Haber Detayı
Atatürk'ün vefatında 2 büyük muamma! 9'u 5 geçe mi öldü, zehirlendi mi? Baş şüpheli Hitler'in hekimi......
Atatürk'ün ebediyete irtihalinin üzerinden 87 yıl geçmesine rağmen 2 muamma hala aydınlatılmış değil. Ölüm günü ve ölüm şekline ilişkin tarihi tartışmalar sürüyor. Atatürk'ün yakın çevresinin 10 Kasım'ı yalanlayan beyanları mevcut. Ölümün geç açıklanmasının altında Celal Bayar ve İsmet İnönü arasındaki siyasi çekişmenin olduğu da bir diğer iddia. Öte yandan o dönem Ata'yı muayene eden iki yabancı hekim var ve biri Nazi üyesi Hans Eppinger. Eppinger, Gazi'nin odasına tek başına girip cıvalı ilaç enjekte ediyor. Bu da "Zehirlendi" iddialarını doğuruyor. Peki, İsmet İnönü bu işin neresinde? Gazi "Beni Türk hekimlerine emanet edin" derken İnönü'nün getirttiği yabancı hekimler mi kastetti? TAKVİM, 10 Kasım muammasına dair tarihsel belgeler ve bulguları derledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin üzerinden 87 yıl geçti.
Yurt genelinde saat dokuzu beş geçe hayat durdu.
Atatürk saygı ve özlemle anıldı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Devlet Erkanı Anıtkabir'e gitti, mozoleye çiçek bırakıp Atatürk'ü yad etti.
ATATÜRK SAAT 9'U 5 GEÇE Mİ VEFAT ETTİ?
Gazi'nin saat 09.05'te vefat ettiği bilgisi kuşaktan kuşağa aktarılırken 'Saat 9'u 5 geçe' isimli şiir 7'den 70'e herkesçe biliniyor, yıllardır zikrediliyor.
Nitekim bazı tarihçiler, Atatürk'ün yakınları ve dönemin tanıkları, vefatın 10 Kasım'da değil 9 Kasım'da olduğunu bildiriyor, saat 9'u 5 geçe duyurusunun Celal Bayar tarafından yapıldığını dile getiriyor.
SABAH Gazetesi'nin merhum yazarlarından Engin Ardıç, 9 Kasım 1938'de gece yarısı vefat ettiğini köşesine taşımış, detaylıca anlatmıştı.
LATİFE HANIM'IN YEĞENİ ÖKE: ATATÜRK 9 KASIM'DA ÖLDÜ Engin Ardıç kaynak gösterdiği Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın yeğeni Mehmet Sadık Öke'nin 2011 yılında yayınlanan 'Teyzem Latife' adlı kitabında konuya ilişkin çarpıcı detaylar mevcut.
Öke, Atatürk'ün 9 Kasım'da vefat ettiğini şu cümlelerle anlatıyor: 'Babam Prof.
Dr.
Nevzat Öke'nin teyzesi Benal Nevzat Hanım, Atatürk'ün seçtiği ilk kadın milletvekillerinden biriydi.
Bu bilginin kaynağı da Benal Nevzat Hanım.
Ben bunu kendisinden dinledim.
Bir günlük geç açıklamanın nedeninin Ata'nın ölümünün arkasından Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili olduğu konuşulurdu.
O dönem İsmet Paşa ve Celal Bayar'ı Cumhurbaşkanı olmasını isteyen iki ayrı grup olduğunu ancak Mareşal Fevzi Çakmak'ın, Bayar'a 'Siz sıranızı bekleyin' dedikten sonra İsmet İnönü'nün seçildiğini anlatırlardı.
Ancak her 10 Kasım'da Latife Teyzem bütün aileyi evinde toplar ve bir öğle yemeği daveti verirdi.
