Haber Detayı

CHP'den Erdoğan'a 'fetret devri' yanıtı: 'Kendinize güveniyorsanız getirin sandığı!'
Siyaset cumhuriyet.com.tr
03/11/2025 19:12 (1 ay önce)

CHP'den Erdoğan'a 'fetret devri' yanıtı: 'Kendinize güveniyorsanız getirin sandığı!'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, ‘İstanbul’un bir fetret devri daha yaşamasına gönlüm razı değil’ diyen Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz: Sizin kibriniz, bu milletin iradesinden büyük değildir. Kendinize güveniyorsanız getirin sandığı, İstanbul seçimlerini yenileyelim. İstanbul’un fetret devri mi sonra eriyor, AKP’nin lale devri mi; hep birlikte görelim” dedi.

CHP MYK, Genel Ba şkan Özgür Özel ba şkanlığında toplandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti S özcüsü Deniz Yücel, MYK toplant ısının ardından toplantının g ündemine ili şkin a ç ıklama yaptı.

Y ücel, Türkiye’nin dört bir yan ında coşkuyla kutlanan, y üzbinlerce insan ın sel olup Anıtkabir’e aktığı, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun e şsiz eseri Cumhuriyet’e ne kadar çok şey bor çlu olundu ğunun bir kez daha hatırladığı Cumhuriyet haftasının geride bırakıldığını belirtti.

Cumhuriyet’in demokrasisiz, demokrasinin ise Cumhuriyetsiz olmayacağını vurgulayan Y ücel, “Demokrasinin olmad ığı yerde, Cumhuriyet’in i çi bo şaltılmış, sakatlanmış, temel nitelikleri yok edilmiş olur.

Demokrasi ise sadece se çim zaman ı geldiğinde halkın önüne sand ık koymak değildir.

Sandığa yansıyan iradeye saygı duymak, toplumun hi çbir kesimini inanc ından, etnik kimlik ve k ökeninden, siyasi görü ş ünden ya da ya şam tarzından dolayı ötekile ştirmeden tamamını kucaklamaktır.

Eleştiriye a ç ık olmak, eleştiriye tahamm ül etmek, farkl ı sesleri, farklı g örü şleri dinlemek, hatta toplumun huzuru ve refahı i çin bu farkl ı g örü şlerden ve eleştirilerden beslenmek demektir.

Se çimleri kazand ığında her t ürlü hukuksuzlu ğu yapma hakkını kendinde g örmek, seçimleri kaybetti ğindeyse ‘Yan yattı, çamura batt ı’ diyerek, milletin iradesini yok sayarak milletin oylarıyla se çilmi ş kişileri Silivri zindanına g önderip oyun d ışına itmek hi ç de ğildir” diye konuştu.

Mustafa Kemal Atat ürk’ün kurdu ğu T ürkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelinde demokrasi, adalet, hukukun üstünlü ğ ünün bulundu ğunu s öyleyen Yücel, “Demokrasiden saparsan ız, adaletten saparsanız, bağımsız yargıya m üdahale ederseniz i şte orada 102 yıllık Cumhuriyetimizin temellerine dinamit koymuş olursunuz” değerlendirmesini yaptı. “KENDİNİ ATATÜRK İLE KIYASLAMAK YA DA YARIŞTIRMAK KİMSENİN HADDİNE DEĞİLDİR” Cumhuriyet Bayramı’nın, bu milletin en b üyük bayram ı olduğunu vurgulayan Y ücel, şunları kaydetti: Bu ülkenin kurucusu da ebedi ba şkomutanı da Mustafa Kemal Atat ürk'tür.

Kendini ya da birilerini Mustafa Kemal Atatürk ile k ıyaslamak ya da yarıştırmaksa kimsenin haddine değildir.

Her 29 Ekim'de, Anıtkabir’de trol kalabalıklara attırılan, saygı ve edep sınırlarını zorlayan sloganlarla da okullara talimatla asılan posterlerle de bu milletin g önlüne giremezsiniz.

