Haber Detayı

SON DAKİKA | MHP lideri Devlet Bahçeli: SDG/YPG İsrail'in yörüngesinde
Türkiye cnnturk.com
02/09/2025 18:53 (3 ay önce)

SON DAKİKA | MHP lideri Devlet Bahçeli: SDG/YPG İsrail'in yörüngesinde

SON DAKİKA HABERLERİ... MHP lideri Devlet Bahçeli gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. SDG/YPG'nin İsrail güdümünde olduğunu söyleyen Bahçeli, İsrail Suriye'nin bölünmesi hususunda devamlı el yükseltmektedir dedi. Sözlerinin devamında Bahçeli, SDG'nin mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapmaması halinde Ankara ile Şamın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Terör devleti İsrail, Suriyenin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükseltmektedir.

Görünen odur ki SDG/YPG İsrailin yörüngesindedir dedi.MHP Lideri Bahçeli, iç ve dış siyasi gündemle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Bahçeli, Saf ahlak, safi akıl, samimi mizaç, sağlam ve sağduyulu iradenin teşekkül ettiği siyaset ve düşünce insanları yaşadıkları dönemin şuuru, yaşanan hayatın huzur ve güven şuralarıdır.

Bu sayede sorun çözme kültürünün işler ve işlevsel olması, devlet-millet dayanışmasının en üst düzeyde tecelli etmesi elbette mukadderdir.

Cumhur İttifakı milli ve manevi değerlerin refakatinde ahlaki, tarihi ve milli sorumluluğun izindedir, idrakindedir.

Türkiyemizin temel sorun alanlarına kararlılıkla müdahale edilmektedir.

Yıllara sari kronik ve kumanda edilen sorunların böyle gelse de böyle gitmeyeceği, daha doğrusu gidemeyeceği artık gün gibi meydandadır.

Türk milleti gelecek umutlarının gerçekleşeceğine inanmış, yüksek hedeflerine ulaşacağına ikna olmuş, bunların da Cumhur İttifakının cesur, dürüst ve ilkeli mücadelesiyle hayat bulacağını takdir ve tensip etmiştir.

Artık hiçbir şey eski usul ve esaslar çemberinde sıkışıp kalmayacaktır.

Yeni dünyanın Türk yorumu Türkiye Yüzyılı olarak formüle edilmiştir.

Devrin Türk milletinin devri olduğu netleşmiştir.

Bu devir aynısıyla barış devri, kardeşlik devri, istikrar ve huzur devri olarak sivrilecektir dedi.YENİ YÜZYIL KÖKLÜ HUZUR VE KALICI BARIŞIN TİMSALİ OLACAKTIRTürk ile Kürt arasındaki sarsılamaz, sorgulanamaz, sulandırılamaz birliğe ve bütünlüğe gölge düşürmeye, leke sürmeye, nifak saçmaya teşebbüs ve tevessül edenlerin tezgahının bozulduğunu ifade eden Bahçeli, Kökeni, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı olan bütün kardeşlerimiz eşit, hakkaniyetli ve onurlu bir beraberliğin, aynı şekilde muhabbet ve mehabetle bezenmiş kucaklaşma hissiyatının ikamesi ve inkarı asla düşünülmeyecek beşeri cevheri olmuşlardır.

Milli irade muazzam bir destek ve sahiplenmeyle Terörsüz Türkiyenin arkasında yerini ve tartışmaya kapalı pozisyonunu almıştır.

Yeni Yüzyıl köklü huzur ve kalıcı barışın timsali olacaktır.

Siyonist emperyalist plan ve projelerin tahrik ve tesiri kalmayacaktır.

Terörsüz Türkiye hedefi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarına devam etmektedir.

Bu komisyonun çalışma usul ve esaslarının yanı sıra tespiti yapılan yol haritası mucibince sarih amacı ortadayken görev alanı dışına çıkarma, mahzurlu ve maksatlı gündem başlıklarını araya sıkıştırma arayışları son derece yanlıştır değerlendirmesinde bulundu.'SDG/YPG BU ÇAĞRIDAN MUAF VE İSTİSNA DEĞİLDİR'Bahçeli, PKKnın silah bırakma ve tasfiye aşamalarının teknik ve hukuki çerçevesini oluşturup olgunlaştırma çabalarının sabote edilmesinin veya buna teşne olunmasının iyi niyetle açıklanamayacağını işaret ederek, Bazı mesleki kuruluşlarla CHPnin başını çektiği siyasi ve ideolojik sabotaj girişimleri Terörsüz Türkiyenin doğasıyla çelişmekte ve çekişmektedir.

Nitekim mezkur komisyonun çalışmalarına hız vermesi, görev sahası dışına taşmadan asıl ve yakın hedeflerine odaklanarak vaki toplantılarını ikmal etmesi hayırlı gelişmeleri birbiri ardına eklemleyecektir.

En azından inancımız, beklentimiz ve ümidimiz bu şekildedir.

