Haber Detayı
‘Ölüm dağları’ndan umudun zirvesine
1994 yılının Mayıs ayı...
1)-Güneş Gabar Dağı eteklerinden süzülüp kayboluyor.Güleşli Köyü’nde akşam yemeği zamanı.O sırada camiden bir anons:“Bu akşam köyü boşaltmazsanız, yakılıp yıkılacak.”Güleşli Köyü şok...
Güleşli köylüsü korku içinde.
Ağır panik.
Çoluk çocuk ağlıyor.Gabar’ın ıssız eteklerinde...Kadınlar ellerine ne geçtiyse evlerinden almış, gözü yaşlı yürüyor.Böyleydi 1990’lı yılların Şırnak’ı Hakkâri’si.
Gabar’ı Cudi’si...Çatışmalar, ölümler, insan kaçırmalar...
Ölüm korkusuyla yaşayan köylüler, boşaltılan köyler, öğretmenler, doktorlar.2)- ACI HABER GELDİĞİNDE O DAHA 7 YAŞINDAYDIBirkaç yıl daha geriye gidelim.1991 yılında Nadir henüz 7 yaşındaydı.
Annesi ekmek pişirip sütü kaynatırken o arkadaşlarıyla köyün dar ve toprak sokaklarında koşturuyordu.Çocukluğundan gelen ekmeğin kokusu unutulur mu?İşte yine öyle bir gün...Abisi “korucu İsmail” jandarmayla birlikte yine yola gidiyordu.Nereye gidiyordu, o silahlar niyeydi?Sonradan öğrendi ki;Gabar’ın Yılantepe’siyle ilgili ihbar gelmiş: “Teröristler geçiyor...”Korucu İsmail 25 yaşında. 4 çocuk babası.
Teröre karşı vatanın yanında.İşte o gün geliyor acı haber.Meğerse pusuymuş.
Meğerse “alçaklık geçiyormuş” oradan.Tam 17 kurşun çıkıyor şehit İsmail’in vücudundan.O sabah taze süt ve ekmek kokusuyla uyanan küçük Nadir;Annesinin yüzünde kararan bulutları görünce.Sıkılmış yumruklardaki gözyaşlarını görünce;Ne olduğunu anlamaya çalışıyor.Acı haber: “Abisi şehit olmuş.”Geldik bugüne.Nadir o günleri şöyle özetliyor:“Akşam yemeğinde sofrada oturuyorduk.
Cami hoparlöründen bir ses geldi. ‘Bu akşam köyü boşaltmazsanız terör köyü yakıp yıkacak.’ Soframızı bıraktık.
Gecenin karanlığında köyü boşalttık.
Ağlama sesleri, bağırma sesleri...
Ne zaman, nerede bize silah sıkacaklar korkusu.
O korkuyu, o çektiğimiz sefaleti hiçbir zaman unutmuyorum.”İşte böyle günlerden geçip geldik.Ve önceki gün bir haber:“Abisinin şehit düştüğü Gabar’da işe girdi, petrol çıkartıyor...”Küçük Nadir büyümüş.Devlet şehit abisinin emaneti kardeşine kucak açmış.Bir zamanlar pusuların, ölümlerin, terörün kol gezdiği Şırnak Gabar’da şimdi 100 bin varile yakın petrol çıkartılıyor.Nadir de işte orada çalışıyor.Şehit abisinin mezarı birkaç kilometre ötede.Arada oraya gidip duasını ediyor.3)-BAKAN BAYRAKTAR’DAN UMUDUN IŞIĞI Dünyada bu kadar kanlı ve zorlu bir yakın tarih başka nerede görülmüştür acaba?Kanlı terörün esir aldığı dağlar şimdi barışın ve umudun zirvesi haline geliyor.Gabar petrolü işte bunun sembolüdür.Şehit İsmail’in emaneti küçük Nadir’in yıllar sonra petrol kuyusunda çalışıyor olması bir semboldür.Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar “Ölüm dağlarından umudun zirvesine giden tarihi” işte böyle özetliyor: “Terörsüz Türkiye idealimizin en somut örneğidir Gabar.
Bir zamanlar silah seslerinin yükseldiği dağlarda bugün üretimin sesi yankılanıyor.
Ürettiğimiz her bir varil petrol, bağımsız Türkiye’nin gücünü simgeliyor.
Terörün karanlığı değil, artık Gabar’da emeğin ve umudun ışığı parlıyor.”Hiçbir şey tesadüf değildir.
İşte...
Yıllarca Türkiye ekonomisinin kapanmayan üç kara deliği; Savunma sanayi, enerji/teknoloji ve terör.
Savunma sanayi müthiş bir hızla tam bağımsızlığa ilerliyor.
Teknoloji için uydudan kalp, akciğer cihazına kadar yeni nesil üretimler.
Ve enerji için yatırımlar.Arkadaşlar; Enerji demek yalnızca evdeki elektrik ya da gaz değildir.
O aynı zamanda bir milletin bağımsızlık enerjisidir.Bütün bunları birleştirince Terörsüz Türkiye hedefinin ne anlama geldiği elbette daha iyi anlaşılacaktır.Gelecek nesiller için düşüyorum bu notu.Gabarlı küçük Nadir Bilik’in çocukları için.Çocuklarımız için.
İyi pazarlar.