Milletin gönlüne girmek kucaklayarak olur; demokrasiden, hukuk çizgisinden sapmayarak; yoksullu ğu, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırarak; asgari ücretlinin, emeklinin yüzünü güldürerek; bu ülkenin gençlerinin gelece ğe umutla bakmalarını sağlayarak olur.

Posterle, sloganla olmaz.

CHP S özcüsü Deniz Yücel, 23 sene önce iktidara gelen AK Parti’nin, bu ülkeye adalet vadetti ğini ama her alanda adaletsizlik getirdiğini, kalkınma vadettiğini ama yokluk ve yoksulluk getirdiğini belirterek, Emekliyi 16 bin liraya, asgari ücretliyi 22 bin liraya mahkûm etti. ‘Türkiye’nin ba şına daha ne gelebilir?

Bu ülkede daha kötü ne olabilir’ sorusuna hangi cevab ı verirseniz verin, ucu AKP’ye dayanıyor.

Bu felaketlerden kurtulmanın tek çözümüyse sand ıktır.

Her şeye rağmen T ürkiye’yi AKP’nin karanl ığına hapsetmeye çal ışanlara inat, hukuksuzluğun g ölgesinde 86 milyona zulmedenlere inat, haks ızlıkların ve hukuksuzlukların karşısında dağ gibi durmaya, m ücadele etmeye, do ğruyu her platformda, her meydanda dile getirmeye devam edeceğiz dedi.

MİLLET İRADESİ 227 GÜNDÜR TUTUKLU Yücel, millet iradesinin 227 gündür tutuklu bulundu ğunu, millet iradesini 227 g ündür gasbedenlerin Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddianameyi hala yazamadıklarını vurgulayarak, ş öyle devam etti: 19 Mart hukuk darbesinden günümüze kadar hukuk ad ına, adaletin tecelli etmesi noktasında bir milim bile yol alınamadı.

Belediye başkanlarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutsak edildiler.

Halkın iradesine darbe vuruldu, sandıktan ç ıkan irade yok sayıldı.

CHP’li belediyelerimizin halka hizmet etmelerini engellemek i çin ‘yarg ı kolları’ eliyle adeta bir hukuksuzluk seferberliği başlatıldı.

Kıymetli b ürokratlar ımız, haksız ve hukuksuzca özgürlüklerinden mahrum edildiler.

Ailelerini, evlatlar ını, anne-babalarını, eşlerini baskı ve korku politikalarıyla sindirilmeye çal ıştılar, adeta işkenceye uğradılar.

Ve adaletsizliğin g ölgesinde ömrü tüketilen yol arkada şlarımıza yapılan muamele hukuk devletinin değil, hukuksuz iktidarın bir kanıtı haline geldi.

Biz hep şunu s öylüyoruz: Kimse yarg ılanmaktan ya da soruşturulmaktan muaf değildir.

Birileri hakkında bir iddia varsa elbette bu iddia araştırılmalıdır, soruşturulmalıdır, kamu davası a ç ılmaya yeterli delil varsa kovuşturulmalıdır.

Ancak yasalarımıza g öre tutuksuz yarg ılama asıl, tutuklu yargılama istisnadır.

Hakkında tutuklama koşulları oluşmamış kişilerin, se çilmi ş kişilerin, kamu g örevi gören, kaçma ş üphesi bulunmayan ki şilerin şafak operasyonlarıyla g özalt ına alınıp tutuklanmalarıysa yargısız infazdır, itibar suikastıdır, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirip siyasi iktidarın istekleri doğrultusunda hareket etmesidir.

İddiaları destekleyen somut ve kuvvetli deliller olmadan gizli tanıklarla, etkin pişmanlık adı altında ifade veren iftiracılar üzerinden yürüyen süreçler hukuki de ğil, siyasidir.

Bu millete bu s üreçleri ya şatanlarsa milletimizin vicdanında meşruiyetlerini kaybetmişlerdir.

Ve ilk se çimde de hak ettikleri cevab ı milletimizden alacaklardır.