PKKnın kongresini toplayarak fesih işlemini tamamlaması, bir grup PKKlının da 11 Temmuzda silahlarını yakması temkinli iyimserliğimizi güçlendirmiştir.

Fakat o günden bugüne bir durgunluğun, bir ayak sürümenin, zamana karşı oynamanın, ısrarla top çevirmenin kimi hallerde telaşı kimi hallerde de kurnazlığı gözlerden kaçmamıştır.

Lağvedilen PKK terör örgüne mensup terörist unsurlarının kademe kademe SDG/YPGye katılıp katılmadığı henüz tam berraklaşmayan bir muamma olarak önümüzdedir. 27 Şubat 2025 tarihinde PKKnın kurucu önderi tarafından yapılan Barış ve Demokratik Toplum çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir.

SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir.

Bölücü terör örgütü türevlerinin bütünüyle önderleri nezdinde sadakat ve samimiyet testinden geçtiği, siyonist alçaklığın mı yoksa İmralının mı belirleyeceği olacağı yakında iyice anlaşılacaktır.

PKKnın ve PKKlı teröristlerin önderi konumundaki İmralıya SDG/YPGnin aynısıyla bağlılık göstermesi, 27 Şubat açıklamasına uygun davranış ve tavır içinde bulunması herkesin çıkarına olduğu kadar terörsüz geleceğe ve bölgesel huzura da azami düzeyde katkı sağlayacaktır ifadelerini kullandı.ABD-İSRAİL KONSORSİYUMU SURİYEDE KANLI BİR İÇ SAVAŞIN TEMELİNİ KAZMAKTADIRİsrailin Suriyenin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükselttiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:Görünen odur ki SDG/YPG İsrailin yörüngesindedir.

YPGli teröristbaşı Mazlum Abdinin, Almanyada düzenlenen Rojavalı Gençler Ulusal Konferansına gönderdiği video mesajında, Suriyenin kuzeydoğusunda yürürlükte olan ateşkesin devam etmeyebileceği, çatışmaların başlama ihtimalini dile getirmesi hain niyet ve eylemsel heveslerin tetikte beklediğine işaret etmektedir.

ABDnin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrackın 10 Temmuz 2025 tarihinde, Hepimizin uzlaşması ve şu sonuca varması gerekiyor: Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye açıklamasından bir gün sonra, SDGye bağımsız devlet kurma borcumuz yok.

SDG dediğimiz YPGdir.

YPG, PKKnın bir türevidir.

Suriye şunu savunuyor; federal bir sistemle Suriye olamaz. değerlendirmeleri ne kadar isabetliyse, 30 Ağustos 2025 tarihinde, PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır.

ABD de PKKyı yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir.

Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var, SDG ve YPG.

Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu.

Onların kökeni PKKya dayanıyordu sözleri bir o kadar sakıncalı ve sakattır.

Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriyede kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini günbegün kazmaktadır.

Soykırımcı İsrail örtülü operasyonlarla, silahlı ve zora dayalı şekilde Suriyenin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kast etmektedir.

Bu durum sadece Suriye için değil Türkiyeyi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir.

Aynı zamanda Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge hedeflerini bozma ve bitirme gayesiyle ilişkili mütecaviz hamlelerin sert adımlardır.'TÜRKİYE CUMHURİYETİ, OLDUBİTTİLERE MÜSAADE ETMEYECEKTİR'Bahçeli, Türkiyenin Suriye politikasının şeffaf ve açık olduğunu belirterek, şöyle dedi:Bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlüğüyle üniter yapısı vazgeçilmez politik tasavvur ve tercihimizdir.

Nihayet bu tasavvur ve tercihten tavizin bedeli öngörülemeyecek kadar tehlikeli olabilecektir.

Suriye için teklifi yapılan Federasyonun bir tık altı beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir.

SDG/YPGnin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrailin oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir.

Geldiğimiz bu aşamada iki seçenek kalmıştır: Suriyede ya huzur, barış ve istikrar hakim olacak; ya da İsrailin tahayyülündeki parçalanma ve iç çatışma ortamı vasat bulacaktır.

Netenyahu isimli caninin Suriyede aslında kiminle mücadele ettiğimizi biliyorum sözleri Türkiye ile İsrailin görüş açısı sıfıra inmiş, hatta sıcak temasın muhtemel olduğu mahut cepheleşmesinin de itirafından başka bir şey değildir.

Türkiye Cumhuriyeti stratejik akılla, siyasi kararlılıkla, diplomasi sahasındaki sabır ve sebatıyla Suriyede oyun kurmaya ve masa başı haritaları çizmenin arzusunda olan zalimlere direniş göstermektedir.

Bu direniş meşru ve soylu bir direniştir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin tutumu ve takip ettiği politika süreci hem iç güvenliğimize hem de bölgesel huzura büyük bir hizmettir.

Türkiye Cumhuriyeti komşu coğrafyalarda oldubittilere müsaade etmeyecek güç, caydırıcılık, kabiliyet ve yetenektedir.'ASKERİ MÜDAHALENİN KAÇINILMAZ HALE GELECEĞİ HERKESÇE BİLİNMELİ'Bahçeli, SDG/YPGnin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şamın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir.

