Haber Detayı
Milano’nun göbeğinde Türk tasarımı satıyor
Üretim kapasitesi olarak dünya sıralamasını zorlayan Türk mobilya sektörü, 5 milyar dolarlık ihracat hedefine markalaşarak ulaşacak. Son yıllarda sadece uygun fiyatlı değil, hikaye barındıran premium parçalara olan talep, Casa gibi markaların pazardaki konumunu pekiştiriyor.
Nurdoğan A.
ERGÜNTürkiye mobilya sektörü, 2025 ihracat hedeflerine doğru ilerlerken, pazarda fiyat rekabetinin ötesine geçen büyük bir dönüşüm yaşanıyor.
Tüketici davranışlarının değişmesi ve ‘sessiz lüks’ trendinin yükselişiyle, artık sadece uygun fiyatlı değil, zanaatkarlık, sürdürülebilirlik ve hikaye barındıran premium parçalara talep artıyor.
Özellikle köklü markaların uluslararası tasarım iş birlikleri ve yüksek kaliteli üretim stratejileri, Türk mobilyasını dünya pazarında İtalya ve Almanya gibi devlerle aynı lige taşıyan en önemli itici güç haline geliyor.Sektör, yüksek katma değerli bu premium segment sayesinde, 5 milyar dolarlık ihracat hedefini aşmayı hedefliyor.
Türk mobilya sektörünün premium markalarından Casa da koleksiyonlarıyla global trendin önemli oyuncularından oluyor. 33 yıllık bir geçmişe sahip olan Casa’da başarının sırrını “tasarımı sadece estetik değil, yaşam kültürünün bir yansıması olarak görmek” şeklinde özetleyen Casa Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kasan, tüketici eğilimlerinin değişimine dikkat çekti.
Kasan, Milano’daki mağazaları ile Avrupa’nın göbeğinde tasarım sattıklarını söyledi.Premiumda ‘değerler bütünü’ satın alınıyorDekorasyon sektöründeki en önemli değişimin müşteri beklentilerinde yaşandığını ifade eden Sedat Kasan’a göre, özellikle premium segmentte tüketici artık çok daha bilinçli.
Kasan, “Bugünün tüketicisi artık sadece bir mobilya almıyor, bir yaşam tarzı satın alıyor.
Karar süreçlerinde tasarımın özgünlüğü, kullanılan malzemenin sürdürülebilirliği ve hatta üretim sürecinin etik olup olmadığı bile belirleyici.
Müşterilerimiz, satın aldıkları koltuğun yalnızca estetik bir nesne değil, aynı zamanda bir değerler bütünü taşıdığını hissetmek istiyor” diyerek bu değişimi özetledi.
Kasan, bu beklentiye yanıt verebilmek için Casa’nın koleksiyonlarının ardında daima bir hikaye ve kültürel derinlik sunduğunu belirtti.Avrupa pazarına açılan kapıCasa’nın global arenadaki varlığı, markanın büyüme stratejisinin merkezinde yer alıyor.
Milano’daki mağazayı “Avrupa pazarına açılan kapı niteliğinde bir vitrin” olarak tanımlayan Sedat Kasan, ihracat hedeflerini paylaştı. “Şu anda 20’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.
Stratejimiz, yüksek kaliteli üretimi global tasarım disiplinleriyle birleştirerek her pazarda güçlü bir aidiyet yaratmak.Gelecek vizyonumuz, yarattığımız Casa yaşam kültürünü yeni tasarımlar ve farklı star tasarımcılarla güçlendirmek üzerine kurulu” diyen Kasan, 2025’in ilk 8 ayını dengeli geçirdiklerini belirterek, yıl sonu hedeflerinin “çok agresif bir büyümeden ziyade, bu ivmeyi sağlıklı bir şekilde yönetmek ve premium segmentteki güvenilirliği pekiştirmek” olarak anlattı.Teknoloji ve ustalık bir araya geliyorCasa’nın premium duruşunu sağlayan temel unsurlardan birinin, üretim felsefesi olduğunu söyleyen Kasan, üretimdeki yaklaşımlarını şöyle açıkladı: “Üretim felsefemiz, ileri teknolojiyi geleneksel ustalıkla buluşturmak üzerine kurulu.
Endüstriyel mantığı reddetmiyoruz ancak el işçiliğine ve malzeme kalitesine verdiğimiz önemi her detayda hissettiriyoruz.
Kapasitemizi artırırken, dünya tasarımının gündeminde olan yenilikçi üretim tekniklerine ve formlara yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Tesislerimizi güçlendirecek yatırımlar gündemimizde olacak.” Sektörün gelecek sınavı; markalaşmaTürk mobilya sektörünün geleceğine dair umutlu olduğunu ifade eden Sedat Kasan, sektörün önündeki iki temel konuya dikkat çekti: “Türk mobilya sektörünün önünde artan maliyetler ve markalaşma olmak üzere iki temel konu var.
Küresel pazarda kalıcı olmak için artık sadece kaliteli üretim yetmiyor, tasarımıyla, hikayesiyle ve marka değerleriyle fark yaratmak gerekiyor.
Biz Casa olarak kısa vadeli fiyat odaklı rekabet yerine, kaliteden taviz vermeden uzun vadeli değer üretmeye odaklanıyoruz.” Kasan, 2026 kış sezonu trendlerinde ise modülerlik, kişiselleşme ve döngüsel ekonomi yaklaşımlrının öne çıktığını belirtti.