Haber Detayı
ABD'den Mavi Vatan’a karşı yeni cephe: 3+1 formatı yeniden
ABD, Doğu Akdeniz’de enerji ve diplomasi eksenli yeni bir kuşatma stratejisi yürütüyor. “3+1” formatının (Yunanistan, İsrail, GKRY, ABD) yasal zemine taşıyan Washington, Yunanistan üzerinden Avrupa’nın enerji güvenliğini şekillendirmeyi, Türkiye’nin “Mavi Vatan” alanını çevrelemeyi hedefliyor.
ABD, Doğu Akdeniz’de hem enerji hem diplomasi alanında yürüttüğü eş zamanlı girişimlerle bölgesel dengeleri kendi lehine yeniden kurma çabasında.
Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile oluşturulan “3+1” formatının yeniden devreye alınması, Lübnan–GKRY deniz yetki anlaşmasının onaylanması ve Libya’da artan diplomatik trafik, Washington’un bölgedeki yeni stratejisinin işaretleri olarak öne çıkıyor.
Bu hamlelerin odağında ise Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini yer alıyor.Uzun bir aradan sonra ilk kez enerji bakanları düzeyinde toplanacak “3+1” formatı, 6-7 Kasım’da Atina’daki “Transatlantik Enerji İşbirliği Zirvesi”nde yapılacak.
Toplantıya Yunanistan Enerji Bakanı Stavros Papastavrou, ABD Enerji Bakanı Chris Wright, İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen ve GKRY Enerji Bakanı Yorgos Papastasiou katılacak.
Zirve, ABD’nin yeni Atina Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle’un ilk resmî etkinliği olacak.Washington’un önceliği, ABD sıvılaştırılmış doğal gazının (LNG) Avrupa’ya ulaştırılması ve Ukrayna’ya uzanacak “Dikey Koridor” projesi.
ABD, Yunanistan üzerinden Avrupa enerji güvenliğinde belirleyici rol üstlenmeyi hedefliyor.
Ayrıca Yunanistan-GKRY arasındaki “Great Sea Interconnector” hattı ile Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru (IMEC) da gündemde.
ABD, bu projeler aracılığıyla Doğu Akdeniz’de Çin ve Rusya etkisini dengelemeyi, aynı zamanda Türkiye’nin enerji merkezine dönüşme planını sınırlamayı amaçlıyor.Kimberly GuilfoyleYENİ BÜYÜKELÇİNİN GÖREVİAtina’ya yeni atanan Kimberly Guilfoyle, Trump yönetiminin güçlü isimlerinden biri.
Eski savcı, Fox News sunucusu ve Trump kampanyasının eski danışmanı olan Guilfoyle, Senato tarafından 18 Eylül’de onaylanarak göreve başlamıştı.
Yunanistan-ABD ilişkilerini “yeni bir evreye taşıma” sözüyle yola çıkan Guilfoyle, Atina’yı “NATO’nun güvenilir müttefiki” olarak tanımladı. 1 Kasım’da Atina’ya ulaşan büyükelçi, Revithoussa ve Dedeağaç’taki LNG terminallerinin stratejik önemine dikkat çekerek “Yunanistan Avrupa enerji güvenliğinin istikrar kapısıdır.” dedi.
Ankara’ya karşı doğrudan söylemlerden kaçınsa da “Bölge istikrarı, uluslararası hukuka ve müttefik yükümlülüklerine saygıya bağlıdır.” ifadesiyle mesaj verdi.Harita 1; Yunan Kathimerini’nin yayınladığı harita, Türkiye’nin Mavi Vatan sınırlarını “yasa dışı” göstererek GKRY–Lübnan hattını meşrulaştırmayı amaçlıyor.TRUMP’IN DÜNÜRÜ LİBYA’DA SAHNEDEWashington’un bir diğer hamlesi Libya cephesinde görülüyor.
ABD’nin Afrika Kıdemli Danışmanı ve Trump’ın dünürü Massad Boulos, 31 Ekim’de Paris’te Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile bir araya geldi.