İDDİANAME YAZILAMADI ÇÜNKÜ DELİL BULUNAMADI Geciken yargılama, adaletten çok zorbal ıktır.

Zorbalığın en g üçlü kalkan ıysa gizli soruşturmalar, gizli tanıklar ve iftiralardır.

Ancak AKP’nin talimatlı yargısının bu kalkanları bile, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun iddianamesinin hazırlanmasına yetmemiştir.

Aylardır beklenen iddianame yazılamadı çünkü iddianame yazacak delil bulunamad ı.

Bakın, Adem Soytekin isimli bir kişi var.

Bu şahıs, İBB soruşturması kapsamında tutuklandı ancak sonradan verdiği ve kamuoyuna ‘etkin pişmanlık’ ya da ‘İtiraf ç ı oldu’ şeklinde lanse edilen ifadesi sonrasında tahliye edildi.

Yandaş kanallar, yorumcular, bazı AKP'li siyaset çiler, ‘Bu adam ın s öyledikleri yüzde 100 do ğru’ diyerek kamuoyu oluşturmaya çal ıştılar.

İBB davasında ortada somut bir delil olmadığını s öyledi ğimizde, ‘Etkin pişmanlıktan faydalananlar var.

Onlar somut delil sunmasalar etkin pişmanlıktan yararlanamazlar’ deniyordu.

Ge çti ğimiz hafta bu şahsın ifadelerinin tutarsız bulunduğu gerek çesiyle şahsın yeniden tutuklanmasına karar verildi ama onun o tutarsız ifadeleri üzerine tutuklanan suçsuz ve günahs ız insanlar hala cezaevinde.

Ekrem Başkan’ın avukatı Mehmet Pehlivan bu şahsın ifadeleriyle tutuklanmıştı, hala cezaevinde.

İşte adında adalet olan AKP’nin adalet sistemi, işte adından adalet olan AKP’nin yargı d üzeni.

YOLSUZLUK KUMPASI NASIL ÇÖKTÜYSE CASUSLUK KUMPASI DA ÖYLE ÇÖKECEK Ekrem Ba şkan ile ilgili, s özde yolsuzluk iftiralar ı boşa d ü ş ünce casusluk saçmal ığını uydurdular.

Çünkü Ekrem Ba şkan’ı i çi bo ş yolsuzluk iddialarıyla, kumpas dosyalarıyla daha fazla i çerde tutamayacaklar ını onlar da çok iyi biliyorlar. ‘Casusluk’ dedikleri bu kumpas dosyas ı öyle büyük bir saçmal ık ki H üseyin Gün isimli şahıs, Sayın Ekrem İmamoğlu’nu se çim sonras ı makamında ziyaret etti diye Sayın Ekrem İmamoğlu’na casusluk su çlamas ı y önelttiler.

Ayn ı H üseyin Gün 17-25 Aral ık s ürecinde, dönemin AKP Milletvekili Mehmet Sekmen taraf ından emniyete davet ediliyor ve sunum yapması isteniyor.

Mehmet Sekmen ise bu iddiayı yalanlamıyor.

Bu H üseyin Gün isimli şahıs, Sayın Ekrem İmamoğlu’nu makamında ziyaret edince Ekrem Başkan su çlu oluyor; emniyeti ziyaret edince onlar suçlu olmuyor.

İşte AKP’nin adalet anlayışı.

Yolsuzluk kumpası nasıl çöktüyse casusluk kumpas ı da öyle çökecek.

Bütün bu kötülük, tek adam, seçimlerde Ekrem İmamoğlu’na rakip olmayı g öze alamad ığı i çin ya şanıyor.

Çünkü Ekrem Ba şkan hi ç yenilmedi ama onlar Ekrem İmamoğlu ile girdikleri her yarışta yenildiler. 2014’de Beylikd üzü’nde yenildiler. 2019’da İstanbul’da iki kez yenildiler. 2024’de İstanbul’da bir kez daha, 1 milyon oy fark yiyerek yenildiler.

