Haber Detayı
CHP'den yeni hamle: 'Akın Gürlek hakkında HSK’ya başvuracağız'
CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel “Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcılığı hakkında, Akın Gürlek hakkında yeni bir başvuruyu hazırlıyoruz. Sorumlu arkadaşlarımız, hukukçu arkadaşlarımız gerekli hazırlıkları yapıyorlar. Önümüzdeki günlerde HSK nezdinde bu başvurumuzu da yapacağız” ifadelerini kullandı.
CHP MYK, bug ün çevrimiçi olarak Genel Ba şkan Özgür Özel ba şkanlığında toplandı.
CHP Parti S özcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Y ücel, MYK toplants ının ardından toplantı g ündemine ili şkin İstanbul’daki Genel Başkan Çal ışma Ofisi’nde basın toplantısı d üzenledi.
Yücel’in aç ıklamalarından öne ç ıkanlar ş öyle: “Bundan iki gün sonra memleketin her yerinde, büyük bir co şkuyla kutlayacağımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, i çinde bulundu ğumuz koşullarda bize kararlı ve m ücadeleye inanan bir milletin ba şarabileceklerini hatırlatması son derece b üyük bir anlam ta şıyor.
Bir asır önce gelece ğine sahip ç ıkmak i çin bir milletin söz konusu olan ba ğımsızlığı ve özgürlü ğ ü olunca tüm imkans ızlıkları nasıl aştığını hepimiz hatırlıyoruz.
Milletin kendi geleceği i çin verdi ği m ücadelenin önünde de hiçbir gücün duramayaca ğını biliyoruz.
Cumhuriyet’in kuruluşundaki devrimci anlayışın sadece o d öneme özgü olmad ığını, bu milletin kendi geleceğine sahip ç ıkmak, Cumhuriyet’in kazanımlarını koruyarak gelecek vizyonunu geliştirmek, her t ürlü bask ı, zul üm ve sindirme giri şimi karşısında kendi özgür iradesini ortaya koyma konusunda yeri ve zaman ı geldiğinde gereğini yerine getirebildiğini biliyoruz. 21. y üzy ılda bu ülkede millet, iradesine sahip ç ıkmak i çin meydanlarda.
Son bir y ılda CHP olarak bu iktidara karşı halkımızla birlikte kış demeden, yaz demeden meydanlardayız.
Halkımızla birlikteyiz.
Demokrasi i çin, adalet için, özgürlük için meydanlarday ız. “MİLLETE MEYDAN OKUYORLAR.
GEREKEN CEVABI YİNE TÜRK MİLLETİ VERECEK” Halk iradesini tan ımayan ceberut bir iktidar, bu ülkenin birinci partisini yok etmek istiyor.
Çünkü CHP’nin yükseli şinden, halkımızın partimize duyduğu g üvenin artmas ından ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'na olan sevginin her ge çen gün sürekli ço ğalmasından korkan bir iktidar var.
Şimdiye kadar sandıkta Sayın Ekrem İmamoğlu'na hep yenildiler.
İmamoğlu'na ‘hırsız’ dediler, kimse inanmadı.
Onun i çin ‘Yolsuzluk yapt ı’ diye iftira attılar ama kanıt bulamadılar çünkü yoktu.
Her zamanki gibi CHP’nin direni ş ruhunu anlamadılar. ‘Nasılsa bir g ün pes ederler’ dediler ama onlar böyle dü ş ündükçe, böyle dedikçe meydanlar her geçen gün daha da doldu. 15 milyon sand ığa gitti, 24 milyon imza verdi ve İmamoğlu sevgisi daha da b üyüdü.
Şimdi de casusluk gibi deli sa çmas ı bir su çlamayla Say ın İmamoğlu'nun ve CHP’nin yolunu keseceklerini sanıyorlar.
Millete meydan okuyorlar.
Gereken cevabı yine T ürk milleti verecek. “EKREM BAŞKAN YOLSUZLUK VERİLERİ YOK EDİLMESİN DİYE YEDEKLEME TALİMATI VERİYOR” Ekrem Başkan 2019’da İstanbul se çimlerini kazand ı 31 Mart tarihinde. 13 bin oy farkla kazandı, iptal ettiler. ‘Hi çbir şey olmadıysa mutlaka bir şey olmuştur’ dediler ve iptal ettiler.
