Haber Detayı
‘Açlıktan mı ölmeyi tercih edersin, yoksa kurşunla mı?’ Kimsenin yardıma gelmeyeceğini biliyorlar
“‘Açlıktan mı ölmeyi tercih edersin, yoksa kurşunla mı?’ diye sordu bana bir çocuk; elinde silahı kedisi gibi tutuyordu, çalıştığım hastanenin kuşatmasında.” Bu sözler, Sudan’ın Darfur bölgesindeki Faşir'in güneyindeki bir hastane doktoru Ahmed O.’ya ait.
Uzun süren kuşatmanın ardından, paramiliter RSF, ordunun son kalesi olarak gördüğü şehri ele geçirdi.
Binlerce ölüm, yağma, tecavüz ve yıkım sadece birkaç saat içinde gerçekleşti.Bu, dünyanın büyük ölçüde Donald Trump’ın haberleriyle ya da son siyasi skandallarla oyalandığı, gazeteci ve fotoğrafçıların erişemediği bir savaşın en acı yeni bölümünden başka bir şey değil.Ancak bu savaş, şu anda dünyada yaşanan en şiddetli çatışma olma özelliğini taşıyor.“Ben de ona açlıktan ölmeyi tercih ettiğimi söyledim; çünkü az önce kahvaltı etmiştim ve tek düşündüğüm şey çocuklarım, eşim, hastalarım için hayatta kalmaktı… çünkü hayatı seviyorum.”Bilanço korkunçİç göçmen sayısı yaklaşık 12 milyon, ülke dışına çıkan mülteci sayısı 4 milyon civarında.Resmî kayıtlara göre ölü sayısı en az 150 bin, gerçek sayı bundan çok daha yüksek olabilir.
Şiddet, etnik gruplara karşı yönelmiş saldırılar, kitle tecavüzleri, yıkım ve toplu katliamları içeriyor.Bu pazar günü, Hemedti’nin kuvvetleri, ordunun güneybatıdaki son kalesi olan El Fasher şehrini ele geçirerek yeni bir katliam gerçekleştirdi.
Ortak Kuvvetlerin verilerine göre, pazar ve pazartesi günleri arasında RSF, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 2 binden fazla silahsız sivili öldürdü.Bir rakam daha: RSF, şehrin anne-çocuk hastanesinde 460’tan fazla kişiyi öldürdü.
Bu iddia, Sudanlı Doktorlar Ağı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından doğrulandı: “RSF dün...
Suudi Hastanesi’nde karşılarına çıkan herkesi, doktorları ve hastaları soğukkanlılıkla öldürdü.”İnsani Yardım ve Dayanışma2025 yılı için Sudan’daki insani yardım planı 4.2 milyar dolar olarak öngörülmüş ancak bu bütçenin yalnızca yüzde 24’ü toplanabildi.
ABD’nin desteğini geri çekmesiyle birlikte oluşturulan boşluk, uluslararası yardım sisteminin çökmekte olduğunu gösteriyor.Böyle bir ortamda yurt içi dayanışma ağları öne çıkıyor:Batı Kordofan’da bir yerel mutfak günlük olarak 170 binden fazla kişiye yemek sağlıyor.
Omdurman’da genç gönüllüler yıkıntıların arasından taşıdıkları ekmeklerle dağıtım yapıyor.“Kimse gelmeyecek; kendi kendimizi örgütlemek zorundayız” diyor Leila adlı bir gönüllü.Eğer yardımlar kesilirse…Hastanelerde eksik malzeme, kuşatma altındaki şehirlerde susuzluk ve gıda kıtlığı gibi koşullar artık günlük hâl almış durumda.
Düşünün: yardımla ulaşımın kesildiği ya da tamamen engellendiği bölgelerde açlık ve hastalık hızla yayılıyor ve yaşam riske giriyor.Korkunç katliam, hastaneyi basıp 460 kişiyi infaz ettiler!
Altın için insanlıktan çıktılar!Dünya