Haber Detayı
Claudio Chinali: İtalyan yemekleri demokratiktir
Terrazza Italia'nın şefi Claudio Chinali İtalyan mutfağının başarısını lezzetli, basit, ulaşılabilir olmasına bağlıyor: “En meşhur İtalyan yemekleri pizza, makarna; maliyet açısından çok yüksek değil. Bir makarna sadece bir domates sosuyla da çok lezzetli servis edilebilir.”
AYDİL DURGUNaydil.durgun@dunya.comEataly’nin içindeki Terrazza Italia malzeme kalitesinin ön planda olduğu sade, lezzette ise bir o kadar katmanlı tabaklar sunan bir şef restoranı.
Her döndüğünüz köşede İtalyan restoranı olduğunu iddia eden mekanların olduğu İstanbul’da gerçek bir İtalyan restoranı deneyimi yaşamak için doğru adres.
Çünkü başında İtalyan şef Claudio Chinali var. 16 yıldır Türkiye’de yaşayan şef mutfakların memleketlere değil, insanlara ait olduğu görüşünde.
Dolayısıyla yöresel köklerini göz ardı etmemekle birlikte mutfağı yaşayan ve değişime açık bir yer olarak tanımlıyor.
Şef Claudio ile mutfağa girme hikayesini, İtalyan mutfağının alametifarikasını, gastroekonomik gücünü konuştuk.Başlangıç hikayeniz ilham verici, bambaşka bir alanda eğitim alırken mutfak sevdanız ağır basıyor ve cesur bir karar alıyorsunuz.Benim ailem akademisyen bir aile; babam genetik mühendisi, üniversitede öğretim görevlisi.
Büyük kardeşim ilaç mühendisi, küçüğü kalp doktoru.
Ben böyle bir dünyadan geliyorum.
Ben de telekomünikasyon mühendisliği okumaya başladım.
Ama 13 yaşından beri mutfakta çalışmak istedim.
Başta hobi gibiydi, sonra çok istediğimden üniversiteyi bıraktım ve bu sektörde başladım.
Ama yönetici kafasını da düşünerek başladım.
Mutfak bir sanat işi diyorlar, evet kesinlikle sanat yönü var ama bir noktaya kadar.
Sadece sanat ile bir restoran döndürülmez; personel yönetimi, pazarlama, özellikle son dönemde bunlar yemekte yaratıcılık kadar önemli.
Ben hep bunu da düşünerek başladım ve biraz şanslıydım, bağlantılarım vardı.
Benim ilk mutfak deneyimim Michelin yıldızlı restorandaydı.
İlk sene maaşsız, stajyer olarak çalıştım.
O sene çalışmadım bence, öğrenciydim.Türkiye’ye gelişiniz nasıl oldu?
Biraz tesadüf, biraz bilinçli. 2009'da yurt dışı tecrübem olsun istedim.
Sonra o deneyimle birkaç sene sonra İtalya’ya dolu bir valizle dönerim diye düşündüm.
Ben güney İtalya’da doğdum büyüdüm, Napoliliyim; orada çok Akdeniz bağlantısı var.
Ben Beyrut tarafını düşünüyordum.
Tesadüf bir etkinlik için 2009’da İstanbul’a geldim ve Beyrut’tan daha iyi bir karar olacağını düşündüm.
Evet, kesinlikle Ortadoğu bağlantısı var ama aynı zamanda İtalyan, Balkan, Kuzey Rusya; kesinlikle daha çok bir kültürel karışım var ve daha çok yararlanabileceğimi düşündüm.
Başlarken bir-iki sene çalışırım burada diye düşündüm, şu an 16’ncı senem.Terrezza Italia’ya gelen nasıl bir deneyim bekliyor?
Burası bir şef restoranı.
Ana köken İtalyan kesinlikle ama ben 16 yıldır Türkiye’deyim.
Kendi hikayelerimle anlatıyorum, sunuyorum. 2025-2026 yılında, yani günümüzde bir İtalyan restoranında hissetmek isterseniz kendinizi buraya gelin.
İtalyan yemeklerinde özellikle 70-80’lerde büyük bir patlama yaşanmış, çok ünlü oldu, carpaccio, burrata salatası, penne arabiata, ragu tagletielli… Ama İtalyan mutfağı devam eden, ileri giden bir şey.
Her zaman belli bir yöresel bağlantısı var evet ben burada yöresel hammaddelerle İtalyan yemeklerini birleştiriyorum.
Mesela Mersin karidesi, zeytinler ve zeytinyağları Ayvalık’tan.
İki kültürün birleşimi gibi.
Çünkü ben de öyleyim, 16 senedir Türkiye’deyim.
Bir İtalyan restoranı yaptım ama kaliteli Türk malzemelerden kullanmayı seviyorum.Türkiye tarafı daha çok malzeme anlamında yani...
Evet ama bazen malzemeler bir yere aittir.
Mesela Bir Parmigiano Reggiano veya gragnano makarnayı başka yerde üretirseniz olmuyor.
Aynısı Ezine peyniri ya da tulum için de geçerli.Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de İtalyan mutfağı çok seviliyor.
