Haber Detayı

Takvim Hüseyin Gün'ün ifadesine ulaştı: Casusluk dosyasında “Mamim” hattı! İmamoğlu görüşmesi ve gizli...
Güncel takvim.com.tr
26/10/2025 18:49 (2 ay önce)

Takvim Hüseyin Gün'ün ifadesine ulaştı: Casusluk dosyasında “Mamim” hattı! İmamoğlu görüşmesi ve gizli...

“Mamim” hattı üzerinden yürütülen gizli yazışmalar, Hüseyin Gün’ün Seher Erçili Alaçam aracılığıyla Ekrem İmamoğlu’yla kurduğu teması, yabancı istihbarat çevreleriyle yaptığı görüşmeleri ve FETÖ bağlantılı isimlerle temasını ortaya koydu. Soruşturma dosyasındaki ifadelere ulaşan TAKVİM.COM.TR, Gün’ün “hack yapmadım, sadece açık kaynak araştırmasıydı” savunmasının, dark web verileri, gizli servis rehberi, İsrail seyahatine ilişkin çelişkili beyanlar ve dijital kayıtlarla örtüşmediğini tespit etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun yürüttüğü 2025/57354 sayılı dosyada şüpheli sıfatıyla ifade veren Hüseyin Gün, 2019 yerel seçimleri sürecinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait veriler üzerinde yapılan dijital çalışmalarla ilgili dikkat çekici bilgiler paylaştı.

Gün, Necati Özkan'ın talebiyle açık kaynak istihbaratı (OSINT) kapsamında araştırma yaptığını belirterek, 'İBB veritabanını hacklemedim, herhangi bir çalma girişiminde bulunmadım.

Yalnızca açık kaynakta bulunan bilgileri teknik ekibime incelettim,' dedi.

OSINT altında bulunan dark web bölümünde İBB'ye ait e-posta adresleri ve şifrelerin yer aldığını gördüklerini, yaklaşık 20 adet ekran görüntüsünü Necati Özkan'a gönderdiğini söyledi. 'Veriler hacklenmiş olabilir ya da birileri tarafından rızaen yüklenmiş olabilir, bunu bilmem mümkün değil,' ifadelerini kullandı.

DİJİTAL RAPORLAR VE GİZLİ MESAJLAŞMA Hüseyin Gün, teknik ekibinde yer alan Aaron Barr'ın analizleri hazırladığını, kendisinin yalnızca raporları inceleyip Necati Özkan'a ilettiğini anlattı.

Raporlarda İstanbul'un farklı bölgelerindeki seçmen eğilimleri, talepler ve kampanya yönlendirmeleri yer aldı.

İletişimlerin şifreli Wickr uygulaması üzerinden yürütüldüğünü belirten Gün, 'Benim kullanıcı adım Jupiter1881'di,' dedi.

Seçimlerin ardından Necati Özkan'ın talebiyle İBB'ye ait bir binada sosyal yardım projelerine ilişkin bir sunum yaptığını, ancak bunun ticari bir anlaşmaya dönüşmediğini belirtti.

İSTİHBARAT BAĞLANTILARI Savcılığın ön inceleme raporuna göre, Gün'ün cihazlarında 5 bin 697 kişilik rehber listesi tespit edildi.

Listede yabancı istihbarat servisi çalışanları ve bürokratların yanı sıra İngiltere dış istihbarat servisi MI6 Başkanı Richard Moore'un da yer aldığı belirtildi.

Rapora göre, Gün'ün kullandığı telefon hattı ile Richard Moore'un hattı arasında iletişim trafiği saptandı.

Gün, Moore'u 'İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi olduğu dönemden tanıdığını, sonrasında bir teması olmadığını' ifade etti.

Cihazlarda ayrıca Aaron Barr'a ait 'ADBARR CV.pdf' adlı belge bulundu.

Belgede Barr, 33 yıllık istihbarat ve güvenlik geçmişine sahip, 'tam otomatik sosyal medya dijital efekt platformu' geliştiren bir teknoloji direktörü olarak tanımlanıyordu.

YASAL OLMAYAN ERİŞİM KAPASİTESİ Savcılık dosyasındaki yazışmalarda Barr'ın, 'Gelecekte verilere daha geniş erişim sağlamak için yapabileceklerimiz var, ancak bu verilerin tamamen halka açık olduğunu iddia edemeyiz,' mesajını gönderdiği; Gün'ün ise sistemlerinin yasal olmayan yollardan da veri toplayabilecek kapasitede olduğunu kabul ettiği kaydedildi.

Aynı yazışmalarda 'MU' kod adlı bir kişiyle ilgili stratejik analiz talimatları ve 'Tom Conroy' adlı istihbarat bağlantılı bir isimden bahsediliyordu.

Gün, Conroy'u şahsen tanımadığını, bu kişinin Barr'ın çevresinden biri olduğunu savundu.

