Haber Detayı

Sömürgecilik kılıf mı değiştirdi? Günümüzün modern sömürge modeli: Ekonomi
özel haber ahaber.com.tr
09/11/2025 01:54 (1 ay önce)

Sömürgecilik kılıf mı değiştirdi? Günümüzün modern sömürge modeli: Ekonomi

Dünya geçmişten günümüze savaş krizleri ile mücadele ederken özellikle Afrika ülkelerinde yaşanan sömürgeleştirme günümüzde de sürüyor. Süper güçler arasında yaşanan güç savaşları devam ederek A Haber’de Merve Tepe’nin moderatörlüğündeki Satır Arası programında Avrupa ülkelerinin sömürgeleştiremediği ülkeler ve günümüzde şekil değiştiren sömürgecilik modeli ele alındı. Güvenlik Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Özgöker günümüzde modern sömürü olduğunu ve sömürgenin ekonomik olarak ticari kuruluşlar üzerindeki tekelleşmeden gerçekleştiğini vurguladı.

Dünya her geçen yıl yeni bir savaş kriziyle mücadele ederken çatışmaların birçok nedeninin altında nadir elementler olduğuna dikkat çekiliyor.

Özellikle süper güçler olarak görülen ülkelerin, Afrika kıtasındaki ülkeleri sömürgeleştirmesi devam ederken A Haber'de Merve Tepe'nin sunduğu Satır Arası programında Avrupa'nın sömürgeleştirilemediği 5 ülke ve günümüzdeki sömürge modeline ele alındı.

GÜNÜMÜZ SÖMÜRGECİLİK MODELİ EKONOMİ Mİ? 'AFRİKA'YI 5 ÜLKE SÖMÜRDÜ' Güvenlik Politikaları Uzmanı Prof.

Dr.

Uğur Özgöker, Avrupa'nın sömürgesi altına aldığı Afrika ülkelerine değinerek geçmişten günümüze sömürge sürecini ele aldı.

Özgöker, Afrika'nın birçok ülkesini İngiltere, Belçika, Fransa, Almanya ve Portekiz'in sömürdüğünü ifade ederek asıl sebeplerin ise o yıllarda dünyanın önemli madenleri olduğunun altını çizdi. 'Afrika'nın tamamı 1750'li yıllardan itibaren başladı.

Kara kıta, en eski kıta.

İngiltere, Portekiz, daha sonra Belçika ve Fransa, başladılar şey yapmaya.

Bugün şu Afrika'nın şu bölgesi; Nijerya'da İngilizce konuşur.

Bir yukarısı hep Fransızca konuşur, kendi dillerini kaybetmişler.

Hatta kabileler olarak, milletlerini de kaybetmişler.

Şurası önce Portekiz'di, bir ara Alman sömürgesi oldu 1850'de.

Versay'la Almanya'dan aldılar, değişik ülkelere, İngiltere'ye, Fransa'ya falan verdiler.

Bu taraf İngiliz sömürgesi.

Burası Hollanda'ydı, sonra İngilizlere geçti.

Dolayısıyla şu tarihin en eski kıtasını İngiltere, Belçika, Fransa, Almanya ve Portekiz çok güzel sömürdü.

Burada dünyanın en büyük bakır kaynakları, kalay, altın, kömür ve elmas.

Bakın, bugün elmas, pırlantanın merkezi neresi, borsası?

Rotterdam, yani Hollanda.

Hollanda, niye?

Bir de İngiltere.

Güney Afrika Cumhuriyeti 1903'e kadar Hollanda sömürgesiydi.

Dolayısıyla Ortadoğu'daki bütün petrolleri 1955'te Amerika çökene kadar, Eisenhower doktriniyle kendi müttefikleri Fransa ve İngiltere'yi kovanana kadar hepsi İngilizlerin ve Hollandalıların elindeydi.' 'BUGÜNKÜ SÖMÜRGECİLİK MODERN SÖMÜRÜ' Uğur Özgöker, Hindistan, Afganistan ve Pakistan'ın Fransız sömürgesinde olduğunu, Kore'nin ise Japonya tarafından sömürgeleştirildiğini belirtirken 1918 yılından sonra bu sürecin değiştiğini ve günümüzde ekonomik açıdan modern sömürgeleştirmenin devrede olduğunu belirtti. 'Hindistan'la Çin üç kere savaştılar.

Tepelerde, dağlarda, o zaman uçak yok bir şey yok.

Dolayısıyla öyle kalmış orası.

Onun için kaldı.

Tayland eski Siyam Krallığı.

Burası aslına bakarsanız Hindistan da dahil hepsi Fransız sömürgesiydi. 1776'da, Yedi Yıl Savaşları'yla Fransa'yla İngiltere savaşınca, İngiltere kazandı.

Hindistan'ı aldı Fransa'dan.

Hindistan dediğimiz Bangladeş, bugünkü Hindistan ve Pakistan, Afganistan'ın bir kısmı, Büyük Hindistan buydu.

Burası Fransız sömürgesiydi, İngiltere ve ABD aldı ondan.

Kore kısmına gelince, Kuzey Kore ayrılmış da, Kuzey-Güney diye bir şey yok.