Siz bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Çünkü lezzetli ve basit.
Türk insanları lezzet ve çok sofistike olmayan yemekler istiyor.
Tencere yemekleri ve zeytinyağlılar çok nettir mesela, çok lezzetlidir.
İtalyan lezzetlerine benziyor bu anlamda.
Bir de ek olarak İtalyan yemekleri demokratiktir.
En meşhur İtalyan yemekleri pizza, makarna ve tatlılar.
Bu üç grup yemek maliyet açısından bakınca çok yüksek değil.
Bir makarna sadece bir domates sosuyla da çok lezzetli servis edilebilir.
Yanında trüf mantarı veya ıstakozla çok pahalı da olabilir.
İtalyan yemeklerinin bir gücü var bu nedenle.
Mesela dışarıda yenen, en gurur duyulan Türk yemekleri et yemekleri, kebaplar… Biraz pahalı, herkes için değil.
Kuzu tandır mesela deli gibi seviyorum ama ucuz bir ürün değil.
Makul maliyetli olanlar da var tabii.“Çoğu restoran yanlış ve ‘çakma’ İtalyan yapıyor” İtalyan restoranı patlaması var.
Her köşede bir İtalyan restoranı olduğunu iddia eden mekanlar var.
Neye dikkat edelim, ne görürsek uzak duralım bir mekandan?
Evet, çok istiyorlar İtalyan restoranı yapmayı; çoğu restoran yanlış ve “çakma” İtalyan yapıyor.
Menüde yemek isimlerinde yanlışlıklar varsa dikkat edin.
İtalyan mutfağı dışında yemekler varsa, İtalyan değil.
Ben de bazen Türk malzemeleri kullandığımı söyledim bu sorun değil ama genel olarak buna dikkat edebilirsiniz.
Veya makarnalarda çok kremalı seçenek varsa gerçek İtalyan restoranı değil çünkü İtalya’da kremalı makarna yöresel bir yemek değil.
Ya da mantarlı tavuklu… Tavuklu makarna varsa kesinlikle İtalyan restoranı değil.
Ama bu yönde bir hareket olması kötü bir şey değil, iyi olanlar kalacak diğerleri zamanla elenecektir.
Bizim birlikte çalıştığımız gençler kendi restoranlarını açtı, buradaki teknikleri kullanıyorlar ama mesela pizza üzerine sucuk koyuyorlar ve belki bu pizza çok güzeldir ama bu durumda İtalyan Türk restoranı oluyor.
Ben burada biraz dürüstlüğe inanıyorum parmesan diyerek mesela eski kaşar kullanıyorsan bu biraz dolandırıcılık gibi.Bir ülkenin gastronomisinin ekonomiye kattığı değer tartışılmaz.
İtalya bunu başarmış ülkelerden biri.
Bunun formülü var mı?
Türkiye ne yapmalı?
Buna kısa cevap vermek zor, birkaç farklı nedeni var.
Sosyal nedenlere bakınca İtalya 1861’de birleştiği, sonrasında dünya savaşlarından bu yana yoksulluk nedeniyle İtalya’yı bırakıp yurt dışına yerleşenler çok oldu.
Türkiye’de son zamanda ekonomik kriz yaşanıyor belki ama böyle büyük bir yoksulluk yaşanmadı.
İkincisi ekonomik neden; Türkiye’de tarım dünyası hala çok fazla iç pazarı düşünüyor.
İtalyan üreticiler yurt dışında satmak üzerine düşünüyor.
Ben İtalyan ürünleri yurt dışında her yerde bulabilirim ama Türk malzemeler az yerde bulunuyor.
Ben herhangi bir markete gidersem emin ol risotto yapmak için pirinç bulabilirim mesela.
İtalya o kadar başarılı olmuş ki “çakma” ürünleri de üretiliyor.
Üçüncü neden Türk gençlerin biraz daha cesarete ihtiyacı var yurt dışına gitmek için.
Türk mutfağını tanıtmak için kendi evini, güvenli alanını bırakıp risk alması lazım.
Ben de evimi bırakıp geldiğimde başta zorlandım.
Şu an benim burada yeni bir ailem, arkadaş çevrem var.
Eskiden arkadaşlarım Napoliliydi şimdi Suriyeli, Hollandalı, Türk arkadaşlarım var.İtalya’ya lakerdayla dönerdim Yerel lezzetler için nereleri tercih edersiniz?
Ve bir gün İtalya’ya dönmeye karar verdiğinize buradan tek bir ürün alma hakkınız var?Favorim aslında evde yemek.
Ev dışındaysa ben Bomonti’de oturuyorum, orada organik pazarda gözleme yiyorum.
Kebap için Adana veya Zübeyir ocakbaşını çok seviyorum.
Modern bir şey istersem Neolokal’i çok seviyorum.
Hodan’ın lezzetlerini çok seviyorum.
Cunda Adası’ndaki Ayna, Çanakkale’de Yalova, Urfa’da Paflar ciğercisi.
Yanıma alacağım lezzet lakerda.
Hayvar, foie gras, beyaz trüf gibi bir gücü var bence.
Sadece bir ürün mü?
Yazık ya!