Haber Detayı

Yüksek mahkemeler ittifakı: Hangi parti buna sevinecek
Güncel odatv.com
20/10/2025 16:24 (2 ay önce)

Yüksek mahkemeler ittifakı: Hangi parti buna sevinecek

Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu vurgularken ihlal kararlarının sonuçlarının giderilmesinin “temel hak” olduğunu söyledi. Bu sözler akıllara iki yıl önce yaşanan "yargı" krizini getirdi.

"Türk Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi" başlıklı Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi Ortak Projesi kapsamında düzenlenen ve iki gün sürecek "İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı"nın yedincisi Diyarbakır'da bir otelde başladı.Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Avrupa Konseyi yargıçların katıldığı iki gün sürecek toplantıda Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez'in "Anayasa Mahkemesi bir karar verdiğinde, bu karar bağlayıcıdır" sözleri dikkati çeki."BUNU ÇOK YAKINDAN GÖRÜYORUZ"Kerkez, bireysel başvuru sonucu verilen ihlal kararlarının gereğinin yerine getirilmesi ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının, gerçekten çok çok önemli bir husus olduğuna vurgu yaptı.İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının, ihlal kararının kendisinden daha önemli olduğuna dikkat çeken Kerkez, "Çünkü ihlalin sonuçlarının giderilmesi mümkün olmazsa ihlal kararının bir anlamda havada kalması ve uygulanmaması söz konusu olur.

Anayasa Mahkememiz bireysel başvuru sonucu bir ihlal kararı tespit ettiği zaman, ki bunu çok yakından görüyoruz, hissediyoruz, mahkememiz bu konuda çok özverili çalışıyor, çok emek sarf ediyor, çok özen gösteriyor” dedi."ANAYASA MAHKEMEMİZİN İHLAL KARARLARI, AİHM'İN KARARLARI HAKKINDA DERSLER VERİLMELİ"Anayasa Mahkemesi bir ihlal kararı verdiği zaman tüm kurumların, tüm yargı organlarının buna uyması ve gereğini yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Kerkez, şunları söyledi:"Çünkü kesinlikle şu cümleyi söylemek istiyorum.

İhlalin sonuçlarının giderilmesi de vatandaşımızın bir temel hakkıdır.

Ve ihlal kararı giderilmeyen vatandaşımızın da temel hakkı yeniden ihlal edilmiş olur ve bu tekrar bir bireysel başvuruya söz konusu olur aslında.

Bu nedenle ihlal, bugün ve yarın özellikle ihlal kararlarının sonuçlarının giderilmesi konusunda çok dikkat kesilmenizi istirham ediyorum ben sizlerden.

Hatta bu konunun gerek Anayasa Mahkememizin ihlal kararları gerek AİHM'in kararları hakkında da hakim yardımcılığı diyelim artık hakim yardımcılığı getirildi, bu bölümde de akademide çok önemli dersler verilmesi ve hakim savcılar arasında mesleki eğitimler düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim.

Bu toplu toplantılar da şu anda görev yapan meslektaşlarımız için de çok büyük farkındalık oluşturacaktır.

Burada en önemli hususlardan biri de bana göre empatidir.

Biz hakkı ihlal edilen veya hakkının ihlal edildiğini iddia eden, söyleyen, bunun için sızlanan vatandaşımızın yerine kendimizi koymayı bilmemiz lazım.

Biz aynı durum ile karşılaşırsak, ne yapılmasını istiyorsak onu yapmamız lazım."İNŞALLAH BİR GÜN İŞSİZ KALIR’Öncelikle şunu söyleyeyim.

Umarım ki Anayasa Mahkememizin hak ihlali nedeniyle baktığı bireysel başvuru dosyalarında inşallah bir gün işsiz kalır.

Yani inşallah ülkemizde bireysel başvuruya konu olacak hak ihlali hiçbir zaman olmasın.

Ben bu toplantıyı düzenleyen Anayasa Mahkemesinin çok değerli başkanı ve Avrupa Konseyi'nin çok değerli temsilcileri Anayasa Mahkememizin yeni tüm başkanvekili üyeleri, raportörleri, çalışanlarına ve bizi çok güzel ağırlayan Diyarbakır Adliye ve Ban Başkan ve Başsavcılarımıza da çok çok teşekkür ediyorum.

Bu toplantının ve sunumların çok iyi geçmesini dilemekten öte gerçekten çok iyi geçeceğine inanıyorum."AYM İLE YARGITAY ARASINDAKİ "YARGI" KRİZİKerkez'in bu sözlerinin ardından akıllara her iki kurum arasında yaşananlar geldi.

AYM, 25 Ekim 2023'te Türkiye İşçi Partisi'nden milletvekili seçilen, cezaevindeki "Gezi" tutuklusu Can Atalay’ın yaptığı bireysel başvuruda “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğine karar verdi.

Mahkeme, Atalay’ın milletvekili seçildiği için dokunulmazlıktan yararlanması gerektiğini, bu nedenle tahliye edilmesi gerektiğini hükmetti.Ancak dosyayı ele alan Yargıtay 3.

Ceza Dairesi, AYM kararına rağmen tahliye talebini reddetti.

Üstelik AYM üyeleri hakkında “yetki aşımı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Bu adım, Türkiye’de daha önce görülmemiş bir yargı krizi olarak kayıtlara geçti.Krizin ardından AYM, ikinci kez ihlal kararı vererek tutumunu sürdürdü.

Yargıtay ise kendi kararında ısrar etti.

Böylece, “AYM kararlarının bağlayıcılığı” ilkesi tartışmaya açıldı.Siyaset cephesinde muhalefet, AYM’nin kararlarının tanınmamasını “anayasal düzeni yok saymak” olarak değerlendirirken; iktidar içinde bazı isimler Yargıtay’ın tavrını destekledi.

TBMM’de ise Can Atalay’ın vekilliği tartışmalı bir biçimde düşürüldü.Bu gelişme, Türkiye’de yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve anayasal düzenin işleyişi açısından ciddi bir kriz olarak yorumlandı.KİMLER KATILDIÖte yandan, "İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı" konulu bölge toplantısına, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Rıdvan Güleç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, Danıştay Başsavcısı Cevdet Erkan, Anayasa Mahkemesi Başkanvekilleri ve üyeleri, Avrupa Konseyi İnsan Hakları, Adalet ve Hukuki İşbirliği Standartlarının Uygulanması Dairesi Başkanı Lilja Gretarsdottir, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi ve Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi'nin yargı çevresinde bulunan il ve ilçelerde görevli hakim ve Cumhuriyet savcıları katıldı.AYM BAŞKANI ÖZKAYA'DAN "ENANİYET" VURGUSUAnayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya da burada yaptığı konuşmada, “Hakim ve savcılar olarak bir tarafı nur, bir tarafı nar olan bir mesleği icra ediyoruz.

Hal böyle olunca kibir, enaniyet, çekememezlik ve buna benzer sebepler nedeniyle ya da hangi nedenle olursa olsun, asla adaletsiz davranmaya yönelmemeliyiz.

Keyfi hareket etmemeliyiz.

Hiçbir zaman hakkı, adaleti kendi keyfi arzularımıza uydurmaya kalkışmamalıyız.

Her daim her yerde adaletin timsali olmalıyız.

Okuduklarımızı ve dinlediklerimizi doğru anlamalıyız” dedi.Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri