Haber Detayı

Türkiye'nin NTE üretimindeki hedefi dünyada ilk 5! Beylikova'da bir ilk
Güncel takvim.com.tr
17/10/2025 15:33 (2 ay önce)

Türkiye'nin NTE üretimindeki hedefi dünyada ilk 5! Beylikova'da bir ilk

Türkiye, nadir toprak elementlerinde Çin'den sonra 2. büyük rezerve sahip ülke konumunda yer alıyor. Özellikle Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde başlatılan ciddi araştırmalar sonrası Türkiye'nin NTE alanında küresel üretimde ilk 5 ülke arasına girmeyi amaçlarken, bu hedefe ulaşmada uluslararası teknoloji ve yatırım işbirliklerinin belirleyici rol oynayacağı değerlendiriliyor. Çalışmalar sonucunda Eskişehir'in Beylikova ilçesinde 694 milyon tonluk kaynak tespit edildi. Burada yer alan tesiste, ilk etapta 7 NTE'nin üretimine odaklanacak ve bu elementlerin oksitleri ilk kez üretilecek. Florit, barit, lantan, seryum, praseodimyum, samaryum, gadolinyum, evropiyum, neodimyum gibi elementlerin yanı sıra diğer 17 NTE de tesiste işlenecek.

Türkiye, nadir toprak elementleri (NTE) alanında küresel üretimde ilk 5 ülke arasına girmeyi amaçlarken, bu hedefe ulaşmada uluslararası teknoloji ve yatırım işbirliklerinin belirleyici rol oynayacağı değerlendiriliyor.

Teknolojik gelişmelerle birlikte NTE talebinin hızla artması üzerine Türkiye, kuruluşunun 100. yılında devreye aldığı Beylikova Florit, Barit ve NTE Pilot Tesisi'nde üretim çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

TÜRKİYE BARİT VE FLORİT OLMAK ÜZERE 694 MİLYON TONLUK KAYNAK TESPİT ETTİ Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki sahada bugüne kadar 310 lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı.

Çalışmalar sonucunda sahada NTE, barit ve florit başta olmak üzere toplam 694 milyon tonluk kaynak tespit edildi.

Nadir Toprak Elementleri nerede kullanılıyor?

A Haber ekranlarında önemli açıklamalar Toplam 17 elementin 10'unun bulunduğu sahada yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksidi yer alıyor.

Böylece Beylikova, rezerv büyüklüğü açısından Çin'deki Bayan Obo sahasından sonra dünyada ikinci sırada bulunuyor.

İLK KEZ ÜRETİLECEK!

Tesis, ilk etapta 7 NTE'nin üretimine odaklanacak ve bu elementlerin oksitleri ilk kez üretilecek.

Florit, barit, lantan, seryum, praseodimyum, samaryum, gadolinyum, evropiyum, neodimyum gibi elementlerin yanı sıra diğer 17 NTE de tesiste işlenecek.

Uranyum gibi nükleer yakıt ham maddesi olan toryum da bu tesiste üretilebilecek.

HEDEF, DÜNYANIN EN BÜYÜK 5 ÜRETİCİSİNDEN BİRİ OLMAK Beylikova Pilot Tesisi ile Türkiye, yıllık 1200 ton cevher işleyerek ekonomiye kazandırmayı amaçlıyor.

Pilot tesisten sonra endüstriyel tesise geçilerek yıllık 570 bin ton üretim hedefleniyor ve bu üretimin ülkeye yaklaşık 220 milyon dolar gelir sağlayacağı öngörülüyor.

Öte yandan, dünyanın en büyük 5 NTE üreticisinden biri olma hedefi doğrultusunda, pilot tesisin endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar devam ediyor.

Ancak NTE'nin küresel teknoloji ve savunma sanayisi için kritik öneme sahip olması ve gelişmiş ülkeler tarafından iklim politikaları kapsamında değer kazanması nedeniyle üretim süreçlerinde ülkeler arası bilgi paylaşımı sınırlı kalıyor.

Küresel üretimin yüzde 69'unu sağlayan ve işleme kapasitesi dünya pazarının yüzde 85'ine ulaşan Çin'in hakimiyetini kırmak isteyen Batı ülkeleri, alternatif tedarik kaynakları arıyor.

Bu da mevcut sahaların daha hızlı ekonomiye kazandırılmasını ve uluslararası işbirliklerini zorunlu kılıyor.

TÜRKİYE, DOĞRU STRATEJİLERLE YÜKSELEN BİR OYUNCU KONUMUNA GELEBİLİR Türkiye Kritik Mineral İnisiyatifi Kurucusu Sait Uysal, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin NTE alanında belirlediği hedeflere ulaşma potansiyeline sahip olduğunu ancak bu süreçte uluslararası işbirliklerinin kritik önem taşıdığını söyledi.

