Haber Detayı

SDG masada statü istiyor sahada tünel kazıyor
Gündem aydinlik.com.tr
22/10/2025 00:00 (2 ay önce)

SDG masada statü istiyor sahada tünel kazıyor

Şam’la müzakereler çıkmaza girerken, SDG sahada yeni tüneller kazıyor. Türkiye sınırında mevziler betonla güçlendirildi, yeni hatlar açıldı. Dün Medya Haber’e konuşan örgüt elebaşlarından Müslim, ‘Statü ve güvence sağlanmadan hiçbir değişiklik olmaz.’ diyerek anlaşmaların tıkandığını itiraf etti.

Şam ile masada statü pazarlığı sürerken, PYD/YPG’nin çatı yapılanması Suriye Demokratik Güçleri (SDG) sahada sessiz bir hazırlık içinde.

Suriye’nin kuzeydoğusu boyunca yeni tünel hatları kazılıyor, mevcut mevziler betonla tahkim ediliyor.

En son Halep’in Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallerinden Halep’in merkezine doğru inen tünellerin bulunması sahayı ısındırmış, SDG ile Suriye Ordusu arasında ciddi çatışmalar yaşanmıştı.

TÜNELLER DERİNLEŞİYOR YPG/SDG uzun süredir olası Türk harekâtlarına karşı tünel temelli bir savunma stratejisi kuruyor.

PKK’nın Kuzey Irak’ta Türk Ordusu’ndan saklanmak için geliştirdiği bu yöntem, Suriye sahasında da uygulanıyor.

Yaklaşık on yıldır örgüt, tünel ağını sistematik biçimde genişletti.

Türkiye sınırının neredeyse tamamı yeraltı altyapısıyla örüldü.

Afrin, Resulayn ve Tel Abyad’daki harekâtlarda kullanılan bu hatlar beklenen sonucu getirmeyince, örgüt daha derin ve dayanıklı tüneller inşa etmeye başladı.

Çoğu kazı işi düşük ücretli siviller tarafından yürütülüyor; çok sayıda işçinin tünel çökmesi sonucu hayatını kaybettiği bildiriliyor.

TÜRKİYE SINIR HATTINDA YOĞUNLUK Uydu görüntülerine göre, Ayn el-Arab çevresinde YPG/SDG yeni yollar, setler ve yeraltı geçitlerinden oluşan geniş bir savunma hattı kurdu.

Türkiye sınırına paralel uzanan bu hatlar, uzun vadeli bir savunma planına işaret ediyor.

Kırsal alan görünümündeki bölgeler, aslında çok katmanlı askerî yapılara dönüştürülmüş durumda.

Ayn el-Arab ile kuzeybatı Rakka arasında bilinen tünel uzunluğunun 400 kilometreyi aştığı tahmin ediliyor.

Türkiye sınırına 17 kilometre uzaklıktaki 800 rakımlı Berqel Tepesi de örgütün yedi ana yeraltı üssünden biri.

Ayn el-Arab’dan M4 otoyoluna inen yolları kontrol eden tepe, olası bir Türk ilerlemesinde geri çekilme hattı olarak değerlendiriliyor.

Sarrin Hava Üssü çevresinde de tünel inşası hız kesmeden sürüyor.

ABD askerlerinin üs bölgesindeki varlığı, örgüte güvenli çalışma alanı sağlıyor.

Fırat Nehri’nden üs çevresine uzanan bu hatlar hem korunaklı ikmal hem de gizli geçiş imkânı sunuyor.

YPG/SDG komuta, kontrol ve lojistik hatlarının büyük kısmını yeraltına taşıdı.

Örgüt, açık sahada çatışmaktan ziyade yıpratma, pusu ve ani taarruz taktiklerine yöneliyor.

Uzmanlar, bu modelin olası bir operasyonu “uzun süreli tünel temizliği”ne dönüştürmeyi hedeflediğini belirtiyor.

SALİH MÜSLİM: STATÜ VE GÜVENCE ŞART Saha hareketliliğine paralel olarak, Şam ile SDG arasındaki müzakereler yeniden tıkanmış durumda.

Görüşmelere yakın kaynaklara göre SDG, siyasi statü ve güvence taleplerini önceliklendirirken, Şam yönetimi bu taleplere sınırlı düzeyde karşılık veriyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, “federatif bir yapının Suriye için kırmızı çizgi olduğunu” belirtti.

Entegrasyonun nasıl olacağı, SDG’nin silahlı unsurlarının orduya hangi statüyle katılacağı gibi konularda ise ilerleme sağlanamadı. 10 Mart’ta imzalanan sekiz maddelik mutabakatın sahada uygulanmadığı, tarafların hâlâ temel başlıklarda uzlaşamadığı bildiriliyor.

Terör örgütü elebaşlarından Salih Müslim, müzakerelere ilişkin son açıklamasında taleplerini sıraladı.

Müslim, Suriye’nin geleceğine dair yapılacak herhangi bir anlaşmada Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin statüsünün güvence altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Kürt halkı kendi bölgelerinde karar sahibi olmalıdır.

Siyasi haklarımız güvenceye alınmadan hiçbir değişiklik olmaz.” dedi.

Müslim’in açıkladığı talepler arasında, sözde Özerk Yönetim bölgesinin SDG’nin koruması altında olması, iç güvenlik güçlerinin kendi sivil yönetimi altında kalması ve YAT gibi özel birliklerin Suriye ordusuna bağlı özel kuvvet statüsünde faaliyet göstermesi bulunuyor.

PYD elebaşı ayrıca, “Tam merkezi bir yönetime dönmeyi kabul etmeyeceğiz.

Suriye’nin geleceği, tüm halkların katılımıyla demokratik bir sistemde şekillenmelidir.” ifadelerini kullandı. ‘SİLAHLI YAPILAR YA DAĞILACAK YA DA ENTEGRE OLACAK’ Suriye Hükûmeti, ülkenin toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını yineleyerek “devlet otoritesi dışında kalan tüm silahlı yapıların” ya diyalogla ya da yasal yollarla ortadan kaldırılacağını açıkladı.

Deyrezor’daki Arap aşiretlerinin de SDG’nin bölgeden çekilmesi yönündeki çağrıları artıyor.

Ancak sahadaki tablo, PYD/SDG’nin çatışma seçeneğini elinden bırakmadığını gösteriyor.

Tüneller derinleşiyor, mevziler güçleniyor.

Müzakere masasının altında, yeni bir savaş senaryosunun adımları sessizce atılıyor.

Şam-SDG hattında Tabka teması Halep İç Güvenlik Komutanı Albay Muhammed Abdulgani başkanlığındaki Suriye İçişleri Bakanlığı heyeti, Uluslararası Koalisyon temsilcileriyle birlikte dün SDG kontrolündeki Tabka kentini ziyaret etti.

Yerel kaynaklara göre heyet, bölgedeki aşiret temsilcileriyle bir araya geldi.

Suriye’ye yakın medya kuruluşları görüşmeye ilişkin bilgi paylaşmazken, SDG yaptığı açıklamada Halep’in Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde yaşanan gerginliklerin ele alındığını bildirdi.

Açıklamaya göre, toplantının ardından SDG güçleri tarafından daha önce gözaltına alınan bazı hükûmet personeli serbest bırakıldı.

İddia: 36 SDG’li pilotluk eğitimi alıyor ABD Hava Kuvvetlerine ait T-6 Texan II tipi eğitim uçağının, Haseke’nin güneyindeki Şeddadi bölgesinde uçuş yaptığına ilişkin görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Görüntülerle birlikte, Şeddadi Hava Üssü’nde 36 SDG mensubunun pilotluk eğitimi aldığı iddia edildi.

Yerel kaynaklar, 19 ve 20 Ekim tarihlerinde yapılan uçuşlarda YPG ve YPJ’li miltanların da yer aldığını, bu personelin savaş uçağı kullanımı için “uzun süreli bir eğitim programına hazırlandığını” ileri sürdü.

Trump’tan Irak’a yeni özel temsilci ABD Başkanı Donald Trump, Irak kökenli Amerikalı iş insanı Mark Savaya’yı “Irak Özel Temsilcisi” olarak atadı.

Trump, sosyal medya paylaşımında Savaya’nın “Irak-ABD ilişkilerinde derin bir anlayışa sahip olduğunu ve bölgedeki bağlantılarının Amerikan çıkarlarını güçlendireceğini” belirtti.

Trump, “Mark, Michigan’daki kampanyamda önemli rol oynadı; Amerikalı Müslüman seçmenlerden rekor düzeyde oy almamıza yardımcı oldu.” dedi.

Savaya ise, “Başkan Trump’ın liderliği altında ABD-Irak ortaklığını güçlendirmeye kararlıyım.” açıklamasını yaptı.

İsrailli araştırmacı Elizabeth Tsurkov, Savaya’nın “Ketaib Hizbullah tarafından 903 gün süren esaretinden kurtarılmasında kilit rol oynadığını” vurgulayarak, “Bu atama İran’ın Irak’taki etkisini sınırlayacak.” iddiasında bulundu.

BEŞ ÖNCELİKLİ GÜNDEM Arap basına göre Savaya’nın öncelikli hedefleri şöyle: 1- ABD askerî varlığının geleceğini yeniden tanımlamak, 2- Devlet dışı silahlı grupları kontrol altına almak, 3- Irak ekonomisini özel sektör yatırımlarıyla yeniden yapılandırmak, 4- Enerji güvenliğini ve ticaret koridorlarını güvenceye almak, 5- Washington karşıtı blokların seçimlerden güçlenerek çıkmasını önlemek.

SAVAYA KİMDİR?

Michigan’ın Detroit kentinde yaşayan Mark Savaya, 2018’den bu yana yasal kenevir üretimi alanında faaliyet gösteriyor. 2019’da Detroit’te 7 milyon dolarlık yatırımla modern üretim tesisi kuran Savaya, kısa sürede sektörün önde gelen isimlerinden biri oldu.

Trump’ın kampanyasına finansal destek sağlayan Savaya, Michigan’daki Keldani cemaatinin etkili isimlerinden.

İlgili Sitenin Haberleri