Yani bu Kore Yarımadası 1911 yılında Japonya tarafından sömürge yapıldı. 1945'e kadar öyleydi, yani ikisi birlikteydi.

Batılı güçler tarafından sömürülmedi.

Ama Japonya hem burayı hem de Çin'in Mançurya, en zengin bölgesi orayı 50 sene sömürdü.

Ama Batılı güçler değil de bir Doğulu güç sömürdüğü için...

Yoksa mesela burada Endonezya vardır, Hollanda sömürgesi, Borneolar, Malezyalar.

Avustralya kıta.

Yeni Zelanda.

Avustralya kıtası.

Avustralya'daki insanlar İngilizce konuşuyor.

Burada Aborijinler vardı Afrika kökenli, çok az kaldı.

Burası İngiltere'nin açık hava hapishanesiydi.

Tarımda çalıştırıyorlar falan.

Burada da açık hava...

Bütün ağır mahkumları buraya gönderirler.

Çünkü İngiltere'de hava koşulları iyi değil, tarım yapılamıyor, ziraat yapılamıyor.

Burada plantasyonlar var.

Toprak ağalarının egemenliğine veriyorlar, ayaklarına da prangayı geçiriyorlar, çalıştırıyorlar.

Dolayısıyla dünya böyleydi. 1918'de biraz değişti.

Almanya'dan elinden aldılar şu Afrika'daki koloniler.

Bu taraf, Kamerunlar falan, bir de bu taraf, Orta Batı, Alman sömürgesiydi.

Versay'la elinden gitti. 1945'ten sonra kolonilerin özgürleşmesi çıktı.

Önce Fransız, sonra İngiliz sömürgeleri hepsi birer birer bağımsız devlet oldu.' 'MODERN SÖMÜRÜNÜN NEDENİ EKONOMİ' Özgöker sözlerinin devamında günümüzdeki sömürgeleşmenin ekonomi üzerinden sürdüğüne dikkat çekerek firma ve holding kuruluşlarının tekelleşmesi neticesinde 'modern sömürge' yapıldığını vurguladı. 'Ha, bugün şimdi ne oluyor?

Bugün neo-kolonyalizm (gelişmekte olan bir ülkeyi etkilemek için kapitalizmi, küreselleşmeyi ve kültür emperyalizmini kullanma pratiğidir.) artık ekonomik olarak.

Yani askerler gitmiyor, ordu gitmiyor.

Ekonomi, firmalar gidiyor.

Holdingler, tröstler (tekel) gidiyor, öyle sömürgeleştiriyor.

Bugünkü sömürgecilik bu.

Modern sömürü.' ifadelerini kullandı. 'ZİHİNLER İŞGAL EDİLİYOR' Akademisyen Prof.

Dr.

İrfan Kaya Ülger, sömürgeciliğin asıl temelinde zihinlerin işgal edildiğini ve günümüzde yeni bir versiyonuna tanık olduğumuzu belirterek özellikle Müslüman ülkeler dahil yeni dünyaya ayak uydurması gerekerek yeni açılımlar yapılması gerektiğini vurguladı. 'İşte sömürgeciliğin yeni versiyonları ortaya çıkıyor.

Aslında zihinler işgal ediliyor.

Bir de o açıdan bakmak lazım yani.

Çünkü tek tip Batı modeli bir hayat tarzını yaşamaya zorlanıyoruz.

Küreselleşmenin doğal bir yansıması olarak, dünyanın her tarafında çünkü dominant konumda Batı olduğu için, Batı hayat tarzı, Batı zevkleri, Batı toplum modelleri yaygınlaşmaya başladı.

Asya'nın güçlenmesiyle birlikte, Çin'in güçlenmesiyle birlikte, acaba bu Batı'daki egemenlik, medeniyet hakimiyeti global düzeyde değişim geçirecek.

Küreselleşme, işte Batı'daki bu kökenleri Rönesans'a, reform, sanayi devrimine, işte yakın zamanda bilgisayar devrimine dayanan mekanizma, global düzeyde bir altyapı oluşturdu.

Ve dünyayı bir köy haline getirdi.

Bu vesileyle, yani baktığımızda sömürgeciliğin yeni bir versiyonuna tanık oluyoruz.

Lokal kültürler birtakım coğrafyalarda tamamen etkisini kaybetti veyahut da eski güçlerini kaybettiler.

Ve mutlaka yeni koşullara uyarlı kılacak şekilde kendilerini revize etmeleri gerekecek.

Buna Müslüman dünya da dahil.

Yani Müslüman dünyanın da bu yeni global düzeydeki gelişmelere göre içtihat yapmak suretiyle yeni versiyonlar, yeni açılımlar yapması lazım.

Yani dar-ül-hukûmdaki dini anlayışın olduğu gibi bugüne yansıtılması birtakım sorunlara neden oluyor.

Esas olan Kur'an-ı Kerim'e göre, oradaki temel ilkelere göre yorum yapılması, değil mi?

İşte adalete göre, liyakate göre.

Kimsenin hakkını yemeyeceksiniz.

Hesap vereceksiniz.

Buna göre yeni yorumlar yapılmasının kapısının aralandığını da düşünmemiz lazım.' sözlerine yer verdi.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

İlgili Sitenin Haberleri