başladık...
Barış'ın bir rövaşatası var ki gol olsa yarın tüm Avrupa'da manşetleri süslerdi.
Sonra bir de bazuka gönderdi Barış.
İlk yarıda Altay bizi ayakta tutarken bu kez Simon rakibi maçta tuttu.
Salih Özcan'ın golüyle biz havalara uçarken İspanya neye uğradığını şaşırmış bir halde skor kovalamaya başladı.
Kazansak da grubumuzdaki durum değişmezdi ama çok acayip bir hava yapar, Play-off öncesi özgüven depolamış olurduk.
İspanya'yı ve onlarla birlikte bundan sonraki rakiplerimizi fena korkuttuk.
Korkmak ne kelime, ödleri patladı vesselam.
Şimdilik bu da yeter.
A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN