Anayasanın sivili olmaz

Kilis’te düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası açmaya kalkıldığını belirterek, “İnşallah bir gün güçlü, sivil bir anayasa yapacağız ve oraya ‘Partileri millet açar, millet kapatır.’ diye yazacağız.” ifadelerini kullandı.

AK Parti ve CHP’nin Batı emperyalizminin dayattığı neoliberal bir anayasada birleştiğini kaydeden hukukçular ise “Sivil anayasa kavramı hem tarihsel hem hukuksal açıdan temelsizdir.

Sivil olan, tanımı gereği devlet dışı alanı ifade eder; anayasa ise devletin temel hukukudur, devletin örgütlenmesini ve kamusal düzenini belirler.

Bu nedenle her şeyin sivili olabilir; ancak anayasanın sivili olmaz.” tepkisini gösterdi.

Aydınlık’a konuşan hukukçuların değerlendirmeleri şöyle oldu: ‘ANAYASA VE DIŞ POLİTİKADA AK PARTİ İLE UYUMLULAR’ - Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Av.

Nusret Senem: “CHP ve AK Parti, Batı emperyalizminin, Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın dayattığı neoliberal bir anayasa istiyorlar.

Bu konuda geçmişte aralarında bir görüşmeler yapmış ve 60 madde üzerinde anlaşmışlardı.

Anayasanın 60 maddesini değiştirme konusunda mutabık kalmışlardı.

Ama temel konularda aralarında ayrılık sürüyordu. “CHP ve AK Parti, Amerika ve Avrupa Birliği’nin politikalarında yarış halindeler.

Anayasanın şüphesiz ki sivili olmaz ama CHP Kemalizm’i, Altı Ok’u, cumhuriyetçilik, milliyetçilik, laiklik, halkçılık, devletçilik ve devrimcilik ilkelerini terk edeli yıllar oldu.

Bu nedenle savrulmalarını son noktaya vardırmış durumdalar. 1924 Anayasası’nın 2. maddesindeki Altı Ok ilkesini, Cumhuriyet Halk Partisi 1961 Anayasası sırasında ağırlığını koyarak çıkarttırmıştı.

Şimdi ‘sivil anayasa’ ile aslında Kemalizm’e son darbeyi indireceklerini düşünüyorlar.

Batı emperyalizminin dayattığı politikaların aleti durumuna düşmüşler.

Bu ‘sivil’ lafı anayasayı kesinlikle Atatürk’ten, devrimci unsurlardan, kamucu unsurlardan arındırmak sevdasından kaynaklanıyor.

Topluma giydirilmek istenen deli gömleğidir sivil anayasa.

Onun için bu sivil anayasa lafları CHP’nin AK Parti’yle anayasa konusunda uzlaştığını kanıtlıyor. ‘TRUMP POLİTİKALARINDA DA UZLAŞIYORLAR’ “CHP, AK Parti’yle sadece anayasada uzlaşmıyor.

Şimdi AK Parti’nin Trump’un Orta Doğu’daki, Doğu Akdeniz’deki politikalarına yakın duran tavırını CHP alkışlamaya başladı.

Geçen gün CHP’nin ‘dış ilişkilerden sorumlu bakan’ diye ifade ettikleri Eski İsrail ve Washington Büyükelçisi Namık Tan, şimdi o da AK Parti’nin bu Trump’a yakın ve Orta Doğu’da ABD politikalarına yakın duran çizgisini alkışlamaya başladı.

Demek ki dış politikada AK Parti ile yakın durmaya başladılar.

O zaman aralarındaki bu sahte kavga ne?

Bu kavgayı hakikaten toplum anlamıyor.

Dolayısıyla aralarında böyle gerginlik oluyor ama temel meselelerde birbirlerini alkışlıyorlar. “Ama Türkiye devrime gidiyor.

Batı’nın bu dayatmalarının Türk milleti tarafından kabul edilmesi mümkün değil.

Onun için CHP bu konuda yarıştığı AK Parti’yle birlikte olsa da onların her ikisinin de içinden vatansever, milliyetçi, devrimci, devletçi unsurlar elbette ki çıkacak ve Türkiye kesin olarak Avrasya rotasından tekrar Atlantik rotasına döndürülemeyecek.

Onu açık olarak burada vurgulamak isterim.” ‘SİVİL OLAN, MEDENİ KANUNLA İLGİLİDİR’ - Avukat Ceyhan Mumcu: “Sivil olan, medeni kanunla ilgilidir.

Anayasa ise kamu düzenine ilişkindir.

Anayasaya ilişkin sivil sözcüğünü kullanmak yanlış.

Aslında söyledikleri, ‘Anayasaları askerler yaptı.

Şimdi biz yapalım.’ demek istiyorlar.

Ne yapacaklar, ne kurallar getirecekler onu açıklasınlar.

Bundan önce İbrahim Kaboğlu CHP milletvekiliydi. ‘Anayasadan Türk kelimesi kalksın.’ diye bir tartışma başlattılar.

