Haber Detayı

RILU: Işığın zamansız zarafeti
Dünya+ dunya.com
24/10/2025 00:00 (2 ay önce)

RILU: Işığın zamansız zarafeti

Avukatlıktan tasarımcılığa uzanan bir yolculuk... RILU’nun kurucusu Simay Akgün Çelik, zarafeti sade ama güçlü bir çizgide yeniden tanımlıyor.

Kış sezonuna sofistike bir yorum getiren Türk lüks çanta markası RILU, za­mansız tasarımlarıyla şehirli ka­dının modern şıklığını yeniden tanımlıyor.

Markanın kurucusu Simay Akgün Çelik ile hukuk ve yö­neticilikten modaya uzanan çok yönlü yolculuğunu ve RILU’nun doğuş hikâyesini konuştuk..RILU’nun hikayesi nasıl baş­ladı?

Moda dünyasına girişi­nizde sizi en çok motive eden şey neydi?

Avukatım ama aynı zamanda yöneticilik yapıyorum.

Aslında RILU bir anda ortaya çıkan bir fi­kir değil; uzun süredir içimde ta­şıdığım bir hayalin olgunlaşmış hâli.

Her zaman estetik, denge ve detay benim için çok önemli ol­muştur.

Bir noktadan sonra bu es­tetik arayışını daha profesyonel bir şekilde ilerletmeye karar ver­dim.

Modaya ve tasarıma her za­man büyük bir ilgi duydum.

Renk­lerle oynamak, kendi tasarladığım aksesuarlar ve çantaları kullan­ma düşüncesi beni hep heyecan­landırırdı.

Bir gün kendi tasarım­larımı insanların üzerinde görme fikri de beni daha da motive etti.

Markayı kurarken amacım ge­lip geçici bir moda akımına değil, uzun ömürlü bir zarafet anlayışı­na hayat vermekti.Tasarımcı kariyerinize nasıl adım attınız?

Sanata ve tasarıma her zaman ilgi duydum; hobi olarak yaptığım birçok şey de bu yönümü besledi.

Gerek seramikle uğraşmak, gerek kendi kendime küçük çizimler yap­mak.

Ancak bu ilgimin eğitimle pe­kişmesi gerektiğini düşündüm.

Bu noktada Vakko Esmod’da çan­ta tasarımı eğitimine katıldım.

O süreçten sonra bir şeyler çizmeyi hiç bırakmadım.

Farklı detaylar­dan, formlardan ve duygulardan il­ham alarak yeni çizimler ortaya çı­karmak benim için hem güzel bir keşifti hem de iyi gelen bir süreç.

Bu çizimlerin zamanla gerçeğe dö­nüşme hissi ise bambaşka bir heye­can yarattı.Bir çanta tasarlamak için iz­lediğiniz adımlar neler?

Tasa­rım sürecinizde en çok keyif al­dığınız aşama hangisi?

Gördüğüm herhangi bir obje, bir şehir ya da bir renk bende fark­lı çağrışımlar yaratabiliyor.

Bazen bir binanın formu ya da küçük bir detay yeni bir fikrin başlangıcı ola­biliyor.

Bu fikirleri marka danış­manımız Merve Menteş ile birlikte geliştiriyoruz.

Ortaya çıkan tasa­rımlar üzerinde oynamalar yapı­yor, yeni formlar, dokular ve fikir­ler üretiyoruz.

Her defasında fark­lı bir bakış açısı, tasarıma yeni bir katman ekliyor.

Bir çizginin hac­me, bir fikrin ürüne dönüşmesi­ni izlemek beni her defasında bü­yülüyor.

En çok keyif aldığım an, ilk prototipin ortaya çıktığı o an­dır, çünkü o noktada bir düşünce, artık elle tutulur bir ışığa dönüşür.

Tasarım penceresinden baktığım­da, RILU’daki her çanta benim için bir duygunun, bir karakterin ve bir zarafetin yansıması.

Her biri ken­di hikayesini, kendi ışığını taşıyor.Tasarımlarınızda ilham aldı­ğınız kaynaklar neler?

İlham benim için çok yönlü bir şey.

Bazen bir şehir, bazen bir mi­mari detay, bazen de sadece bir an.

Gözlemlemeyi çok seviyorum; günlük hayatta fark edilmeyen detaylar bana her zaman ilham veriyor.

Aynı zamanda güçlü ka­dınlardan da çok ilham alıyorum.

Kendine güvenen, zarif ama iddi­alı, sade ama asla sıradan olmayan kadınlardan.

RILU’nun çizgisi de aslında tam olarak bu dengeyi an­latıyor: gücü zarafetle birleştiren bir duruş.Günümüz moda trendlerini RILU’ya nasıl entegre ediyor­sunuz?

Görmezden geldiğiniz trendler var mı?

RILU trendlerin peşinden koşan bir marka değil.

Elbette çağın es­tetik dilini yakından takip ediyo­ruz, ama bunu hiçbir zaman birebir uygulamıyoruz.

Bizim için önem­li olan, bir parçanın yıllar sonra da aynı zarafetle kullanılabiliyor ol­ması.

Trendleri ilham kaynağı ola­rak görüyoruz ama asla onların içinde kaybolmuyoruz.

