Haber Detayı

Meclis’te “beyaz don” önlemi
Gündem nefes.com.tr
18/10/2025 06:00 (2 ay önce)

Meclis’te “beyaz don” önlemi

“Duvarların Dili Olsa” televizyon ekranlarına, gazete haberlerine yansımayan detaylarla Türk demokrasisinin şah damarı TBMM’ye farklı bir pencere açmayı hedefliyor.

MAHMUT AYDIN - TARIK IŞIK / NEFESTBMM’nin 1 Ekim’deki yeni yasama dönemi açılışında ilk tören Atatürk Anıtı’nda yapıldı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Ulu Önder’in anıtına çelenk koydu.

Ancak -insanlık hali- o sırada bir kaza yaşandı.

Tören üniformalı bir polis çelengi bırakmak için eğildiğinde pantolonun arkası söküldü.

İşin kötü tarafı tören bazı televizyon kanalları tarafından canlı yayınlandığı için bu görüntü ekranlara yansıdı. “İnsanlık hali” dedik geçtik, yazmadık.

Ancak bu küçük kazanın ardından tören kıtasındaki polislerin “kıyafet renginde iç çamaşırı giymeleri yönünde uyarıldıklarını” öğrendik.

Peki “hata” kimde?

Kıyafeti renginde iç çamaşırı giymeyen poliste mi?

Yoksa polise yakışır kalitede üniforma dikilmemesine mi?

Bizce ikincisi.

Demek ki, kıyafet ihalesinde ciddi sorun var.

Uyarılması gerek de üniformayı diken şirket.CHP’de butlan kaygısı yerini İmamoğlu iddianamesine bıraktıCHP Genel Merkezinin neredeyse kabusuna dönen 38.

Kurultayla ilgili “mutlak butlan” davası 24 Ekim’de sonuçlanacak.

CHP, bu kararın hükümsüz kalması için iki kere olağanüstü kurultay yaptı.

Genel Merkezi tam “butlanın hükümsüz kalacağı” görüşüyle rahatlamışken bu sefer de Ekrem İmamoğlu iddianameleri gündeme geldi.

Meclis kulislerinde konuşulanlara göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle ilgili üç iddianame hazırlandı.

Bunlar, Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü, Ekrem İmamoğlu (Ahtapot) ve Ekrem İmamoğlu Kent Uzlaşısı iddianameleri.

Bu iddianamelerde Genel Merkez yöneticilerinden 8-9 kişinin adının yer alacağı yüksek sesle dillendirilmeye başladı.

AKP’ye göre Mecliste siyasi polemik yapılmazmışTBMM’nin yüce çatısı altında söyleyemeyen söz kalmadı diye düşünüyorduk.

Ancak AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta bizi haksız çıkardı.

Meclis Genel Kurulunda TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Turan Çömez’in “ulak” tartışması devam ederken söz alan AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta tutanaklara göre şöyle şunları söyledi:“… O yüzden, verilen yetkiyi de yanlış kullanmamak, işi hakarete dökmemek, yanlış söylemlerle kavga hâline getirmemek, burayı siyasi polemiğin veya siyasi PR’ın yapılacağı bir yer hâline getirmemek gerekiyor…”“İşi hakarete dökmemek, kavga etmemek” tamam da siyaset ile ilgili kısım bizi çok şaşırttı.

Siyaset demek çokça polemik ve PR da demek.

Bunlar Meclis’te yapılmayacak da nerede yapılacak?

Ulak tartışmasında Buldan’a kadın vekillerden destekTBMM Başkanvekili olarak birleşimi yöneten İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in “İmralı’dan haber taşıyorsunuz.

Bir işiniz de ulaklık” sözlerine Başkanlık Kürsüsünden oldukça sert yanıtlar veren Pervin Buldan’a hem iktidar hem de muhalefet cenahından kadın milletvekilleri destek vermiş.

Buldan da kendisini ziyarete gelen kadın milletvekillerine “Geri adım atmayacağım.

Her platformda cevap vereceğim” demiş.

Bizden aktarması.Alkol Meclis’e nasıl girdi?Meclis personelinin yemek yediği lokantanın girişine Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün bir broşürü asıldı.

Broşürde gıda alerjisine neden olabilecek besinlerle ilgili bilgi veriliyor.

Broşürün sol alt köşesindeki “kükürt dioksit ve sülfitler” ifadesi ile bir şişe ve kadeh dikkatimizi çekti.

Bu maddeler şaraba koruyucu madde olarak eklenebiliyor.TBMM’de alkol servisi, 2018 yılının mart ayında alınan karar doğrultusunda tüm tesislerde kaldırıldı.

Dahası elinizdeki poşetin veya çantanın içinde alkol şişesi ile x-ray’dan geçerken yakalanırsanız o bile içeriye sokulmuyor. “Alkol olduğu dönemde vekiller veya konuklar kör kütük sarhoş olup olay mı çıkartıyordu?” Hayır.

Böyle bir olaya hiç şahit olmadık.

Meclis’te alkolün kaldırılmasındaki asıl nedenin ne yazık ki kendinden gibi olmayana tahammülsüz olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bu devirde alkol Meclis’e ancak bu kadar girebildi.Vekilimin ağzına sağlıkTBMM kulis lavabolarına ağız sağlığı ürünleri yerleştirildi.

Vekiller içinde gargara bulunan cihazdan küçük bardaklara aldıkları ürünle gargara yapıyor.

Böylece hem ağız sağlıkları korunuyor, hem de fresh bir tat alıyorlar.Durumu değerlendiren bir milletvekili bizi uyardı. “Gargara makinesi tamam.

Yakaladınız, ama suyu görmediniz” diyen vekile “hangi su?” sorusunu yönelttik.

Birde ne görelim; vekilin bize uzattığı suyun üzerinde “Çene Suyu” yazıyor.

Milletvekili espriyi patlattı: “Vekilimin ağız sağlığına çifte destek”.

Sohbete katılan bir kadın milletvekili de “çirkin söz söyleyen siyasetçiler için acı biber suyu” önerdi. “Haksız” diyemedik.Vekillerin “ziyaretçi” ile imtihanıYeni yasama yılının başlamasıyla birlikte Mecliste ziyaretçi trafiği de arttı.

Özellikle Grup toplantılarının yapıldığı salı ve çarşamba günleri ziyaretler zirveye çıkıyor.

Peki bu kadar ziyaretçi ile kim ilgilendi?

Tabii ki milletvekilleri ve danışmanları.

Neredeyse her milletvekili yanında bir kalabalıkla Mecliste dolaşıyor.

Ziyaretçilerin yol paralarını, konaklama ve varsa hastane giderlerini karşılayan vekiller de var.

Sesleri çıkmasa da vekiller bu durumdan rahatsız.

Bir vekil ile bu konuyu konuşurken, “Ziyaretçilerimizi ağırlamaktan Genel Kurula giremiyoruz” serzenişinde bulundu.

Sohbetimizi duyan bir başka vekil şu öneriyi getirdi: “Her milletvekili için seçildikleri illerde ofisler açılsın.

Vatandaş da Ankara’ya gelmekten kurtulsun.” Gayet mantıklı.İmralı satrancı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında çalışmasını sürdüren Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda toplumun pek çok kesimden temsilci düşüncelerini paylaştı.

Hatta bir dönem TBMM binasına girmesi bile imkansız olan isimler Komisyonda konuştu.

Komisyon çalışmasını büyük oranda sonuçlandırırken, DEM Parti sözcüleri Komisyonda temsil edilen ve TBMM’de grubu bulunan temsilcilerin (5 milletvekili) İmralı’ya giderek terörist Abdullah Öcalan ile görüşmesini önerdi.

MHP lideri Devlet Bahçeli de öneriyi destekledi ve İmralı’ya gidilmesi çağrısında bulundu.

TBMM Başkanvekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, İmralı’ya gidecek 5 kişilik komisyon konusunda bir uzlaşma sağlandığını açıkladı.

Ancak bu açıklamalara CHP Grup Başkanvekili ve Komisyon üyesi Murat Emir karşı çıktı ve CHP’nin bulunduğu toplantılarda böyle bir karar alınmadığını duyurdu.

Biz de konuyu mercek altına aldık.

Durum şu: AKP ile CHP, üyeyi diğer partilerin açıklamasını gözetiyor.

Bütün partiler İmralı’ya gidilmesi konusunda konuşurken AKP ve CHP tartışmaları sessizce izledi.

Her iki parti de “Öteki bu konudaki görüşünü açıklamadı, üyesini duyurmadı.

Biz niye açıklayalım?

Önce onlar açıklasın.

İlk adımı onlar atsın.” görüşünde.

AKP’ye göre CHP parti içi sorunlardan dolayı; CHP’ye göre AKP olumsuz sonuç halinde siyaseten bunun bedelini ödememek için temkinli davranıyor.

Siyaset satrancında yapılabilecek hamleler gün geçtikçe azalıyor. “I’m the big boss”Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın “Bana ‘ak teneke’ diyorlar.” serzenişi Meclis kulislerde espri konusu olmaya devam ederken kulağımıza yeni anekdotlar çalındı:Karadağlı, Genel Müdür olduktan sonra bir süre özel misafirlerini makam odasında aynı mizansen ile karşılamış.

Ayaklarını masanın üzerine koyarak ve İngilizce “I’m the big boss” (Büyük patron benim) diyerek…Karadağlı, Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalan çocukları kabul etmiş.

Bir çocuk “en beğendiği oyuncuyu” sormuş.

Karadağlı’nın cevabı, “Tamer Karadağlı” olmuş.Karadağlı, Genel Müdür olunca “Ben dışişlerinden, Sükun Işıtan (Genel Müdür Yardımcısı), iç işlerinden sorumlu” demiş.

Karadağlı’nın Genel Müdürlüğü fiilen Sükun Işıtan’a devrettiği konuşuluyor.

İlgili Sitenin Haberleri