Ardından 23 Haziran'da, bu kez 800 bin k üsur oy farkla yeniden seçimi kazand ı.
Şimdi ise ‘Se çimi manipüle ettiniz’ diyorlar. ‘H ırsız’ dediler, olmadı. ‘Yolsuz’ dediler, olmadı.
Ter örle ili şkilendirmeye çal ıştılar, kamuoyunu ikna edemediler.
Şimdi de ç ıkmış ‘casus’ diyorlar.
İBB’nin verileri kopyalanmadı, kimseye aktarılmadı.
Dosyada ifadesi bulunan kişilerin b öyle bir iddias ı dahi yok.
Ekrem Başkan İBB Başkanlığı’nı kazandığında, nasıl ki mazbatasını alıp g öreve ba şladıktan sonra İBB’ye geldiğinde, ‘Bug ün yemekte ne var’ diye sordu ğunda, çal ışanlara ayrı, y önetenlere ayr ı yemek ç ıktığını s öylediklerinde, ‘Hay ır, üst düzey yöneticiler de çal ışanlarla aynı yemeği yiyecek’ dediği gibi, İBB’deki her t ürlü yolsuzluk iddias ına karşılık bir talimat veriyor ve verilerin yedeklenmesini istiyor.
Neden?
Deliller karartılmasın, yolsuzluk delilleri yok edilmesin diye. ‘Bunun bir kopyasını ç ıkarın, bana verin ya da g örevlendirdi ğin bir kişiye teslim edin’ demiyor. ‘G üvenli bir şekilde bunları yedekleyin’ diyor.
Sonrasında tabii AKP iktidarı bir panik yaşayarak bunu durdurmak i çin suç duyurular ında bulunuyorlar, davalar a ç ıyorlar. “VERİ KOPYALAMA İDDİASI SÜLEYMAN SOYLU’NUN İMZALADIĞI BELGEYLE ÇÜRÜTÜLMÜŞ OLUYOR” Burada d önemin İ çi şleri Bakanı S üleyman Soylu imzal ı bir belge var, İ çi şleri Bakanlığı’nın başlatmış olduğu sorşuturma nedeniyle bakanlığın verdiği bir soruşturma izni verilmemesine dair bir karar var.
Diyor ki ‘İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun b üyük şehir ve bağlı kuruluşlarının elektronik veri tabanı ve altyapılarında her t ürlü inceleme ve ara ştırma yapma yetkisi verilmesi ve veri tabanı ve altyapının kopyalanması i çin müfetti ş yetkilendirmesine karşı kamuoyunda oluşan tepki Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan su ç duyurusu ve idare mahkemesi nezdinde aç ılan dava ve İ çi şleri Bakanlığı’nca y ürütülen soru şturma üzerine geri ad ım atarak...’ Burada tabii ‘geri adım atarak’ ibaresini buraya sıkıştırmış ama devam ediyorum: ‘Bahsi ge çen i şlemi ihtas edildiği tarihten ge çerli olmak üzere tüm neticeleriyle birlikte yürürlükten kald ırdığı, verilen emir kapsamında herhangi bir tabanı ve altyapının kopyalanmadığı ve denetim yapılmadığı’ diyor.
Neticede, ‘Mahkeme kararıyla da tevsik edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma izni verilmemesine’ dair bir karar veriliyor.
Yani bu veri kopyalama iddiası, o d önemdeki İ çi şleri Bakanının kendi imzasıyla yazdığı belgeyle de tamamen çürütülmü ş oluyor. “BU ÜLKEDE BİRİLERİ CASUSLUKLA SUÇLANACAKSA BAŞTA ERDOĞAN VE AKP YETKİLİLERİ YARGILANMALI” Bu ülkede e ğer birileri casuslukla su çlanacaksa, casusluktan yarg ılanacaksa başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP yetkilileri, FETÖ-PDY terör örgütünün, ki bu hain terör örgütünün Amerikan istihbarat ıyla, CIA ile bağlantılı olduğu biliniyor, bu FET Ö/PDY terör örgütünün devletin tüm kurumlar ına g öz yummalar ı nedeniyle T ürk Silahl ı Kuvvetleri’ne (TSK), İ çi şleri'ne, emniyete, bakanlıklara g öz yummalar ı nedeniyle önce onlar ın yargılanması gerekiyor. 'Kozmik oda'ya girmelerini engellemedikleri i çin yarg ılanmaları gerekiyor.