SOSYAL MEDYA OPERASYONU Dosyaya giren yeni yazışmalarda Chris McGrath adlı kişinin, 'Çalışanların sosyal medyasındaki kilit toplulukları ve tehdit oluşturan grupları hedeflememiz gerekecek.

Bununla ilgili planı yazıya dökeceğim,' dediği belirlendi.

Mesajlarda hedefin 'belirli grupları etkilemek mi yoksa arama sonuçlarını yönetmek mi olduğu' tartışıldı.

Yazışmalarda kimlerin paylaşım yaptığı, olumlu ya da olumsuz içerik ürettiği gibi bilgilerin analiz edilerek hedef kitleye yönelik dijital davranış haritaları çıkarıldığı görüldü. 'MAMİM' HATTI VE SEHER ALAÇAM'IN ROLÜ Soruşturma dosyasına göre, Hüseyin Gün ifadesinde Seher Erçili Alaçam'ı 'manevi annesi' olarak tanımladı. 2019 seçim sürecinde Alaçam aracılığıyla Necati Özkan ve dolaylı olarak Ekrem İmamoğlu ile temas kurduğunu belirtti.

Seçimlerin iptal edilmesinin ardından yapılan ikinci seçim döneminde Alaçam'ın yönlendirmesiyle Gün, Etiler'deki ofisinde Necati Özkan ile görüştü.

Bu görüşmede, sosyal medya analizleri, dijital veri takibi ve seçmen eğilimlerine ilişkin istihbarat niteliğinde raporlar hazırlanması kararlaştırıldı. 'ANNE' VURGUSU VE İMAMOĞLU GÖRÜŞMESİ Gün'ün dijital materyallerinde yer alan 26 Ağustos 2019 tarihli WhatsApp yazışmalarında, Aaron Barr'a gönderdiği bir fotoğrafın açıklamasında, 'Ortadaki kadın benim patronum (aile reisi, anne)' ifadeleri yer aldı.

Savcılık, fotoğraftaki kadının Seher Erçili Alaçam, diğer kişilerin ise Hüseyin Gün ve Ekrem İmamoğlu olduğunu tespit etti.

Gün, bu görüşmenin Alaçam'ın organizasyonuyla İmamoğlu'nun makamında gerçekleştiğini, kendisinin 'Kampanya sürecindeki yardımlarınızdan dolayı çok teşekkür ederim' sözünü duyduğunu ifade etti.

Yaklaşık 10 dakika süren görüşmeden sonra Gün, 'İmamoğlu'nun seçim sürecindeki dijital desteklerden haberdar olduğunu anladım,' dedi.

Savcılık, Gün'ün bu beyanının önceki ifadeleriyle çeliştiğine dikkat çekti.

MAMİM YAZIŞMALARI VE YÖNLENDİRMELER 2019 yılına ait WhatsApp konuşmalarında Alaçam'ın kullanıcı adının Mamim olduğu belirlendi.

Yazışmalarda Alaçam'ın, 'Nebil Z. ile görüştüm', 'Hemen Necati'yi ara dedi', 'Neco Fatih Altaylı'nın programına çıktı' ve 'Boğaz içi ön görüşüm için Necoya gönder' gibi mesajları yer aldı.

Gün ise 'Şimdi bunları atmam doğru olmaz', 'Evvela kendi işlerimizi yola sokalım' ve 'Bir içeri girelim, sonrası kolay mamim' şeklinde yanıtlar verdi.

Savcılık, bu mesajların içeriğiyle ilgili soruya Gün'ün, 'Manevi annem Seher Alaçam'ın Sarıyer'deki villasına komşusuyla açılan haksız işgal davasına dair mesajlardır,' açıklamasını yaptığını, ancak beyanın dosya kapsamıyla çeliştiğini kaydetti.

WASHINGTON YAZIŞMASI VE YABANCI TEMASLAR Dosyada, Hüseyin Gün ile Alaçam arasında geçen bir mesajda Gün'ün, '9 Haziran'da Washington'da önde gelen savunma sanayi firması bizim firmayı satın almak için Aaron'u davet etti, tüm masraflarını ödüyorlar.

Sadece 'gel bizi gör ve bize sat' diyorlar.

İyi şeyler oluyor mamim,' ifadelerini kullandığı tespit edildi.

Bu görüşmenin ABD merkezli PiiQ Media adlı dijital analiz şirketinin satışıyla ilgili olduğu anlaşıldı.

Gün, 'Bu şirketi 2022 sonlarına doğru sattık diye hatırlıyorum,' dedi.

Savcılık, bu yazışmayı 'yabancı savunma sanayi çevreleriyle ticari temas' kapsamında özel incelemeye aldı.

İBB'DE SUNUM VE 'ÖZEL KALEM' YAZIŞMASI Soruşturma kayıtlarında, Aaron Barr'ın 2 Eylül 2019 tarihli mesajında 'Necati Bey, gelecek hafta etkili bir demo yapabilmemiz için aşağıdaki soruların yanıtlarını bilmemiz gerekiyor' dediği görüldü.

