Haber Detayı
Almanya'da üçlü salgın alarmı! Korona, grip ve soğuk algınlığı aynı anda vuruyor
Almanya'da sonbaharla birlikte korona, grip ve soğuk algınlığından oluşan "üçlü salgın" etkisini artırıyor. Haftalık 7.5 milyon yeni vaka ile hastaneler ve aile hekimlikleri aşırı doldu. Uzmanlar, özellikle risk grubundakileri aşı ve hijyen kurallarına uymaları konusunda uyarıyor
Almanya, sonbaharın gelişiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi bir artış yaşıyor.
Robert Koch Enstitüsü (RKI) verilerine göre, ülkede her hafta 7.5 milyon kişiye yeni bir solunum yolu hastalığı teşhisi konuyor.
Koronavirüs, grip ve soğuk algınlığı virüslerinin neden olduğu bu "üçlü salgın" (Tripledemic), hastane ve aile hekimlerinin kapılarını aşındırırken, hangi virüsü kapanların çoğu ise belirsizlik içinde. ‘İNANILMAZ YOĞUNLUK’ Münih yakınlarındaki Deisenhofen'deki aile hekimi Dr.
Oliver Abbushi, durumu "Oktoberfest festivalinin ikinci haftasının ortasından beri inanılmaz yoğunuz.
Bazen akşam 8:30'a kadar çalışıyoruz çünkü aksi takdirde tüm soğuk algınlığı hastalarıyla ilgilenemeyiz" sözleriyle özetliyor.
Festival için dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca ziyaretçinin, havalandırması yetersiz ve kalabalık çadırlarda bir araya gelmesinin, virüslerin yayılması için ideal bir ortam yarattığı belirtiliyor.Dr.
Abbushi'nin muayenehanesindeki hasta profili, genel tabloyu yansıtıyor: Koronavirüs vakaları giderek artarken, grip vakaları şimdilik daha seyrek görülüyor.
BENZER BELİRTİLER, FARKLI RİSKLER Uzmanlar, üç hastalığın belirtilerinin birbirine çok benzediği konusunda uyarıyor: Boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı her üçünde de yaygın.
Yüksek ateş daha çok grip ve koronavirüste görülüyor.
Ani başlangıç ise gribin tipik bir özelliği.Ancak asıl kritik fark, risk gruplarındaki etkileri.
Hem koronavirüs hem de grip, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, hamileler, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda zatürre gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
KALBE ÇİFTE DARBE Münih Teknik Üniversitesi'nden kardiyolog Prof.
Dr.
Heribert Schunkert, her iki viral enfeksiyon olan Korona ve gribin kalp üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu vurguluyor. "Yüksek ateşle seyreden vücuttaki iltihap durumu, kan basıncını düşürür ve kalbin daha fazla çalışıp daha fazla kan pompalamak zorunda kalır" diyen Schunkert, nadir de olsa her iki virüsün de doğrudan miyokardit (kalp kası iltihabı) yapabildiğini belirtiyor.Daha sık görülen senaryo ise, enfeksiyonun yarattığı ek stresle, altta yatan bir kalp rahatsızlığının alevlenmesi.
Prof.
Schunkert, "Nispeten hafif bir seyirden, organ hasarıyla birlikte şiddetli bir seyire kadar olan spektrum, artık grip ve koronavirüs enfeksiyonlarında benzer" açıklamasını yapıyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: TEST, HİJYEN VE AŞI Hangi virüsü taşıdığınızı anlamak için artık eczanelerden temin edilebilen kombine testler mevcut.
Dr.
Abbushi, özellikle risk grubundaki kişilerle temas edenlerin bu testleri yapmasını öneriyor.
Sebebi ise net: "Birine koronavirüs, grip veya soğuk algınlığı virüsü bulaştırıp bulaştırmamam önemli."Hafif belirtileri olanlar ne yapmalı?
Bu soruya en iyi yanıt, mümkünse evden çalışmak.
Ofise gitmek zorunluysa, el hijyeni, düzenli havalandırma ve maske üçlüsü, meslektaşlara bulaş riskini azaltmada kritik öneme sahip.Almanya Aşılama Daimi Komitesi (STIKO), 60 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan herkese hem grip hem de Kovid-19'a karşı yıllık aşı yaptırmasını tavsiye ediyor.
Aşılar, ciddi hastalık ve ölüm riskini en aza indirgemek ve sağlık sisteminin aşırı yüklenmesini önlemek için en etkili silah olarak görülüyor.Almanya, tıpkı geçen yıllarda olduğu gibi, 2025 kışına da solunum yolu virüslerinin kabusuyla giriyor.
Ancak bu yıl, virüslerin toplum içinde bu denli yaygın olması, bireysel sorumluluğu daha da ön plana çıkarıyor.
Test olmak, hasta hissettiğinde evde kalmak, hijyen kurallarına uymak ve aşı olmak, sadece kişisel sağlık için değil, toplumun en kırılgan kesimlerini korumak için de hayati önem taşıyor.