Bir form, bir renk ya da bir detay trend olabi­lir; ama biz onu RILU’nun kendi di­liyle yeniden yorumlamayı tercih ediyoruz.

Çünkü bizim için gerçek stil, geçici olanın ötesinde bir çizgi yakalayabilmek.Sürdürülebilirlik günümüz modasının olmazsa olmazı ha­line geldi.

RILU için önemin­den bahseder misiniz?

RILU’da sürdürülebilirlik bizim için sadece bir trend ya da zorun­luluk değil, bir anlayış biçimi.

Biz “daha az ama daha iyi” üretmeye inanıyoruz.

Koleksiyonlarımızda uzun ömürlü, kaliteli malzemeler kullanıyoruz ve her parçanın yıl­larca severek kullanılabilmesini önemsiyoruz.

Zamansız tasarım anlayışımız da bu felsefenin bir parçası.

Bir çantanın sadece bir se­zona değil, yıllara eşlik edebilmesi bizim için gerçek sürdürülebilirlik.

Üretim sürecinde de etik ve bilinçli adımlar atmaya özen gösteriyoruz; her detayda doğaya, emeğe ve za­mana saygı duymak RILU’nun te­mel ilkelerinden biri.RILU’yu diğer çanta marka­larından farklı kılan nedir?

RILU’yu farklı kılan şey, sade­ce tasarım değil; his.

Biz bir çan­ta markası olmanın ötesinde, bir duyguyu, bir yaşam biçimini tem­sil ediyoruz.

RILU, ışığını içinden alan kadınların markası.

Kendi­ne güvenen, sade ama iddialı, za­rif ama güçlü kadınların…Hedef kitlemiz; kaliteden ödün verme­den özgünlüğünü korumayı seven, zamansız parçaları tercih eden, detayların gücüne inanan kadın­lar.

Modayı takip etmenin yanı sı­ra kendi çizgisini yaratan, tarzı­nı sessiz bir zarafetle ifade eden kadınlar RILU’nun ruhunu en iyi yansıtanlar.İlk koleksiyo­nunuzun arkasın­daki zorlu bir anı­nızı paylaşır mısı­nız?

İlk koleksiyon, hem büyük bir he­yecan hem de doğal olarak birçok belir­sizlikle başladı.

Her şeyin mükemmel ol­masını istiyordum, renklerden dikiş de­tayına kadar.

Her tasa­rımın uygulanabilir olma­dığını fark ettiğimde, bu be­nim için küçük bir hayal kırıklığı olmuştu.

Hayal ettiğin şeyleri ger­çeğe dönüştürmek ise başlı başı­na bir zanaat.

Çünkü tasarım sade­ce bir fikir değil; emeğin, sabrın ve ustalığın buluştuğu bir süreç.

Ve o süreçte, hayal ettiğinle ortaya çı­kanın bir noktada buluşabildiğini görmek gerçekten çok güzel bir his.En sevdiğiniz RILU çantası hangisi ve neden?

Her modelin benim için ayrı bir yeri var ama sanırım Rhea ve Ely­sia en özel olanlar.

Rhea, formuy­la gücü ve zarafeti bir arada taşı­yor; sade ama etkileyici bir duruşu var.

Elysia ise daha romantik, daha yumuşak hatlara sahip, tasarlar­ken hep duygusal bir bağ hissettim.

Bu iki model, RILU’nun hem güç­lü hem de narin tarafını çok güzel yansıtıyor.RILU felsefesini tek cümley­le özetleseniz ne olurdu?

RILU, ışığın zamansız zarafetle buluştuğu an.Kendi gardırobunuzda çan­ta seçerken nelere dikkat eder­siniz?

Şıklık kadar rahatlık ve kulla­nışlı olması da benim için ön plan­da.

Aynı gün farklı planlarım var­sa, hepsine uyum sağlayabilecek ve kıyafetimi kusursuz şekilde ta­mamlayacak bir çanta benim için idealdir.

Çantanın formunun bile modumu değiştirip kı­yafetime farklı bir doku­nuş kattığına inanıyorum.

Renk­lerde genellikle zamansız tonla­rı seviyorum, nötr renkler, toprak tonları, bazen de küçük bir sürpriz etkisi yaratacak canlı bir dokunuş.

Bir çantanın kaliteli malzemeyle, incelikli bir işçilikle yapılmış ol­ması benim için en belirleyici kri­ter.Moda dünyasında hayran olduğunuz bir tasarımcı veya marka var mı?

Onların çalış­malarında sizi etkileyen yön­ler neler?

Dior’un zamansız çizgisine ve zarafet anlayışına her zaman hay­ran olmuşumdur.

Marka, feminen­liği ve gücü son derece dengeli bir şekilde bir araya getiriyor.

Detayla­ra gösterdiği özen, her koleksiyon­da hissedilen o incelikli estetik dili beni çok etkiliyor.

Bu yaklaşım ba­na oldukça yakın.

Ben de RILU’da aynı dengeyi kurmaya çalışıyorum: abartıdan uzak ama etkileyici, za­mansız ama modern bir çizgi.

Be­nim için gerçek şıklık, tam da bu in­celikte saklı.

İlgili Sitenin Haberleri