Türkiye'nin doğru stratejilerle bu alanda küresel bir oyuncuya dönüşebileceğini belirten Uysal, şunları ifade etti: 'Çin'in dünyanın en büyük üreticisi konumunu korumak amacıyla teknoloji paylaşımını kısıtladığı dikkate alındığında, Türkiye'nin batılı ülkelerle kazan-kazan temelli ve teknoloji transferini içeren bir yapı kurabilmesi halinde, Batı için Çin'e alternatif oluşturma şansı bulunuyor.

Bu durumda Türkiye, sadece ham madde sağlayıcısı değil, katma değerli ürün üreten bir merkez haline gelebilir.

Böyle bir adım ekonomik, finansal ve teknolojik anlamda ciddi bir sıçrama yaratır.

Her şey, uygulanacak stratejilere ve atılacak adımlara bağlı.' Türkiye'de Nadir Toprak Elementleri (AA) 'JAPONYA, GÜNEY KORE, ABD VEYA AVRUPA ÜLKELERİYLE ORTAK PROJELER GELİŞTİRİLEBİLİR' Uysal, NTE üretiminde bilgi paylaşımı sıkıntısına dikkati çekerek, 'Çin'den bu konuda herhangi bir teknolojinin dışarı çıkarılması kesinlikle yasak ve sıkı denetim altında.

Hatta bu durum, 'know-how' alanında da geçerli.

Çin'deki araştırma enstitüleri artık devlet izni olmadan yabancılara bu konuda hizmet vermiyor.' dedi.

Bu çerçevede devletler arası işbirliğinin önemine işaret eden Uysal, 'Bu nedenle, kaynak sıkıntısı yaşayan ancak belirli teknolojileri geliştirmiş Japonya, Güney Kore, ABD veya Avrupa ülkeleriyle kazan-kazan temelli ortak projeler geliştirilebilir.' diye konuştu.

Uysal, ayrıca yeterli ve yetkin insan kaynağının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: 'Bu alanda yüksek lisans ve doktora düzeyinde araştırmacıların Avustralya, Malezya ve ABD gibi ülkelerde çalışmalar yapması teşvik edilmeli.

Munzur Üniversitesi NTE Uygulama ve Araştırma Merkezi daha merkezi bir konuma taşınarak insan kaynağı sağlayıcısı haline getirilebilir.

Uluslararası işbirlikleri, belli bir altyapı oluşuncaya kadar bu sürecin temelini oluşturacaktır.' Nadir element rezervleri neden tartışılıyor?

Uysal, ham maddeden ürüne, katma değer zincirinin önemli olduğunu belirterek, 'Toplam NTE ham madde pazarı yaklaşık 7 milyar dolar.

Ancak mıknatıs üretiminde kullanıldığında 40 milyar dolara, elektrik motorları ve diğer komponentlerde değerlendirildiğinde 400 milyar dolara, rüzgar türbini veya elektrikli araç üretiminde nihai ürün olarak kullanıldığında ise 4 trilyon dolara ulaşıyor.

Bu, Çin'in büyük pazarda nihai ürünlerde söz sahibi olma stratejisini açıklıyor.

Katma değer zincirinin ilk aşaması olan madenciliğin maliyeti görece küçük ve yönetilebilir.' dedi.

NTE (Milli İstihbarat Akademisi) YENİ DİNAMİKLER VE AKTÖRLER Öte yandan Milli İstihbarat Akademisi Mayıs ayında 'Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler' başlıklı analiz yayımlandı.

Akademi tarafından yayımlanan analizde, nadir toprak elementlerinin (NTE) küresel enerji dönüşümünün merkezine yerleştiği, elementlerin sadece teknolojik üretimin değil, aynı zamanda jeopolitik güç mücadelesinin de belirleyici unsurlarından biri haline geldiği vurgulandı. 2040'TA 770 MİLYAR DOLARLIK PAZARA ULAŞACAK NTE'nin bugün yalnızca elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri ve elektronik cihazlar için değil, aynı zamanda savunma sanayisinin kritik platformları için de vazgeçilmez hale geldiği aktarılan analizde, 2024'te 325 milyar dolara ulaşan kritik mineraller pazarının, 2040'ta 770 milyar dolara ulaşacağı tahminine yer verildi.

Ayrıca, NTE temelli elektronik ve motor sanayisinin ise halihazırda 1 trilyon doları aştığı belirtildi.

NTE'nin çeşitli kullanım alanları (Milli İstihbarat Akademisi) 'ABD, AĞIR NTE'DE TAMAMEN DIŞA BAĞIMLI' Akademinin analizinde, Çin'in küresel NTE piyasasındaki baskın konumuna da işaret edilerek, 'Çin, 2024 itibarıyla küresel NTE cevher üretiminin yüzde 61'ini, rafinasyon ve ayrıştırmanın ise yüzde 92'sini tek başına üstlenmiştir.' bilgisine yer verildi.

Çin'in 'üret, kısıtla, lisansla' modelini benimsediği ve bunu güçlendirdiği aktarılan analizde, küresel fiyatlama üzerinde etkili konumunu sürdürdüğü aktarıldı.

Analizde, dikkati çeken değerlendirmelerden biri de ABD'nin stratejik kaynaklara olan 'yüksek bağımlılığı' oldu.

ABD'nin 2020-2023 arasında ihtiyaç duyduğu NTE'lerin yüzde 70'ini Çin'den ithal ettiği belirtilen analizde, 'ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlıdır.

Bir F-35 savaş uçağı için yaklaşık 410 kilogram, Arleigh Burke sınıfı destroyer için 2,36 ton ve Virginia sınıfı denizaltı için 4,17 ton NTE gereksinimi olduğu herhangi bir arz kesintisinin ABD'nin caydırıcılık mimarisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.' değerlendirmesine yer verildi.

ABD, NTE AÇIĞINI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR Analize göre ABD, NTE konusunda Çin'e bağımlılığını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunurken, Ukrayna ile yapılan Mineral Anlaşması'yla daha önceki 500 milyar dolarlık geri ödeme planı yerine 'yarı yarıya ortak fon' modelini benimsedi.

NTE'nin elde edilme süreçleri (Milli İstihbarat Akademisi) Analizde, 'Böylece Ukrayna'nın sahip olduğu yüzde 5'lik küresel rezerv potansiyeli ABD için stratejik alternatif tedarik hattı oluşturmuştur.

Ancak rezervlerin yüzde 40'ının Rusya'nın işgali altındaki bölgelerde olduğu ve savaşın altyapı üzerindeki yıkıcı etkilerinin kısa vadede üretimi sınırlayacağı da not edilmiştir.

Grönland'daki disprosyum ve terbiyum açısından zengin yataklar ise ABD açısından ağır NTE açığını kapatacak bir diğer stratejik öncelik olarak değerlendirilmektedir.' tespitine yer verildi.

TÜRKİYE'NİN HEDEFİ BAŞAT AKTÖR HALİNE GELMEK Milli İstihbarat Akademisinin hazırladığı analizde, Türkiye'nin sahip olduğu kaynaklara özel bölüm ayrıldı.

ESKİŞEHİR'DE 694 MİLYON TONLUK REZERV Eskişehir Beylikova'daki 694 milyon tonluk rezervin 'Türkiye'yi Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci NTE sahası' konumuna taşıdığı aktarılan analizde, 'Yıllık 10 bin tonluk pilot tesisin faaliyete geçmesinin ardından Türkiye'nin hedefi, yıllık 570 bin tonluk saflaştırma kapasitesine ulaşarak bu alanda Avrupa başta olmak üzere yakın bölgenin başat aktörü haline gelmektir.' tespitine yer verildi.

Nadir Toprak Elementi (AA) Türkiye'nin gelecek 10 yıllık süreçte yalnızca rezerv sahibi değil, aynı zamanda katma değer üreten aktöre dönüşmesi için üç eksenli strateji sunulduğu aktarılan analizde, 'Bu strateji, JORC/UMREK uyumlu doğrulama süreçleri, ölçeklenebilir rafinasyon altyapısı ve ileri manyetik alaşım AR-GE'si, döngüsel geri kazanım hatlarının entegrasyonunu içermektedir.' görüşü yer aldı.

NTE'nin artık sadece ekonomik meta olmadığına işaret edilen analizde, 'jeopolitik kaldıraç ve stratejik silah haline geldiği' belirtildi.

Küresel tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, yeni üretici ve işleyici aktörlerin (Türkiye, Ukrayna, Grönland) hızlı şekilde sisteme entegre edilmesinin zorunlu hale geldiği aktarılan analizde, 'Küresel rekabetin artık yalnızca madende değil, rafineri, mıknatıs ve ileri teknolojili üretim halkalarında derinleşmektedir.' değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye dünyada 2.sırada!

Nadir Toprak Elementleri nerede kullanılıyor?

Berat Albayrak döneminde ciddi araştırma yapıldı

İlgili Sitenin Haberleri