Haber Detayı
Gebele 2025: Barışın, Bağlantısallığın ve Türk Dünyasının Geleceğinin İnşası
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev, Türk Devletleri Teşkilatı’nın vizyonunu ve 7 Ekim’de Azerbaycan’da düzenlenen Gebele Zirvesi’nin sonuçlarını kapsamlı biçimde yansıtan bir makale kaleme aldı
TÜRK DÜNYASININ ORTAK YOLCULUĞUNDA YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI 7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan’ın kadim Gebele şehrinde “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) On İkinci Zirvesi, Türk Dünyasının ortak yürüyüşünde tarihi bir sayfa açmıştır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde, Üye ve Gözlemci Devletlerin Liderlerinin yüksek katılımlarıyla icra edilen Zirve, bir kez daha Türk Dünyasının en güçlü dayanağının birlik, karşılıklı güven ve ortak vizyondan doğduğunu teyit etmiştir.
Kubanıçbek Ömüraliyev SİYASİ VE STRATEJİK UFUK: BARIŞ VE İSTİKRARIN KURUMSALLAŞMASI Gebele, TDT’nin bölgesel güvenlik, diyalog ve istişare bakımından giderek daha etkin bir platform haline geldiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Zirvede kabul edilen Gebele Bildirisi, içişlerine saygılı, egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerine sarsılmaz bağlılığımızı teyit ederek, küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde Türk dünyasının kararlılığını dünyaya ilan etmiştir.
Liderler, “Türk Devletlerinin Stratejik Ortaklık, Ebedi Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması” üzerindeki çalışmaları hızlandırma kararı alarak siyasi işbirliğini daha güçlü bir kurumsal zemine oturtmayı, barış ve güvenlik alanlarında ortak sorumluluk anlayışını pekiştirmeyi hedeflemiştir.
Zirvede ayrıca, dış ortaklarla etkileşimi derinleştirmeyi amaçlayan “TDT+ Formatı” tesis edilmiştir.
Bu yeni çerçeve, Türk Dünyasının Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde gözlemci statüsü elde etme yönündeki ortak vizyonunu desteklemekte; Türk devletlerinin uluslararası görünürlüğünü artıran yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 2026 yılında ortak askeri tatbikatlar düzenlenmesi yönündeki önerisi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak bir savunma mimarisi oluşturulması çağrısı, güvenlik alanında artan eşgüdümün somut göstergeleri olmuştur.
Aynı zamanda, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın “Başkaları savaş konuşurken, biz (TDT) diyalog ve kalıcı barış için bir aradayız” sözleri, zirvenin ruhuna damgasını vuran bir anlayışı ifade etmiştir.
EKONOMİK BÜTÜNLEŞME, ULAŞTIRMA VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM Gebele Zirvesi, ekonomik işbirliğinde de yeni bir aşamanın başlangıcını müjdelemektedir.
Üye Devletler, Sürdürülebilir Kalkınma için Hizmetler ve Yatırım Kolaylaştırma Anlaşması müzakerelerine resmen başlamış; Kazakistan, Özbekistan ve diğer ülkeler ise Ekonomik İşbirliği Konseyi, Siber Güvenlik Konseyi ve Dijital Yenilikler Merkezi gibi yeni yapılar önererek ekonomik etkileşimi genişletme iradesini ortaya koymuştur.
Bu adımlar, Türk coğrafyasını ticaret, yenilikçilik ve girişimcilik bakımından bütünleşmiş ve dinamik bir ekonomik alan haline getirme hedefinin bir parçasıdır.
Bu bağlamda, Teşkilatın ilk ortak finansal kurumu olan Türk Yatırım Fonu (TYF) bir kez daha ekonomik entegrasyonun temel taşı olarak öne çıkmıştır.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in de belirttiği gibi, Fonun tam anlamıyla faaliyete geçmesi; KOBİ’lerin desteklenmesi, yeşil dönüşümün hızlanması ve sanayi işbirliğinin güçlenmesi bakımından büyük ivme yaratacaktır.
Ulaştırma ve bağlantısallık, ortak refahımızın omurgası olmaya devam etmektedir.