Rakıyı sevmemesine rağmen o yemeklerde bir kadeh rakı içerdi.' Merhum Çetin Altan'ın 2012 tarihli köşe yazısında 'Anıtkabir'in bir belgeseli yapılsa; kazara o belgeseli merak edip izleyenler olursa, ağızları bir karış açık kalır' demiş, Gazi'nin 10 Kasım'da vefat etmediğini yazmıştı.
Altan şu ifadeleri kullanmıştı: Atatürk 10 Kasım 1938'de saat 9'u 5 geçe veda etmedi hayata.
Daha erken saatlerde kopardı ömür takvimin son yaprağını.
Celal Bayar, Ata'nın ölüm saatini kasten 9.05 olarak ilan etti.
Memurlar 9'da iş başı yapıyordu. 10 Kasımlarda iş başı yaptıktan sonra, 1 dakika sessiz ve ayakta saygı duruşunda bulunmaları daha kolay olacaktı.' ATATÜRK'ÜN ŞOFÖRÜ: 10 KASIM'DA ÖLMEDİ, İNÖNÜ GİZLEDİ Keza Atatürk'ün şoförü olarak bilinen Seyfettin Yağız 2004 yılında şu demeci veriyor: 'Atatürk 10 Kasım'da ölmedi, İnönü gizledi.
Söyleyince tarihi şaşırtıyorsun diyorlar.
Ama doğru.
Atatürk öldükten sonra beni Dolmabahçe'ye kapattılar ve dışarı çıkmamı istemediler.' CELAL BAYAR - İSMET İNÖNÜ ÇEKİŞMESİ...
Dönemin tanıkları, Atatürk'ün ölüm saatinin ve gününün geç açıklanmasının altında Celal Bayar ve İsmet İnönü arasındaki siyasi çekişmenin olduğunu bildiriyor. 11 KASIM : MESUT BİR YIL DÖNÜMÜ Nitekim İnönü cumhurbaşkanı seçildikten sonra 11 Kasımlar 'Mesut Bir Yıldönümü' olarak kutlanmaya başlandı.
ATATÜRK ZEHİRLENDİ Mİ?
Atatürk'ün ebediye irtihalinde bir diğer muamma ise ölümün doğal yollarla olup olmadığına dair.
Atatürk'ün hastalığını ilk tespit ve tedavi eden Prof.
Dr.
Nihat Reşat Belger, siroz teşhisi koydu.
O dönem Paris Tıp Fakültesi'nden ünlü karaciğer uzmanı Prof.
Noel Fiessinger Türkiye'ye davet edildi.
Daha sonra Ata'yı muayene etmesi için çok çarpıcı bir ismin Türkiye'ye ayak bastı....
Nazi kamplarında vahşi araştırmalar yapan Hitler'in hekimi Dr.
Hans Eppinger...
Daveti, Fiessinger'in önerisiyle Türk hekimler yapmıştı.
Eppinger'in Atatürk'ten önceki hastası Romanya Kraliçesi Marie idi.
Kraliçe Marie Romanya'ya döndükten sonra 18 Temmuz 1938'de vefat etti.
Eppinger'in bu ölümden kısa süre sonra Atatürk'e teşhis için İstanbul'a gelmesi ise tüm dikkatleri üzerine topladı.
Bir Nazi hekimi olan bu doktor için Gazeteci Yaşar Gürsoy, arşiv belgelerine dayanarak 'Atatürk'ün ölümüne, Dr.
Eppinger'in yanlış tedavi yöntemleri neden oldu' dedi. 'ATATÜRK'E KURALLARA AYKIRI ŞEKİLDE İLAÇ ENJEKTE ETTİ' Eppinger'in Atatürk'e sürekli cıvalı ilaç verdiğine dair arşiv belgelerine dikkat çekiliyor.
İşte Atatürk'e cıvalı ilaç verilen enjektörlerden biri.
Gürsoy konuya ilişkin 'Dr.
Eppinger, Atatürk'ün odasına kurallara aykırı biçimde tek başına girerek sürekli cıvalı ilaç enjekte ediyor.
