Haber Detayı

‘Sadece çalıştım, eve gittim, tekrar çalıştım’
Kelebek hurriyet.com.tr
09/11/2025 07:00 (1 ay önce)

‘Sadece çalıştım, eve gittim, tekrar çalıştım’

‘Kuğu Gölü’nde ilk kez 22 yaşında başrolde dans eden Meriç Sümen, yıllar sonra şimdi, 82 yaşında aynı eserde bu kez kraliçe rolüyle sahnede. Kariyeri boyunca farklı dönemlerde defalarca bu eserde sahneye çıkan Sümen ‘Kuğu Gölü’nü ve genç yaşta bu eseri oynamanın zorluğunu, kariyerinin nasıl şekillendiğini anlattı: “O rolü giydikçe, öğrendikçe, sindirdikçe, gerçekten sizin oluyor.”

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Pyotr İlyiç Çaykovski’nin ölümsüz eseri ‘Kuğu Gölü’nü, Ricardo Amarante’nin yorumuyla yeniden AKM sahnesine taşıyor.

OdetteOdile’i Berfu Elmas, Prens Siegfried’i Batur Büklü canlandırırken eserin kraliçesi rolünü Türk bale tarihine adını altın harflerle yazdıran, ‘Kuğu Gölü’nde ilk kez 22 yaşındayken başrolde dans eden Meriç Sümen üstleniyor.

Sümen yıllardır yeni başrolleri eğitip onları sahneye hazırlıyor.

Onunla hem Kuğu Gölü’ne dönüşünü hem de bale yolculuğunu konuştuk.

Çaykovski’nin eseri ‘Kuğu Gölü’ 12 ve 13 Kasım’da, 20.00’de AKM’de. ◊ ‘Kuğu Gölü’ kariyerinizde çok özel bir yere sahip.

Yıllar sonra aynı eserde bu kez kraliçe rolüyle sahneye çıkmak size ne hissettiriyor?Bu tarif edilebilecek bir duygu değil, ancak çok derinden hissedilen bir şey.

Yaklaşık 15 yıl önce de eski AKM’de kraliçeyi oynamıştım.

Bu kez sahneye çıkmak gibi bir düşüncem yoktu çünkü başroldeki kuğuyu çalıştırıyordum.

Açıkçası tekrar oynayayım diye bir fikir yoktu aklımda.◊ Teklif size nasıl geldi?Genel Müdürümüz Tan Sağtürk, Aspendos Opera ve Bale Festivali için büyük bir arşiv hazırlıyordu. ‘Turandot’, ‘Kuğu Gölü’ gibi eserlerin afişleri yeniden tasarlanıyordu.

Haberim yoktu, benim 22 yaşında ilk kez ‘Kuğu Gölü’nde oynadığım fotoğrafımı afişe koymuşlar.

Kanatlarımın göründüğü o afişi görünce çok duygulandım, onore oldum.

Sonra kadro konuşulurken “Madem böyle bir jest yaptınız, kraliçeyi ben oynayayım” dedim.

Çok sevindiler.

Meriç Sümen, ‘Kuğu Gölü’ balesinde ilk kez 22 yaşında dans etti.

Daha sonra 24, 28, 31 ve 32 yaşlarında da aynı eser için sahneye çıktı. ◊ İlk ‘Kuğu Gölü’ performansınızı hatırlıyor musunuz?Evet, çok iyi hatırlıyorum. 22 yaşındaydım ve aslında yaşım için çok büyük bir eserdi.

Hocalarımın bana güvenmesi sayesinde bu rolü üstlendim.

Sonra yıllar içinde yeniden oynadım 24, 28, 31 ve 32 yaşlarımda...

O rolü giydikçe, öğrendikçe, sindirdikçe gerçekten sizin oluyor.

Hafife alınacak bir eser değildir.

İngiliz balesinin efsane isimleri Margot Fonteyn ve Michael Somes Türkiye’ye gelmişti.

Biz ‘Kuğu Gölü’nün başka bir bölümünü sahneliyorduk, onlarsa sadece başrol danslarını yapmak için gelmişlerdi.

İngiltere’den gelip Türk balesini kuran Ninette de Valois ve Molly Lake hocalarımız hem bizim yeteneğimizi görmek hem de bu büyük dansçıları yakından izlemek için ikinci perdeyi bize emanet etmişti.

Bale hayatımın dönüm noktalarından biridir.◊ Gençken kendinizi geliştirmek için neler yapıyordunuz?Moskova’da uzun yıllarım geçti.