Sonra başladı ‘ahmak davası’, ‘ihaleye fesat karıştırma davası’, ‘Akın G ürlek’i tehdit davas ı’, ‘bilirkişiye hakaret davası’, ‘diploma davası’, ‘yolsuzluk davası’, ‘kent uzlaşısı davası’; şimdi de ‘casusluk davası’… İşte AKP’nin demokrasi anlayışı, işte AKP’nin tarafsız ve bağımsız yargısı.

Bu k ötülükleri yapanlara sesleniyorum: Ne yaparsan ız yapın, yenileceksiniz.

Sandık geldiğinde bu millete çektirdi ğiniz zul üm son bulacak. “KENDİNİZE GÜVENİYORSANIZ GETİRİN SANDIĞI, İSTANBUL SEÇİMLERİNİ YENİLEYELİM” CHP Sözcüsü Deniz Yücel, AKP'li Cumhurba şkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’un bir fetret devri daha yaşamasına g önlüm raz ı değil” şeklindeki a ç ıklamalarını hatırlatarak, ş öyle konu ştu: “Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz: Sizin kibriniz, bu milletin iradesinden b üyük de ğildir.

Kendinize g üveniyorsan ız getirin sandığı, İstanbul se çimlerini yenileyelim.

İstanbul’un fetret devri mi sonra eriyor, AKP’nin lale devri mi; hep birlikte g örelim.

Kendinize güveniyorsan ız alın erken se çim karar ını, bu millete bu eziyeti, bu zulm ü iki sene daha çektirmeyin.

Milletin gönlünden dü şmediyseniz zaten g üven tazelersiniz.

Ama art ık bu millete de se çilmi şlere de zulmetmeyi bırakın.

Milli iradeyi Silivri’de tutsak etmekten vazge çin.

Bu milletin seçme hakk ını da bu milletin evlatlarının se çilme hakk ını da sandığı da ellerinden alamazsınız, alamayacaksınız. “TELE1 EMEKÇİLERİNİN YANINDAYIZ” AKP’nin bitmek t ükenmek bilmeyen kumpas davalar ından nasibini alanlardan birinin de muhalif medya olduğunu, hukuk dışı y öntemlerle kurgulanan casusluk operasyonunun Merdan Yanarda ğ’a dayandırıldığını s öyleyen Yücel, “Yetmedi, bir de TELE1’e kayyum atayacak kadar ileri gittiler.

TELE1 Merdan Yanarda ğa ait değil, oğluna ait.

Merdan Yanardağ hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı yok.

Babanın işlediği iddia edilen, hen üz kan ıtlanmamış, yargılaması bile yapılmamış sa çma sapan bir iddia nedeniyle bir kanal nas ıl kayyum atanır?

Nerede su çlar ın ve cezaların şahsiliği prensibi, nerede masumiyet karinesi?

Devlet basın ve yayın kuruluşlarına el koyamaz, devlet eliyle basın susturulamaz” şeklinde konuştu.

Basın özgürlü ğ ünün, Anayasa’n ın 28’inci maddesiyle g üvence alt ında olduğunu, buna rağmen bu tarz uygulamalar nedeniyle D ünya Bas ın Özgürlü ğ ü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde Türkiye’nin 159’uncu s ırada bulunduğunu aktaran Y ücel, şunları s öyledi: “Uluslararas ı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yay ımladığı, ‘D ünya Bas ın Özgürlü ğ ü Dü şmanları Listesi’nde Sayın Erdoğan yerini aldı.

Gerek çe ‘yarg ının gazetecilik haklarını kısıtlamak i çin araçsalla ştırılması.’ Bu utancın mimarı da 23 yıllık AKP iktidarı ve Erdoğan’dır.

Basın organlarımıza baskı ve sans ür uygulamalar ı, AKP T ürkiye’sinde ne yaz ık ki artık rutin haline gelmiştir.

AKP’nin hukuksuz uygulamalarından yalnızca biri olan kayyumun ilk işiyse TELE1’in haber b ültenini susturmak oldu.

Hukuksuz kayyum, TELE1’in yay ın akışına dahi m üdahale etti.

Özgür bas ın üzerinde uygulanmak istenen her türlü sansüre, bask ıya ve karanlığa karşı yıllarca direnen TELE1 emek çileri, bugüne kadar yapm ış oldukları yayıncılık dışında bir yayın anlayışını kabul etmedikleri i çin de istifa karar ı aldılar.

İstifa ederken bunun bir geri çekilme de ğil, aksine bir direniş olduğunu a ç ık ça ifade ettiler.

TELE1 emekçilerinin yan ındayız ve direnişlerine var g ücümüzle destek olaca ğımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

CHP bu ülkede bas ın özgürlü ğ ünün, ifade özgürlü ğ ünün, hukuk güvenli ğinin ve demokrasinin teminatıdır.

Kimse umutsuzluğa kapılmasın.

Bu m ücadelenin kazanan ı biz olacağız. “TURİZM BAKANI ERSOY’UN HALA O KOLTUKTA OTURMASINI KABUL ETMİYORUZ” Bolu Kartalkaya yangını faciasına ilişkin davada verilen karara da değinen Deniz Y ücel, şu değerlendirmeleri yaptı: 36'sı çocuk, 78 vatanda şımızın feci şekilde can verdiği, 137 vatandaşımızın yaralandığı d ünyan ın en b üyük yang ın facialarından biri olan Grand Kartal Otel faciasında, otel sahibi dahil 11 kişi hakkında hi çbir indirim uygulanmadan verilen müebbet hapis cezas ı elbette örnek bir karar olarak tarihe geçti.

Hiçbir ceza elbette ki yak ınlarını kaybedenlerin y üreklerindeki yang ını s öndürmez.

Ancak böyle ac ı olayların bir daha yaşanmaması i çin emsal te şkil edecek nitelikte bir kararın verilmesini çok önemli buluyoruz.

Di ğer yandan Bolu Kartalkaya faciasının hesabının tam olarak sorulduğunu s öylemek de ne yaz ık ki m ümkün de ğil.

Turizm Bakanlığı’nın koruduğu ve yargılama izni vermediği K ültür ve Turizm Bakan Yard ımcısı başta olmak üzere, olayda sorumlulu ğu bulunan bakanlık yetkililerinin bu ülkede elini kolunu sallayarak gezmesini kabul etmiyoruz.

Turizm Bakan ı Mehmet Nuri Ersoy’un hala o koltukta oturmasını kabul etmiyoruz.

Haklarında bakanlık tarafından soruşturma izni verilmeyen ve fakat yapılan itiraz üzerine Dan ıştay Birinci Dairesi kararıyla soruşturma izni verilen bakanlık çal ışanları, genel m üdürler, genel müdür yard ımcıları ve baş kontrol örler hakk ında bu g üne kadar herhangi bir adli i şlem de yapılmamıştır, bunu da kabul etmiyoruz.

T üm sorumlular yarg ılanıp hak ettikleri cezayı alıncaya kadar Bolu Kartalkaya faciasında ‘Adalet tecelli etti’ demek m ümkün de ğildir. “BİR BİNANIN METRO ÇALIŞMALARI YÜZÜNDEN TEMELLERİNE ZARAR VERİLMESİ CİNAYET DEĞİL DE NEDİR” Deniz Y ücel, yürekleri yakan bir ba şka olayın da Kocaeli Gebze'de yaşandığını, aniden çöken binan ın d ört vatanda şa mezar olduğunu hatırlatarak, b ölgede 16 bina, 27 i şyeri, 72 bağımsız b ölümün bo şaltıldığını belirtti.

Y ücel, “Herkes bilir ki y ıllar s üren ve asla bitirilemeyen metro hatt ı çal ışmaları bir AKP klasiğidir.

Ancak AKP’nin sorumsuz tavrı, bu kez can kayıplarına neden oldu.

