Haber Detayı
Ayakkabı, saraciye ve oyuncakta Çin’e ‘posta’ yasağı
Ayakkabı, saraciye ve oyuncakta mikro ithalata düzenleme geldi. İncelenen 182 ürünün 148'i kriterleri karşılamayınca, Ticaret Bakanlığı, e-ticaret siteleri üzerinden Uzakdoğu'dan Türkiye’ye kargo ve posta yoluyla giren 3 ürüne kısıtlama getirdi. Sektör temsilcileri düzenlemeden memnun.
Nurdoğan A.
ERGÜNTürkiye, e-ticaret kanalıyla yapılan mikro ithalatta yeni bir döneme girdi.
Özellikle Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’dan sipariş edilen ayakkabı, saraciye ve oyuncak ürünlerinin Türkiye pazarına girişine kısıtlama getirildi.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı tespit edildi.Bu gelişmenin ardından özellikle e-ticaret siteleri üzerinden kontrolsüzce gelen ayakkabı, oyuncak ve çanta ile bavul gibi saraciye ürünlerinin, posta veya hızlı kargo yoluyla “basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” kapsamında ülkeye girişi kısıtlandı.
Kararın gerekçesi olarak, ürünlerde yasal sınırların 7-8 kat üzerinde zararlı kimyasalların bulunması gösterildi.Yüksek miktarda toksik maddesi bulunduTicaret Bakanlığa bağlı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü ile Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen geniş kapsamlı denetimlerde, özellikle e-ticaret platformlarında satılan ürünler mercek altına alındı.
Açıklanan verilere göre, incelenen 148 ürünün güvenlik kriterlerini karşılamadığı ve mevzuata aykırı olduğu tespit edildi.
Bu durum, incelenen gruplarda uygunsuz ürün oranının yüzde 81’e ulaştığını gösterdi.Tespit edilen uygunsuzlukların başında, ayakkabılar, oyuncaklar ve çantalar gibi günlük hayatta sıkça kullanılan ürünlerde yasal sınırların çok üzerinde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAHs (Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar) gibi toksik maddelerin bulunması geliyor.
Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, insan ve kamu sağlığının korunması ile tüketicilerin güvenli ürünlere erişiminin temini amacıyla bu kısıtlamanın uygulamaya alındığı belirtildi.
Yeni düzenleme, 20 Ekim 2025 tarihli itibarıyla yürürlüğe girdi.
Sektör temsilcileri de Ticaret Bakanlığı'nın karanı memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.“Haksız rekabet yerli üreticiyi zora soktu”İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, Ticaret Bakanlığı’nın kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Bakanlığımıza sektörümüz adına teşekkür ediyoruz” dedi.
Türkiye’ye posta veya hızlı kargo taşımacılığı ile giren saraciye ve ayakkabı ürünlerinin haksız rekabet ile yerli üreticileri zora soktuğunu ifade eden Karaca, şöyle devam etti: “Ancak bu kararın alınmasının arkasında öncelikle insanımızın sağlığının korunması kaygısı var.Daha önce bu konularda tespit ettiğimiz sıkıntıları Bakanlığımızın ilgili birimlerine aktarmış, konuyu kendileriyle işbirliği içerisinde değerlendirmiştik.
Bakanlığımız ile tam bir uyum içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar bugüne kadar sektörümüze ve ülkemize çok değerli katkılar sağladı.
Bu kararın da bu yönde atılmış önemli bir adım olduğunu değerlendiriyor, sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”“Ayakkabıda 8 kat ‘kanserojen’ riski durdurulacak”İthal ürünlere karşı en fazla mücadele eden sektörlerden biri olan ayakkabıda, yeni düzenleme sektörü memnun etti.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, kararın hem sektördeki haksız rekabetin önlenmesi hem de tüketici sağlığının korunması adına atılmış ‘önemli bir adım’ olduğunu vurguladı.
İthalat rakamlarına işaret ederek sorunun boyutuna dikkat çeken İçten, şu verileri paylaştı:“Ayakkabı ithalatı 2022’de 43 milyon çift iken, 2024’te 76 milyon çifte ulaştı.
Geçen yıl ithal edilen ayakkabıların yüzde 10’unun yani yaklaşık 8 milyon çifti Çin merkezli e-ticaret siteleri üzerinden ülkeye kontrolsüzce girdi.”Bu ürünlerin neden olduğu sağlık risklerine de dikkat çeken İçten, “TASD olarak yaptırdığımız testlerde söz konusu ürünlerin yarıdan fazlasında fitalat, kurşun, nikel ve kadmiyum gibi kanserojen maddelerin, yasal sınır değerlerin en az 7-8 kat üzerinde olduğunu gördük.
Bu ürünler, firmalarımız için büyük bir haksız rekabete yol açmanın yanı sıra tüketici sağlığını da tehdit ediyordu” dedi.
Sektörün bir diğer büyük sorunu olan kayıt dışı üretime de değinen Berke İçten, piyasada ‘çakma’ diye tabir edilen ve yüzde 40’a ulaşan kayıt dışı üretimin, devlete yılda 1 milyar dolarlık vergi ve prim geliri kaybetmesine neden olduğunu belirtti.
İçten, yeni dönemde bu kayıt dışı üretimle mücadelenin daha etkili bir şekilde devam etmesi gerektiğini dile getirdi."Eşit koşulda rekabet istiyoruz"Hızlı kargo ile e-ithalata sınırlama getirilmesini tüketici sağlığı ve güvenliği için önemli bir adım olarak yorumlayan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ise “Düşük gümrük vergisiyle ülkemize ürün satışı yapan e-ticaret platformları nedeniyle ülkemizde tüm perakende ticaret büyük bir haksız rekabetle karşı karşıya kalıyordu.
Adet satışlarının daraldığı, markaların indirimlerle ayakta kalabildiği bir süreçte bu durum mağduriyeti daha da artırıyordu.
Biz rekabetten kaçmıyoruz.
Sadece eşit koşullarda rekabet etmek istiyoruz.
Gerekli test aşamalarından geçirilerek getirilen, vergisi ödenip buradaki antrepolardan dağıtımı yapılan ürünler ülkemizde elbette her platformda satılabilir” açıklaması yaptı.“Oyuncakta ‘zehirli’ ürün girişine bariyer olacak”Ağırlıklı olarak ithal ürünlerin pazara hakim olduğu Türkiye oyuncak sektöründeki oyuncuların şikayetlerinden biri de kontrolsüzce piyasaya giren ‘zehirli’ oyuncaklardı.
Bu nedenle Ticaret Bakanlığı’nın oyuncak ürünlerinin, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla “basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” ile Türkiye’ye girişini engellemesi, sektörde ‘olumlu’ karşılandı.
Temu gibi siteler üzerinden e-ticaret yoluyla gelen güvensiz ürünlerin, hem pazar hacmini hem de haksız rekabeti etkileyen önemli bir sorun olduğunu söyleyen Türkiye Oyuncakçılar Derneği (TOYDER) Başkanı Raşit Akar, “Bizim de ithalatçı üyelerimiz var.Onlar ürün getirirken gümrüklerde çok sıkı denetimlere tabi tutuluyor, yüksek maliyetlerle test raporları alıyorlar.
Ama online sitelerden yapılan alışverişlerde denetim yok.
Bunlar mikro ithalat yoluyla iç piyasaya giriyor.
Bu ürünlerin çocuk sağlığı üzerinde nasıl bir etki yarattığı bilinmiyor” diye konuştu.
Yeni düzenleme ile denetimsiz mikro ithalatın önüne geçileceğini ve haksız rekabetin önleneceğini ifade eden Akar, “Dernek olarak talebimiz bu yöndeydi.
Bu kadar hızlı karşılık bulduğu için oldukça memnunuz” ifadelerini kullandı.