Haber Detayı
Türkiye’nin denizcilik vitrini: Bodrum Boat Show
Denizcilik dünyasının kalbi geçen hafta Bodrum’da attı. Yaklaşık 200 tekne ve 500 markanın katılımıyla düzenlenen Bodrum Boat Show, 19 Ekim’de kapılarını açarak hem kamu hem özel sektörün iş birliğiyle Türkiye’nin denizcilik vizyonunu vitrine taşıdı. Hedef büyük: Bodrum’u Cannes, Monaco ve Cenova gibi dünyanın en prestijli yat fuarlarıyla aynı ligde konumlandırmak.
Bodrum Boat Show, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve İMEAK Deniz Ticaret Odası işbirliğiyle, ED Fuarcılık tarafından düzenlendi.
Fuarda ikinci el teknelerden süper yatlara, Bodrum guletlerinden deniz oyuncaklarına kadar geniş bir yelpaze yer aldı.Fuarın en dikkat çeken bölümleri arasında 50 metre üzeri süper yatlar, tipik Bodrum guletleri ve charter firmalarının yeni tekneleri vardı.
Bodrum’un coğrafi işaret tescili alan guletleri, yine denizciliğin sembolü olarak öne çıktı.“Bodrum guleti, denizcilik kültürünün simgesi” İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, Türkiye’nin yat inşasında yükselen bir yıldız olduğunun altını çizdi:“Ülkemiz yat ihracatında fiyat ve kalite bakımından dünyada yükselen bir yıldız.
Özellikle 24 metre ve üstü yat üretiminde 2023’te 5 bin 830 metreyle dünya ikinciliğine yükseldik, 2024’te ise 6 bin 410 metreyle bu konumunu koruduk. 440 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik.”Kıran, Bodrum guletleri ve tırhandillerin coğrafi işaret tescilinin, sadece yerel kültürü korumakla kalmadığını, aynı zamanda dünya çapında bilinirliği artırdığını da vurguladı.ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz, fuarın Bodrum ekonomisine olan etkisini şu sözlerle anlattı:“Bodrum Boat Show sadece denizcilik profesyonellerini değil, yatırımcıları, üreticileri ve meraklıları da bir araya getiriyor.
Şehrin turizmine, ticaretine ve istihdamına ciddi katkı sağlıyor. "“Vergilerle birlikte siparişler azalmaya başladı” Fuarlar Komitesi Başkanı ve İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Gülcek, sektörün geleceğine dair önemli uyarılarda bulundu:“Bu yıl sadece Fransa’da 22 Türkiye üretimi tekne vardı.
Ancak KDV ve yüzde 8 ÖTV yüküyle üretim zorlaşmaya başladı.
Bu vergiler, hem üreticiyi hem alıcıyı zorluyor.Gülcek, vergi iade süreçlerinin uzunluğunun finansal yük yarattığını, bu durumun üretim kapasitesini azalttığını söyledi:“Bir teknenin üretimi 2,5 yıl sürüyor.
Önce tüm harcamayı yapıyor, sonra satıştan 6–8 ay sonra KDV iadesi alıyorsunuz.
Bu da firmaları yılda bir tekne eksik üretmeye zorluyor.”Türkiye’nin yat ihracatında halen dünya üçüncüsü olduğunu hatırlatan Gülcek, “Siparişlerde düşüş başladı, bunun etkisi iki yıl sonra görülecek.
Çünkü bu sektör uzun soluklu planlama gerektiriyor,” dedi.