Bu ülkede dönemin Genelkurmay Ba şkanı İlker Başbuğ'a ‘ter ör örgütü yöneticisi’ dediler.
Korgeneral Engin Alan'a ‘darbeci’ dediler.
Kuddusi Okk ır'ı Ergenekon'un kasası olmakla itham ettiler, su çlad ılar.
Ali Tatar'ı suikast ç ı olmakla su çlad ılar.
Hepsi aklandı, hepsi temize ç ıktı.
Haklarında kurulan b ütün kumpaslar, bütün kumpas davalar ı bir bir çöktü.
İstanbul ve İzmir'de askeri casusluk davası olarak bilinen davalarda TSK’nın onurlu, şerefli, haysiyetli, vatansever subaylarına leke s ürmeye çal ıştılar.
T ürkiye'nin en iyi, en ba şarılı F-16 pilotlarını ka ç ırdılar ve o kumpas davaları da yine bir bir çöktü.
Osman Kavala'y ı normal yollardan i çeride tutamad ılar.
Tam tahliye edileceği g ün casusluk iddias ı getirdiler.
Ekrem Başkan ile ilgili de yolsuzluk iddialarına g üvenemiyorlar.
Duru şmalar başlayınca tutuksuz yargılanmasından, tahliye edilmesinden korkuyorlar.
O y üzden bu casusluk saçmal ığını icat ettiler. “İNGİLTERE İLE BAĞLANTILI BİR CASUSLUK İDDİASI VARKEN STARMER, ERDOĞAN İLE NASIL GÖRÜŞEBİLİYOR?” Bug ün İngiltere Başbakanı Starmer, T ürkiye'yi ziyaret ediyor.
Cumhurba şkanı Erdoğan kendisini Beştepe'de kabul edecek. 40 adet EuroFighter u ça ğının tedarik anlaşmasının g örü ş ülmesi bekleniyor.
Bundan bir gün önce İngiltere ile bağlantılı bir casusluk iddiası ortaya atılıyor.
Casusluk, ajanlık faaliyetlerinin iki ülke aras ındaki ilişkileri nasıl olumsuz etkilediğini bilmek i çin herhalde bir uluslararas ı ilişkiler uzmanı ya da dış politika uzmanı olmamıza gerek yok.
O halde İngiltere Başbakanı b öyle bir iddia ortaya at ılmışken T ürkiye'de nas ıl olabiliyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile nasıl g örü şebiliyor?
Demek ki bu casusluk iddiasının i çi bo ş, temeli boş, mesnetsiz.
Tamamen i ç siyaseti dizayn etmek, CHP’yi, Say ın Ekrem İmamoğlu'nu ve muhalefeti itibarsızlaştırmaya y önelik bir gündem olu şturma çabas ıyla bir iş yapılıyor. “CUMHURBAŞKANI’NDAN TUTUN DA SOKAKTAKİ VATANDAŞIN TC KİMLİK NUMARASININ ÇALINMASINA KADAR ENGEL OLAMAYAN SİZ...
Ge çti ğimiz hafta partimize y önelik aç ılmış olan, bir yıldır kadar da g ündemi ve kamuoyunu me şgul eden 'mutlak butlan' davası reddedildi.
O davadan tabii ki birileri umduklarını bulamadılar.
Özellikle iktidar kanad ının yeni bir morale, yeni bir arg ümana, iç siyaseti yönlendirece ği, g ündemi me şgul edeceği yeni bir oyuncağa ihtiya ç vard ı.
O dava reddedildikten iki g ün sonra, bu ak ıllara durgunluk verecek iddiayı Sayın Ekrem İmamoğlu'na ve diğer ş üphelilere at ıyorlar. ‘Hırsız’ dediler, olmadı. ‘Yolsuz’ dediler, tutmadı.
Ter örle ili şkilendirmeye çal ıştılar, delil bulunamadı.