Türk Devletleri, tüm zorluklara rağmen Zengezur Koridoru, Hazar Geçişli Orta Koridor ve Çin–Kırgızistan–Özbekistan Demiryolu projelerini ilerletme kararlılıklarını teyit etmiştir.
Bu stratejik hatlar, coğrafyamızı Asya ile Avrupa arasında enerji, ticaret ve kültür köprüsüne dönüştürecektir.
Dijitalleşme ve teknoloji de Zirvenin öne çıkan temalarından biri olmuştur.
Üye Devletler, Dijital Türk Dünyası Konsepti’ne ve 2026 yılında fırlatılması planlanan 12U TDT-SAT Küp Uydusu projesine desteklerini yinelemiş, Türk Dünyasının ortak teknolojik kabiliyetinin ve vizyoner potansiyelinin altını çizmişlerdir.
YEŞİL VİZYON VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN GÜÇLENDİRİLMESİ Gebele Bildirisi, iklim dayanıklılığı ve yeşil finansı da stratejik öncelikler arasına taşımıştır.
Liderler, İklim, Yenilik, Yeşil Ekonomi ve Ticaret konulu Bakü Bakanlar Bildirisini onaylayarak, Orta Asya–Azerbaycan Yeşil Enerji Koridoru ve Türk Yeşil Finans Konseyi gibi girişimlere desteklerini beyan etmişlerdir.
Türk Yeşil Vizyonu doğrultusunda, Teşkilat yenilenebilir enerji, dijital çevre teknolojileri ve sürdürülebilir şehirleşme alanlarındaki işbirliğini güçlendirmeye devam etmektedir.
Bu kapsamda, 2026 yılı Mayıs ayında Bakü’de düzenlenecek olan 13.
Dünya Kentsel Forumu (WUF13) —Türk Dünyasında ilk kez gerçekleştirilecek olup— TDT Sürdürülebilir Şehirler Forumunun da lansmanına ev sahipliği yapacaktır.
Bu forum, çevre bilincini kalkınmanın merkezine yerleştirerek, Türk dünyasının şehirlerini yeşil dönüşümün öncüleri haline getirmeyi amaçlamaktadır.
EĞİTİM, KÜLTÜR VE İNSANİ DAYANIŞMA Gebele Zirvesi, kültür ve eğitim alanlarının işbirliğimizin kalbi olmaya devam ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Liderler, Eğitim Girişimleri Sekretaryası kurulması, Orhun Sürecinin yeniden yapılandırılması ve Türk Dünyası Yükseköğretim Alanı vizyonunun hayata geçirilmesi yönünde kararlar almıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ortak Türk Alfabesine yönelik önerisi, kültürel bütünlüğümüzün simgesi olarak güçlü yankı bulmuştur.
Bu öneri, özellikle gelecek yıl, Türk dillerinde ortak Latin temelli bir alfabe fikrinin ilk kez gündeme geldiği 1926 Bakü Türkoloji Kongresi’nin 100. yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken ayrı bir anlam taşımaktadır.
Ayrıca, 2027 yılında Üçüncü Türk Dünyası Kültür Forumu’nun düzenlenmesi, Mahmud Kaşgari’nin doğumunun 950. yıldönümünün kutlanması, Kırgızistan’ın 6.
Dünya Göçebe Oyunları’na ev sahipliği yapması ve Türkmenistan’ın Aşkabat’taki kültürel yıldönümü etkinliğine ev sahipliği daveti, ortak mirasımıza duyulan derin saygının ifadesi olmuştur.
Birleşik Kayak Kartı, Ortak Müze Bileti ve Turk ID gibi projeler, vatandaşlarımızın Türk Dünyası içinde daha kolay hareket etmesini sağlayarak çalışmalarımızı günlük yaşama taşımakta; kültürel bütünleşmeyi somut ve hissedilebilir hale getirmektedir.
İnsani boyutta ise, Türk Kızılay Ağı ve Gençlik ve Spor Gönüllüleri Platformları aracılığıyla toplumsal dayanışmanın güçlenmesi için çalışmalar yürütülmektedir.