Gebze-Darıca Metro Projesi çal ışmalarının, binaların alt yapılarına zarar vermesi sonucu yaşanan bu olay, AKP’nin insan hayatına verdiği önemin, daha do ğrusu vermediği önemin bir kan ıtıdır” diye konuştu.

Binanın yapı ruhsatının bulunduğunu, herhangi bir yapısal probleminin olmadığını aktaran Y ücel, şunları kaydetti: “Makine M ühendisleri Odas ı, Temmuz 2024’te metro inşaatıyla ilgili, ‘B ölgedeki binalara hasar zarar verecek’ uyar ısında bulunuyor.

Makine M ühendisleri Odas ı’nın bu uyarısı üzerine Bakanl ık ne yapmıştır?

Yıkılan bina sakinlerininin metro inşatıyla ilgili CİMER’e yaptıkları şikayetler var.

Bir binanın metro çal ışmaları y üzünden alt ının oyulup obruk oluşturulması, deforme edilmesi, temellerine zarar verilmesi cinayet değil de nedir?

Depreme dayanıklı bina yapmayan siz, sağlam binaya hasar veren, deforme eden ve ölümlere neden olan yine siz.

AKP’nin beceriksiz yönetim şekli insanların yaşam hakkını elinden alıyor.

Ama Ulaştırma Bakanı Abd ülkadir Uralo ğlu’ndan ç ıt ç ıkmıyor.

T ürkiye’yi ucuz ölümler ülkesi haline getiren AKP’nin bakanlar ı, yaşanan can kayıplarına rağmen bu vahim olayda da koltuklarında oturmaya devam ediyorlar. “TÜRK SPORUNUN İTİBARINI ALT ÜST EDECEK BİR SKANDAL KARŞISINDA BU VURDUMDUYMAZLIK ‘PES’ DEDİRTİYOR” Bazı hakemlerin bahis oynadığına ilişkin soruşturmayı da hatırlatan Y ücel, taraftarlar, hakemler, futbolcular, kulüp yöneticilerinin bir haftad ır T ürk futbolunun üzerine dü şen kara lekeyi konuştuğunu s öyledi.

Deniz Yücel, ş öyle devam etti: Üstelik Say ın Erdoğan da bu konuda konuşuyor.

Ama sanırsınız ki kendisi iktidar partisinin lideri değil, parkta arkadaşıyla sohbet eden bir kişi. ‘Son d önemde bir hakemler olay ı ortaya ç ıktı’ diyor.

Sanki bir yerlerden duymuş, sanki başka bir ülkede ya şanmış da beyefendi nasihat ediyor, akıl veriyor. ‘Devlet eli kolu bağlı olarak takip edemez, ne gerekiyorsa yapması lazım’ diyor.

Çok merak ediyoruz; acaba bu ülkeyi yöneten kim?

Onlara göre hiçbir sorun AKP'den kaynaklanm ıyor.

Hep başkaları su çlu.

Onlar gözlemci, onlar misafir ya da seyirci.

Uluslararas ı alanda T ürkiye'yi zor durumda b ırakacak, futbola g üveni sarsacak, Türk sporunun itibar ını alt üst edecek bir skandal kar şısında bu cılız tepki, bu vurdumduymazlık a ç ık ças ı insana ‘pes’ dedirtiyor.

T ürk futboluna sürülen bu leke derhal temizlenmelidir.

Merkez Hakem Kurulu Ba şkanı’nın istifa etmeyi d ü ş ünmemesi, kamuoyu önüne ç ıkıp detaylı bir a ç ıklama yapmaya bile gerek duymaması çok dü ş ündürücü.

Üstelik Ferhat Gündo ğdu'nun bir d önem bahis hesab ının bulunduğu iddiaları konuşuluyor. “İKTİDARIN KUSURLARINI KAPATMA TELAŞI İÇİNDE YAPTIĞI BÜTÇE, HALKIN BÜTÇESİ DEĞİLDİR” T Ü İK’in a ç ıkladığı ekim ayı enflasyon verilerini de eleştiren Deniz Y ücel, “Hazine ve Maliye Bakan ı Mehmet Şimşek, ‘Enflasyonda y üzde 25-29 band ını yakalamamız zor’ diyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘Enflasyon genel olarak aşağı inmeye devam edecek’ diye a ç ıklama yapıyor.