Ne kadar iftira atsalar da ne kadar haksızlık ve hukuksuzluk yapsalar da hi çbiri Ekrem Ba şkan’ı halkın g önlünden silmeye yetmedi.
Kendine isnat edilen suçlardan birer birer aklanan, aklanacak olan Ekrem Ba şkan'ın özgürlü ğ üne kavu şması, tahliye edilmesi ihtimali dahi birilerini o kadar korkutuyor ki şimdi de bu sa çmal ıkları, bu dayanaksız iddiaları uydurmaya çal ışıyorlar.
İnsanda biraz akıl olur, izan olur.
Kovid zamanında bu ülkenin tüm sa ğlık verilerini, kimlik bilgilerini koruyamayıp çald ıran siz.
Son 23 yılda her se çim döneminde seçmen bilgileri ortaya dökülürken sahte seçmenleri hanelere kaydedip iktidar olan yine siz.
Üst düzey kamu kurumu yöneticilerinin elektronik imzalar ını kopyalanarak bir çok ki şiye sahte diploma verilirken iktidarda olan yine siz.
Cumhurbaşkanı’nın TC kimlik numarasından tutun da sokaktaki vatandaşın TC kimlik numarasının çal ınmasına kadar engel olamayan yine siz ama casus Ekrem İmamoğlu, öyle mi? “İMAMOĞLU'NU CASUSLUKLA SUÇLAYIP 86 MİLYONUN GÖZÜNDE İTİBARSIZLAŞTIRAMAZSINIZ” Ne Ekrem Başkan'dan ne de CHP’den casus ç ıkmaz.
Hi çbir suça, hiçbir iftiraya, hiçbir iddianameye s ığdıramadığınız Ekrem İmamoğlu'nu vatan hainliğiyle, casuslukla su çlay ıp 86 milyonun g özünde itibars ızlaştıramazsınız.
Bu asılsız iddialar olsa olsa Ekrem İmamoğlu'nu ve CHP’yi daha da b üyütür.
Kurtulu şun ve kuruluşun partisi CHP’yi ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nu bu çirkin iftiralar ınızla yıpratma ve itibarsızlaştırma çaban ızdan elinizde kalan kocaman bir sıfır olacaktır.
Biz haklıyız, biz g üçlüyüz, biz mücadeleden geri durmayaca ğız.
D ün Eski şehir'de o meydanı dolduran y üz binlerce vatanda şımız bu haksız su çlamaya, bizim hakl ı m ücadelemize bir omuz verdiler, güç verdiler. “AKIN GÜRLEK HAKKINDA HSK’YA BAŞVURACAĞIZ” D ün daha bu tutuklama karar ı verilmeden önce İstanbul Başsavcılığı bir basın b ülteni geçiyor, bir aç ıklama yapıyor.
Diyor ki ‘Ş üpheliler Ekrem İmamoğlu, Merdan Yanardağ ve Necati Özkan' ın soruşturma kapsamında özet olarak örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’nin yasa dışı y öntemlerle ele geçirilerek Cumhurba şkanlığı adaylığı i çin fon olu şturmak ve bu ama ç do ğrultusunda mali nitelikli su çlar ı işleme amacına matuf İmamoğlu ç ıkar ama çl ı su ç örgütünün casusluk faaliyetleri kapsam ında başta İstanbul ilindeki vatandaşlarımızın kişisel verilerinin yabancı ülke istihbarat birimlerine aktar ılması ve benzeri eylemlerle bu birimlerin unsurlarının talimatı ve y önlendirmesiyle faaliyetlerde bulunmalar ı gerek çesiyle siyasi casusluk suçunda tutuklanmalar ına karar verildiği’ belirtiliyor.
Daha tutuklama kararı a ç ıklanmamışken ‘Ekrem İmamoğlu su ç örgütü’ diye bir ifade kullanamaz, ba şsavcılık da kullanamaz savcılık makamı da kullanamaz.
Hakkında bir iddia varsa daha iddianamesi hazırlanmamış, daha kovuşturmayı yapmaya yetkili mahkeme önüne, hakim önüne, heyet önüne ç ıkmamış, savunması bile alınmamış, hakkında mahkumiyet kararı verilmemiş, kesinleşmemiş bir kişi hakkında bu ifadeleri kullanamaz.
Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcılığı hakkında, Akın G ürlek hakk ında yeni bir başvuruyu hazırlıyoruz.
Sorumlu arkadaşlarımız, hukuk çu arkada şlarımız gerekli hazırlıkları yapıyorlar.
Önümüzdeki günlerde HSK nezdinde bu ba şvurumuzu da yapacağız. “BUGÜNE KADAR HANGİ DOĞRUYU KANAL KAPATARAK SAKLAYABİLMİŞLER” T üm bunlar ya şanırken tabii ki muhalif medyaya da g özda ğı vermeyi ihmal etmiyorlar.
TELE1 Genel Yayın Y önetmeni Merdan Yanarda ğ hakkında da tıpkı Ekrem Başkan gibi casusluk soruşturması başlatıldı ve tutuklandı.
Soruşturmanın ardından jet hızıyla TELE1'e kayyum atandı.
Casusluk su çlamas ıyla ilişkilendirilip TELE1 üzerinden muhalif bas ını baskı altına almaya, korkutmaya ve sindirmeye çal ışanlar da bu ama çlar ına ulaşamayacaklar.
Yıllarca her t ürlü tehdit ve geçirdikleri yüzlerce soru şturmaya rağmen bir adım geri atmayan, halkın haber alma hakkına hizmet eden cesur kalemleri, basın kuruluşlarını bug üne kadar nas ıl susturamadılarsa bundan sonra da susturamayacaklar.
Kanalın kameralarına, kayıt cihazlarına, canlı yayın ara çlar ına el koyarak, YouTube hesabını kapatarak halkın doğru haber alma erişimini engelleyebileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Bug üne kadar hangi do ğruyu kanal kapatarak engellemişler, saklayabilmişler?
Bug üne kadar hangi kayyumla gerçekleri gizleyebilmi şler?
Gezi Parkı eylemleri sırasında yayınlattıkları penguen belgeselleriyle neleri durdurabilmişler?
Ve TELE1’in yayınına engel olup yayınlattıkları belgesellerle neleri durdurabilecekler; a ç ık ças ı merak ediyoruz.
TELE1 halkın kanalıdır.
Kurulduğu g ünden bu yana do ğru haberi halka ulaştırmaktan, gazetecilik faaliyetinden başka hi çbir şey yapmamıştır.
Ana haber b ülteni devam ederken kayyum atamak, yay ının sona erdirilmesini istemek darbeci zihniyetin ürünüdür.
Merdan Yanarda ğ'ın daha ifadesi bile alınmamışken TELE1'e kayyum atamak tam da AKP'nin darbeci zihniyetine yakışan hukuk dışı bir tutumdur.
Kaldı ki Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133’ üncü maddesi uyar ınca bir şirkete kayyum atanabilmesi i çin şirket faaliyetleriyle isnat edilen su ç aras ında doğrudan bir bağlantı kurulması gerekir.
Kanal sahibine y öneltilen suçlaman ın tek başına kanala kayyum atanmasına gerek çe olmas ı m ümkün de ğildir.
B öyle bir uygulama hukuk kurallar ının ihlal edilip Anayasa’ya aykırı hareket etmekle eş değerdir.
TELE1’de çal ışarak ekmeğini kazanan y üzlerce bas ın emek çisini ekme ğinden eden AKP iktidarına karşı TELE1 çal ışanlarının ve basın özgürlü ğ ünün yan ındayız.
Gazetecilik su ç de ğildir.
Gazeteciler de su çlu de ğildir.
Casus hi ç de ğildir. “BAYRAMPAŞA BELEDİYEMİZE ÇÖKTÜLER” Memleketin her bir kö şesinde bir başka hukuksuzluk. 31 Mart hazımsızlığı nedeniyle hukuk darbesine başvuran AKP iktidarı, bug üne kadar CHP’li belediyelerimize adeta zulmetti ve zulmetmeye devam ediyor.
Neler yap ılmadı neler...
Belediyelere daha az ödenek aktar ımı yoluna gittiler.
Kreşlerin kapatılması ya da a çt ırılmamasıyla ilgili genelge yayınladılar.
Belediyelerimizin kaynaklarını kurutup, belediye şirketlerinin gelirlerini kısıp ge çmi ş d önemden kalan borçlar ı CHP’li belediyelerden tahsil etmeye çal ıştılar.