Sirozdan ölen Romanya Kraliçesi'nin başucundaki isim de Dr.
Eppinger' demişti.
ATATÜRK YABANCI DOKTORLARDAN ŞÜPHELENDİ: BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİN Dahası Atatürk, yabancı doktorlardan şüphelendiği için 'Beni Türk doktorlarına emanet edin' talimatı verdiği söyleniyor.
İSMET İNÖNÜ BU İŞİN NERESİNDE?
CHP'li eski İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, İsmet İnönü'ye gönderdiği mektupta Atatürk'ün yanına yerleştirilmiş doktorun 'görevini layıkıyla yaptığından' bahsediyor, 'Sizleri yakında Cumhurreisi olarak göreceğiz' diyor.
İnönü'nün Celal Bayar'la siyasi çekişme içerisinde olduğu bir zaman diliminde böyle bir mektup şüpheleri daha da artırıyor.
Atatürk'ün zehirlendiği iddialarını güçlendiren belgenin tam metni şu şekilde: 'Çok kıymetli büyüğüm İsmet İnönü.
Cumhurreisimizin hastalığı gün geçtikçe ilerlemekte, çevresinde size karşı bazı tedbirler aldığını duydukça çok üzülmekteyim.
Tahsis ettiğimiz doktorun görevini layıkı ile yaptığı kanısındayım.
Cumhurreisimiz, doktorlardan çok şikayet etmiş, 'Beni Türk doktorlarına emanet edin' demiştir.
Yabancı doktorları uzaklaştırmak istemektedir.
Her şey yolunda ve mecrasında seyir etmektedir.
Sizleri Cumhurreisi olarak görmek arzusu hepimizde hasıl olmuştur.
Hürmetle ellerinizden öperim efendim.
Dahiliye Vekili / Şükrü Kaya.' 'ATATÜRK'E 43 ŞİŞE KİNİN VERİLDİ' 1962 yılında CHP'li Dr.
Lebit Yurdoğlu ve İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata arasında geçen yazışmalara bir bakalım: Yurdoğlu, Atatürk'e 43 şişe kinin verildiğini, bunun karaciğeri tahrip ettiğini ve bazı ilaçların bilinçli biçimde kullanıldığını ifade etti.
KARACİĞER SÖNDÜRÜCÜ Lebit Yurdoğlu'ndan Hıfzı Oğuz Bekata'ya gönderilen 18 Ekim 1962 tarihli mektup şu şekilde: 'Sn.
Hıfzı Oğuz Bekata.
Bu konuyu derinlemesine araştırdığımda sorunun sadece geç teşhis olmadığını teşhisle uyumlu ilaçlar kullanılmadığını tesbit ettim.
Atatürk'ün ilaçlarının alındığı eczanenin kayıtlarına baktığımda, o dönemlerde sıtma tedavisi için kullanılan Kinin ilacının 43 şişe kullanıldığını gördüm.
Bu kadar Kinin kullanıldığında karaciğerinde onarılmaz yaralar açacağını her hekimin bilmesi gerektiği ama bunun sanki bilinçli kullanılmış olduğun izlenimi edindim.
Atatürk'ün tedavi amaçlı verildiği diğer ilaç 'piremidon'dur.
İnsanlar üzerinde toksin 'zehirli' etkisi olduğu kesinlik kazanmıştır. 'Civalı diuretik' olan 'salyrgan' isimli ilacın ise 3 Ağustos 1938 tarihinde yapılan konsültasyondan önce kullanımının tehlikeli olacağı bilindiği halde bu ilacın kullanılmasına devam edilmiştir.
Eppinger, Bergman, Dr.
Fissinger, Dr.
Neşet Irdelp hekimlik görevlerini bilinçli bir şeklide eksik yaptıkları kanısı bende hakim olmuştur.
Hürmet ve muhabbetlerimle.
C.H.P.
Genel Sekreter Yardımcısı İzmir Milletvekili - Dr.
Lebit Yurdoğlu'