Sözün yapamadığını yeri gelirse nice kahramanlık sahneleri başaracaktır.

Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge hedefi tarihin, kardeşlik hukukunun, kader ortaklığının, hiç kuşkusuz üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın diriliş ve toparlanış kararıdır.

Bu kararı tahrip etmeye, temelinden dinamitlemeye kalkışanlar buna pişman edilecektir.

Kürt kardeşlerim oynanan oyunun bilincindedir.

Üstelik hiçbir Kürt kardeşim Siyonizmin avucuna düşmeyecek, soykırımcıların telkin ve göz boyayan vahşi hesaplarına kurban verilmeyecektir.

Suriyede yaşayan Türkmenler, Kürtler, Araplar ve diğer unsurlar kardeşimizdir ve kurulan tuzaklar el birliğiyle kırılıp atılacaktır.

Çevremizde bu kadar boğucu ve sancılı olaylar vuku buluyorken, CHP Genel Başkanının Sinopta yaptığı konuşma ve içeriği rezalet ve kepazeliğin daha ötesidir.

Özgür Özel akıl tutulmasının dibindedir.

Bu patolojik vaka aynısıyla şunları söylemiştir; Ben de Büyük Taarruzun emrini veren, Kurtuluş Savaşını kazanan kişi olmak istiyorum.

Savaş kazanan kumandan olmak istiyorum.

Bu hezeyanla dolup taşan, tarif ve tanımında kelimelerin kifayetsiz kaldığı çarpık ifadelerin muhatabını sağlıklı ve sağgörülü addetmek mümkün değildir.

Demokrasi yolunda beraber yürümekten bahis açan, bu suretle Cumhur İttifakında sanki sorun varmış gibi yaygara yapan Özgür Özelin uçurumlarla ihata edilen inişli çıkışlı yolunun bizim hak ve hakikat yolumuzla kesişmesi hayal mahsulü bile değildir dedi.ÖZGÜR ÖZEL İLLE DE DÜŞMAN ARIYORSA ETRAFINA BAKMASI TAVSİYEMİZDİRBahçeli, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:Sivil siyaset ve demokratik mücadele halinde olduğunu iddia eden bir partinin sipariş başkanının düşmanın kim olduğunu, kime karşı taarruz yapacağını, hangi savaşı kazanacağını, kumandanlık görevini ne şekilde üstleneceğini berraklığa kavuşturması acil bir ihtiyaçtır.

Kendi dışındakileri düşman gören siyaset anlayışı 1930lu-1940lı yılların Hitler kafasıdır ve korkunç bir skandaldır.

Türkiyede düşman gözleyen ve gözetleyen Özgür Özelin derhal bir sağlık merkezine müracaatı ya da ille de düşman arıyorsa etrafına bakması tavsiyemizdir.

Sinopta Savunma Sanayindeki tarihi atılımları yüzsüzce baltalama çabası, balıkları düşündüğü kadar vatanı ve milleti düşünmemesi işbirlikçi ve kimliksiz bir siyasetçinin basit ve buruşuk sözleri olarak anılmaya mahkumdur.

Özgür Özelin utanmadan füze denemelerinden yakınması, yabancı turistlerin kafaları üzerinden füzelerin uçurulduğunu iddia etmesi, adeta denize dalarak yerinde müşahede etmiş gibi balıkların yuvalarından kaçtığını mizahi karakterleri aratmayacak şekilde gündeme taşıması dangul dungul konuşmanın daniskası, abuk sabuk zihniyetin alameti farikasıdır.

Emperyalizmin oltasına takılan Özgür Özel çıldırsa da o füze denemeleri inşallah devam edecektir.

Özgür Özelin uykuları kaçsa da Türkiye milli savunma sanayinde dev adımları azimle atmayı sürdürecektir.

Aziz Atatürkü anladığını zanneden, ancak baştan ayağa yanlış anlayan bu şahsın Milli Mücadele yıllarında vatanımıza musallat olan müstevli emellerinden hiçbir farkı olmadığı ibret verici düzeyde karşımızdadır.

CHP havlu atmış, mefluç hale gelmiş, ipe un sermiş, siyasi komaya girmiştir.

Bu ilkel ve ilkesiz siyasi zihniyetin evvelemirde, yüzyılın en büyük rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk davası olarak anılan devasa vurgun ve yağmayla yüzleşmesi, bunun da demokratik ve hukuki hesabını vermesi adalet namusunun konusudur.

Dileğimiz, yeni adli dönemde görülecek yolsuzluk davalarının iddianame hazırlığının yapılarak süratle lazım gelen hükmün tesisi, kimin mücrim kimin masum hukuken tefrik ve tayin edilmesidir.

CHPnin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır.

Allahın izniyle Cumhur İttifakı istikbalin kudretli devletini inşa edecek, istiklal ve egemenlik haklarımızı fedayı can inancıyla sonuna kadar muhafaza edecektir.

İlgili Sitenin Haberleri