Haber Detayı
Niğde’de Bahçeli Roma Havuzu: Antik Tyana’nın Şifa Merkezi Olarak Keşfi
Bahçeli’deki 2. yüzyıla ait Roma Havuzu, Prof. Dr. Osman Doğanay liderliğindeki kazılarda Asklepios kültü ve şifa merkezi olduğunu kanıtlayan buluntularla gün yüzüne çıktı.
Niğde’de Bahçeli Roma Havuzu: Antik Tyana’nın Şifa Merkezi Olarak Keşfi Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Bahçeli beldesinde yer alan ve M.S. 2’nci yüzyılda Hadrian ve Trajan dönemlerinde inşa edildiği bilinen Antik Roma Havuzu, 80 yıl aradan sonra yeniden başlayan kazılarda bambaşka bir kimlikle ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras projesi kapsamında yürütülen kazılarda, Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Kazı Başkanı Prof.
Dr.
Osman Doğanay ve ekibi, havuzun yalnızca Antik Tyana kentine içme suyu sağlamakla kalmadığını; aynı zamanda suyla tedavi edilen bir şifa merkezi olduğunu ortaya koydu.
Asklepios Kültü ve Şifa Merkezi Kanıtları Prof.
Dr.
Osman Doğanay, kazılarda bulunan buluntuların yapının tıbbi ve dini işlevini doğruladığını belirtti.
Kazılarda ele geçirilen Asklepios’a ait sunak, üzerinde yılan tasvirleri bulunan parçalar ve yılan figürlü heykel kalıntıları, havuzun bir tedavi merkezi olduğunu gösteren açık kanıtlar olarak kayda geçti.
Doğanay, havuzun doğu cephesinde ortaya çıkan kalıntıların Asklepios’a adanmış bir tapınak veya kült merkezi olduğunun kesinleştiğini ifade etti.
Daha önce sadece içme suyu sağladığı düşünülen yapı artık şifalı sularla tedavi yapılan bir tapınak kompleksi olarak değerlendiriliyor.
Tarihsel Veriler ve Kitabe Bulgusu Kazılarda ele geçirilen bir kitabe, yapının Marcus Aurelius ve Commodus dönemine ait olduğunu ortaya koydu.
Prof.
Dr.
Doğanay, kitabede her iki imparatorun adının geçmesinin; yapının tarihini netleştirdiğini ve inşa sürecinin M.S. 177-180 yılları arasında tamamlandığını gösterdiğini belirtti.
Niğde ve Kapadokya Arkeolojisi İçin Önemi Bahçeli Roma Havuzu'nda bu yıl yürütülen kazıların, sadece Niğde tarihi açısından değil Kapadokya arkeolojisi bakımından da büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Prof.
Dr.
Doğanay, yaklaşık iki buçuk aylık çalışmayla ilk kez bilimsel olarak teyit edilen bu bulguların bölgenin tarihine yeni pencere açtığını söyledi.
Kazıların Geleceği ve Turizme Açılma Planı Kazıların 2026 yılında da devam edeceğini ifade eden Doğanay, alanın mimari dokusunun bütünüyle ortaya çıkarılacağını ve sonrasında bölgenin arkeolojik sağlık merkezi olarak turizme kazandırılacağını belirtti.
Önümüzdeki yıl yapılacak çalışmalarla havuz çevresindeki komplekslerin gün yüzüne çıkarılacağı, çevre düzenlemeleriyle ziyaretçilere açılmasının hedeflendiği bildirildi.
Doğanay, kazıların genişlemesiyle birlikte daha fazla adak ve sunu kalıntısı gibi sürpriz eserlerin bulunmasının beklendiğini vurguladı; antik dönemde benzeri tedavi merkezlerinin yoğun ziyaretçi çektiğine dikkat çekti.
NTİK ROMA HAVUZU, 80 YIL SONRA YENİDEN YAPILAN KAZILARDA BAMBAŞKA BİR KİMLİĞE BÜRÜNDÜ.