Haber Detayı
RILU: Işığın zamansız zarafeti
Avukatlıktan tasarımcılığa uzanan bir yolculuk... RILU’nun kurucusu Simay Akgün Çelik, zarafeti sade ama güçlü bir çizgide yeniden tanımlıyor.
Kış sezonuna sofistike bir yorum getiren Türk lüks çanta markası RILU, zamansız tasarımlarıyla şehirli kadının modern şıklığını yeniden tanımlıyor.
Markanın kurucusu Simay Akgün Çelik ile hukuk ve yöneticilikten modaya uzanan çok yönlü yolculuğunu ve RILU’nun doğuş hikâyesini konuştuk..RILU’nun hikayesi nasıl başladı?
Moda dünyasına girişinizde sizi en çok motive eden şey neydi?
Avukatım ama aynı zamanda yöneticilik yapıyorum.
Aslında RILU bir anda ortaya çıkan bir fikir değil; uzun süredir içimde taşıdığım bir hayalin olgunlaşmış hâli.
Her zaman estetik, denge ve detay benim için çok önemli olmuştur.
Bir noktadan sonra bu estetik arayışını daha profesyonel bir şekilde ilerletmeye karar verdim.
Modaya ve tasarıma her zaman büyük bir ilgi duydum.
Renklerle oynamak, kendi tasarladığım aksesuarlar ve çantaları kullanma düşüncesi beni hep heyecanlandırırdı.
Bir gün kendi tasarımlarımı insanların üzerinde görme fikri de beni daha da motive etti.
Markayı kurarken amacım gelip geçici bir moda akımına değil, uzun ömürlü bir zarafet anlayışına hayat vermekti.Tasarımcı kariyerinize nasıl adım attınız?
Sanata ve tasarıma her zaman ilgi duydum; hobi olarak yaptığım birçok şey de bu yönümü besledi.
Gerek seramikle uğraşmak, gerek kendi kendime küçük çizimler yapmak.
Ancak bu ilgimin eğitimle pekişmesi gerektiğini düşündüm.
Bu noktada Vakko Esmod’da çanta tasarımı eğitimine katıldım.
O süreçten sonra bir şeyler çizmeyi hiç bırakmadım.
Farklı detaylardan, formlardan ve duygulardan ilham alarak yeni çizimler ortaya çıkarmak benim için hem güzel bir keşifti hem de iyi gelen bir süreç.
Bu çizimlerin zamanla gerçeğe dönüşme hissi ise bambaşka bir heyecan yarattı.Bir çanta tasarlamak için izlediğiniz adımlar neler?
Tasarım sürecinizde en çok keyif aldığınız aşama hangisi?
Gördüğüm herhangi bir obje, bir şehir ya da bir renk bende farklı çağrışımlar yaratabiliyor.
Bazen bir binanın formu ya da küçük bir detay yeni bir fikrin başlangıcı olabiliyor.
Bu fikirleri marka danışmanımız Merve Menteş ile birlikte geliştiriyoruz.
Ortaya çıkan tasarımlar üzerinde oynamalar yapıyor, yeni formlar, dokular ve fikirler üretiyoruz.
Her defasında farklı bir bakış açısı, tasarıma yeni bir katman ekliyor.
Bir çizginin hacme, bir fikrin ürüne dönüşmesini izlemek beni her defasında büyülüyor.
En çok keyif aldığım an, ilk prototipin ortaya çıktığı o andır, çünkü o noktada bir düşünce, artık elle tutulur bir ışığa dönüşür.
Tasarım penceresinden baktığımda, RILU’daki her çanta benim için bir duygunun, bir karakterin ve bir zarafetin yansıması.
Her biri kendi hikayesini, kendi ışığını taşıyor.Tasarımlarınızda ilham aldığınız kaynaklar neler?
İlham benim için çok yönlü bir şey.
Bazen bir şehir, bazen bir mimari detay, bazen de sadece bir an.
Gözlemlemeyi çok seviyorum; günlük hayatta fark edilmeyen detaylar bana her zaman ilham veriyor.
Aynı zamanda güçlü kadınlardan da çok ilham alıyorum.
Kendine güvenen, zarif ama iddialı, sade ama asla sıradan olmayan kadınlardan.
RILU’nun çizgisi de aslında tam olarak bu dengeyi anlatıyor: gücü zarafetle birleştiren bir duruş.Günümüz moda trendlerini RILU’ya nasıl entegre ediyorsunuz?
Görmezden geldiğiniz trendler var mı?
RILU trendlerin peşinden koşan bir marka değil.
Elbette çağın estetik dilini yakından takip ediyoruz, ama bunu hiçbir zaman birebir uygulamıyoruz.
Bizim için önemli olan, bir parçanın yıllar sonra da aynı zarafetle kullanılabiliyor olması.
Trendleri ilham kaynağı olarak görüyoruz ama asla onların içinde kaybolmuyoruz.
