Haber Detayı
Etkisi düşündüğünüzden daha fazla! Sadece ruhu değil, bedeni de tüketiyor
Kaygı, yalnızca ruh sağlığını etkilemiyor. Yapılan araştırmalar, endişenin zamanla vücut üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu belirtiyor. Peki bu görünmez stres bedende nelere yol açıyor?
Stres ve kaygı bozuklukları, küresel ölçekte bir sağlık sorununa dönüştü.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2021 yılında yaklaşık 359 milyon kişi anksiyete bozukluğundan etkilendi.
Daha da çarpıcı olan, bu kişilerin yalnızca dörtte birinin tedaviye ulaşabilmiş olması.
Araştırmalar, kaygının yalnızca zihinsel bir sorun olmadığını, bedensel sağlığı da ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguluyor.
Kaygı Zihinde Başlar, Bedende Derinleşir Genellikle 'endişe' ya da 'huzursuzluk' olarak tanımlanan kaygı, beyindeki stres sistemini sürekli olarak aktif tutar.
Bu durum kortizol ve adrenalin hormonlarının aşırı salgılanmasına neden olur.
Vücut adeta kronik bir 'tehdit modu'na geçer.
Uzun vadede bu durum, kalp-damar sağlığından bağışıklık sistemine kadar birçok süreci bozar.
Kalp Sağlığını Etkiliyor National Library of Medicine platformunda yayınlanan 'Kaygı bozuklukları ve kardiyovasküler hastalık' adlı makale, kaygı bozukluğu yaşayan bireylerde kalp atış hızının artması, tansiyonun yükselmesi ve iltihaplanmanın daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor.
Bu üç faktör, kalp krizi ve felç riskini artırıyor.
Kaygının uzun süre kontrolsüz bırakılmasının, kalp yetmezliğine kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
Bağışıklık Sistemi Zayıflıyor Kronik kaygı, stres hormonlarının yükselmesiyle birlikte bağışıklık sistemini baskı altına alıyor.
Vücudun enfeksiyonlara karşı direnci azalıyor.
Hastalıklara yakalanma sıklığı artıyor. 'Stres İmmünolojisi: Bir İnceleme Makalesi' araştırmasına göre, bu durum, kaygının görünmeyen ama en tehlikeli etkilerinden biri.
Kas Gerginliği ve Kronik Ağrılar Ortaya Çıkıyor Kaygı sadece duygusal değil, fiziksel bir gerginliğe de yol açıyor.
Boyun, sırt ve çene bölgesindeki kasların sürekli kasılı kalması, gerilim tipi baş ağrıları ve kronik kas ağrıları oluşturabiliyor.
Yapılan araştırmalar, kaygı düzeyi yüksek kişilerin ağrı eşiğinin daha düşük olduğunu gösteriyor.
Bağırsak ve Beyin Arasındaki Kırılgan Bağ Çalışmalar, 'bağırsak-beyin ekseni' olarak adlandırılan sistemin kaygıdan doğrudan etkilendiğini gösteriyor.
Uzun süreli endişe, bağırsak mikrobiyotasını değiştiriyor ve bu durum mide bulantısı, şişkinlik, sindirim bozuklukları gibi şikayetleri tetikliyor.
Hatta bazı kişilerde huzursuz bağırsak sendromu (IBS) gelişebiliyor.
İlk Adım 'Farkındalık' Kaygının etkilerini azaltmak için ilk adım farkındalık.
Dengeli beslenme, düzenli uyku, nefes egzersizleri ve beden farkındalığı çalışmaları, stres hormonlarını dengeleyerek hem zihinsel hem fiziksel iyileşmeyi destekliyor. ⚠️ Dikkat: Bu içerik yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır.
Kaygı belirtileri yaşamınızı, ilişkilerinizi veya fiziksel sağlığınızı olumsuz etkiliyorsa, bir psikiyatrist veya klinik psikologdan profesyonel destek almanız gerekir.