Haber Detayı

'Asrın soygunu'nda müfettiş raporu sızdı Fransa karıştı! Fatura iki kişiye kesildi: 'İçler acısı', 'Çöküşün işareti'
Dünya hurriyet.com.tr
21/10/2025 13:01 (2 ay önce)

'Asrın soygunu'nda müfettiş raporu sızdı Fransa karıştı! Fatura iki kişiye kesildi: 'İçler acısı', 'Çöküşün işareti'

Uluslararası kamuoyu hafta sonundan bu yana Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Louvre Müzesi'ndeki soygunu konuşuyor. Hırsızların kimliği henüz tespit edilemedi ancak uzmanlara göre paha biçilemez parçaların akıbeti belli. Öte yandan Louvre'daki güvenlik açıklarına dair müfettiş raporunun basına sızması, ülkedeki tartışmaları alevlendirdi. Kabinedeki bakanların açıklamaları ise durumun vahametini gözler önüne serdi.

Hırsızların dünyanın en fazla ziyaretçi çeken müzesine güpegündüz girip, Napoleon döneminden kalma paha biçilemez sekiz parçayı çalması ve mütevazı scooter'lar üstünde Paris trafiğinde gözden kaybolması, akıllara Hollywood filmlerinin senaryolarını getirse de pazar sabahı yaşananlar tam olarak buydu.Ancak uluslararası sanat suçlarına ilişkin trendleri değerlendiren uzmanlar, Louvre soygununun o kadar da sıra dışı bir durum olmadığını, aksine gittikçe sıradanlaşan soygunlar zincirinin son halkası olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz 10 yılda, Almanya, İngiltere ve ABD'de benzer soygunlar yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, hırsızların çaldıkları parçaların önemine bakmadıklarını, asıl odaklandıkları noktanın parçaları oluşturan değerli metaller ve taşlar olduğunu vurguladı.

Çalıntı sanat eserleri konusunda dünyadaki en tanınmış uzmanlardan biri olan Christopher Marinello, Pahalı mücevherler çalan hırsızların, neden bir kuyumcu yerine bir dünyaca ünlü bir müzeyi seçtiklerini sorguluyor olabilirsiniz.

Cevap çok basit: Çünkü günümüzde bir kuyumcu bir müzeden çok daha iyi korunuyor dedi.Geçmişte yaşanan kuyumcu soygunları nedeniyle son yıllarda birçok kurum güvenlik önlemlerini artırdı.

Artık büyük markaların mağazalarında güvenlik görevlileri çalışıyor, değerli parçalar geceleri teşhirden alınıp kasalara kaldırılıyor.

Öte yandan müzeler çok daha hassas bir durumda.

Zira birçok müze tarihi binalarda yer alıyor.

Dahası müzelerin varlık sebebi içindeki malzemeleri sergilemek.

Dolayısıyla vitrinlerdeki parçaların her zaman göz önünde bulunması gerekiyor.

Gözden Kaçmasın Dünya şokta: Paris'in göbeğinde 7 dakikada Louvre'u soydular!

Akıllara durgunluk verecek detaylar ve İçişleri Bakanı'ndan itiraf gibi sözler Haberi görüntüle Bu faktörlere, son yıllarda özellikle Batılı ülkelerde hakim olan ekonomik koşulları da dahil eden Marinello, Covid pandemisinden bu yana, dünyanın dört bir yanında hükümetler kolluk kuvvetlerine ve kültür alanına ayırdıkları bütçeleri kısmak zorunda kaldı.

Hırsızlar Louvre'a girebilmesi kurumlarımızın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.

Müzeler için korkunç bir dönem ifadelerini kullandı.Alıntı MetniMÜZE SOYGUNLARI SON 10 YILDA ÇOK ARTTIPazar günkü soygun akıllara 1911'de yaşanan diğer Louvre soygununu getirdi.

O tarihte müzenin çalışanlarından Vincenzo Peruggia, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sını çalmış ve 2 yıl sonra tabloyu Floransa'daki antikacılara satmaya çalışınca yakayı ele vermişti.Ne var ki son olayı, 2019'da Dresden Yeşil Kasa Müzesi'ndeki 113 milyon euro'luk soygun, aynı yıl Blenheim Sarayından 4,75 milyon sterlinlik altın tuvaletin çalınması, 2017'de Berlin'de Bode Müzesi'nden çalınan dev altın sikke ve ABD'deki müzelerde gerçekleşen bir dizi spor hatırası soygunu gibi olaylarla kıyaslamak daha doğru.

