Haber Detayı
Kimberly’den al haberi
ABD’nin çiçeği burnunda Yunanistan Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle verdiği ilk röportajda bölgeyle ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.
ABD’nin çiçeği burnunda yeni Yunanistan Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle, göreve başlamasının ardından ilk televizyon röportajını ANT1’e verdi.
Akropolis manzarası eşliğinde soruları yanıtlayan Guilfoyle, “Sanki aylarca buradaymışım gibi hissediyorum, burası artık ikinci evim.” diyerek röportaja başladı.
Atina’daki Zappeion Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende imzalanan enerji anlaşmalarını hatırlatan Guilfoyle, “Sadece birkaç gün içinde önemli adımlar attık.
Washington, Atina ile stratejik işbirliğini daha da derinleştirmeye hazır.” dedi.
Büyükelçi, Yunanistan’ın bölgedeki rolünü “enerji merkezi” tanımıyla ifade etti.
RUSYA VE ÇİN’E KARŞI ATİNA’YA KİLİT ROL Donald Trump’ın kendisini bu göreve seçmesinin sebeplerinden birinin de bu vizyon olduğunu söyleyen Guilfoyle, “Yunanistan’ın Rusya ve Çin’e karşı enerji güvenliğinde kilit rol oynayabileceğini göstermek istiyoruz.
Enerji bağımsızlığı, ulusal savunma ve güvenliğin temel unsurudur.” dedi.
Enerji ve ticaret alanlarında geniş bir işbirliği zemini oluştuğunu belirten Guilfoyle, Dikey Koridor ve LNG tedarik anlaşmalarına dikkat çekti.
ABD’nin LNG sağlayıcısı rolünü üstleneceğini hatırlatan Büyükelçi, “Enerjide, ticarette, P-TEC kapsamında imzalanan tüm mutabakatlarda ciddi ilerleme kaydettik.
Başbakan da bakanlar da bu ivmeden son derece memnun.” diye konuştu.
Guilfoyle , İyon Denizi’ndeki sondaj faaliyetlerine ilişkin soruya yanıtında ise ABD’nin bölgedeki jeostratejik yaklaşımını şöyle vurguladı: “Amerika geri döndü.
Başkan Trump beni buraya gönderirken Yunanistan’ın bölgesel önemini özellikle işaret etti.
Enerji bağımsızlığının güçlenmesi sadece Yunanistan’ın değil tüm bölgenin istikrarına katkı sağlayacak.” ÇİN’İ DOĞU AKDENİZ’DEN KUŞATMA HAMLESİ Pire Limanı üzerinden Avrupa’ya yönelen Çin etkisi konusunda da mesaj veren Guilfoyle, “Altyapıda daha fazla aktörün devreye girmesi şart.
Amerikan yatırımlarıyla farklı limanların kapasitesini artırarak Pire üzerindeki Çin hâkimiyetini dengeleyebiliriz.” dedi.
Pire’nin gelecekte satışa çıkmasının da “ABD’nin değerlendirdiği ihtimaller arasında” olduğunu söyledi.
Guilfoyle, Amerikan LNG’sinin Dikey Koridor üzerinden kuzeye taşınacağını, Ukrayna ve Romanya’nın sürece dâhil olduğunu hatırlattı. “Daha fazla ülkenin katılımı için önümüzdeki haftalarda çalışacağım.
Bu süreç Enerji Bakanı Stavros Papastavrou ve Başbakan Miçotakis ile tam uyum içinde ilerliyor.” ifadelerini kullandı. ‘F-35 GÜNDEMDE DEĞİL’ Türkiye’ye F-35 satışıyla ilgili soruya ise ABD mevzuatını hatırlatarak yanıt verdi: “Bu aşamada satış ilerleyemez.
İleride ne olacağını bilemeyiz ancak şu an için konu gündemde değil.” Başbakan Miçotakis ilgili kişisel izlenimlerini de aktaran büyükelçi, “Kendisiyle birkaç kez görüştük.
Çok çalışkan, zeki ve ülkesini seven biri.
Eşi Mareva da aynı şekilde.
İşbirliğine en başından beri açıklar” dedi.
Röportajın sonunda, Donald Trump’ın Yunanistan’ı ziyaret etmesi ihtimaline değinen Guilfoyle, “Hepimiz onun Akropolis’te bir fotoğraf vermesini isteriz.
Kendisine soracağım.” dedi.
Chevron etki alanını genişletiyor ABD’li enerji devi Chevron, Doğu Akdeniz’deki varlığını güçlendirerek bölgenin enerji jeopolitiğinde kritik bir konuma yerleşiyor.
Şirket, İsrail’in Leviathan ve Tamar sahalarında üretim artışına yönelik yeni bir optimizasyon programı başlatırken, Güney Kıbrıs’ın Afrodit sahasında geliştirme aşamasına geçti.
Bu hamleler, ABD’nin bölgesel enerji stratejisinin sahadaki en somut yansımalarını oluşturuyor.
Chevron’un Girit ve Mora’nın güneyindeki hidrokarbon ruhsatlarına dâhil olması da Atina’nın enerji coğrafyasını genişleten bir başka etken olarak öne çıkıyor.
Şirketin 2026’da Nil Deltası’nda planladığı sondaj hazırlığıyla birlikte, ABD merkezli enerji akışının Akdeniz genelinde daha organize bir yapıya kavuşması bekleniyor.
Tüm bu gelişmeler, Ankara’nın uzun süredir itiraz ettiği sahalarda hareketliliğin yeniden hızlanacağı yorumlarına yol açıyor.
Girit’ten ‘uzun menzilli’ mesaj Yunanistan ile İsrail, Girit’in güneyinde deniz ve hava unsurlarını kapsayan geniş ölçekli bir tatbikat düzenledi.
Firkateynler, denizaltılar, füze botları ve İsrail’e ait Sa’ar korvetlerinin katıldığı tatbikat, iki ülkenin Doğu Akdeniz’de hızla derinleşen savunma ortaklığını gösterdi.
Tatbikatın en dikkat çeken bölümünü ise Yunan F-16’larının İsrail tanker uçağıyla havada yakıt ikmali yapması oluşturdu.
Bu uygulama, Yunan Hava Kuvvetlerinin uzun menzilli angajman kabiliyetlerinin test edildiği kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Tatbikat süreci boyunca Tel Aviv’den Atina’ya gelen üst düzey güvenlik yetkilileri de savunma modernizasyonu, ortak tehdit algısı ve tedarik programlarını masaya yatırdı.
Yunanistan’ın Davut Sapanı, Barak MX, Spyder ve PULS sistemleri için yürüttüğü görüşmeler bu temaslarda yeniden gündeme geldi.
KABLO ÇIKMAZINA MÜDAHALE HAZIRLIĞI Tatbikatın icra edildiği bölge, Türkiye’nin itiraz ettiği elektrik bağlantı (GSI) hattının güzergâhına yakınlığı nedeniyle ayrıca dikkat çekti.
Washington, hattın 3+1 formatının kritik enerji ayağı olduğunu vurgulamayı sürdürüyor.
Güney Kıbrıs, maliyetin 1,9 milyar avrodan 3 milyar avroyu aştığını belirtirken; Atina teknik ve finansal yük nedeniyle temkinli davranıyor.
ABD ise GSI’ın Doğu Akdeniz enerji mimarisinde Yunanistan’ın stratejik rolünü güçlendireceğini ve Avrupa’nın elektrik güvenliğine katkı sağlayacağını savunuyor.