İngiliz hocalarımdan sonra Ankara’daki temsillere büyükelçiler gelirdi.

Bir gün bir Rus büyükelçisi “Hiç Rus balesi gördünüz mü” diye sordu.

Görmemiştim.

Bir temsilimize Aleksey Nikolayeviç Kosıgin geldi. ‘Kuğu Gölü’nün ikinci perdesinde başrol oynuyordum.

Temsil bitince Cumhurbaşkanlığı locasında elimi sıktı, teşekkür etti ve beni Rusya’ya davet etti, “İster misin” dedi.

Gittim, bir ay kaldım ama oradaki dansçıları görünce anladım ki benim daha çok çalışmam lazım.

Rus ekolü çok serttir.

Biri iter, biri tutar, ayaklarım kan içinde kalırdı.

Sonra Moskova Yüksek Bale Okulu’nu bitirdim, iki sene kaldım.◊ Okul hayatınız nasıl gelişti?1952’de konservatuvara girdim.

Konservatuvara girdiğiniz anda büyülü bir dünyanın içine çekiliyorsunuz.

Çocuksunuz, ne derlerse yapıyorsunuz, sonra yavaş yavaş işin ciddiyetini, disiplinini anlıyorsunuz.

Point’e (parmak ucuna) çıkıyorsunuz, bedeniniz acıya alışıyor.

Yaklaşık 19 yaşındaydım, ilk kez Londra’ya, Royal Ballet’ye gittim.

Hayatımda böyle bir bale salonu, böyle aynalar, böyle bir disiplin görmemiştim.

Beni oraya götüren de Ninette de Valois Hocamdı.

Her yıl beni çağırdı, evinde misafir etti.

Sadece dans etmeyi değil, sanatçı olmayı öğretti.“Siz kimsenin ayağına gitmeyeceksiniz!” ◊ Bale için ideal bir yaş var mı?

Bale için belirli bir yaş sınırı yok, bu tamamen vücudunuza, sağlığınıza ve tekniğinize bağlı.

Ama  grup dansçısı, solist ve başrol olmak arasında büyük sorumluluk farkı var.

Başdansçı olmak hem fiziksel hem ruhsal olarak çok daha ağır bir yük.

Başrolde dans etmek, vücudu da zihni de yoruyor.

Kusursuz olmanız beklenir.

Hocalar çok serttir, iyi yaparsınız, “Fena değil” derler.

Bir gün Rusya’da bana “Bugün aklın burada değil” demişlerdi.

Haklılardı.

Çünkü gerçekten de baleye aklınızı, ruhunuzu, aşkınızı, etinizi, kemiğinizi vermeniz gerekir.

Başka türlü olmaz. “Evleneyim, gezeyim, hayatımı yaşayayım” diyerek bu işi yapmak çok zor.

Ben hayatım boyunca hep başrol oynadım.

Vücudum dayandı çünkü sadece çalıştım; eve gittim, yeniden çalıştım.

Aç kaldığım günler oldu, haşlanmış yumurta yedim, kapılarda bekledim sırf hocadan bir ders alabilmek için.◊ O dönemin izleyicisiyle bugünün izleyicisi arasında fark var mı?Alkışın coşkusu eskiden de büyüktü, bugün de öyle.

Ama özellikle Ankara’dan bahsediyorum, o yıllarda opera ve bale temsilleri çok daha resmiydi.

Cumhurbaşkanı galalara gelirdi, herkes smokinli ve tuvaletli olurdu. ◊ Bale kariyerinizde unutamadığınız bir başka an var mı?Ankara’da o yıllarda hangi ülkenin devlet başkanı gelirse o ülkenin balesi sahnelenirdi.

Charles de Gaulle geldiğinde Fransız balesi, İngilizler geldiğinde İngiliz eserleri, Ortadoğu’dan devlet adamları geldiğinde Türk baleleri oynardık.

Biz gençtik, sahne arkasında devlet başkanları, krallar, başbakanlar...

Heyecandan konuşamazdık.

Bir diğeriyse şu; İsmet İnönü her temsile gelirdi.

Bir gün temsil bitince her zamanki gibi sahneden çıkıp onun yanına gitmek istedim.

Tam o sırada bana doğru yürüdü, şaşırdım ve şu cümleyi söyledi: “Siz hiç kimsenin ayağına gitmeyeceksiniz.

Herkes sizin ayağınıza gelecek.” O söz hayatım boyunca kulağımdan gitmedi.

İlgili Sitenin Haberleri