Erdoğan hala tek basamaklı enflasyon masalı anlatmaya devam ediyor.

İktidar hep bir ağızdan anlattığı masalları, şeffaflığına ve a ç ıkladığı verilerine inanılmayan T Ü İK ile desteklemeye çal ışıyor.

Oysa bakın, ENAG da enflasyon rakamlarını bug ün aç ıkladı.

Buna g öre y ıllık enflasyon y üzde 60, ayl ık ise y üzde 3,74.

TÜ İK ile ENAG rakamları arasında u çurum var.

Y ıl sonuna yaklaştığımız bu aylarda T Ü İK’in enflasyonu d ü ş ük gösterme çabas ına çok a şinayız.

İstediğiniz kadar rakamlara m üdahale edin ve enflasyonu dü ş ük aç ıklayın.

A çl ık sınırı 28 bini, yoksulluk sınırı 92 bin lirayı ge çti.

Hayat pahal ılığı g ünden güne art ıyor, halkın alım g ücü dü ş üyor” de ğerlendirmesini yaptı.

Ekonomide iktidarın u çan hedeflerinin de ğil, halkın yaşadığı ger çeklerin belirleyici oldu ğunu s öyleyen Deniz Yücel, ş öyle devam etti: “Kald ı ki iktidar kendi enflasyon hedeflerini de s ürekli revize etmektedir.

Ancak buna ra ğmen halkın ger çeklerine yakla şan bir ekonomi y önetimi olmad ığı da ortadadır.

AKP, bu ülkedeki kaynaklar ı zenginliği paylaşmak değil, halkı bu yoksulluğa alıştırmak ve yoksulluğu y önetmek üzere kurulu bir ekonomi program ı uygulamaktadır.

Bu anlayışı TBMM Plan B ütçe Komisyonu’nda görü şmeleri başlanan 2026 yılı B ütçe Teklifi’nde de görüyoruz.

Bir ülkede ki şi başına d ü şen milli gelir artarken vatandaşın ge çim derdi katlan ır mı, ekonominin bel kemiği olan sekt örler tek tek çöker mi, i şsizlik artıp halk fakirleşir mi, emekliler ikinci iş peşinde koşar mı?

Asgari ücretli, emekçi, memur hepsi ama hepsi ama hepsi yar ın ne olacağını bilmeden tedirginlik i çinde ya şarlar mı?

B ütçe teklifleri, rakamlardan ibaret olan kanun metinleri de ğildir.

İktidarların y önetme tercihlerini ortaya koyan kanun mertinleridir.

Demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden, sosyal devletten uzakla şan bir iktidarın kusurlarını kapatma telaşı i çinde yapt ığı b ütçe, halk ın b ütçesi de ğildir.

Herkes m üsterih olsun ki çok yak ında bu ülkede, CHP iktidar ında halkın b ütçesi de yap ılacaktır.

KORAY AYDIN SORUSU: “CHP’NİN BÖYLE BİR GÜNDEMİ YOK” CHP Sözcüsü Yücel, aç ıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Y ücel, ba ğımsız Ankara Milletvekili Koray Aydın’ın CHP’ye ge çece ği iddialarına ilişkin soruya, “Bug ün bu konuyu biz de takip ettik, Koray Bey’in aç ıklamalarını da okuduk.

Koray Bey değerli, tecr übeli bir siyasetçidir.

Ancak CHP’nin böyle bir gündemi yoktur.

Koray Bey’in de zaten aç ıklaması gayet a ç ık ve nettir.

B öyle bir şey olmadığını bug ün için ifade edebilirim” yan ıtını verdi.

İlgili Sitenin Haberleri