Mahkeme kurultayı iptal etmedi! CHP kararı ABD planına hizmet eder

CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38.

Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21.

Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın altıncı duruşmasında karar çıktı.

Ankara 42.

Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına CHP avukatları ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı.

DELEGE LİSTESİ GELDİ Duruşma başında gelen belgeleri okuyan mahkeme hakimi, 24 Eylül 2025 tarihinde yapılan İstanbul Olağanüstü Kurultayı’na ilişkin seçime katılan delege listesinin gönderildiğini belirtti.

Ayrıca celse arasında davacılar, vekilinin beyan dilekçesi sunduğu ve dilekçede davada karar verilinceye kadar CHP yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasının talep edildiği kaydedildi. ‘ZEHİRLİ AĞACIN MEYVELERİ DE ZEHİRLİDİR’ Duruşmada beyanlarda bulunan davacı delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen şunları söyledi: “CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihli 38.

Olağan Seçim Kurultayı mutlak butlanla batıldır.

Genel başkan ve karar organlarının seçimlerine yönelik dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve mevcut genel başkan Özgür Özel koordinasyonunda birden çok sanık hakkında Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet edilerek oylamaya hile karıştırılması, kurultay iradesini ortadan kaldırmıştır.

Zehirli ağacın meyveleri zehirlidir.

Davanın esası hakkında karar verilinceye kadar kamu düzeninin korunması için kurultayda alınan ve Özgür Özel ile yönetiminin aldığı kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline, Özel ve MYK, PM, YDK üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verilmesini talep ederiz.” ‘İDDİAYI KABUL ETMİYORUZ’ CHP avukatı Çağlar Çağlayan ise şu ifadeleri kullandı: “Hem celse arasındaki hem de şu anki beyanlarda laf oyunları var ancak hukuk yok.

Birbirinden farklı kurultaylar birbirlerinin meyvesi değildir.

İstanbul delegelerinin sakat biçimde seçildiği iddiasını kabul etmiyoruz.

Bunu aynı zamanda mahkeme de kabul etmiyor.

Üstelik İstanbul delegelerinin oy kullanmadığı kurultay da yapıldı.

Yine sonuç aynı çıktı.

Bugüne kadar süper dava olarak nitelendirilebilecek bu dava, olağan kongreler ve daha önce dava edilmemiş olağanüstü kurultayın da batıl sayılması talebiyle süper üstü bir davaya dönüşmüştür.

Tüm Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve YSK kararları, davanın reddini gerektireceğini söylüyor.

Başta Lütfü Savaş olmak üzere davacıların hiçbirisinin husumet ehliyeti bulunmamaktadır.

Bir siyasi partiye üye olmayan ya da üyelik haklarını kullanamayan birinin parti hukukuyla ilgili bir istekte bulunma imkanı yoktur.

Davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.

Ayrıca davanın konusuz kalmasına karar verilmesini de isteriz.” HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDEDİLDİ Beyanlar ve taleplerin ardından mahkeme hakimi kararı açıkladı.

Buna göre 4-5 Kasım 2023’te yapılan CHP 38.

Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın “konusuz kalması” sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi.

Mahkeme ayrıca, CHP’nin 21.

Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemini de içeren birleşen dosyalara ilişkin, husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verdi.

DOSYA İSTİNAFA TAŞINACAK Mahkeme hükmünde, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolunun açık olduğu belirtildi.

Davacı delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen de adliye çıkışında yaptığı açıklamada, davanın reddi kararını beklemediklerini, hukuki yollara başvurmaya devam edeceklerini ve istinaf başvurusu yapacaklarını açıkladı. ‘Karar ABD projelerine yarar’ Mahkeme kararını Aydınlık’a değerlendiren Avukat Nusret Senem şunları söyledi: “2 gerekçe ile mahkeme karar vermiş.

Birincisi husumet yokluğu ikincisi de konusuzluk.

Dava açanlardan Lütfü Savaş ile ilgili olarak onun doğrudan zarara uğramadığını ifade eder bu gerekçe.

Esasa girilmeden dava, usulden karara bağlanmış.

Yine de mahkeme, davanın konusuz kaldığını ifade etmiş.

Dolayısıyla CHP’nin önümüzdeki döneme dair kurultaylar silsilesinin artık sorun oluşturmayacağını da ortaya koymuş mahkeme.

Ancak iptali istenen kongreye ilişkin çok ciddi deliller var.

Diğer yandan ceza davası var.

Ceza davasını verilen bu karar etkilemez.

Ceza davasında iddialar ispatlanırsa, sanık olarak yargılanan parti yöneticileri için ceza söz konusu olabilir.

Bu karar CHP’yi tam anlamıyla kurtarmış olmaz.

Özellikle Beşiktaş ile ilgili iddianame çıktı.

Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar var.

Onları da takip edeceğiz.

Mutlak butlan beklentisi vardı.

Ben de benzer şekilde düşünmeye başlamıştım.

Ama anlaşılan mahkeme biraz da siyasi bir değerlendirme yapmış.

Bu usulü karar istinafa gidecektir.

Esas olarak oradan çıkacak karar sonucu etkiler. ‘AMERİKA’NIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENDİ’ “Bu karar, çeşitli devam eden ceza dosyalarındaki iddialar düşünüldüğünde CHP’yi para ile ele geçirdikleri ortaya çıkan kişilerin yönetiminin devam etmesi anlamına geliyor.

Mevcut CHP yönetiminin NATO’ya, Amerika’ya yakın hatta onların projelerini yapmaya aday parti olarak devam etmesi anlamına geliyor.

Kararı, Amerika’nın isteği doğrultusunda şekillenmiş bir karar olarak değerlendirebiliriz.

Bu kararın Batı’ya ve Amerikan planlarına yaradığını söyleyebiliriz.

Açılan yolsuzluk davaları, bu kararın yanlış verilmiş bir karar olduğu noktasında toplumu ikna edecektir.

Çünkü belediyelere ilişkin soruşturmalar ve davalarda çok sayıda somut delil var.

Dolayısıyla CHP’yi parayla çeşitli irade fesatlarıyla ele geçiren ekip CHP’nin başında kalmış oluyor.”