Haber Detayı

‘Avrupalılar topraklarımızın farklı çalgılarını ve vokal tınılarını keşfetmeyi çok sevdi’
Kelebek hurriyet.com.tr
09/11/2025 07:00 (1 ay önce)

‘Avrupalılar topraklarımızın farklı çalgılarını ve vokal tınılarını keşfetmeyi çok sevdi’

Anadolu’nun ezgilerini Danimarka’dan dünyaya taşıyan Hilal Kaya, 14-15 Kasım’daki Mix Festival konserinden önce müziğinin köklerini ve yabancıların şarkılarına gösterdiği ilgiyi anlattı: “Konserlerimde ne söylediğimi anlamayan insanların bile gözlerinin dolduğunu gördüm.”

Hilal Kaya, Danimarka’da doğup büyüyen, şarkılarıyla Anadolu tınılarını Avrupa müzik sahnesine taşıyan bir sanatçı.

Topraklarımızın ruhunu modern melodilerle buluşturan Kaya, son yıllarda dünya müziği çevrelerinde adından sıkça söz ettiriyor.

Türkçe sözlü şarkılarıyla Danimarka Müzik Ödülleri’ne (Danish Music Awards) birçok kez aday olan Kara bu kez de aynı ödüle ‘Sultan şarkısıyla aday. ‘Harabe’ adlı yeni şarkısındaysa kalbin yeniden atmaya başladığını sandığı anda gelen bir terk edilişin sarsıntısını dile getiriyor.

Zorlu PSM’de gerçekleşecek Mix Festival’de ilk kez Türkiye’de sahneye çıkacak Kaya, bize yeni şarkısını ve Danimarkalı müzisyenlerle Türkçe müzik üretme sürecini anlattı.

İstanbul’daki konseri için oldukça heyecanlı olduğunu da söyledi.

Kaya “Grubumda çok deneyimli Türk ve Danimarkalı müzisyenler var” diyor.◊ Yeni şarkınız ‘Harabe’ hangi duygularla ortaya çıktı?

Bu sözleri size yazdıran şey ne oldu?Bu şarkıyı aslında tesadüfen içine girdiğim terk edilmiş bir evi düşünerek yazdım.

Kalbin, yediği onca darbenin ardından, tam yeniden atmaya başladığını ve yeniden mutlu olabileceğini sandığı anda yaşadığı ani bir terk edilişle yaşadığı sarsıntıyı anlatmak istedim.◊ Danimarka’da doğup büyümüşsünüz.

Sizi Anadolu ezgileriyle Türkçe müzik yapmaya yönlendiren duygu neydi?Aslında bu müziği yapma fikri bana Danimarkalı bir gruptan geldi.

Bana gönderdikleri demoyu dinlediğimde çok şaşırmıştım çünkü Türk müziğine bu kadar hâkim olmalarını beklemiyordum.

Demoda şu anda kendi grubumdaki Orhan Özgür Turan’ın katkısı olduğunu öğrenince bunun güçlü bir işbirliği olacağını hissettim ve gerçekten öyle oldu.‘Duygusu onlara geçti’ ◊ Selda Bağcan ve Altın Gün gibi isimler sayesinde Anadolu müziği dünyada yeniden büyük ilgi görüyor.

Sizce bunun nedeni ne?Bence en büyük neden, 2010’lardan sonra Avrupa’daki festivallerin ‘world music’ (dünya müziği) yani bugünkü adıyla ‘roots’ (kökler) kategorisine daha fazla yer vermesi oldu.

Avrupa’daki müzikseverler bizim topraklarımızın farklı çalgılarını ve vokal tınılarını keşfetmeyi çok sevdi.

Bu müziklerin duygusu onlara geçti.◊ Yurtdışında bizim kültürümüzü yansıttığınızı düşünüyor musunuz?

Dinleyicilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?Evet, kesinlikle.

Özellikle son dönemde buna daha çok yoğunlaştım.

Şarkılarımı ve vokallerimi tamamen kendi tınılarımızdan ve müzikal mirasımızdan ilham alarak oluşturuyorum.

Grubumda çok deneyimli Türk ve Danimarkalı müzisyenler var.

Onların Türkçe müzik yaptığını görmek, buradaki müzikseverler için hem ilginç hem de heyecan verici oluyor.

Dinleyicilerden ve müzik yazarlarından çok güzel geri dönüşler alıyorum.

Özellikle konserlerimde ne söylediğimi anlamayan insanların bile gözlerinin dolduğunu birçok kez gördüm.◊ Müziğinizi etkileyen sanatçılar oldu mu?

Kimleri dinleyerek büyüdünüz?Hem dinleyerek büyüdüğüm hem beni etkileyen sanatçılar arasında Müzeyyen Senar, Erkin Koray, Tülay German, Âşık Veysel, 3 Hürel ve Sarah Qedimova var.

Ama bunun yanında birçok farklı türden ve yeni dönemden sanatçıları da severek dinliyorum.◊ Ailenizin müziğinize desteği nasıl?

Çocukluğunuzda müzikle iç içe miydiniz?Ailemin desteği çok büyük, her anlamda yanımdalar.

Çocukluğumda Türk halk ve Türk Sanat Müziği dinlenen bir evde büyüdüm.

Ailem aslen Sivas, Şarkışlalı.

Evde profes- yonel bir müzisyen yoktu ama müziği çok seven bir aileydik.

Danimarka’da çocukken müzikal etkinliklere katılma imkânım çok yoktu, zaten şimdiki kadar da olmuyordu.

O yüzden İstanbul ziyaretlerimizde teyzemle Gülhane Parkı’ndaki konserlere gitmek benim için çok özel olurdu.◊ Müzik eğitiminiz nasıldı?

Şarkı söylemek çocukluktan beri hayaliniz miydi?Okulda temel müzik eğitimi iyiydi ama vokal eğitimi alma şansım olmadı.

Gitar çalmayı öğrenince şarkı söylemeye başladım.

Bir gün ‘Titanic’ filmini izlerken ‘My Heart Will Go On’u söylemiştim ve o an şarkı söyleyebildiğimi fark ettim.

Şimdi çocukluk hayalimi yaşıyorum.◊ Kariyerinizdeki dönüm noktaları nelerdi?Dönüm noktam Danimarka müzik sahnesine Kalaha grubuyla söylediğim şarkıyla adım atmam oldu.

Birlikte birkaç tekli yaptık.

En büyük çıkışımız Aarhus Jazz Orchestra’yla yaptığımız ‘Tutku’ albümünün Danish Music Awards’da birçok ödüle aday gösterilmesiyle oldu.

Bu yıl ‘Sultan’ şarkımla Yılın En İyi Roots Şarkısı ve Yılın En İyi Yeni Roots Sanatçısı kategorilerinde aday gösterildim. ‘İlk kez sözlerimi anlayanlara şarkı söyleyeceğim’◊ Türkiye’de ilk kez sahneye çıkacaksınız.

Mix Festival dinleyicisini nasıl bir konser bekliyor?Heyecanımı anlatmam mümkün değil.

Her konser özel ama bu çok farklı çünkü ilk kez beni ve sözlerimi tam olarak anlayan bir kitleye şarkı söyleyeceğim.

Bu hem büyük bir mutluluk hem de yeni bir sınav.

Mix Festival müzikal yelpazesi çok geniş ve ne istediğini bilen bir dinleyici kitlesine sahip bir festival.

Dinleyicileri duygudan duyguya geçirecek, enerjik ve derin bir konser hazırlıyoruz.

İlgili Sitenin Haberleri