Yunan “Kathimerini” gazetesine göre Boulos, Yunanistan, Türkiye, Mısır ve Libya’yı bir araya getirecek “deniz yetki konferansının” mimarı.
Amaç, 2019’da Türkiye ile Trablus arasında imzalanan MEB anlaşmasını etkisizleştirmek ve Libya’nın doğu-batı yönetimlerini ABD uzlaşısında birleştirmek.ABD enerji devi Chevron da sahaya geri döndü.
Şirket yöneticileri Trablus’ta Başbakan Dibeybe ve Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ile görüştü.
Chevron’un hem karada hem denizde sondaj faaliyetlerine yeniden başlaması bekleniyor.
Bu girişim, ABD’nin Libya’daki enerji temelli nüfuzunu artırma stratejisinin parçası.Harita 2; Batı basınında kullanılan bu şema, Türkiye’nin Libya mutabakatıyla kazandığı deniz yetki alanlarını “ihtilaflı bölge” olarak işaretliyor.
MAVİ VATAN’A DARBEWashington, geçen hafta Lübnan üzerinden Türkiye’ye ağır bir darbe indirdi.
Lübnan Bakanlar Kurulu, 2007’de imzalanmasına rağmen bugüne dek onaylanmayan GKRY-Lübnan deniz yetki anlaşmasını 23 Ekim’de kabul etti.
Bu adım, ABD’nin uzun süredir sürdürdüğü diplomatik baskının sonucu olarak görülüyor.
Aynı toplantıda Total Energies, Qatar Energy ve ENI ortaklığındaki konsorsiyuma İsrail sınırına yakın 8 numaralı blokta arama lisansı verildi.
Lübnan Enerji Bakanı Joe Sadi önümüzdeki hafta Lefkoşa’ya giderek GKRY ile elektrik bağlantısı olasılığını görüşecek.Bu gelişmeler ABD’nin aracılığı olarak yorumlanıyor.
Washington’un Beyrut’a sadece enerji değil, Hizbullah’ın tasfiyesi yönünde de baskı yaptığı belirtiliyor.
Lefkoşa ise Türkiye’nin Suriye’de kurulabilecek bir geçici yönetimle deniz yetki alanı anlaşmasına gitmesini önlemeye çalışıyor.
Ankara’daki diplomatik çevreler, bu adımları “statükoyu Türkiye aleyhine bozacak tehlikeli bir girişim” olarak niteliyor.İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof.
Dr.
Hasan Köni Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede, “ABD yakın zamanda en büyük darbeyi Lübnan üzerinden vurdu.
Güney Kıbrıs’la 20 yıldır askıda olan deniz yetki anlaşmasını devreye soktular.
Güney Kıbrıs’la anlaşma yapılınca bizim yan taraf zaten gitti.” dedi.
Köni, Türkiye’nin “Mavi Vatan” kavramını geç gündeme getirdiğini ve bu stratejiyi ortaya atan denizcilerin kumpas davalarıyla susturulduğunu hatırlattı.Harita 3; Türkiye’nin resmî “Mavi Vatan” haritası.
Ankara’nın Akdeniz, Ege ve Karadeniz’deki deniz yetki alanı vizyonunu temsil ediyor.
TÜRKİYE’Yİ DOĞRUDAN ETKİLİYORTüm bu gelişmeler, Ankara açısından Doğu Akdeniz’de yeni bir kuşatmanın işaretleri. 2019’da Libya ile imzalanan deniz yetki alanı mutabakatı, Türkiye’nin “Mavi Vatan” stratejisinin temel taşlarından birini oluşturuyor.
Ancak ABD’nin desteklediği dörtlü konferans planı, bu anlaşmayı devre dışı bırakmayı hedefliyor.
