Haber Detayı
Bülent Uçak: Türk tekstilcilerin Mısır’daki fabrika sayısı 200’e ulaştı
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, 2025 yılında şu ana kadar 289 tekstil şirketinin konkordato ilan ettiğini söyledi. Ekim ayı meclis toplantısında konuşan Uçak, Mısır-Türk İş Konseyi verilerine göre ise Türk tekstil şirketlerinin Mısır’da açtığı fabrika sayısının ise 200’e ulaştığını belirterek, “Biz kaybederken Mısır kazandı” dedi.
Özlem SARSIN - İZMİRTekstil ve konfeksiyon sanayisinde yaşanan bu gelişmelerin sektörün temel hammaddesi olan pamuk piyasalarını da etkilediğine dikkat çeken Uçak, “Talepteki düşüşe, dünya fiyatlarının gerilemesi de eklenince oluşan pamuk fiyatları haklı olarak üreticimizi memnun etmiyor.
Bildiğiniz gibi pandemi döneminde üretimde ve uluslararası ticarette sorunlar yaşanmış ve hemen hemen tüm emtia fiyatları yükselmişti.
Pamuk fiyatlarının en yüksek olduğu 2022 yılının ekim ayından bu yana, dolar kuru yüzde 125, tarımda girdi fiyatları endeksi yüzde 131, Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 211 artarken pamuk fiyatlarındaki artış sadece yüzde 68 oldu.
Çok daha ilginç bir veri ise uzun dönem fiyat analizinde karşımıza çıkıyor.
Bu durum, 1998-2000 arasındaki üç yılın ortalama fiyatları ile 2025’in; yani bu yılın ilk 10 aylık fiyatları dikkate alınarak hesaplanan ürün fiyat paritelerinde açıkça görülüyor.
Buna göre, 1 kilo pamuk ile geçmişte alınabilen 1,5 kilo kuru incir bugün 300 grama, 1,7 kilo kuru üzüm 570 grama, 1 kilo zeytinyağı 0,33 litreye, 8 kilo buğday 4,5 kiloya ve 350 gram sığır eti ise 140 grama gerilemiş durumda.
Uzun ve kısa dönemli fiyat verilerini ve tekstil-konfeksiyon sanayinin durumunu dikkate aldığımızda pamuk üreticisinin mutlu olmasını beklemek kelimenin tam anlamıyla imkânsız” dedi.“Pamuk ekim alanları ve üretim azaldı” İzmir Ticaret Borsası koordinatörlüğünde gerçekleştirilen 2025-26 sezonu pamuk rekolte tahmin çalışmasında da bu durumun net bir şekilde sonuçlara yansıdığını vurgulayan Uçak, “26 yıldır uydu görüntüleri ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın sonuçlarına göre, bir önceki sezonla karşılaştırdığımızda; pamuk ekim alanlarının yüzde 18 azaldığını, verim miktarının ise yüzde 4 arttığını, bunun sonucunda da üretimin yüzde 15 gerilediğini tahmin ediyoruz.
Ancak bu tahminlerimiz hasadın çok yeni başladığı ekim ayı başına kadar olan iklim şartlarına göre yapılmıştı.
Son bir ayda bölgemizde yer yer kuvvetli yağışlar meydana geldi ve pamuk hasadı bu durumdan olumsuz etkilendi, etkilenmeye de devam ediyor.
Bu nedenle önümüzdeki günlerde bir saha çalışması yaparak, rekoltenin bu gelişmelerden ne kadar etkilendiğini belirleyip üyelerimizi ve sektörü yeniden bilgilendirmek istiyoruz” dedi.Üreticisinden çırçırcısına, iplikçisinden konfeksiyoncusuna kadar, pamuk ve pamuklu sanayi sektörünün çok zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Bülent Uçak, “Üzülerek söylemek isterim ki, gerekli tedbirleri almazsak bu tablonun olumsuz yönde değişmesine engel olamayacağız.
Türkiye, pandemi öncesinde dünyanın altıncı büyük hazır giyim ihracatçısıyken, günümüzde sektör ne yazık ki kan kaybediyor” dedi.Uçak, döviz bazında rekabetçi fiyat sunabilmek için kur avantajı önemliyken, maliyetlerdeki sert yükseliş ve verimlilik zorluklarının Türkiye’yi; Çin, Bangladeş, Vietnam gibi Asya’daki rakiplerine karşı fiyat bakımından dezavantajlı konuma getirdiğini sözlerine ekledi.