Vakalar son günlerde hızla artıyor! Her yıl 250 - 500 bin kişinin ölümüne neden oluyor

Okulların açılması ve havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda geçirilen süre artarken, gribal enfeksiyonlar hızla yayılıyor.

Grip ya da tıbbi ismiyle influenza, influenza virüsünün yol açtığı bir enfeksiyon hastalığıdır.

Çok sık karıştırlan ‘nezle’den farklıdır ve basit bir solunum yolu hastalığı değildir.

Her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyen, 250-500 bin kişinin ölümüne neden olan bir enfeksiyondur.

Gribe neden olan influenza virüsünün yapısının kolaylıkla değişebiliyor, bu nedenle bağışıklık sistemimizden kaçabiliyor.

Virüste meydana gelen küçük yapısal değişiklikler, tüm dünyayı etkileyen büyük salgınlara yol açabiliyor.

Grip, halen dünyada aşı ile önlenebilir ölüm nedenleri arasında önemli bir yer tutuyor.

Grip (influenza) virüsü damlacık yoluyla bulaşıyor, öksürme, hapşırma ve yüksek sesle konuşma esnasında hasta kişilerden virüs içeren çok sayıda damlacık etrafa yayılıyor.

Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlere de ulaşması ile hastalık çok hızlı ve çok kolay bulaşıyor.

Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille, mendil bulamıyorsa kolları ile kapatmalıdır.

Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır.

Ellere bulaşan virüs buradan, dokunulan her yere yayılır.

Hasta olan kişinin sık sık ellerini yıkaması, su ve sabun bulunamadığı durumda el antiseptikleri ile ellerin ovalanarak temizlenmesi gerekiyor.

Enfeksiyonun toplumda yayılmasının engellenmesi amacıyla, özellikle hastalığın ilk günlerinde okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir.

Ev halkını korumak için eller sık sık yıkanmalı, oda havalandırılmalıdır.

Maske ağız ve burunu tam kapamalı, ıslandığında değiştirilip eller yıkanmalıdır.

Influenza çok kolay ve çok hızlı bulaşması dolayısıyla evdeki tüm bireyleri aynı anda hasta edip yatağa düşürebiliyor.

Özellikle gebeler, 50 yaş üstündekiler, aşırı kilolular, 5 yaş altındakiler, kronik hastalığı olanlar ve ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda çok daha ağır seyrediyor.

Bu kişilerde grip hastaneye yatışlara, hatta ölümlere neden oluyor.

Mutlaka doktora başvurup test yaptırılmalıdır.

Gribin tedavisi istirahat ve destek tedavisidir.

Ateş düşürücü ilaçlar, bol sıvı alımı önerilir.

Ancak risk grubundaki kişiler ve risk grubunda olmasa bile hastalığın ağır seyrederek komplikasyonlara yol açtığı kişilerde doktor önerisiyle doğrudan grip virüsüne etkili ilaçların kullanılması gerekir.

Gripten ve diğer enfeksiyonlardan korunmada en etkili önlemlerin başında grip aşısının geliyor.

Ellerin sık yıkanması, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme, hasta kişilerle temasın kısıtlanması ve maske takılması çok büyük önem taşıyor.

Ancak grip aşısı özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yoludur.

Grip aşısı 6 aydan büyük herkese öneriliyor, ancak risk gruplarındaki kişiler ve bu kişilerle yakın teması olanların mutlaka aşılanması gerekiyor.

Grip aşısı için yumurta alerjisi olanlara yapılmaması ile ilişkili uyarı kaldırıldı.

Ancak daha önce grip aşısı sonrası alerjik tepkime vermiş olanların aşılarının donanımlı bir aşı merkezinde yaptırması öneriliyor.

Grip aşısının ciddi yan etki yapma olasılığı diğer aşılardan farksızdır.

Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyettir.

Ülkemizde uygulanan grip aşıları (İİV3 veya İİV4) inaktif (cansız) virüs aşısı olduğundan aşıya bağlı grip gelişmesi mümkün değildir.

Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz ve gebelerde de güvenle yapılabilmektedir.

Ülkemizde 2025-2026 dönemi için de DSÖ önerisi 3 valan aşının uygulanmasıdır.

Kişiler 3 ya da 4 valan hangi aşıya ulaşabilirler ise bu aşıyı olabilirler.