Haber Detayı

Üretim maliyetlerindeki artış fiyatta elimizi zayıflatıyor
Sektör haberleri dunya.com
17/10/2025 00:00 (2 ay önce)

Üretim maliyetlerindeki artış fiyatta elimizi zayıflatıyor

15 milyar dolar cirolu 6 hazır giyim markasının Türkiye’ye geldiğini söyleyen İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, “Kayak kıyafetinden tişörte kadar tedariklerini artırmak isteyenlerin yanı sıra, Türkiye pazarına dönmeyi planlayanlar var. Ancak üretim maliyetindeki artış yüzünden fiyatlarımız yüksek kalıyor. Bu da elimizi zayıflatıyor” dedi.

Hamide HANGÜLTürk moda endüstrisi­nin önemli sektörlerin­den İstanbul Hazır Gi­yim ve Konfeksiyon İhracat­çıları Birliği (İHKİB), küresel markaları sektörle buluşturdu.

İHKİB, düzenlediği özel nite­likli alım heyetleri programı kapsamında toplam 15 milyar dolarlık ciroya sahip Avrupa ve ABD merkezli 6 markayı ha­zır giyim firmaları ile bir araya getirdi.Alım heyeti programı­nın detaylarını ve sektördeki gelişmeleri düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, hazır giyim sektörü­nün katma değerli üretimi, is­tihdama katkısı ve ihracatıyla Türkiye ekonomisi için strate­jik öneme sahip olduğunu vur­guladı.“Avrupa standartlarında üretim yapıyoruz”Türkiye’nin hazır giyim­de aynı zamanda global oyun­cu olduğunu belirten Paşahan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ha­zır giyim ve konfeksiyon Türki­ye’nin ihracatında yıllarca lider sektör oldu.

Aynı zamanda kat­ma değer yaratan bir sektörden söz ediyoruz.

Türkiye’nin ihra­catta ortalama kilogram değe­ri 1,5 dolar.

Hazır giyimde ise ortalama 16,4 dolardan ihracat yapıyoruz.Dünyanın yedinci, Avrupa Birliği’nin (AB) üçün­cü büyük tedarikçisiyiz.

Küre­sel hazır giyim ihracatının yüz­de 3,2’sini gerçekleştiriyoruz. 2022’de 21,2 milyar dolarlık ih­racata imza attık.

Kalitemiz­le, tasarım gücümüzle, lojistik avantajımızla, hızımızla rakip­lerimizden ayrışıyoruz.

Sipa­rişten bir ay sonra rafta olacak şekilde ürünü müşteriye teslim edecek kapasitemiz var.

Sürdü­rülebilirlik ve sosyal uygunluk­ta Avrupa standartlarında üre­tim yapıyoruz.”“Asya ve Avrupa’dan yüzde 20-60 pahalıyız”Ancak enflasyonla mücadele kapsamında iki yılı aşkın süre­dir uygulanan “düşük kur yük­sek faiz” politikası ile dünyanın en pahalı ülkelerinden biri ha­line gelindiğine işaret eden Pa­şahan, “Üretim maliyetlerinde dolar bazında Asyalı rakiplere göre yüzde 60-65, Avrupa’daki birçok ülkeye göre yüzde 15-20 daha pahalıyız.Bu durum bize müşteri ve pazar kaybı şeklin­de yansıdı. 2023’ü 19,3, 2024’ü 17,9 milyar dolarlık ihracatla kapattık.

Kan kaybı bu yıl da de­vam ediyor.

Ocak-Eylül döne­minde yüzde 6,5 gerileyen hazır giyim ihracatımız 12,7 milyar dolarda kaldı.

İhracat daralır­ken ithalat artıyor.

Bu yılın yedi aylık döneminde hazır giyim it­halatı yaklaşık yüzde 21 artışla 2,5 milyar dolara ulaştı" ifade­lerini kullandı.“Tedariklerini artırmak istiyorlar”Avrupa’nın en büyük hazır giyim ve moda fuarı haline ge­tirdikleri IFCO’yu bugüne ka­dar 165 ülkeden 200 bini aşkın alıcının ziyaret ettiğine de de­ğinen Paşahan, 2025’te 20 fu­ar katılımı 25 heyet programı ile tamamlayacaklarını söyle­di.Bu yıl ‘özel nitelikli alım he­yetleri’ programlarına, ABD ve Avrupa merkezli altı küresel markanın temsilcilerini İstan­bul’da firmalarla buluşturduk­larını bildiren Paşahan, sözle­rini şöyle sürdürdü: “Toplamda yıllık 15 milyar dolarlık ciroya sahip markaların arasında ha­len ülkemizde üretim yapan ve tedarik zincirini güçlendir­mek isteyenlerin yanı sıra pan­demi sonrasında yeniden Tür­kiye pazarına dönmeyi planla­yanlar var.Kayak kıyafetinden tişörte kadar hemen her kate­goride alım gerçekleştiren bu markaların ülkemize ilgisini çok önemsiyoruz.

Onlar da bi­zimle çalışmayı, Türkiye’den tedariklerini artırmayı arzu ediyorlar.

Ancak artan mali­yetler nedeniyle fiyatlarımızın yüksek kalması elimizi zayıf­latıyor.

Dolayısıyla bizim daha fazla zaman kaybetmeden re­kabetçilikle ilgili sorunumuzu çözmemiz gerekiyor.Bunun da yolu kurla enflasyon arasındaki dengenin sağlanmasından, gir­di maliyetlerinin düşürülme­sinden, istihdam desteklerinin koşulları esnetilerek ayrım ya­pılmaksızın tüm firmalara ve­rilmesinden, emek yoğun sek­törlere prim desteğinden ve firmalara en az iki yılı geri öde­mesiz uygun koşullarda finans­man desteği sağlanmasından geçiyor.”“Karamsarlığa düşmeden çalışıyoruz”Mustafa Paşahan, levcut olumsuz tabloya rağmen hiçbir zaman karamsarlığa düşmediklerini, sektörün orta ve uzun vadeli hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Paşahan, 2026’da özel nitelikli alım heyeti programlarıyla daha çok küresel markayı firmalarla buluşturacaklarını söyledi.

Paşahan, önümüzdeki yıl özellikle ABD merkezli markalara yönelik programlara ağırlık vereceklerini bildirdi.

İlgili Sitenin Haberleri