Haber Detayı
65. dakikada Arda Güler oyuna girdi ve dünya birden güzelleşti
Horoz ötmediğinde başına ne gelirse, Real Madrid’in de Arda Güler sahada olmadığında başına o geliyor. Bu dün Getafe maçında bir kez daha kanıtlandı. Getafe savunması arasında sıkışıp kalan İspanyol devini 65. dakikada oyuna giren Arda Güler kurtardı.
Arda Güler sahada olmayınca Madrid’in hali de öyle oluyor.
Takım çok da kötü gitmiyordu, eğer “kötü gitmemek”ten kasıt Getafe’nin baş ağrısı için ilaca ihtiyaç duymamasıysa...Asıl kötü durumda olanlar Real Madrid’in oyununu izleyenlerdi.
Hücumda hiçbir şey yoktu; sadece Mbappé’nin maçın hemen başındaki bir pozisyonu dışında.
Oyun tıkanmıştı.
Topa çok sahip oluyor, çabuk geri kazanıyorlardı ama derinlik yoktu, gol pozisyonu üretilemiyordu.
Kısacası maç tehlikeli şekilde 0-0’a gidiyordu.
Milli ara sonrası sıkça olan şeylerden biri… Ta ki Arda Güler ve Vinicius oyuna girene kadar.
Onlar için milli ara diye bir şey yoktu.
Brezilyalı, oyuna girer girmez Getafe’nin sinirlerini bozdu, sarı kartlar gördürttü ve Nyom’u topa dokunmadan, oyun duruyorken yaptığı faulle attırdı.
Vinicius Getafe’yi dokuz kişi bıraktı, yani maçı bitirdi.
Arda Güler’e gelince… Yine her zamanki gibi.
Sahaya adımını atar atmaz Mbappé’ye galibiyet golünü kazandıran pası verdi.
O gol, Madrid’in bir türlü bulamadığı zaferi getirdi.
Böyle bir oyuncuyu yedekte bırakmak mı?
Gördüklerimizden sonra Madrid onun yeteneğinden vazgeçemez.
Bu, resmen bir günah olur.
Tabii Courtois’yı da kazananlar kürsüsüne çıkarmak lazım; altın, gümüş ya da bronz artık hangisi olursa.
Çünkü maçın sonlarında yaptığı bir kurtarış, dokuz kişi kalan Getafe’nin beraberlik golünü engelledi.
Maç 1-1 bitseydi Madrid’in başına gelecekleri bir düşünün!
Juventus’la Çarşamba günkü maça kızarmış bir yüzle çıkarlardı.
Ki bu da hiç haksız olmazdı.