Haber Detayı
Ambalajda 'boğa rallisi' başlayacak
Küresel dalgalanmalara rağmen ihracatta yükselişini sürdüren Türk ambalaj sektörü, 2030’a kadar 10 milyar dolarlık ihracat hedefiyle yeşil dönüşüm yolunda ilerliyor. ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “Ambalajda sürdürülebilir üretimle bir ‘boğa rallisi’ başlayacak; Türkiye, Avrupa’nın en güçlü tedarikçisi olacak” dedi.
Başak Nur GÖKÇAMTürkiye ekonomisinin istikrarlı şekilde dış ticaret fazlası veren sektörlerinden biri olan ambalaj sanayisi, küresel dalgalanmalara ve bölgesel zorluklara rağmen büyüme yolculuğunu sürdürüyor.
Avrupa pazarındaki güçlü konumunu koruyan sektör, hem sürdürülebilirlik hem de yeşil dönüşüm vizyonuyla geleceğe hazırlanıyor.TÜİK verilerine göre, Türkiye ambalaj sanayisi, 2025’in ilk altı ayında 3,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Aynı dönemde 1,4 milyar dolarlık dış ticaret fazlası elde eden sektör, geçen yıla göre %20’lik bir artış kaydetti. 2024’ü 6,9 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün, bu yılı daha da güçlü bir tabloyla tamamlaması bekleniyor.Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir’e göre ambalaj sektörü sadece ekonomik büyüklüğüyle değil, sürdürülebilir üretim zincirinin tamamlayıcı halkası olmasıyla da stratejik bir konuma sahip. “Ambalaj artık sadece bir koruma ürünü değil, döngüsel ekonominin en önemli parçası” diyen Sarıbekir, “Üretimden tüketime uzanan zincirde sürdürülebilirlik sağlanmadan büyüme kalıcı olamaz.
Biz, sektör olarak bu dönüşümün öncüsü olmak istiyoruz.
Bugün belki ‘ayı piyasasındayız’, ancak 2026’dan itibaren ambalaj sektörü için ‘boğa rallisi’ başlayacak. 2030’a kadar yepyeni bir büyüme dönemine gireceğiz” dedi.Avrupa’ya yakınlık, avantaja dönüşüyorAmbalaj ihracatının %60’ının Avrupa pazarına yapıldığı bilgisini veren Sarıbekir, “Türkiye’nin coğrafi konumu, Avrupa’ya yakınlığı ve hızlı teslimat kabiliyeti, küresel rekabette büyük avantaj yaratıyor.
Avrupalı üreticiler, artık ürünlerini daha yakın bölgelerden tedarik etmek istiyor.
Çin’den gönderilen bir ürün üç ayda Avrupa’ya ulaşırken biz birkaç günde teslim edebiliyoruz.
Hız, kalite ve sürdürülebilir üretim üçlüsünü koruyabilirsek, Avrupa’daki payımızı artırabiliriz.
Şimdi stratejimizi sadece fuarlarla değil, yerel satış ofisleri ve küçük depolarla müşteriye daha da yakınlaşacak şekilde kurguluyoruz” diye konuştu.Savaşların, ekonomik belirsizliklerin ve enerji krizlerinin gölgesinde geçen son yıllara rağmen sektörün büyüme potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çeken Sarıbekir, “2026 itibarıyla ekonomik iklim tamamen değişecek.
Pandemiden sonra savaşlar dönemi başladı.
Ancak bunlar bitecek.
Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’deki kriz, Ortadoğu’daki yeniden yapılanma derken bölge bir toparlanma sürecine girecek.
O zaman raflar yeniden dolacak, üretim hızlanacak, ambalaja olan ihtiyaç artacak.
Ekonomi açıldığında bunu ilk biz hissederiz. 2030’a kadar sürecek güçlü bir büyüme dalgası bekliyorum.
Hedefimiz 10 milyar dolarlık ihracatı geçmek” ifadelerini kullandı.Nearshoring Türkiye için stratejik fırsatKüresel üretim zincirlerinde yakın ülkede üretim (nearshoring) anlayışının giderek güçlendiğine vurgu yapan Sarıbekir, "AB'nin 2026’da devreye alacağı Sınırda Karbon Düzenlemesi de bu dönüşümü hızlandırıyor ve Türkiye’nin bu dönemde konumu güçlenecek.
Karbon uygulaması bazı sektörler için tehdit, ama bizim için fırsat.
Türkiye ise hem yakın hem de sürdürülebilir üretim altyapısına sahip.
Enerji verimliliği yüksek tesislerimiz, mühendislik gücümüz ve lojistik avantajımızla bu dönemin kazananı olabiliriz" dedi.“Uzun vadeli yatırımlar kredilerle desteklenebilir”Ambalaj yatırımlarının son dönemde yavaşladığına dikkat çeken ASD Başkan Yardımcısı A.
Enver Bakioğlu da, uzun vadeli finansman kanallarının açılmasının önemine değinerek, “Avrupa’da makine yatırımları genellikle uzun vadeli kredilerle destekleniyor.
Türkiye’de de benzer bir model uygulanabilir.
Eximbank, Türkiye’den makine alımlarına uzun vadeli kredi sağlarsa, yerli makine üretimi artar, ithalat azalır.
Bu da sürdürülebilir büyümenin finansal temelini güçlendirir” diye konuştu.130 ülkeden 80 bin ziyaretçiSektörün küresel buluşma noktası haline gelen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, bu yıl 30’uncu kez kapılarını açıyor. 22-25 Ekim tarihlerinde düzenlenecek fuarda, 130 ülkeden 80 bin ziyaretçi ağırlanacak.
Yıllık ziyaretçi sayısıyla dünyanın en büyük ambalaj fuarı konumunda olan organizasyon, Türkiye’nin üretim gücünü dünyaya tanıtacak.
Fuara ilişkin konuşan ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “1994’te sadece bir fuar olarak başlayan bu yolculuk, bugün sektörümüzün küresel vitrini haline geldi.
Yeni teknolojiler, iş birlikleri, yatırım kararları bu platformda doğuyor.
Türkiye ambalaj endüstrisi, artık dünyaya yalnızca ürün değil, vizyon da ihraç ediyor” dedi.