Haber Detayı

Can Holding operasyonunda çarpıcı detaylar: Yasa dışı gelirlerin mali sisteme entegre edildiği tespit edildi
Gündem ulusal.com.tr
20/10/2025 21:38 (2 ay önce)

Can Holding operasyonunda çarpıcı detaylar: Yasa dışı gelirlerin mali sisteme entegre edildiği tespit edildi

Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturmanın ikinci dalgasında hazırlanan savcılık sevk yazısı ortaya çıktı. Belgede, holding bünyesindeki şirketlerin paravan olarak kullanıldığı, sahte fatura düzenlenerek yasa dışı gelirlerin “yasal ticari faaliyet” görüntüsüyle sisteme sokulduğu belirtildi.

Can Holding’e yönelik soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen kapsamlı dosyada yeni bulgulara ulaşıldı. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “örgütü yönetme”, “örgüte üye olma”, “suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla başlatılan soruşturma çerçevesinde, İstanbul merkezli dört ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ikinci dalga operasyonlarda 11 kişi gözaltına alındı.

Savcılık, bu şüphelilerin tamamı hakkında tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk yazısı gönderdi.

Yazıda, Can Holding bünyesinde kurulan çok sayıda şirketin, “mal varlığı değerlerinin aklanması amacına hizmet eden” paravan yapılar olarak faaliyet gösterdiği belirtildi.

PARAVAN ŞİRKETLER VE SAHTE FATURA AĞI Sevk yazısında, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can’ın, suç örgütünün elebaşı oldukları ifade edildi.

Örgüt üyelerinin farklı sektörlerde faaliyet gösteren onlarca şirket kurarak, hem ticari görünüm kazandıkları hem de yasa dışı kazançlarını gizledikleri tespit edildi.

Bu şirketler arasında Garanti Marketçilik AŞ, Edirnepet Akaryakıt AŞ, Çorlu Benzin İstasyonu AŞ, Çantaköy Petrol AŞ, Babaeski Petrol AŞ, Hayrabolu Petrol AŞ, Keşan Petrol AŞ, Trakya Benzin AŞ, Malkara Benzin AŞ, Tekirdağ Benzin AŞ, Lüleburgaz Petrol AŞ ve Ev-Fa Hersekli Turizm Petrol Ürünleri Tic.

Ltd.

Şti. bulunuyor.

Bu şirketler aracılığıyla, “Bayi Kazanım Katkı Payı” ve “Kurumsal Kimlik Bedeli” adı altında sahte fatura düzenlendiği ve bu yöntemle suçtan elde edilen gelirlerin “yasal ticari kazanç” gibi gösterilerek aklandığı belirtildi.

Yazıya göre, Kemal Çimen adlı şüphelinin, oğluna para aktarılmaması talimatı verdiği konuşmalar tape kayıtlarına girdi.

Oğlu Devran Çimen, ifadesinde Doğa Okulları yetkilisi olduğunu ancak sorulan sorulara net yanıt veremediğini, şirket devirleriyle ilgili bilgi sahibi olmadığını söyledi.

Bu beyanların ardından, suç örgütünün aile üyeleri üzerinden yürüyen bir para aklama ağı oluşturduğu kanaatine varıldı.

MASAK RAPORU: “SAHTE BELGELERLE VERGİ KAÇAKÇILIĞI” Savcılığın sevk yazısında yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu, örgütün mali yapılanmasını ayrıntılı biçimde ortaya koydu.

Raporda, Can Holding’in enerji, akaryakıt, teknoloji, beyaz eşya ve elektronik gibi farklı sektörlerde onlarca şirket üzerinden faaliyet gösterdiği, ancak bu şirketlerin birçoğunun fiilen ticari faaliyet yürütmediği belirtildi.

Rapora göre holding, “hurda eşyaların geri dönüşümündeki ÖTV muafiyetlerinden” haksız yararlanmak amacıyla sürekli şirket devri yaparak, birbirine sahte fatura kesen bir zincir oluşturdu.

Bu yöntemle vergi daireleri ve Hazine’ye karşı vergi ziyaı ve gelir kaybı meydana getirildi.

Akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren Enerji Petrol Ürünleri AŞ isimli dağıtıcı firma da soruşturma kapsamına alındı.

Savcılığa göre, bu firmayla ilişkili birçok bayi üzerinden gerçek olmayan yüksek tutarlı faturalar düzenlendi.

Bu işlemler, “gerçek mal hareketi varmış gibi” gösterilerek, KDV ve kurumlar vergisi kaçakçılığına zemin hazırladı.

Raporda, fiziki akaryakıt kaçakçılığına dair doğrudan bir bulgu bulunmadığı, ancak kayıtsız yakıt satışı ve faturasız işlem yapıldığı yönünde güçlü emareler bulunduğu kaydedildi.

Bu süreçte devletin vergi gelirlerinde milyonlarca liralık zararın oluştuğu vurgulandı.

MEDYA ALANI ÜZERİNDEN GÜÇ KAZANMA STRATEJİSİ Sevk yazısında, soruşturmanın en dikkat çeken bölümlerinden biri medya bağlantısı oldu.

Şüpheli Mehmet Kenan Tekdağ’ın, örgütün medya ayağından sorumlu olduğu, Can ailesiyle yakın ilişki içinde bulunduğu belirlendi.

Tekdağ’ın, daha önce Park Holding bünyesinde üst düzey yönetici ve hukuk danışmanı olarak çalıştığı, ardından Show TV ve Habertürk TV’nin Can Yayın Holding’e devri sonrası yönetim kurulunda görev yapmaya devam ettiği bildirildi.

Savcılığa göre, bu medya devriyle birlikte Can Grubu, kamuoyu etkisini artırarak hem ekonomik hem siyasal gücünü “meşrulaştırma” hedefi güttü.

Raporda, “Ciner Medya Grubu’nun alınması süreci, finansal güç, kamuoyu desteği ve siyasal etki elde etme amacıyla stratejik bir girişimdir.” ifadesi yer aldı.

Kenan Tekdağ’ın bu süreçte doğrudan para transferi yapmadığı, ancak para trafiğini yönlendiren ve Can ailesinin görünürlüğünü azaltan aracı kişi rolünü üstlendiği tespit edildi. “YASA DIŞI GELİRLER YASAL GİBİ GÖSTERİLDİ” Savcılığın sevk yazısında, elde edilen deliller ve raporlar ışığında şu ifadeler yer aldı: “Can Grubu ve altında birçok şirketin bulunduğu, bu şirketlerin paravan şirketler olarak fatura kesme, borç-alacak ilişkilerinin mahsuplaştırması, Varlık Barışı Kanunu ve kaynağı belli olmayan nakit girişleri kullanılarak yasa dışı gelirlerin gizlenmesi, gerçek ticari işlemler ile suç gelirlerinin birbirine karıştırılarak yasal sistem içine entegre edilmesi, farklı kişiler üzerinden yürütülen hem şirket içi hem de yurtdışı işlemler şeklinde hareket ettikleri anlaşılmıştır.” 11 ŞÜPHELİ İÇİN TUTUKLAMA İSTEMİ Savcılık, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda örgütlü mali suç yapılanması içinde yer aldıkları belirlenen 11 kişi hakkında tutuklama talebinde bulundu.

Tutuklanmaları istenen isimler şöyle: Adnan Yıldız, Mehmet Kenan Tekdağ, Mustafa Şahin, Nurettin Paksoy, Tuncay Şahin, Abdulselam Yıldız, Emin Şahin, Mehmet Remzi Sanver, Mehmet Sıddık Kaya, Nuhzafer Metin ve Serap Özgür.

Savcılık, şüphelilerin kaçma şüphesinin bulunduğunu, adli kontrolün yetersiz kalacağını ve delil karartma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.

İlgili Sitenin Haberleri