Washington, Yunanistan, İsrail ve GKRY üzerinden “enerji işbirliği” adıyla yürütülen diplomasiyle Türkiye’yi dışlayan bir hat oluşturuyor.Diplomatik kaynaklar, ABD’nin Doğu Akdeniz stratejisinin sadece enerjiyle sınırlı olmadığını; aynı zamanda Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimine alternatif IMEC koridorunu güçlendirme ve Avrupa’ya yeni enerji rotaları açma planıyla bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Bu plan, Türkiye’nin hem deniz yetki alanlarını hem de enerji merkezi olma hedefini doğrudan etkiliyor.Harita 6; Yunanistan ABD öncülüğünde Doğu Akdeniz’de 5x5 konferansı yapmaya hazırlanıyor.Bu haritalar Doğu Akdeniz’de süren stratejik rekabetin görsel yansımaları.
Türkiye’nin “Mavi Vatan” sınırları, Yunanistan ve ABD destekli projelerle çevrelenmek isteniyor.Harita 4; 2019 Türkiye–Libya Mutabakatı’nda belirlenen deniz sınırlarını gösteriyor ABD PLANINI ÖNCE YASAYLA TAÇLANDIRDIABD, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı yürüttüğü kuşatma planını artık kurumsal bir yapıya dönüştürüyor. 15 Ekim’de ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen “Devlet Yeniden Yetkilendirme Yasası”, Washington’un 3+1 formatını (ABD–Yunanistan–İsrail–GKRY) kalıcı bir devlet politikası haline getirdi.
Bu adım, bölgedeki askerî ve diplomatik varlığın geçici projelerden çıkarılıp federal yasalarla güvenceye alınması anlamına geliyor.Yasayla birlikte ABD Dışişleri, Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarını içeren Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubu kurulacak.
Temsilciler Meclisi üyesi Chris Pappas’ın teklifiyle GKRY’ye yönelik silah ambargosunun beş yıllığına uzatılması ve fiilen kaldırılması da yasaya eklendi.
Washington’daki kaynaklara göre, bu düzenleme Rum yönetimini ABD–Yunan ekseni üzerinde kalıcı bir savunma ortağı haline getiriyor.Harita 5; ABD’nin desteklediği Hindistan–Orta Doğu–Avrupa Koridoru (IMEC) projesi.
Türkiye’yi dışlayan bu güzergâh, yeni jeoekonomik hat oluşturuyor.
UZMANLAR NE DİYORUzmanlar, 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı saldırısının ardından ABD’nin bölgedeki planlarının sekteye uğradığını ve bu dönemde Çin’in “Kuşak-Yol” girişimi ile Türkiye’nin “Orta Koridor” stratejisinin alan kazandığını hatırlatıyor.
Washington’un bu yasayla 3+1 formatını yasal zemine taşımasının amacı, o dengeleri yeniden ABD lehine kurmak.Yeni yasa, Yunan lobisinin desteğiyle Nisan’dan beri hazırlanan üç aşamalı planın son halkası.
Nisan’daki ilk tasarı “deniz güvenliği ve terörle mücadele işbirliği” başlıklarıyla ortaya konmuş, Temmuz’da mali ve askerî fonlarla genişletilmişti.
Ekim’de ise federal yasaya dâhil edilerek ABD’nin Doğu Akdeniz’de “kalıcı bir oyuncu” haline gelmesi sağlandı.
Washington, artık Yunanistan, İsrail ve GKRY ile kurduğu bu yapıyla Doğu Akdeniz’deki karar alma süreçlerini NATO’nun dışına taşıyor.
ABD’nin bölgedeki varlığı artık sadece üs ve tatbikatlardan ibaret değil; diplomatik, askerî ve enerji boyutlarıyla kurumsal bir ittifak mimarisi haline gelmiş durumda. “YENİ BİR İSTİKRAR EKSENİNİN DOĞUŞU”Yunanistan ve İsrail basınında bu süreç “yeni bir istikrar ekseninin doğuşu” olarak yorumlanıyor.
Shay Gal’in “IMEC yeniden canlanmalı, bu deniz bizim” sözleriyle özetlediği görüş artık Washington’un resmî stratejisinin parçası.
ABD, kurumsallaşmış 3+1 ittifakıyla Türkiye’nin Mavi Vatan’daki etki alanını sınırlandırmayı ve Doğu Akdeniz’de dengeyi yeniden kurmayı amaçlıyor.Odatv.com