LİDERLİĞİN SÜREKLİLİĞİ VE KIRGIZİSTAN’IN MİRASI Gebele Zirvesi’nin ardından, TDT Dönem Başkanlığı Kırgız Cumhuriyeti’nden Azerbaycan Cumhuriyeti’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, “Türk Devletleri arasındaki birlik, sadece ortak tarihimizin mirası değil, aynı zamanda ortak geleceğimizin teminatıdır.
İşbirliğimiz ne kadar uyumlu olursa, devletlerimiz de o kadar güçlü olur.” sözleriyle, dayanışmanın sürekliliğini güçlü biçimde vurgulamıştır.
Kırgızistan Dönem Başkanlığı süresince ekonomik, dijitalleşme, eğitim ve kültür alanlarında 120’den fazla etkinlik gerçekleştirilmiş; bu sayede Türk entegrasyonunun yeni bir aşaması için sağlam bir temel atılmıştır.
Cumhurbaşkanı Caparov, ulaştırma, tarım ve dijitalleşme alanlarındaki çabaların süreceğini belirterek, “Azerbaycan Dönem Başkanlığında ortak vizyonumuzun somut sonuçlara dönüşeceğine güvenimiz tamdır.” ifadelerini kullanmıştır.
Kırgız Dönem Başkanlığı, vizyonu eyleme, ideali ivmeye dönüştürerek, TDT’nin tek bir aile gibi birlikte hareket edebilme yeteneğini ortaya koymuştur.
BİRLİK VE SORUMLULUK RUHU Gebele Zirvesi, Türk Dünyasında yeni bir düşünsel, kültürel ve siyasi enerji yaratmıştır.
Zirvenin kalıcı mesajı, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev’in Azerbaycanlı şair Bahtiyar Vahabzade’den aktardığı şu anlamlı sözde ifadesini bulmuştur: “Bir Türk’ün başka bir Türk’e düşman olmaya hakkı yoktur”.
Bu cümle, TDT’nin ruhunu en sade haliyle anlatmaktadır — ortak köklere dayanan, adalet, ve karşılıklı saygı değerleriyle şekillenen bir kardeşlik topluluğu.
Bugün TDT, artık göz ardı edilemeyecek bir aktör haline gelmiştir.
Teşkilatın girişimleri küresel ölçekte tartışılmakta, incelenmekte ve yakından takip edilmektedir.
Bu durum, Türk Devletlerinin Avrasya’nın jeopolitik, ekonomik ve kültürel dengelerinin şekillenmesinde üstlendiği giderek artan rolün açık göstergesidir.
SONUÇ: ORTAK DEĞERLERDEN DOĞAN GÜVENLİ BİR GELECEK Gebele Zirvesi, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kapsayıcı, vizyoner ve dayanışmacı bir uluslar topluluğu haline geldiğini kanıtlamıştır.
Barış, bağlantısallık, savunma, yenilikçilik ve kültürü kucaklayan gündemi; daha güçlü, müreffeh ve kendi potansiyeline güvenen bir Türk Dünyasının habercisidir.
Bişkek’ten Gebele’ya uzanan bu kutlu yolculuk, ortak değerler, vizyon ve kader bilincinin yeni bir ifadesidir.
Cumhurbaşkanı Tokayev’in de belirttiği üzere, “Türk Dünyası 2040 Vizyonu’nun tam olarak hayata geçirilmesi” hepimizin ortak hedefidir.
TDT, bu hedefe diyalog, stratejik öngörü ve ortak amaç birliğiyle ulaşmaya kararlıdır.
Artan bölünmelerle sarsılan dünyada, Türk Devletleri; işbirliği, saygı ve dayanışmanın, barışın en sağlam temelleri olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın bir sonraki Olağan Zirvesi 2026 yılında Türkiye’de, Gayriresmî Zirvesi ise Türk Dünyasının manevi başkenti Türkistan’da (Kazakistan) düzenlenecektir.
Bu buluşmalar, Gebele ruhunu geleceğe taşıyarak, ortak taahhütlerimizi somut başarılara dönüştürecektir.
Türk Devletleri: “Köklü Geçmiş, Ortak Vizyon, Güvenli Gelecek”