Ben de ona cevap vermiştim Aydınlık’ta.

Bu tartışmalar yerine, neyse Anayasa teklifleri, hangi maddeleri değiştirmek istiyorlar onları açıklasınlar.” ‘SİYASİ PARTİLERİ MİLLET KURAR, DEVLET DENETLER’ - Avukat Erdem Cömert: “Özgür Özel’in açıklamaları yeni değil; uzun yıllardır ‘sivil toplumcu’ çevrelerin dile getirdiği yaklaşımın bir tekrarından ibarettir. ‘Sivil anayasa’ söylemi de aynı çizginin ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.

Oysa kavram, hem tarihsel hem hukuksal açıdan temelsizdir.

Sivil olan, tanımı gereği devlet dışı alanı ifade eder; anayasa ise devletin temel hukukudur, devletin örgütlenmesini ve kamusal düzenini belirler.

Bu nedenle her şeyin sivili olabilir; ancak anayasanın sivili olmaz. “Sayın Özel’in ‘Partileri millet açar, millet kapatır.’ sözü ise eksik bir çerçeve sunmaktadır.

Evet, siyasi partiler millet tarafından kurulur; fakat demokratik düzenin güvencesi olan anayasal ve yargısal denetim de sistemin ayrılmaz bir parçasıdır.

Siyasi partilerin mali denetimi ve hukuka uygunluk denetimi, millet iradesine engel olmak için değil, onu korumak için vardır.

Denetimsiz bir siyasal alan, millet iradesinin güçlenmesini değil zayıflamasını doğurur. “Sonuç olarak anayasa, kamusal niteliği gereği sivilleştirilemez; siyasi partiler ise millet tarafından kurulan yapılardır ama hukuk düzeni tarafından denetlenir.

Demokratik sistem, hem millet iradesi hem de kurumsal güvenceler sayesinde ayakta durur.

Bu temel gerçekler, tartışmanın merkezinde tutulmalıdır.” Perinçek: ‘Sivil anayasa’ ifadesi cahilce Vatan Partisi Genel Başkanı Dr.

Doğu Perinçek de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasa hedefiyle Meclis’te gruplarla görüşeceklerini açıklamasıyla ilgili “Sivil anayasa demek, devlet dışı demek.

Devlet dışı bir anayasa olmaz, bu bir cehalettir.

Orduya yan bakanlar Türkiye’nin sorunlarını çözemez.” diye konuşmuştu. ‘ASKERSİZ DEVLET, DEVLETSİZ ANAYASA OLMAZ’ 12 Eylül 2023 tarihli Ulusal Kanal yayınında konuşan Perinçek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Eylül Anayasası’nı hep birlikte değiştirelim diye siyasi partilere çağrıda bulundu.

Bu çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine AK Parti iktidarının içinde bulunduğu çelişkiye dikkat çekerek şunları söylemişti: “Sivil anayasa dedikleri an o anayasanın çürük bir proje olduğunu söylemek mümkün.

Sivil devlet dışında demek.

Devlet dışı anayasa olur mu?

Anayasa, devletin organlarını düzenleyen temel hukuktur.

Bir de devletin vatandaşlarla olan hürriyetlere dair olan kamusal ilişkilerini düzenler.

Yani anayasada her şey devlet.

Sivil anayasa demek, cahillik, hukuku hiç bilmemek.

Birinci sınıfta o hukuk başlangıcı dersinden bile nasibini almamış insanlar, sivil anayasadan bahsedebilir.

AK Parti Hükûmeti bir türlü kendisini iktidar göremedi.

Askeri olmayan devlet olur mu?

Askeri olmayan Kanarya Cemiyeti olur.

Çocuk Esirgeme Kurumu askersiz olur.

Ama devlet askersiz olur mu?

AK Parti’de bir asker düşmanlığıdır gidiyor.

O yüzden bir türlü devletin sahibi olamadılar.

Devletin bir tane tarifi vardır.

Cebir yani kuvvet kullanma tekeline sahip olan topluluğa devlet denir.

Devleti diğer bütün topluluklardan ve örgütlenmelerden ayıran bir tane vasıf vardır.

O da askeri varsa bir örgütlenmenin o devlettir.

Askeri yoksa o devlet değildir.

Vesayet vesayet… Hep bir asker düşmanlığı, askere şüpheyle bakmak gibi bir kültürü yerleştirdiler.

Askere yan bakan, vesayet diyerek orduyu benimseyemeyenler Türkiye’nin önündeki hiçbir sorunu çözemez.

Türkiye 2014-2015’ten beri bütün sorunlarını askerle, silahla çözüyor.

FETÖ’ye karşı, PKK’ya karşı mücadeleyi askerle yapıyorsun. 15-16 Temmuz darbesini askerle bastırıyorsun.

Amerika gelmiş.

Bütün Ege kıyılarına üslerini kurmuş.

Siz vesayet bilmem ne falan filandan bahsederseniz hem içeride hem dışarıda Türkiye’nin önündeki sorunları, tehditleri karşılayamaz ve çözemezsiniz.”