Gözden Kaçmasın 13 dakikada paha biçilmez bir hazineyi çaldılar!

Soygunun perde arkası ve şaşırtıcı Mardin detayı Haberi görüntüle Bu örneklerin her birinde, işlenen suçların motivasyonu çalınan nesnelerin maddi değeriydi.

Marinello, Burada çok basit bir örüntü var: Camı kır, içeridekini al, mümkün olduğunca hızlı erit diye konuştu.YASAL PİYASADA SATMANIN YOLU YOKUzmanlar eserlerin olduğu şekilde korunması halinde, hırsızların alıcı bulmakta zorlanacağına da dikkat çekti.

Müzelerdeki hırsızlık ve vandalizm gibi olaylara ilişkin trendlerin takibini yapan Sanat Suçları Araştırma Birliği'nin uzmanlarından Lynda Albertson, The Guardian'a yaptığı açıklamada, Louvre'un mücevherleri gibi görür görmez tanınacak bir şeyi yasal piyasada satmanın hiçbir şekilde yolu yok dedi.Albertson, Kültür Bakanlığı'nın çalınan parçaların fotoğraflarını hemen yayınladığını da düşünürsek, bu mücevherleri gören herkes anında tanıyacaktır.

Özel bir koleksiyoner ya da Sotheby's veya Christie's gibi bir müzayede evi bile, böyle çarpıcı parçalara dokunmadan önce kime ait olduklarını kanıtlayan resmi kayıtları görmek isteyecektir ifadelerini kullandı.

Geçmişte müzeler, bu tür soygunların ardından yaşadıkları utanç nedeniyle, olayı kamuoyuna duyurmaktan kaçınır, eserlerin çalındığı pek duyulmazdı.

Günümüzde sanat hırsızlıkları yaşanır yaşanmaz kamuoyuyla paylaşılır oldu.

Bu da çalıntı eserleri saklama ya da satma işini çok daha riskli bir hale getirdi.Marinello, Bir Picasso tablosu çaldığınızda olduğu gibi korumanız gerekir.

Parçalandığında değeri kalmaz.

Üstelik bu tabloyu nasıl saklayacağınızı ya da başka suçlulara nasıl ulaştıracağınızı da önceden planlamış olmanız gerek.

Dahası suç ortaklarınızdan birinin fidye karşılığında sizi polise ihbar etmesi de bir risk dedi.Alıntı MetniMETALLERİ ERİTİP TAŞLARI YENİDEN KESTİRECEKLERSanat dedektifi olarak tanınan Arthur Brand de bu sebeplerden ötürü, soygunun bir sipariş üzerine gerçekleşmiş olma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirtti. (Ocak ayında Hollanda'da bulunan Drents Müzesi'nden çalınan altın Daçya hazineleri için durumun böyle olduğuna dair haberler çıkmıştı.) Brand, Sipariş üzerine hırsızlık Hollywood filmlerinde olan bir şeydir.

Bu çalıntı eserlere kimse dokunmaz.

Tüm dünyada gazete manşetlerinde bu haber var.

Bu parçayı alırsanız ve yakalanırsanız hapsi boylarsınız.

Arkadaşlarınıza gösteremezsiniz, çocuklarınıza miras bırakamazsınız dedi.Çalıntı eserlerin metallerini eritip değerli taşları yeniden kesmek değer kaybına yol açıyor.

Ama özellikle elmaslar söz konusu olduğunda suçlular bu riski göze almaya değer görüyor.

Çünkü günümüzde kesim teknikleri taşlara daha geniş ve daha hafif bir yüzey alanı veriyor.

Bir başka deyişle kesim tekniği taşın yaşına dair önemli bir ipucu.

Dolayısıyla antik kesimli taşlar dikkat çekiyor ve çalıntı olduklarının anlaşılması fiyatın fazlasıyla düşmesine neden olabiliyor.En önemlisi de taşların yeniden kesilmesi ve metallerin eritilmesi, kanıtların ortadan kaldırılması anlamına geliyor.

Marinello, Tahminimce, Louvre hırsızları çalıntı eserleri İsrail, Hindistan hatta Antwerp gibi bir yerdeki elmas uzmanlarına götürmeye ve taşları kesecek birilerini bulmaya çalışacak dedi.

MÜFETTİŞ RAPORU SIZDI, ORTALIK KARIŞTIÖte yandan pazar günü yaşanan soygun, Louvre'daki güvenlik önlemlerine dair tartışmaları da ayyuka çıkardı.

Özellikle, devlet müfettişlerinin hazırladığı ve önümüzdeki ay yayımlanması beklenen bir raporun sızması, ülkede büyük ses getirdi.

Raporda, müzedeki güvenlik ekipmanlarının yenilenmesi konusunda hatırı sayılır ve ısrarlı gecikmeler olduğu, birçok salonda güvenlik kamerası zafiyeti bulunduğu belirtiliyor.Alıntı MetniAncak güvenlik uzmanları, sürekli ziyaretçi akışı olan tarihi binalarda değerli parçaları sergilemenin, tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayan bazı riskleri beraberinde getirdiğini vurguladı.TARİHİ BİNALAR MODERN BİNALAR GİBİ DEĞİLNew York City Üniversitesi'nde (CUNY) sanat suçları alanından dersler veren Erin Thompson, Tarihi binaların korunması daha zordur.

Birçoğunun caddeye bakan büyük pencereleri olur.

Bu durum hırsızların kaçışını kolaylaştırır.

Tabii bir de binaları korumak için yürürlükte olan bazı kurallar vardır.

Bu kurallar nedeniyle galerileri olması gerektiği gibi kurşun geçirmez camlarla donatamazsınız dedi.Müzelere ve arşivlere danışmanlık veren Alman güvenlik şirketi VZM'nin uzmanlarından Peter Stürmann ise bu tür binalarda kullanılan güvenlik sistemlerinin bir kale gibi tasarlanması gerektiğini belirterek, Saldırganları püskürtmek için birden fazla katman olmalı dedi.Modern müzelerde dış cepheler güvenlik kameralarıyla donatılırken, zeminlere yerleştirilen sismik detektörler de bir cam kırıldığı anda alarm çalmasını sağlıyor.

Ancak eski müzeler, dış cephelerini çirkinleştirmek istemedikleri için bu tür önlemlere sıcak bakmıyor.

Sıva ile kaplı tavanlara lazer tarayıcıları monte etmek kolay olmuyor.

Gün içinde binlerce kişi müzenin içinde dolaştığından, hareket ve ses detektörleri de çalışma saatlerinde devre dışı bırakılıyor.Alıntı MetniNEDEN SABAH 9.30 SEÇİLDİ?Stürmann, Louvre soygunuyla yakın tarihi diğer soygunların zamanlaması arasında da benzerlik olduğunu belirterek, Hırsızlıkların açılış ya da kapanış saatlerine yakın gerçekleşmesinin bir sebebi var.

Bu aralıklarda müzeler çok kalabalık olur ve ziyaretçiler bir nevi güvenlik görevlisi vazifesi yaparlar.

O nedenle güvenlik görevlilerinin vardiya değişimleri bu saatlere denk gelir ifadelerini kullandı.

Teknolojik gelişmeler, alarmların daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlayan yeni icatları beraberinde getirmekle birlikte, hırsızlara güvenlik önlemlerini atlatmalarını sağlayacak yeni silahlar da verdi.

Örneğin Louvre soygununda hırsızlar, kamyonetin arkasına yerleştirilmiş bir merdiveni kullanarak müzenin birinci katına ulaştı ve bataryayla çalışan bir kesici yardımıyla camı kesti.Adventures in the Louvre: How to Fall in Love with the World’s Greatest Museum (Louvre'da Maceralar: Dünyanın En Büyük Müzesine Nasıl Aşık Olunur) kitabının yazarı Elaine Sciolino, son yıllarda Fransa'da Louvre'la ilgili tartışmalarda güvenlikten ziyade kalabalığın kontrolü konusuna odaklanıldığını belirtti.Müzede her an görev başında olan 50 kişilik bir itfaiye ekibi olduğunu, ancak bu ekibin görevinin koleksiyonu yangınlar ve sellerden korumak olduğunu ifade eden Sciolino, Bir hızlı yanıt birimi yok.

Nihayetinde Louvre'un güvenliğini belirleyen şeyler siyasi irade ve para ve şu an Fransa'nın hiç parası yok ifadelerini kullandı.Alıntı Metni

İlgili Sitenin Haberleri