SGK'ya belediyelerin ço ğunun AKP d öneminde birikmi ş bor çlar ını yine 31 Mart 2024 yerel se çimlerinden sonra CHP’li belediyelerin üzerine yüklediler.
İftiranamelerle belediye başkanlarımızın özgürlüklerini gasbedip halk ın iradesini tutsak ettiler.
Bunlardan biri de Bayrampaşa Belediyemiz. 31 Mart yerel se çimlerinde Bayrampa şalıların sandığa yansıyan iradesiyle y üzde 46,6’l ık bir oranla Bayrampaşa Belediyesi’ni CHP kazandı. 31 Mart yerel se çimlerini hazmedemeyen AKP, milli iradeyi yok sayarak Bayrampa şa Belediye Başkanımız Hasan Mutlu'nun özgürlü ğ ünü gasbetti.
Hasan Mutlu'nun görevden uzakla ştırılmasının ardından Bayrampaşa Belediyesi'nde se çim gerçekle ştirildi.
Yapılan başkanvekilliği se çiminde e şitlik nedeniyle adayımız İbrahim Kahraman, kura çekimiyle göreve geldi.
Ancak halk ın iradesine, sandığa saygı duymayan AKP kura sonucuna da saygı duymadı ve sonuca itiraz ettiler.
CHP de itiraz etti ama g üdümlü yarg ının kabul ettiği itiraz, AKP'nin itirazı oldu.
Ve verilen y ürütmeyi durdurma karar ıyla Bayrampaşa'da yeniden se çim sürecinin ba şlatılmasına karar verilmişti.
Bayrampaşa Belediyesi'nde başkan vekilliği se çimi dün ikinci kez yap ıldı.
Yapılan se çimlerin ilk turunda AKP'nin aday ı isminin yanlış yazılması nedeniyle iki oyun ge çersiz olmas ını hazmedemediler ve yaptıkları en iyi iş arbede ç ıkararak, demokrasi k ültüründen uzakla şarak ve yerel se çim sonuçlar ını tanımayan AKP, belediye meclis üyelerinin şaibeli istifalarıyla, se çim iptaliyle, kavgayla, bask ıyla, şiddetle her t ürlü hukuksuzlu ğu yaparak Bayrampaşa Belediyemize çöktüler.
Sand ıkta ele ge çiremedikleri sonucu dün bir şekilde bu çökme operasyonuyla ele geçirdiler.
Bayrampa şa'da yaşananların demokrasiyle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
Bayrampaşa'da yaşananlar halkın iradesinin gasbıdır.
AKP'nin sandık tanımaz, se çim bilmez ya da kazanamad ıkları, kaybettikleri se çimlerin sonuçlar ını kabul etmez anlayışları artık mide bulandıran bir hale gelmiştir.
AKP bu tavrıyla halkın iradesini yok sayarak, halkı tanımadıklarını, kendilerini halktan üstün gördüklerini bir kez daha kan ıtlamıştır.
Biz yaşanan t üm bu hukuksuzluklara ra ğmen sandıktan, milli iradeden ve demokrasiden bir milim dahi uzaklaşmayacağız.
AKP hak ettiği cevabı yine sandık geldiğinde alacaktır. “TEK BİR ŞEYİN KONUŞULMASINI İSTEMİYORLAR.
O DA MUTFAKTAKİ YANGIN” Tertemiz kurultayımız i çin ‘ şaibeli’ dediler.
İki olağan üstü kurultay daha yapt ık.
Onlara da çamur atmaya kalkt ılar.
Attıkları çamur, dile getirdikleri her iftira kendi üstlerine yap ıştı.
Yalanları, iftiraları ve mesnetsiz iddialarıyla bir yıl boyunca medyayı, kamuoyunu ve T ürk siyasetini me şgul ettiler.
Bu bitti, şimdi yeni yeni sa çmal ıkları konuşturacaklarını d ü ş ünüyorlar.
Ama milletin gündemi, feryad ı belli.
Onların ama çlar ı milletimizin, halkın ger çeklerini, halk ın g ündemlerini unutturmak, kamuoyunu ve toplumu ba şka yapay meselelerle meşgul etmek.
