Haber Detayı
Bir platform üzerine kuruldu: Dünyanın en küçük ülkesi Sealand Prensliği’nin sıra dışı hikayesi
Açık denizlerde dalgaların ortasında, daracık bir platformun üzerinde kurulan bir ülke hayal edin. Resmi olarak hiçbir devlet tarafından tanınmasa da kendi bayrağı, marşı, pasaportu ve hatta hükümeti olan bu sıra dışı yer, yıllardır merak uyandırıyor. İşte dünyanın en küçük ülkesinin kuruluş hikayesi…
Dünyanın en küçük ülkesi olarak anılan Sealand Prensliği'nin varlığı, hem uluslararası hukuk açısından tartışma konusu olmuş hem de macera dolu hikayesiyle ilgi çekmeyi başarmıştır.
Peki bu ülke nerede?
İşte sıra dışı hikayesi...
DÜNYANIN EN KÜÇÜK ÜLKESİ Prensler, lordlar, paralı askerler ve korsanlar...
Tüm bunlar kulağa eski çağların deniz destanları gibi gelse de aslında 20. ve 21. yüzyılda Kuzey Denizi'nin ortasında yaşanan gerçek olaylara ait.
İngiltere'nin güneydoğu kıyılarından yaklaşık 11 kilometre uzaklıkta yer alan Sealand Prensliği, 54 yıldır kendi bağımsızlığını ilan ederek Birleşik Krallık'a meydan okuyor.
COVID-19'SUZ MİKRO DEVLET Pandemi döneminde bile kendisini dünyaya 'COVID-19 vakası olmayan nadir ülkelerden biri' olarak tanıtan Sealand, ziyaretçilerini vinçle güverteye çıkarmadan önce test sonucu istemeyi ihmal etmiyor.
Sealand'ın kendisini prens ilan edenlerinden Liam Bates, bu konuda gururlu: 'Şu anda dünyada bunu söyleyebilen tek ülkelerden biriyiz.' BİR SAVAŞ KALINTISINDAN MİKRO ULUSA Sealand aslında II.
Dünya Savaşı'nda kurulan eski bir uçaksavar platformu.
İki beton kule üzerine inşa edilen yapı, savaş sonrası İngiliz karasularının dışında kaldığı için kaderine terk edilmişti. 1967'de Roy Bates isimli bir işadamı tarafından ele geçirilip bağımsızlık ilan edilmesiyle 'E Mare Libertas' (Denizden Özgürlük) sloganıyla bir mikro ulus doğdu.
YANGINLAR, DARBELER VE KORSAN SALDIRILARI Yıllar içinde platform, sayısız olaya sahne oldu. 1978'de bir Alman işadamı paralı askerlerle adaya baskın düzenledi, ancak Roy Bates ve oğlu Michael helikopterle karşı saldırı yaparak kontrolü geri aldı.
Hatta adada bir dönem 'tek kişilik hapishane' bile işletildi.
GÜNLÜK YAŞAM: LORDLAR, PASAPORTLAR VE UNVANLAR Bugün Sealand, internet üzerinden satılan asalet unvanlarıyla ayakta duruyor. 29,99 sterline 'Lord' ya da 499,99 sterline 'Dük' unvanı almak mümkün.
Ziyaretçiler platforma çıktıklarında ilk olarak Sealand pasaportuna damga basılıyor.
İçeride ise küçük odalarda kitaplıklar, çini tabaklar, bilardo masası, hatta çok dinli bir şapel bulunuyor.
İZOLASYON VE MODERNLEŞME Geçmişte dizel jeneratörlerle ayakta duran platform, bugün rüzgar türbinleri ve güneş panelleriyle enerji üretiyor.
İki kişilik vardiyalarla yönetilen Sealand, karantina döneminde aylarca tek başına yaşayan gönüllülere de sahne oldu. 'Burası büyük bir erkek mağarası' diyen yetkililer, izolasyonun en zor yanının yalnızlık olduğunu söylüyor.
GELECEK: KRİPTO PARA VE DİJİTAL PROJELER Sealand, 2000'li yılların başında veri depolama merkezi olmayı denese de 'dot-com balonu'yla plan suya düştü.
Bugün ise mikro devletin geleceği için kripto para projeleri gündemde.
Liam Bates, 'Geleceğimiz dijitalde' diyerek yeni girişimlerin ipucunu veriyor.
Her ne kadar 1987'den bu yana İngiliz suları içinde bulunsa da Londra hükümeti Sealand'ı resmen geri almak için adım atmıyor.
Liam Bates, bu durumu şöyle özetliyor: 'Sanırım bizim yokmuşuz gibi davranmayı, bir gün burayı terk etmemizi umut etmeyi tercih ediyorlar.
Ama bu asla olmayacak.' (Kaynak: Takvim Foto Arşiv, Daily Sabah)