Haber Detayı
Çocukluk arkadaşıyla aynı gün şehit düştü!
Şehit Ramazan Yağız'ın, köyden arkadaşı Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Sevinç'i sosyal medya hesabında "Şehadetinin senei devriyesinde mekanın cennet olsun yiğidim" yazarak paylaştığı, paylaşımından sadece birkaç saat sonra acı haberle kendisinin şehit düştüğü öğrenildi. Öte yandan şehidin kök hücre bağışçısı olduğu ve 2 yıl önce kök hücrenin nakledildiği bir kanser hastasına hayat verdiği öğrenildi.
Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelmek üzere havalanan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait C-130 tipi askeri kargo uçağının Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmesi sonucu şehit olan 20 askeri personelin içerisinde yer alan Bursalı Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız'ın şehadet haberinin ateşi Harmancık ilçesi Çatalsöğüt Mahallesindeki baba ocağına düştü.
Şehidin evinin bulunduğu sokağa Türk bayrakları asılırken, köyde büyük bir hüzün hakim oldu.
ÇOCUKLUK ARKADAŞINI, SİLAH ARKADAŞINI PAYLAŞTI SAATLER SONRA ŞEHADET HABERİ GELDİ Şehit Ramazan Yağız'ın, 3 yıl önce 9 Kasım 2025 tarihinde aynı köyden arkadaşı Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Sevinç'i sosyal medya hesabında 'Şehadetinin senei devriyesinde mekanın cennet olsun yiğidim' yazarak paylaştığı, paylaşımından sadece birkaç saat sonra acı haberle kendisinin şehit düştüğü öğrenildi. 'ŞEHİDİMİZİN EMANETİNE BİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ' Şehit Ramazan'ın babasını 1991 yılında kaybettiğini ve babasız büyüdüğünü belirten Çatalsöğüt Mahalle Muhtarı Adnan Çakmak, göz yaşlarına hakim olamadı, 'Maalesef yine 11'inci ayın 11'inde 3 yıl sonra bir şehidimiz daha oldu.
Çok üzgünüz, kardeşimiz yetim büyüdü.
Allah ahiretini güzel etsin.
Kendisi sevecen, insan sevdalısı, vatan sevdalısıydı.
Fırsat buldukça buralara gelirdi.
Zaten babasının mezarı da burada.
Fazla izni olmuyordu ama olduğunda da buraya gelirdi.
Uçağa binmeden 3 yıl önce yine köyümüzün evladı Emre Sevinç'in Pençe Kilit Harekatı'nda şehadetinin sene devriyesinde anmak için paylaşım yapmıştı.
Saatler sonra onun da uçak kazasında şehit olduğunu duyduk.
Çok üzüldük, kelimeler boğazımda düğümleniyor.
Evli iki çocuk babasıydı.
Bundan sonra biz emanetlerine sahip çıkacağız.
Köyümüzü bayraklarla donattık.
İnşallah onu burada güzel bir şekilde uğurlayacağız' ifadelerinde bulundu. 'RABB'İM KİMSEYİ ÇARESİZ DERTLERLE İMTİHAN ETMESİN' Öte yandan şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız'ın, 10 yıl önce kök hücre bağışında bulunduğu, 2023 Haziran ayında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastasıyla uyumlu olması sonucu ise naklin gerçekleştiği öğrenildi.
Şehit Yağız, Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen Teşekkür Belgesi'ni ve mutluluğunu, 'Bundan yaklaşık 10 sene önce kök hücre (kemik iliği) bağışçısı olmak ister misiniz sorusuna evet dedim ve 10 yıl sonra geçtiğimiz Mart ayında kanser olan bir hasta ile uyumlu olduğum haberini aldım.
Çeşitli testler sonrası Haziran ayında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde nakil gerçekleşti ve 3 ayı aşkın bir sürenin sonunda bugün hastanın taburcu olduğu bilgisini aldım.
Sağlık Bakanlığı'nın aldığı karar gereği hastayı tanımıyorum ama çok mutlu oldum.
Rabb'im kimseyi çaresiz dertlerle imtihan etmesin inşallah' mesajıyla sosyal medyadan paylaştığı ortaya çıktı. 'ŞEHİDİMİZİN FOTOĞRAFINI PAYLAŞTI, 3-4 SAAT SONRA KENDİ ŞEHADET HABERİ GELDİ' Şehit Ramazan Yağız'ın akrabası olan ve aynı zamanda Engürek Köyü Kültür ve Yardımlaşma Dernek Başkanı Recep Kocabaş ise 'Ramazan çok sevdiğimiz bir kardeşimiz.
Dernekle ilgili 'ağabey üzerimize düşen ne varsa ben yapmaya hazırım' derdi.
Haberleri izlerken altyazıda uçak düştüğünü gördüğümüz anda haber almaya çalıştık.
Tabi acı habere ulaştık.
Yüreğimiz ciğerimiz yanıyor.' 'YİNE 11'İNCİ AYIN 11'İNDE' 'Allah tüm şehitlerimizin mekanını cennet eylesin.
Yine 11'inci ayın 11'inde Emre Sevinç kardeşimiz şehit oldu.
Ramazan kardeşimizin şehadet haberi de aynı tarihte gelmesi bizleri derinden üzdü.
Sabah kendi yaptığı paylaşımda Emre'nin sene devriyesinde fotoğrafını paylaşıyor. 4 saat sonra da şehadet haberini aldık.
Çok acı bir durum bizler için.
Vatanımızın başı sağ olsun' şeklinde konuştu.
Köylüler, iki kahramanın aynı gün, üç yıl arayla şehadet şerbetini içmesinin kaderin acı bir tesadüfü olduğunu söyledi.