Onların derdi milletin feryadı duyulmasın; kapanan fabrikaları, işsiz kalan emek çileri, pahal ılığı kimse konuşmasın istiyorlar.
Bu ülkede 7/24 CHP’nin kurultaylar ı, davaları konuşulsun, CHP’li belediyeler konuşulsun, delilsiz, ispatsız, haksız ve hukuksuz bir şekilde su çlad ıkları Sayın Ekrem İmamoğlu konuşulsun istiyorlar.
Ama tek bir şeyin konuşulmasını istemiyorlar.
O da mutfaktaki yangın ve sokaktaki isyan. “HUKUKA VURDUKLARI HER DARBE EKONOMİYİ YIKIYOR” AKP'ye g öre 22 bin 104 lira olan asgari ücret konu şulmasın, 16 bin 881 lirayla ge çinmeye çal ışan emekli vatandaşlarımızın yaşam m ücadelesi konu şulmasın, T ürkiye'de asgari ücretle ve emekli aileyle geçinmeye çal ışan kesimin 28 bin lira olan a çl ık sınırının altında, memurların da 91 bin lira olan yoksulluk sınırının altındaki maaşları konuşulmasın, gelecek yılın asgari ücreti konu şulmasın da ne konuşulursa istiyorlar.
Sokaktaki vatandaşın gelirinin b üyük bir bölümünü g ıdaya ayırmak zorunda kaldığı konuşulmasın, yılın ilk 10 ayında gıda fiyatlarındaki toplam artışın y üzde 39,2 oldu ğu konuşulmasın, Ocak 2025 itibarıyla T ürkiye'de 171 bin 895 çocu ğun bakılamadığı i çin ailelerinin yan ından alınma riski bulunduğu konuşulmasın, çocuk yoksullu ğunun g ünbegün art ışı konuşulmasın, derin yoksulluğun boyutları, gen çlerin i şsizliği, umutsuzluğu, ödenmeyen kiralar, faturalar, birikmi ş bor çlar, halk ın çaresizli ği ve ekonomideki k ötü gidi şat konuşulmasın; ne konuşulursa konuşulsun istiyorlar.
Oysa hukuka vurdukları her darbe ekonomiyi yıkıyor.
Olan dar gelirliye, asgari ücretliye ve aylard ır, yıllardır iş arayan gen çlere oluyor.
Tar ımı, tekstili bitirmek üzereler.
Bireysel emeklilik birikimlerindeki devlet katk ısına bile g öz koydular.
Dü ğ üne gidenler art ık ‘ Çeyrek alt ın takalım’ diyemiyorlar çünkü alam ıyorlar.
Kiralar olmuş 25-30 bin lira.
Özel okullar olmu ş 500 bin lira.
İla çtan süte, defterden benzine her şey, her g ün zamlan ıyor.
İnsanlar fiyat algısını kaybetmiş durumdalar. “BU HAKSIZLIKLARA, HUKUKSUZLUKLARA, ZULME TESLİM OLACAĞIMIZI KİMSE ZANNETMESİN” Ama i çinde delil bulunmayan; ‘duydum’, ‘demi şler’, ‘ öyle söylüyorlar’ gibi mu ğlak ifadeler i çeren, gerçekle iddias ı olmayan iddianameler konuşulsun istiyorlar.
Bakanların anlattıkları masallar dinleniyor.
Yusuf Tekin'in, Vedat Işıkhan'ın toplumun sinir u çlar ıyla oynayan a ç ıklamalarını okuyoruz.
Yusuf Tekin aynı ezberleri tekrarlamaya devam ediyor.
Tek istekleri var: Ekonomik konuşulmasın.
Ama biz ezilenlerin sesini duyurmakta kararlıyız.
Zaten se çim yakla şıyor.
Sandık korkusuyla g ündem de ğiştirme çabalar ı bir noktada sona erecek.
Pazardan boş fileyle, marketten boş poşetle d önen halk, bu ya şananların faturasını zamanı geldiğinde AKP'ye ç ıkaracak.
Hi çbir zalimin zulmü sonsuza kadar sürmedi.
Bu haks ızlıklara, hukuksuzluklara, zulme teslim olacağımızı kimse zannetmesin.
Sandık gelecek, milletimiz gereken cevabı verecek.”