Bir form, bir renk ya da bir detay trend olabilir; ama biz onu RILU’nun kendi diliyle yeniden yorumlamayı tercih ediyoruz.
Çünkü bizim için gerçek stil, geçici olanın ötesinde bir çizgi yakalayabilmek.Sürdürülebilirlik günümüz modasının olmazsa olmazı haline geldi.
RILU için öneminden bahseder misiniz?
RILU’da sürdürülebilirlik bizim için sadece bir trend ya da zorunluluk değil, bir anlayış biçimi.
Biz “daha az ama daha iyi” üretmeye inanıyoruz.
Koleksiyonlarımızda uzun ömürlü, kaliteli malzemeler kullanıyoruz ve her parçanın yıllarca severek kullanılabilmesini önemsiyoruz.
Zamansız tasarım anlayışımız da bu felsefenin bir parçası.
Bir çantanın sadece bir sezona değil, yıllara eşlik edebilmesi bizim için gerçek sürdürülebilirlik.
Üretim sürecinde de etik ve bilinçli adımlar atmaya özen gösteriyoruz; her detayda doğaya, emeğe ve zamana saygı duymak RILU’nun temel ilkelerinden biri.RILU’yu diğer çanta markalarından farklı kılan nedir?
RILU’yu farklı kılan şey, sadece tasarım değil; his.
Biz bir çanta markası olmanın ötesinde, bir duyguyu, bir yaşam biçimini temsil ediyoruz.
RILU, ışığını içinden alan kadınların markası.
Kendine güvenen, sade ama iddialı, zarif ama güçlü kadınların…Hedef kitlemiz; kaliteden ödün vermeden özgünlüğünü korumayı seven, zamansız parçaları tercih eden, detayların gücüne inanan kadınlar.
Modayı takip etmenin yanı sıra kendi çizgisini yaratan, tarzını sessiz bir zarafetle ifade eden kadınlar RILU’nun ruhunu en iyi yansıtanlar.İlk koleksiyonunuzun arkasındaki zorlu bir anınızı paylaşır mısınız?
İlk koleksiyon, hem büyük bir heyecan hem de doğal olarak birçok belirsizlikle başladı.
Her şeyin mükemmel olmasını istiyordum, renklerden dikiş detayına kadar.
Her tasarımın uygulanabilir olmadığını fark ettiğimde, bu benim için küçük bir hayal kırıklığı olmuştu.
Hayal ettiğin şeyleri gerçeğe dönüştürmek ise başlı başına bir zanaat.
Çünkü tasarım sadece bir fikir değil; emeğin, sabrın ve ustalığın buluştuğu bir süreç.
Ve o süreçte, hayal ettiğinle ortaya çıkanın bir noktada buluşabildiğini görmek gerçekten çok güzel bir his.En sevdiğiniz RILU çantası hangisi ve neden?
Her modelin benim için ayrı bir yeri var ama sanırım Rhea ve Elysia en özel olanlar.
Rhea, formuyla gücü ve zarafeti bir arada taşıyor; sade ama etkileyici bir duruşu var.
Elysia ise daha romantik, daha yumuşak hatlara sahip, tasarlarken hep duygusal bir bağ hissettim.
Bu iki model, RILU’nun hem güçlü hem de narin tarafını çok güzel yansıtıyor.RILU felsefesini tek cümleyle özetleseniz ne olurdu?
RILU, ışığın zamansız zarafetle buluştuğu an.Kendi gardırobunuzda çanta seçerken nelere dikkat edersiniz?
Şıklık kadar rahatlık ve kullanışlı olması da benim için ön planda.
Aynı gün farklı planlarım varsa, hepsine uyum sağlayabilecek ve kıyafetimi kusursuz şekilde tamamlayacak bir çanta benim için idealdir.
Çantanın formunun bile modumu değiştirip kıyafetime farklı bir dokunuş kattığına inanıyorum.
Renklerde genellikle zamansız tonları seviyorum, nötr renkler, toprak tonları, bazen de küçük bir sürpriz etkisi yaratacak canlı bir dokunuş.
Bir çantanın kaliteli malzemeyle, incelikli bir işçilikle yapılmış olması benim için en belirleyici kriter.Moda dünyasında hayran olduğunuz bir tasarımcı veya marka var mı?
Onların çalışmalarında sizi etkileyen yönler neler?
Dior’un zamansız çizgisine ve zarafet anlayışına her zaman hayran olmuşumdur.
Marka, feminenliği ve gücü son derece dengeli bir şekilde bir araya getiriyor.
Detaylara gösterdiği özen, her koleksiyonda hissedilen o incelikli estetik dili beni çok etkiliyor.
Bu yaklaşım bana oldukça yakın.
Ben de RILU’da aynı dengeyi kurmaya çalışıyorum: abartıdan uzak ama etkileyici, zamansız ama modern bir çizgi.
Benim için gerçek şıklık, tam da bu incelikte saklı.