Mesajda 'İBB'nin hangi alanlarıyla ilgileniyorsunuz, eğitim, mülteci meselesi, ulaşım mı?' ifadeleri yer aldı.

Gün, bu mesajın 'İBB sosyal yardım hizmetlerine dair planlanan sunumla' ilgili olduğunu söyledi.

Ancak savcılık, yazışmada geçen 'CoS (Chief of Staff)' yani 'Özel Kalem Müdürü' ifadesi nedeniyle konunun sadece teknik bir sunumdan ibaret olmadığını değerlendirdi. 'İSTİHBARAT AĞI' VE FETÖ HATTI 2020 yılına ait yazışmalarda Barr'ın Gün'e, 'İstihbarat ağını kullan, David Cohen ve NYPD eski başkan yardımcısına ulaş,' mesajını gönderdiği görüldü.

Gün, bu ağı 'ticari faaliyet amaçlı' kullandığını savundu.

Yazışmalarda ABD istihbarat çevresinden Bill Studeman ve Rich Haver gibi isimler de geçti.

FETÖ BAĞLANTISI ORTAYA ÇIKTI Ayrıca dosyada dikkat çeken bir diğer isim Aytaç Ocaklı oldu.

Savcılık kayıtlarında Gün ile Ocaklı arasında 2011 yılına ait telefon ve yüz yüze görüşme trafiği tespit edildi.

Gün, bu temasın 'maden yatırımıyla ilgili' olduğunu savundu.

Ancak güvenlik kaynaklarına göre Aytaç Ocaklı, FETÖ bağlantılı eski savcı Zekeriya Öz'ü yurt dışına kaçıran ekiple temastaydı.

Bu nedenle Gün–Ocaklı ilişkisi, örgütsel irtibat şüphesiyle ayrıca soruşturma kapsamına alındı.

DIŞ İSTİHBARAT REHBERİ VE 'ESKİ DOSTLAR' AĞI Savcılığın ön inceleme raporuna göre Gün'ün telefon rehberinde MI6, CIA, GCHQ gibi servislerde görev yapmış çok sayıda üst düzey ismin numarası bulundu.

Bu kişiler arasında: Richard Moore, Mark John Spurgeon Allen, Jami Miscik, Joseph Charles French, Brian Scott, Lord Charles Guthrie, Jonathan Shaw ve Christopher Sturgess yer aldı.

Ayrıca 'Eski dostlar ağı (isimlerden sadece birkaçı)' adlı belgede, Kraliyet mensubu Prens Michael of Kent, Sir Christopher Geidt, Sir Iain Lobban, Rick Ledgett, Phil Reilly, Lord Jonathan Evans, Lord Bernard Hogan-Howe, Guillaume Poupard ve Paddy McGuinness gibi isimlerin bulunduğu tespit edildi.

Gün, bu kişileri 'iş bağlantısı çerçevesinde tanıdığını' ileri sürdü; ancak savcılık, rehber kayıtlarını 'yabancı istihbarat servisleriyle dolaylı irtibat' delili olarak değerlendirdi.

CHEMI PERES, EHUD OLMERT VE MURAT ONGUN DETAYI Soruşturma tutanaklarına göre Gün'ün rehberinde, eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, yatırımcı Chemi Peres, Aytaç Ocaklı ve Murat Ongun gibi isimler yer aldı.

Savcılık, Olmert ve Peres'le iletişim trafiği tespit ederken Gün bu temasları 'ticari nitelikte' olarak savundu.

Murat Ongun'un numarasını ise 'seçim döneminde kaydetmiş olabilirim, görüşmedik' diyerek açıkladı.

HTS KAYITLARI VE MERDAN YANARDAĞ TEMASI HTS kayıtları, Gün'ün kullandığı GSM hatları ile Necati Özkan ve Merdan Yanardağ arasında arama ve mesaj trafiği bulunduğunu gösterdi.

Alaçam'ın 25 Temmuz 2021 tarihli mesajında 'Merdan'a yazdım, senin haftaya yurt dışına çıkacağını söyledim' ifadesi yer aldı.

Gün, tanışıklığın 'manevi annesi' aracılığıyla gerçekleştiğini savundu.

ÇELİŞKİLER VE ETKİN PİŞMANLIK Savcılık kaynaklarına göre, Hüseyin Gün'ün ifadeleri ve dijital materyallerinde çok sayıda çelişki bulundu.

Gün bir yandan verilerin 'dark web'den alınmış olabileceğini' söylerken, diğer yandan teknik sistemlerinin 'veri toplama kapasitesini' kabul etti.

Ayrıca Alaçam'la yazışmalarını 'kişisel mesele' olarak açıklaması, soruşturma kapsamındaki dijital belgelerle örtüşmedi.

Gün, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirterek, 'Emniyette verdiğim ifadeler doğrudur, baskı altında değildim,' dedi.

Savcılık, 'Mamim hattı', FETÖ bağlantısı, yabancı istihbarat rehberi ve dark web verilerinin tamamını birlikte değerlendirerek dosyayı genişletti.

İlgili Sitenin Haberleri