Haber Detayı

İstanbul kaç perde?
Dünya+ dunya.com
24/10/2025 00:00 (2 ay önce)

İstanbul kaç perde?

İKSV çatısı altında 29’uncu edisyonuna ulaşan İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl, ezber bozan bir Hamlet, Türkiye ve dünyadan edebiyat uyarlamaları, İstanbul’u sahneye dönüştüren yapımlarıyla karşımızda.

Meltem KERRARmeltemkerrar@gmail.comTiyatroseverler için yılın en özel zamanlarından biri olan İstanbul Tiyat­ro Festivali 20 Ekim’de kapılarını açtı.

Bu yıl Mehmet Birkiye küra­törlüğünde 29’uncusuna ulaşan festivalin açılışını yıldız koreog­raf Marcos Morau imzalı Kated­ral yaptı.

Projede Hollanda’nın köklü dans topluluğu Scapino Ballet Rotterdam, Arvo Pärt’in ruhani müziğiyle buluşuyor.Fransız-Katalan topluluk Ba­ro d’evel’in dans, sirk ve tiyatroyu harmanlayan “Biz Kimiz?” göste­risiyle devam eden festivalin 22 Kasım’a dek izlenebilecek prog­ramında 6 uluslararası, 10 yerli oyun yer alıyor.Down sendromlu kadrodan HamletPerulu Teatro La Plaza’nın Down sendromlu sekiz oyun­cuyla sahnelediği Hamlet, bu yılki festivalin yıldız oyunu di­yebiliriz.

İKSV’nin kapsayıcılık ve erişilebilirlik çalışmalarının ilk adımlarından biri olan yapım, Shakespeare’in klasik metni­ni alışılmışın dışında yorumlu­yor. “Kim sahnede ve toplum­da konuşabiliyor?”, “Dünya sa­na var olma hakkını çoğu zaman tanımıyorsa ‘olmak’ ne demek­tir?” sorularıyla yola çıkan pro­jede oyuncular, soyut varoluş­sal dilemmaları sahnede temsil etmiyor, bizzat yaşıyorlar.

New York’tan Edinburg’a pek çok fes­tivalde ayakta alkışlanan oyun, tiyatronun bağ kurmak ve dönüş­mek için bir alan sunduğunu ve başka mümkün gelecekleri hayal etmeye açılan bir kapı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.Festivalin öne çıkan yapımla­rında edebiyat uyarlamaları dik­kat çekiyor.

Geçtiğimiz yıl kay­bettiğimiz yazar Paul Auster’ın son projelerden biri olan, polisiye kurgunun postmodern anlatıyla iç içe geçtiği “New York Üçleme­si” bunlardan biri.

Yazar-yönet­men Igor Mendjisky’nin özgün rejisiyle tiyatroya uyarlanan pro­jeye, Fransa’nın en önemli sanat merkezlerinden Théâtre de la Ville Paris ortak yapımcı olarak destek veriyor.

Sürprizlerden biri de kadrodaki “Call My Agent” di­zisindeki Colette Brancillon ka­rakteriyle tanınan Ophélia Kol­b-Kasapoğlu.Heyecanla beklenen bir başka uyarlama ise Moda Sahnesi’n­den.

Son yıllarda çağdaş dünya edebiyatında özgün diliyle dikkat çeken Édouard Louis’nin bu kez annesinin hayatını anlattığı “Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşüm­leri” isimli romanı, daha önce de farklı metinlerini sahneye taşı­yan Kemal Erdoğan rejisi ve ar­tık yazarla bütünleşen Onur Ün­sal oyunculuğuyla karşımızda.

Alman edebiyatının ikonik yapıtı “Faust” ise Ayşe Emel Mesci re­jisi ve Ankara Devlet Tiyatrosu yapımıyla programda yer alıyor.

Edebiyatımızın önemli yazar­larından Hikmet Hükümenoğ­lu’nun ilk tiyatro metni “Fora”nın prömiyeri de festivalin bir başka sürprizi.İstanbul bir sahneArtık bir festival klasiği olan “İstanbul Mon Amour”, şehri sah­neye, yürüyüşü anlatının bir par­çasına dönüştürmeye devam edi­yor.

Işıl Kasapoğlu’nun 30 yıl ön­ce tasarladığı ve ilk kez 2022’deki festivalde izleyici karşısına çı­kan projenin bu yılki edisyonu, “Pera’nın Karanlık Odası” adıy­la Beyoğlu’nun çok katmanlı geç­mişinde yolculuğa çıkarıyor bizi.

Yiğit Sertdemir’in sanat yönet­menliği ve Kumbaracı50 koordi­nasyonunda geliştirilen proje; İs­tiklal Caddesi boyunca Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması ve Metrohan gibi kent hafızasın­da yer etmiş üç mekânda Türki­ye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçı­sı Maryam Şahinyan’dan ilham­la aynı kadrajda buluşmaya davet ediyor izleyicisini.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan dönemin renkli tarih yazarı Reşad Ekrem Koçu’nun kent öykülerinden bi­ri olan “Çerkes Rıdvan’ın Dolabı” ise İstanbul’un merkezindeki ta­rihi bir handa yeniden doğuyor.

Lara Lakay’ın uyarlamasında ha­nın avluları, geçitleri, balkonları, anlatının taşıyıcılarına dönüşü­yor. 20’nci yüzyılın başındaki İs­tanbul’un gündelik yaşamı, eğlen­ce kültürü ve toplumsal dinamik­leri, canlı müzik eşliğinde hayata dönüyor.

İstanbul Manifaturacı­lar Çarşısı’nda geçen, mekâna öz­gü ve katılımcı performans “Açık Mülk” ise izleyicileri emlak piya­sasının bir simülasyonunda ge­zinmeye davet ediyor.

Dans, şarkı, monolog, çay ritüelleri ve günde­lik karşılaşmalarla örülü perfor­mans boyunca izleyici, hem bir yatırımcı gibi sunumlara katılı­yor hem de her durakta bir hikâ­yeye tanıklık ediyor.Festival programının tamamı­na ve ücretsiz etkinlikler bilgile­rine festivalin internet sitesin­den ulaşabilirsiniz.Artweeks’te son 3 günİstanbul güncel sanat ortamın­da izleyici/sanatçı/koleksiyo­ner ilişkisinde önemli bir hare­ketlilik sağlayan Artweeks İstan­bul bu yıl 12’nci edisyonuyla The Ritz-Carlton Residences, İstan­bul B Blok ve Akaretler Sıraev­ler’de gerçekleşiyor.UBS ana sponsorluğunda ve Bilgili Holding’in kurucu spon­sorluğunda gerçekleşen etkinlik 26 Ekim’e dek devam edecek.İki farklı karakterde fakat bir­birini tamamlayan bir sanat de­neyimi sunan mekanlarda çok katmanlı bir yapıyla Türkiye’nin önde gelen sanat galerilerin­den, bağımsız sanatçı projeleri­ne, enstalasyonlardan yeni med­ya işlerine uzanan geniş bir seçki sunuluyor.The Ritz-Carlton Residences, B Blok’un farklı katlarına yayılan Curation Space, bu yılki edisyo­nun en dikkat çekici yenilikle­rinden biri.

Geleneksel galeri su­numlarının ötesinde, sanatçılar ve yapıtlar arasında yeni diyalog­lar kurmak amaçlanmış burada.

Etkinlik, önceki yıllarda olduğu gibi herkese açık ve ücretsiz.

İlgili Sitenin Haberleri