Haber Detayı
Özgür Özel Ordu'da: 'Tayyip Bey altın madalyayı hak etti'... 'Nadir element vatandır satılamaz'
CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" kapsamında düzenlediği mitinglerin 67'nci durağı Ordu oldu. Özel, "23 yılın sonunda Tayyip Bey altın madalyayı hak etti. İşsizlikte, gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi. Yüksek faizde Avrupa birincisi dünya ikincisi" ifadelerini kullandı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna son verilmesi ve erken seçim talebini yinelemek amacıyla düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 67'ncisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda yapılıyor.
Özel, miting öncesi Ordu’da Aysan Fındık’ın fabrikasını ziyaret etti.
Burada kadın işçilerle bir araya gelen Özel, fındık ayıklama işlemine katıldı.CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ordululara seslendi:"Bir yanı yeşil.
Bir yanı yayla, bir yanı sahil.
Fındığı dalında, sevdayı kalbinde, mertliği yüreğinde taşıyan Ordu.
Hepiniz hoş geldiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Toprağa can, fındığa ömür veren ordu dayız.
Dünyanın en güzel manzaralarından birine sahip olan Boztepe'nin hemen yamacındayız.
Karadeniz'in coşkun dalgalarını seyrederken yüreğindeki insan sevgisini, mücadele azmini, haksızlığa gelememeyi, herkesin hakkını herkesin hakkını kendi hakkı gibi savunabilmeyi şiar edinmiş Karadeniz'in güzel insanları, hepiniz hoş geldiniz.Dolmaz denen meydanlar doluyorsa, dolup da taşıyorsa bu insanlar yüreğinde bu mücadele azmini taşıyorsa 68. eylemde Ordu tarihe geçiyorsa doğru yoldayız.
Doğru yoldayız.
Kimin ne dediğine bakmayın.Biz meydan meydan taşmaya iktidara koşmaya devam ediyoruz.
Bunun için bu meydanı görüp de evinden aferin orduya, ne güzel ordu, ne güzel oldu ordu bugün diyen 81 ildeki tüm vatandaşlara söylüyorum.
Aldığın maaştan şikayetin varsa gittiğin yerde kasaptaki etin fiyatından peynirin fiyatından mandıradaki şikayetin varsa bir çayla bir simit bile artık lüks olduysa, ürünün para etmiyorsa, itirazın varsa, çocuğunun eğitiminden memnun değilsen ya da evladın geleceğini başka ülkelerde hayal ediyorsa, buradan birileri umut kesiyorsa o zaman evde o kumandayı bir yere bırakacaksın.
O pijamayı çıkaracaksın.
Nereye çağırılıyorsan koşacaksın.
Meydanı, sokağı boş bırakmayacaksın.
Mücadele edeceksin.
Mücadele edeceksin.
Ancak öyle kazanacağız.
Ancak öyle kazanacağız."AKLA HAYALE GELMEYECEK YOLSUZLUK YAPMIŞLAR"Bu hani eskiden diyorlardı ya 'yolsuzluk da yapıyor yol da yapıyor'...
Vallahi yol yapmamışlar ama Çatalpınar'da akla hayale gelmez bir yolsuzluk yapmışlar.
Şimdi herhangi bir yerde bir iftiracı pırıl pırıl bir belediye başkanıma şöyle bir şey duydum deyince sabah 6'da kapıyı kırıyorsun.
İçeriye polislerle dalıyorsun.
Başkanı yatak odasına kadar gidip gözaltına alıyorsun.
Emniyetten girerken çıkarken iki yanda iki polis ya da jandarma bazen o küçük düşürücü görüntüyü çekip hemen televizyonlara servis ediyorsun.Daha suçunu bırak ispatlamayı iddia edemediğini doğru gibi yayıp haysiyet cellatlığı yapıyorsun.
Bak şimdi ben buradan Çatalpınar'ın ne yaptığını söyleyeyim.Adalet ve Kalkınma Partili Çatalpınar Belediyesi Çevre Bakanlığı bu belediyeye hibe desteği veriyor. 10.000 metrekare parke taşı alacak.
Tam 50 tır yapıyor. 10.000 metrekarenin parası ödeniyor ama 50 tır beklerken 15 tır bir geliyor.Toplam 3000 metrekare.
Bunun üzerine gidiliyor.
İtiraz ediliyor.
Resmen bir suç üstü durumu var.
Eyvah ne yapacağız?
Gecenin bir vaktinde diğer taraftan başka illerden 11 tırla 7.000 metrekare parke taşı getirilirken kameralarla tespit ediliyorlar.
Yani hırsızlığı, yolsuzluğu yapıyorlar.
Yakalanınca bir başka belediyenin parası ödenmiş taşını buraya taşırken de yakalanıyorlar.
Peki bu belediye başkanına evine gitme bir telefon et.
Çağırdın mı?
Sordun mu?
Soruşturma açtın mı?
Bunun hesabını sordun mu?
Bizim bizim sadece iftiracılara yazdırdıkları hiçbir kanıtı olmayan tek bir ifadeyle 16 tane arkadaşımızı içeri koyuyorlar."ORDU GİRESUN HAVAALANINDA ŞİKAYET ÇOK"Çatalpınar'da maalesef orduya yol yapmayanlar Çatalpınar'da yolunu buluyorlar.
Bu adaletsizliğe bu haksızlığa isyan ediyor işte bu meydanlar.
Nasıl doluyor?
Böyle yaptığınız için doluyor.
Ordu Giresun Havaalanında şikayet çok.Sefer sayısı yetersiz, biletler pahalı diyorlar.
Hastane sıkıntısı ilçelerde ambulans ihtiyacı MR'ın olmaması, sürekli başka yerlere sevk olması, doktor bulunmaması büyük sorun.
Okullarda öğretmen açığı, öğretmen açığı çok ama 331 okuldan öğretmeni olmayanlar var ama manevi danışman ÇEDES'le tüm okullara yollanmış."FINDIK BAHÇELERİNE DON VURDU.
GÜNEŞ YAKTI.
KOKARCA BASTI"Bugün Ordunun %74'ü maden ruhsatlarına açılmış durumda.
Ormanların %65'i maden ruhsatı olarak verilmiş.
Tarım alanlarının %76'sı maden ruhsatlarına ayrılmış durumda.Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak elbette madenler çıkarılsın, işlensin.
Birazdan ona da değineceğim.
Ama ama önce insan diyen, önce doğa diyen, önce Ordu diyen ve tarım alanlarına ve ormanlara sahip çıkan anlayışımızı sonuna kadar kadar sürdürüyoruz.Buradan asla taviz vermedik, asla taviz vermeyeceğiz.
Bu yıl rekolte yüksek olacak dediler.
Fındığın fiyatını önce bir aşağıya doğru asıldılar.
Fındık bahçelerine don vurdu.
Güneş yaktı.
Kokarca bastı.
Maalesef bilhassa Ordu'da rekolte çok düşük kaldı.Böyle olunca bir miktar fiyatlar yukarıya doğru gidiyordu ki bu güya adı dünya devi boyu devrilsin.
Boyu devrilsin.
Fındıkta tek el olan firma çıktı açıklama yaptı.
Diyor ki kendi yapmıyor da Avrupa'nın en saygın basın yayın kuruluşlarından bir tanesine yalan haber sızdırıyor.
Efendim 'bu sene Türkiye'den fındık almayacağız'.Böyle olunca piyasada bir manipülasyon bir panik, fındık fiyatları aşağıya doğru gelmeye başladı.
Ben bunlara en sert tepkiyi göstereceğimizi söyledim.
Rekabet Kurumunu göreve davet ettik. 50 olmalıydı ama arada 30.000 ton alım zorunluluğu getirmişler.En az 50.000 75.000 ton olması gerekir ama Rekabet Kurumu duruma baktı.
Bunlar da alım yapacaklarının taahhüdünü verdiler.
Buradan buradan öyle dünya devi dünya devi tanımam.
Bu fındıkta bir tane dünya devi var.Ordu Giresun Karadeniz.
Öyle öyle bugün fındık üreticisini ezmeye kalkarsan bunu bu sene yaparsın.
Belki ömrü vefa ederse, ömrün vefa ederse seneye de yaparsın.
Sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetinin başına gelecek kişi öyle sonuncusu gibi çiftçiye fındık üreticisine al ananı da git diyen değil tam tersine çiftçi milletin efendisidir diyen biri olacak.AK Partinin kara düzeninde bir Tekel şirketi işçisi haline getirmeye çalışıyor bütün fındık üreticilerini.
Fiskobirlik'i ayağa kaldırmamız lazım.
Toprak Mahsulleri Ofisi ile işbirliği içinde üreticiyi kollayan bir düzen kurmak lazım.Bu fındığı öyle bahçeden satmak değil.
Ya da iç fındık olarak satmak değil.
Bu dünya devi denen ne yapıyorsa onu belli bir noktaya kadar bizim yapmamız çikolata üreticilerine ara mamulü olarak ya da dünya piyasasına son mamul olarak bizim satmamız lazım.
Yoksa 12 dolara satıyoruz.Fiskobirlik'i ayağa kaldırmadan, Toprak Mahsulleri Ofisi ile birlikte çalışmadan öyle ham ürün değil son ürünü satacak planlamaları yapmadan biz 10 dolar kazanıyoruz.
Öbürü 20 dolar kazanıyor.
En sonuncu 50 dolar kazanıyor.Size söz veriyorum.
Fındık orduda sadece fındık üreticisinin değil, bütün Ordunun ekonomisidir.
Fındık üreticisini de orduyu da ayağa kaldıracağız iktidarımızda.
Söz veriyoruz"ALTIN HESABI ŞAŞMAZ"Trabzon'da en son canına tak etmiş Tayyip Bey'in.
Orada bir kuyumcu dükkanına girdim.
Hesap yaptım söyledim.
O güne kadar bir şey demiyordu.
O gün bir patladı.
Ondan beri diyor ki Türkiye'yi diyor geziyor diyor 81 vilayeti sarraf sarraf dolaşıyor.
Eline almış bir hesap makinesi altın hesabı yapıyor.
Altın hesabını bırak bunların hesabını ver diyor.
Şimdi ben Ordu'daki ev hanımlarına soruyorum.
Her hesap şaşar.
Altın hesabı şaşar mı?
Şaşmaz değil mi?
Biz onu bilir ona güveniriz.
Buradan evlerinde oturan emekleri ücretlendirilmiyor.Dünya kadar sıkıntıya rağmen ailelerinin ekonomisini çeviren bundan önce AK Partiye oy vermiş ama artık pişman olmuş ev hanımları var.Şimdi altın hesabı şaşmaz.
Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu.
İnanmayan gitsin bir kuyumcuya. 2002 yılının altın fiyatını sorsun. 2002 yılı en düşük emekli maaşını önüne alsın 8 çeyrek altın.
Bugün bugün 1,5 çeyrek altın altın oldu 11.000 lira en düşük emekli maaşı 16.000 lira.
Yani Tayyip Bey hiç gelmese hiç bu işlere karışmasa olduğu gibi kalsa bugün en düşük emekli maaşı en az 80.000 lira.
Bu 16.200 liralık sefalete asla ve asla mahkum değilsiniz.
Bu bizim hakkımız değil.
Yıllarca çalışıp alınteri döküp, göz nurunu akıtıp dirseklerini çürütüp elleri nasır tutmuş emeklinin alması gereken maaşı dörtte birine, beşte birine düşürüp memleket yönetilmez.
Asgari ücret bu geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu.
Şimdi iki çeyrek altını zor alıyor.
Bu memleket alın terinin bakın alınteri kurumadan hakkını vermek lazım.Ancak alın terini sömürerek bir ülke ayakta kalamaz.
Bunun yanında en düşük memur maaşına bakarsan da o günlerde çiftçilerin aldığı desteklemeye, aldığı ürünün aldığı altına bakarsan da hepsinde durum o güne göre dörtte bire, beşte bire düşmüş durumda.Ülkenin gerçek değerleriyle 50 yıldır o rakamları hesaplayan Türkiş açlık sınırı hesaplıyor.
Bir de yoksulluk sınırı hesaplıyor.
Bugün açlık sınırı 26.000 lira ya da 28.000 lira asgari ücret 22.000 lira emekli maaşı 16.000 lira.
Bütün emekliler bütün asgari ücretliler tek başlarına bile olsa eve getirdikleri tek maaş varsa eğer açlar.Bugün Türkiş'in yoksulluk sınırı 92.000 lira. 92.000 liradan düşük maaş alanlar bir el kaldırsın.
Evine 92.000 liradan Türkiş'e göre hepiniz fakirsiniz.
Hepiniz."TAYYİP BEY ALTIN MADALYAYI HAK ETTİ"Tayyip Erdoğan bu yüzden fakiri sevmediği için hepimiz bu hale geldik.
Geçen gün çıktı.
Açıklama yapıyor.
Diyor ki 23 yıldır şanla şerefle iktidardayız diyor.
Bunu dedim ki 23 yılın sonunda madalya takalım sana dedim.
Belki grup toplantısında izlemişsinizdir. 23 yılın sonunda Tayyip Bey altın madalyayı hak etti.
Niye biliyor musunuz?
Bakın işsizlikte Avrupa birincisi.
Gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi.
Yüksek faizde Avrupa birincisi dünya ikincisi.
Enflasyonda Avrupa birincisi dünya 5incisi.
Tayyip Bey bu ülkeyi perişan etmekte 5 altın madalyaya sahip. 5'i bir yerde. 5'i bir yerde.
Ama millet millet onun geldiğindeki günlerini arıyor.
Bakın dünyada 5ci olmuşuz. 200'ün üzerinde ülke var.
Dünyada yüksek enflasyonda sondan 5nciyiz.
Yüksek enflasyonda 5nciyiz.Yüksek enflasyonda 5nciyiz.
Bizden kötü 4 ülke İran, Burundi, Venezuela, Güney Sudan.
Bu bu dört ülke dışında dünyadaki 200'ün üzerindeki ülke de enflasyon bizden daha düşük.
Avrupa'da bizim bir aylık enflasyonumuz onlarda yıllık bile değil.
Avrupa enflasyon ortalaması %3 Türkiye'de hedefi yeni güncellediler. %33.
Bu TÜİK'e göre gerçek rakama bakınca %80'lere geliyor ve bu şartlar altında halen daha bu emeklilere bu emekçilere %25 zam yapmanın planını yapıyorlar.
Buradan tüm sendikalara tüm işçilere sesleniyorum.Ve tüm emeklilere sesleniyorum.
Bu büyük haksızlık yılda bir sefer asgari ücrete enflasyonun altında zam.
Eskiden diyorlardı ki biz emekçiyi işçiyi enflasyona ezdirmedik.
Şimdi Mehmet Şimşek geçen sene gerçekleşen enflasyona değil hedef enflasyona göre zam verdi.Bu sene plan bütçe komisyonunda enflasyonun altında zam vereceğim diye ağzıyla söylemiş.
Buradan bütün emeklilere ve bütün emekçilere söylüyorum.
Bu katlanılamaz buna karşı mücadele edeceğiz.
Direneceğiz.
Eylemleri büyüteceğiz.
Hakkımızı ya alacağız ya bunları götüreceğiz.Hakkımızı verecek bir iktidarı başımıza getireceğiz.Bir tek enflasyonda hayat pahalılığında başlardayız.
Eyvah nasıl olacak nasıl kurtulacak derken bu memleketin başına bir talih kuşu kondu.
Dünyada nadir toprak elementleri diye bir şey var.
Bunlar bir süredir biliniyor ama her geçen gün yeni bir meziyetleri keşfediliyor.
Örneğin bir tanesi var gram değil gramın binde biri nanogram milyonda biri koca demirin içine karıştırıyor.
Dünyanın oluyor en kuvvetli mıknatısı."NADİR ELEMENTLER VATANDIR VATAN SATILAMAZ"Onun içinden milim milim parça parça koyuyorlar cep telefonlarına Neler oluyor neler.
Yarın ne icat ediliyorsa ne geliştiriliyorsa, ne hızlanıyorsa ne küçülüyorsa hep bunların sayesinde daha hafifi daha küçüğü daha hızlısı daha randımanlısı.
Bu toprak elementlerinin dünyada en çok olduğu ülke Çin.
Tabii çok büyük coğrafya.
Kendininkileri harcamıyor.
Dışarıdakileri tüketmeye çalışıyor ki dünyanın en güçlüsü kendi kalsın gelecek yüzyılda.Ama Türkiye ne durumda dersen dünyada bunlara sahip en çok sahip olan 5 ülkeden biri.
Vallahi de billahi de Allah gani gani rahmet eylesin.
Bu memleketi hepimize yurt yapanlara. 1071'de Alpaslan'a kurtaran Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya Allah gani gani rahmet eylesin.
Bu memlekette şimdi de nadir elementler çıktı dünya 5ncisiyiz.
Trump biliyorsunuz savaşın ortasında kan gövdeyi götürüyor Ukrayna'da gitmiş Zelenski'ye sana yardım edeceğim diyor.
Akıllı çocuksun.
Nadir elementleri bize vereceksin.
Savaşın ortasında.
Dün Orta Asya ülkelerini toplamış sizde nadir element var mı hepsini ben alacağım diyor...Önce sustular.
Sonra Trump kabul edince ne var bunda.
Trump'ın oğluyla konuştuysa dediler.
Bu söz üzerine Beyaz Ofise, Beyaz Saraya, Oval Ofise kabul edildiler.
Orada bu elementleri Trump'a verip gelecekte seçim kazanmak için destek istiyorlar.Şunu bilin Ordulular şunu bilin.
Bu altın yumurtlayan tavuktur.
Senden onu kamyonlarla toprağın içinde karışmış alıyor.
Götürüyor bilmem ne teknolojisiyle 2003 derece ısıyla damıtıyor yalıtıyor toprağa atıyor.
Onu alıp ürettiği telefonu sana 1 liraya aldığı meseleyi 10.000 liraya 100.000 liraya geri satıyor.
Altın yumurtlayan tavuğu bir kere verecek her gün Trump'ın bahçesinde altın yumurtlayacak.
Biz avcumuza açıp bakacağız.
Buna asla ve asla izin vermeyeceğiz.
Nadir elementler vatandır vatan satılamaz.Bunları biz çıkaracağız.
Kanun teklifi verdik.
İmza atmıyor.
Oy vermiyor.
Komisyona gelmiyor.
Susuyor kulağının üstüne yatıyor.
Diyoruz ki nadir toprak elementlerini sadece devlet çıkarır.
Devlet işler işlenmiş halde kullanır."İŞLEM YAPILMAZSA SONU BÜYÜK BİR FELAKET OLACAKTIR"Tayfun Kahraman ile ilgili hepsi birden iki kişi hariç hak vermişler.
Adil yargılanmadı.
Yeniden yargılanmalı.
Sağlığı kötü bu da göz önünde bulundurulmalı.
Gitti mahkemeye. 1.
Kademe Mahkemeye İstanbul 13.
Ağır Cezaya 1.
Kademe Mahkeme karar verdi.Ben bu kararı uymam Anayasa Mahkemesine.
Bunun memnun olduğum kısım şu İtirazı var ve iktidarın eski milletvekilleri bile eleştirmeye başladı.
Çünkü biliyorlar anayasa giderse geriye bir şey kalmaz.
Bazı köşe yazarları gazeteciler yanlış yapılıyor diyorlar.
Buradan AKP ve MHP'li siyasetçilere bir kez daha sesleniyorum.
Anayasa ortak çatımız anayasaya uymayan mahkemenin kararı düzeltilmezse bu mahkeme hakkında işlem yapılmazsa sonu büyük bir felaket olacaktır.Buradan bir kez daha herkesi hukuka uymaya anayasaya uymaya bu memleketi bir felakete sürüklememeye davet ediyorum."ORDULULARIN YÜZÜNE DEĞİL GÖZÜNÜN İÇİNE BAKARAK SÖYLÜYORUM"Diyordu ki 31 Mart'tan birkaç gün sonra 19 Mart'tan 22 Mart falan.
Bir aya kalmaz insan içine çıkamayacaklar.
Görüyor musun Erdoğan Ordu'yu?
İnsan içine çıkabiliyor muyuz, çıkamıyor muyuz?
Görüyor musun orduyu?
Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar.Erdoğan bak Orduluların yüzüne değil gözünün içine bakarak söylüyorum.Ekrem Başkan masumdur.
Arkadaşlarımız masumdur.
İftira iftira iftira atıyorsunuz.
Değerli değerli Ordulular bir kez daha değerli Ordulular değerli Karadenizliler buradan bir kez daha şunu hatırlatmak isterim.Bu tarihi günde bu tarihi meydanı büyük bir kararlılıkla doldurdunuz.
Sizin yaptığınızı bütün emeklilerin, sizin yaptığınızı bütün işçilerin, bütün emekçilerin bütün çiftçilerin yapması durumunda ne sizin emeklinin işçinin, çiftçinin, esnafın sırtı yere gelmez.Bunlar itiraz etmeyeni eziyorlar.
Bunlar susanı sömürüyorlar.
Bunlar düşene yerde tekme vuruyorlar.
Bunlardan hakkı almanın da bunlardan ülkeyi kurtarmanın da yolu mücadeledir.
Hep söylüyorum.
Biz birbirimizle karşı karşıya değiliz.
Ne AK Partili MHP'li korksun.
Geldiğimizde onun da yoksulluğunun yüzü gülecek.Onun da çocuğu iş bulacak.
Onun da ürünü para edecek.
Biz tek başımıza kurtulmayız.
Öğrenci ile polis düşman değil kardeştir.Öğrenci kurtulmadan polis kurtulmaz.
Emekli kurtulmadan emekçi kurtulmaz.
Köylü kurtulmadan esnaf kurtulmaz.EKREM İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU: “DİMDİK AYAKTAYIM VE YILMADAN MÜCADELE EDİYORUM”CHP Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu:“Bugün, Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndan tüm Türkiye’ye, çok güçlü bir demokrasi ve adalet mesajı veriyorsunuz.
İradenize, geleceğinize sahip çıkıyorsunuz.
Sizlere çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun, var olun.
Yürüttüğü kararlı ve öncü mücadele için, Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Sayın Bülent Akpınar’a ve onun şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum.
Sevgili hemşerilerim; Karadeniz benim evim, ana, baba, ata ocağımdır.
Ben, burada yoğrularak bugünlere geldim.
Köklerimden hiç kopmadım.
Bedenim ayrı kalsa da gönlüm hep bu diyarda oldu, hep de öyle olacak.
Yıllardır, her işe başlarken, bu ülke için her yeni adımı atarken hep aynı duayı ederim: ‘Allah, beni ilk önce aileme, doğduğum topraklara, sonra da İstanbul’a ve ülkeme mahcup etmesin,’ derim.
Ben, bu duadan aldığım güçle, Allah’a olan inancımla, milletime duyduğum sonsuz güvenle dimdik ayaktayım ve yılmadan mücadele ediyorum.“BU BİR CUMHURİYET VE DEMOKRASİ MÜCADELESİDİR”Bu bir cumhuriyet ve demokrasi mücadelesidir.
Milletin seçilmiş temsilcilerine ve milli iradeye yönelik her türlü darbeye karşı, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyenlerin mücadelesidir.
Bu bir, adalet ve hürriyet mücadelesidir.
Kendisi için değil, herkes için, her yerde adaleti ve hürriyeti hakim kılmak için yola çıkanların mücadelesidir.
Bu bir, bolluk ve bereket mücadelesidir.
Bu ülkenin kaynakları bir avuç insanın kontrolünde olmasın, herkes hakkını alsın, herkes refaha kavuşsun isteyenlerin mücadelesidir.
Bizim mücadelemiz, Türkiye’yi güçlü bir ülke yapma mücadelesidir.
Ama bütün güç ve yetkileri bir kişide, bir partide toplayarak güçlü olamayız.
Bir ülke, ancak kurumları güçlüyse güçlüdür.
Meclis, hükümet, yargı kendi başlarına ve birbirlerine karşı güçlü olacak.
Yerel yönetimler, medya, iş dünyası, sendikalar, meslek odaları güçlü olacak.
Hepsinden önce, vatandaş güçlü olacak.
Vatandaş; hak ve hürriyetleri, sahip olduğu maddi imkanları, güvenceleri bakımından güçlü olacak.
Yöneticiler, vatandaş karşısında haddini bilecek.
Hiç kimse vatandaşın sözünün üstüne söz söyleyemeyecek.Ülkemiz, ekonomimiz, sanayimiz, teknolojimiz ancak böyle güçlenir, böyle büyür.
Bunu başaramayan, ülkenin huzurunu kaçıran, refahını azaltan iktidar, 2024 yerel seçimlerinde milletten esaslı bir uyarı aldı.
Millet, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere çok büyük bir destek verdi ve ülkenin bir sonraki iktidarını açıkça işaret etti.
O günden bugüne, her adımında daha fazla hukuk dışına çıkan, her geçen gün daha da zalimleşen bir iktidarla karşı karşıyayız.
Haksız hukuksuz davalarla, kötü muameleler ve baskılarla bizleri yıldırmaya, milletin iradesini zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyorlar.
Yalnız bizlere değil, ailelerimize karşı dahi tertipler, kumpaslar içindeler.
Ama ne yapsalar millet ikna olmuyor, olmayacak.
Aylarca milleti turpla, ahtapotla oyalayarak algı operasyonları yapanlar kendilerinden başka kimseyi kandıramadılar.
Tüm yalanları, iftiraları dönüp onları vurdu.Şimdi bizi terörle, casuslukla suçlayacak kadar akıldan, izandan yoksun bir halde, yeni tertipler peşindeler.
Yine başaramayacaklar.
Milletimiz, tertipleri de sebeplerini de çok iyi görüyor.
Ne yaparlarsa yapsınlar, kurdukları israf ve istibdat düzenini yalanla, zulümle ayakta tutamayacaklar.
Bu düzen değişecek.
Hukuku ve demokrasiyi hiçe sayan, vatandaşı sadece oy ve vergi verirken kıymetli gören anlayışı tarihe gömeceğiz.
Adaleti devletimizin temeli, ortak hayatımızın yüce bir değeri haline getireceğiz.
Türkiye’yi; emeğiyle rahatça geçinen, geleceğinden emin, çalışkan, dürüst, mutlu insanların ülkesi yapacağız.
İyiliğin, merhametin, kardeşliğin iktidarını kuracağız.
Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz.
Ve mutlaka başaracağız.
Dünya tersine dönse de Ordu’nun dereleri tersine aksa da başaracağız. 86 milyon kazanacak.
Her şey çok güzel olacak.
Ekrem İmamoğlu.
Silivri Zindanı.”Odatv.com