Peter Theremin 6 şehirde konser verdi! ‘Thereminle Türk Müziği albümü yapmak istiyorum’

Rus müzisyen Peter Theremin Türkiye konserleri çerçevesinde İstanbul, Çanakkale, Ankara, Çorum, Afyonkarahisar ve Side’yi ziyaret etti.

THEREMİN SINIRSIZ BİR SES ARALIĞINA SAHİP Peter Theremin turne sonrası yaptığı açıklamada, “Özellikle duyarlı dinleyicileriniz ve thereminle çalınmaya çok uygun melodik Türk halk şarkıları çok hoşuma gitti.

Avrupa müziğinde sadece tonlar ve yarım tonlar vardır.

Türk makamlarındaki gibi sesler arasındaki en ince geçişler bulunmuyor.

Bu yüzden bunları üretebilen enstrümanlar neredeyse hiç yoktur.

Theremin ise sınırsız bir aralığa sahip olduğu için bunu kolaylıkla yapabilir.

Bu nedenle, şarkılar seçip thereminle çalacağım Türk müziği albümü kaydetmek istiyorum” dedi. ‘BÜYÜK DEDEM BEŞİNCİ BİR SES ÇIKARMA YÖNTEMİ İCAT ETTİ’ Büyük dedesi Lev Theremin’in dünya müziği için öneminin, sadece bir enstrüman icat etmiş olması olmadığını kaydeden Theremin, büyük dedesinin icat ettiği enstrümanı da şu sözlerle anlattı: “Enstrümanlar hala icat edilmektedir.

Onun devrim niteliğindeki yeniliği, insanlığın daha önce bilmediği yeni bir ses çıkarma yöntemi icat etmiş olmasıdır.

Dünyada sadece dört ses çıkarma yöntemi bilinmektedir.

Yaylı, nefesli, klavyeli ve vurmalı.

Dünyada var olan tüm enstrümanlar, binlerce yıl boyunca ne kadar farklı olursa olsun, sadece bu kavramlara dayanmaktadır.

Lev Theremin, beşinci bir ses çıkarma yöntemi icat etti.

Thereminin bir başka özelliği de enstrümanın icracıyla tamamen birleşmesidir.

Her hareketi, hatta hafif bir nefes bile, hemen sese dönüşür ve hiçbir melodi onunla aynı şekilde çalınamaz.

Bu, biraz Türk ebru sanatına benziyor.

Sanatçı tek seferde ve tek seferlik bir şekilde yaratırken, kendini gerçek zamanlı olarak ifade ediyor, hiçbir şeyi düzeltip tekrar edemiyor.

Hiçbir müzik aleti böyle bir his vermez ve bu da onun bir başka benzersiz özelliğidir” ‘TÜRK SEYİRCİLER ÇOK MERAKLI VE COŞKULU’ Peter Theremin, Türkiye ile ilgili düşüncelerini de şöyle anlattı: “Daha önce Türkiye’ye hiç gelmemiştim, ancak Ankara’daki Rus Müzik Müzesi'nin kurucusu Aliona Palazhchenko tarafından organize edilen ilk gezim, bana ülkenizin çok güzel ve şaşırtıcı dünyasını gösterdi.

Turnem sırasında Türkiye’yi oldukça iyi tanıdım.

İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Çanakkale, Çorum, Afyonkarahisar ve Nevşehir’i ziyaret ettim.

Her yerde sadece konserler vermekle kalmadım, aynı zamanda yerel turistik yerleri gezmeye ve yerel mutfağı denemeye çalıştım.

Göbeklitepe’deki kazılar, Hititlerin başkenti Hattuşa, Çanakkale’deki Truva Atı, fantastik Kapadokya tepeleri, güzel Ankara Kalesi...

Türk mutfağından ise Afyon ve Urfa’daki yemekler beni etkiledi.

Ama en çok Türkiye’de çalışırken tanıştığım insanlar hoşuma gitti.

Çok misafirperver, sevimli ve yardımseverler.

Türk seyirci de çok meraklı ve coşkulu.

Türkiye’de çalışmak benim için çok keyifliydi.”