Haber Detayı

Gram altın 6000 TL’ye göz dikti! Yatırımcı diken üstünde: Yeni zirve mi, düşüş sinyali mi?
Viral liste ahaber.com.tr
09/10/2025 10:13 (2 ay önce)

Gram altın 6000 TL’ye göz dikti! Yatırımcı diken üstünde: Yeni zirve mi, düşüş sinyali mi?

Küresel piyasalarda altının ons fiyatı tarihte ilk kez 4 bin doları aşarak yeni bir dönüm noktasına ulaştı. Bu gelişme, yatırım dünyasında adeta bir deprem etkisi yarattı. Kimileri bu yükselişi güvenli limana kaçışın kaçınılmaz sonucu olarak görürken, kimileri ise balonun şiştiği uyarısında bulunuyor.

Uluslararası piyasalarda 4 bin dolar eşiği geçilirken, Türkiye'de gram altın 5 bin 400 lirayı aşarak rekor tazeledi. 2024'te yüzde 27 yükselen altın, bu yılın ilk on ayında yüzde 55 değer kazandı.

Son üç yıldaki toplam artış ise yüzde 150'yi geçti.

Bu performans, altına son 46 yılın en yüksek değer kazancını kazandırdı.

KAPLAN: 'BU YÜKSELİŞ BİR UYARI' Sabah Gazetesi'nden Feride Cem'in haberine göre, Goldman Sachs Başkan Yardımcısı Robert Kaplan, altının art arda rekorlar kırmasının piyasalarda sağlıksız bir tabloya işaret ettiğini söyledi: 'Altının 4 bin dolar bariyerini aşması, kutlama nedeni değil, bir uyarı sinyalidir.' Kaplan'ın temkinli açıklamalarına karşın, bağımsız metal trader'ı Tai Wong, yükselişin henüz sona ermediği görüşünde: 'Piyasa 5 bin dolara kilitlendi.

Fed'in faiz indirimleri sürdükçe bu beklenti daha da güçlenecek.' YÜKSELİŞİ BESLEYEN DİNAMİKLER Altındaki tarihi artışın arkasında bir dizi faktör bulunuyor: 📌Küresel ekonomik ve jeopolitik belirsizlikler 📌ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimleri 📌Başta Çin olmak üzere merkez bankalarının altın alımları 📌ABD ekonomisine ilişkin artan kaygılar, hükümetin kapanması 📌Altına dayalı fonlara son 3 yılın en büyük girişinin gerçekleşmesi 📌338 trilyon dolarla rekor seviyeye ulaşan küresel borçluluk 📌Küresel hisse senedi fiyatlarının pahalı olması 📌Küresel döviz rezervlerinde dolardan çıkış MERKEZ BANKALARININ ALIMLARI DOLARI ZAYIFLATIYOR ABD'nin ulusal borcu 38 trilyon dolara yaklaşırken, Çin başta olmak üzere birçok ülkenin merkez bankası rezervlerini altınla çeşitlendirmeye devam ediyor.

Doların küresel rezervlerdeki payı yüzde 56,3'e gerileyerek son otuz yılın en düşük seviyesine indi.

Uzmanlara göre bu eğilim, dolardan kaçışın hızlandığının en net göstergesi.

CHANANA: 'SADECE KORKU DEĞİL, YENİDEN POZİSYONLANMA' Saxo Capital Markets Analisti Charu Chanana, altındaki yükselişin yalnızca panik kaynaklı olmadığını vurguluyor: 'Bu yatırımcıların pozisyonlarını yeniden şekillendirmesiyle ilgili bir süreç.

Korku etkisi var ama tek neden bu değil.' UBS Analisti Giovanni Staunovo ise yüksek fiyatlara rağmen artan fiziki talebin altını desteklediğini belirtiyor.

İnveo Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı ise 'Balon tartışmaları'na dikkat çekerek şu uyarıyı yaptı: 'Altın 4.150-4.250 dolar aralığını da aşarsa, bu fiyatın sürdürülebilirliği tartışılır hale gelir.

Reel grafiğe baktığımızda 1979 zirvesinin yüzde 16 üzerindeyiz.

Orta-uzun vadede yüzde 25'lik bir geri çekilme olasılığı göz ardı edilmemeli.

Unutmayalım, her balon eninde sonunda patlar.' 'İVMENİN YÖNÜNÜ ÜÇ UNSUR BELİRLEYECEK' Ekonomist Prof.

Dr.

Kerem Alkin, altının geleceğini şekillendirecek üç temel faktöre dikkat çekiyor: Birincisi, arz-talep dengesizliği.

Fiziki altına yönelik talep, sertifikalı işlemlerin çok ötesine geçmiş durumda. '2026'DA BEKLENEN FİYAT ŞİMDİDEN GELDİ' Para piyasaları uzmanı İslam Memiş, son dönemdeki yükselişleri 'sağlıksız' olarak nitelendirdi: 'Altın fiyatlarını yukarı çeken somut bir neden yok.

Bu hareket ya savaş ya da manipülasyon kaynaklı. 2026'da öngördüğümüz rakamları daha yıl bitmeden gördük.

Bu sürdürülebilir değil.

Piyasada mutlaka bir düzeltme olacak.'

İlgili Sitenin Haberleri