Haber Detayı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan düşen uçakla ilgili ilk açıklama geldi: Şehitlerimize Allah rahmet eylesin
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde 'Medeniyetimizde Şehir ve Mekan' temalı Şehircilik Zirvesi ile Kentkırım Sergisi'nin açılışında konuştu. Gürcistan'da düşen askeri kargo uçağı ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "İnşallah bu kazadan en az bir badireyle çıkarız. Allah şehitlerimize rahmet eylesin" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde 'Medeniyetimizde Şehir ve Mekan' temalı Şehircilik Zirvesi ile Kentkırım Sergisi'nin açılışında konuşuyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Azerbaycan'dan ülkemize gelmekte olan askeri uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğünü derin bir üzüntüyle öğrendik.
Enkaza ulaşmak için arama çalışmaları sürüyor.
İnşallah bu kazadan en az bir badireyle çıkarız.
Allah şehitlerimize rahmet eylesin." dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle; İnsan ve mekan ilişkileriyle ilgili Şehircilik Zirvesi ile Kentkırım Sergisimiz ve uğraşımız münasebetiyle sizleri AK Parti genel merkezimizde ağırlamanın bahtiyarlığı içindeyim.
Dünyanın dört bir yanından zirveye teşrif eden teşkilat mensuplarımıza, saygıdeğer akademisyenlerimiz ile öğrencilerimize hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum.Tüm şehircilik tarihine adını altın harflerle yazdıran ve bir yapı sadece sağlam olmakla yetinmez aynı zamanda zarif olmalıdır diyen büyük usta Mimar Sinan'ın şahsında eserleri ve fikirleriyle bizlere yol gösteren ecdadımızı bir kez daha burada rahmetle iade ediyorum.
Bugün de aynı tasavvurla şehirlerimizin imarına katkı yapan, ihyasına destek olan bilim insanlarımızı, sanatçılarımızı, mühendislerimizi tebrik ediyorum.
Kardeşlerim, Şehircilik Zirvesi'ni gerek biz politika belirleyenler gerekse bu politikaları uygulama merceğinde olan kurumlarımız açısından çok kıymetli buluyoruz.
Zirvede sunulacak bildirilerin buradan çıkacak sonuçların şehirlerimize, ülkemize, milletimize yeni ufuklar kazandıracağına inanıyor zirvemizin başarılı geçmesini canı gönülden diliyorum.Aziz kardeşlerim, değerli misafirler; varlığın evi olan dil, onu konuşan ve onunla dünyayı anlamlandıran medeniyetlerin mekân tasavvurunu da belirler.
Türkçede en güçlü anlamı “yerleşmek” olan konmak fiili ve ondan türeyen konak, konuk, konut, konu, komşu kelimeleri; hatta aynı kökten gelen konuşmak fiili, milletimizin mekân tasavvuru konusunda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermektedir.Unutmayın, dünya konulan bir yerdir.
Bir yere konduğumuzda sadece oradaki insanlarla değil, oradaki canlı ve cansız diğer varlıklarla da komşu olur; komşuluk hukuku geliştiririz.Gençler, şunu da ifade etmek isterim: Millet olarak, insanın gönlünü Beytullah bilen, evi onunla eşdeğer tutan; gönül yapmayı erdem ve fazilet, gönül yıkmayı ise zulüm ve felaket olarak gören bir anlayışın sahipleriyiz.Unutmayın, “Dostu nevi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim” diyen Yunus Emre, aslında bizim mekân tasavvurumuzu da hülasa etmektedir.İnancımız, medeniyet birikimimiz ve bunu ifade ettiğimiz dilimiz; yapmak, mamur kılmak, inşa ve ibda etmek merkezlidir.
Bunun içindir ki milletimiz tarih boyunca şehir yıkan bir millet olmamış; tam aksine şehir yapan, şehir kuran, fethettiği şehirlere zarar vermek şöyle dursun, onları eskisinden daha mamur hâle getiren bir millet olmuştur.Şunu özellikle dikkatlerinize çekmek istiyorum: Daha Avrupa şehirlerinin yüzde 80’i bile kurulmadan, Hacı Bayram-ı Veli “Çalab’ın bir şâr yaratmış” diyerek gençlerimize, “Çalabım bir şâr yaratmış” şiiriyle adeta bir şiircilik manifestosu ortaya koymuştur.
Bitmedi… “Hüner bir şehr bünyâd eylemektir, reaya kalbin âbâd eylemektir.” buyuran Fatih Sultan Mehmet ise şehir kurmayı, kalp âbâd etmeyle eşdeğer tutmuştur.Bütün bunlara baktığımızda şunu çok net görebiliyoruz, gençler: Şehir, medeniyetimizde bir arada yaşanan bir mekân olmanın ötesinde; bizatihi kimlik ve kişilik sahibi bir muhatap olarak kabul edilmektedir.
İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar.